18 Aralık 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

duyarsınız, gölgede bir hareket! Beyniniz hemen inanılmaz derecede etkiledi. tehlike uyarısı verir. Ama asıl korku, her gün yüzüne Herkesin güvenli alan olarak gördüğü “ev” fikri birden baktığınız birinin yalan söyleme ihtimalidir. altüst oldu. Biz evimizi güvenli bir yer olarak düşünü- Yani karanlık bir sokaktan korkmak kolaydır rüz. Dış dünyanın karışıklığından kaçtığımız bir sığınak. ama aynı masayı paylaştığınız, güvendiğiniz birinin Ama ya o evin geçmişi bizimkinden daha karanlık- yüzündeki gülümsemenin ardında başka bir gerçek sa? Ya duvarların içinde saklanan, bizden önce ora- da yaşamış insanlara ait bir hikâye varsa? Bu soruların olduğunu fark etmek! peşinden gitmek istedim. İşte bu insanı gerçekten sarsar. Bu insanın içini en Duvarların ardında saklanan şey gerçekten nedir? çok titreten şeydir. Romanı yazarken bunların üzerinde durdum. Bir İhanet, aslında kaybetmekten değil, kendimizi tanı- yamamaktan duyduğumuz bir korkudur. evin geçmişi ne kadar saklanabilir? Bir aile, kendi hu- zurunu korumak için neleri duymamayı tercih eder? ‘EBEVEYNLİK, İNSANIN EN ÇIPLAK Beni çeken, o görünmez çizgiydi. VE EN SAVUNMASIZ OLDUĞU YER’ Gizli oda sadece bir mekân değil, insanların sakladı- n Anne ve Kızım romanlarınız çok yoğun ğı şeylere ilişkin bir metafor gibi geldi bana. T. M. LOGAN, İREM BİR ebeveynlik temaları taşıyor. Baba olmak yazarken ‘İSTANBUL’UN BENDE BIRAKTIĞI HİS; size nasıl bir bakış açısı sağladı? Ebeveyn ve çocuk ilişkisi bana göre insan doğa- O RENK, KAOS VE GÜZELLİK HİÇ sının en kırılgan noktası. Bir çocuğun kaybolma- KAYBOLMADI. MUTLAKA BİR sı fikri, insanın aklına getirmekte bile zorlandığı bir ROMANIMDA YER ALACAK!’ n kabustur. Ebeveynlik, insanın en çıplak ve en sa- İstanbul’un sizde özel bir yeri olduğunu söy- vunmasız olduğu yer. lemiştiniz. Bu ziyaret sizin için ne ifade ediyor? Yazarken en çok zorlandığım şey, o duygunun 19 yaşındayken Inter Rail yaparken İstanbul’a ağırlığını hem gerçek hem de okunabilir kılmak. uğramıştım. Ucuz bir filmli makinem vardı ama fo- Korkuyu abartmadan ama saklamadan anlatmak. toğrafların hiçbiri durmuyor artık. Çünkü o duygunun etkisi insanın içinden kolay ko- Yine de şehrin bende bıraktığı his; o renk, kaos ve lay çıkmıyor. Benim çıkmadı. güzellik hiç kaybolmadı. Şimdi tekrar burada olmak Bu kitaplarda okurun kalbine dokunan şeyin de ve Türk okuyucularla buluşmak inanılmaz duygusal. n bu kırılganlık olduğunu düşünüyorum. Yeni bir roman üzerinde çalıştığınızı Kitaplarımın her zaman okuyucu tarafından ko- biliyoruz. Okurlarınızı neler bekliyor? layca bağ kurulabilir olmasını isterim. The Weekend üzerinde çalışıyorum. İngiltere’de Okuyucunun kendisini karakterlerin yerine koy- şubat ayında yayımlanacak. Ben hep hikâye ararım. masını, “Benim yaşamım böyle çözülmeye başla- Dünyanın bütün şehirlerinde. saydı ne olurdu” diye hayal etmesini isterim. Ama İstanbul’un enerjisini anlatması zor. Hem tarih hem modernlik hem de o kendine özgü kaos. Bu nedenle başkahramanlarım genellikle polis, BİR EVİN GEÇMİŞİ NE KADAR SAKLANABİLİR? Bir yazar için bu inanılmaz bir karışım. Mutlaka bir romanım- dedektif ya da adli tıp uzmanı değil, sıradan insanlardır. n Kısa süre önce yayımlanan yeni romanınız Rüya Ev’in Gerilim romanlarım, kendi yaşamımızda ters gidebilecek da yer alacak. Şimdiden bazı sahneleri kafamda beliriyor bile. çıkış noktasının da gerçek bir olay olduğunu biliyoruz. n şeyler üzerine kurulu korkulara dayanır. Son olarak, Türkiye’deki okuyucularınıza ne söylemek O gizli odanın hikâyesini anlatır mısınız? Bazen küçücük bir karar hatası bile yaşamın tamamen başka istersiniz? Bazı arkadaşlarımız yeni taşındıkları evde duvarın arkasın- bir yöne savrulmasına neden olabilir. Beni burada böylesine sıcak karşılayan herkese teşekkür ede- da gizli bir oda buldular: Duvarın arkasında, kapısız bir boş- Bu korkuların çoğu çok tanıdıktır, çocuklarımız için duy- rim. Hikâyelerimin Türkiye’de karşılık bulduğunu bilmek beni luk. İçinde eski kutular, yıllardır dokunulmamış eşyalar vardı. duğumuz endişeler gibi. Kitaplarımın gerçek yaşama yakın gerçekten etkiledi.Umarım yeni romanlarımda da sizi şaşırtma- hikâyeler olmasını istiyorum. Hiç kimse o odanın ne için kullanıldığını bilmiyordu ve bu beni ya, meraklandırmaya devam ederim. n ATAOL BEHRAMOĞLU’NDAN ‘11. YÜZYILDAN 21. YÜZYILA RUS EDEBİYATI TARİHİ’ lanının büyük uzmanı usta şair ve yazar Ataol Behramoğlu, bir Günümüze dek gelmeden “Eski Rus Edebiyatı” üstünde de ömür boyu emek verdiği 11.Yüzyıldan 21. Yüzyıla Rus Edebiyatı kapsamlı bir biçimde duruyor. A Tarihi’nin (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) 90’lı yıllardan başlayarak ülkemizde Rus edebiyatı üzerine “bir ansiklopedi ya da antoloji” olmadığını belirttikten sonra konferans materyallerine dayanan derlemeler ile birlikte sayısı az şöyle devam ediyor: olmayan kitap ve monografiler yayımlanmıştır. “Bir kişinin Rus edebiyatına, akımlara, olgulara, tek tek yazarlara Bu anlamda, 11. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Rus Edebiyatı Tarihi, söz ve ürünlerine bakışının, kişisel değerlendirmelerinin de yer alacağı konusu alana önemli ölçüde katkı sağlayan, Rus edebiyatı tarihinin özgün bir yapıt olmasını istedim. Böyle olmasaydı, açıkçası, yazarken baştan sona tarihsel, kültürel süreçler, akımlarla ve bu akımların ki heyecanım ve yayın öncesindeki tekrar tekrar okumalarımda temsilcileriyle, genişçe, örneklerle ele alındığı bir çalışma. duyduğum mutluluk eksik kalırdı.” Rus edebiyat tarihine ilgi duyanların yanı sıra akademik çevrelerinin 11. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan bu uzun soluklu çalışma, “Kiril de başvuracağı kaynak niteliğinde dev bir yapıt. n harflerinin Latin harflerine” aktarılması, karşılık gelişiyle başlıyor. 11. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Rus Edebiyatı Tarihi / “Folklor Sözlü Edebiyat” kavramını açarak “Kısaca Rus Dili’nin Ataol Behramoğlu / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / doğuşuna, gelişmesiyle ve “Sözlü Edebiyat Türleri”nin genişçe ele alınmasıyla araştırmasının kapısını aralıyor. 616 s. / 2025. FRANÇOİS DOSSE’DEN GILLES DELEUZE VE FÉLIX GUATTARI: KESİŞEN HAYATLAR eleuze ve Guattari nasıl oldu da bireyselliklerini koruyarak Yayınları tarafından yayımlanan Gilles Deleuze ve Félix Guattari: ortak bir ses oluşturabildiler? Bu benzersiz ortaklık hangi Kesişen Hayatlar, 20. yüzyıl düşünce tarihinin en çarpıcı ve üretken D kavramların doğmasına yol açtı ve iki düşünürün yaşamlarını ortaklığının perde arkasını ilk kez ayrıntılı biçimde aydınlatıyor. Arşiv belgeleri, mektuplar ve tanıklıklardan yola çıkarak nasıl dönüştürdü? entelektüel bir devrimin yanı sıra kişisel zorlukları, duygusal Gilles Deleuze’ün felsefi derinliği ile Félix Guattari’nin devrimci gerilimleri ve siyasi mücadeleleri de gözler önüne seriyor. İki zihnin psikiyatri pratiği, beklenmedik bir karşılaşma sayesinde buluşarak yaratıcı buluşmasından doğan devrimci fikirlerin ardındaki insan düşünce tarihinde yeni ufuklar açtı. Bu buluşmadan Anti-Oidipus, deneyimini sürükleyici bir anlatımla sunuyor. n Bin Yayla ve Felsefe Nedir? gibi çığır açan yapıtlar doğdu. François Dosse’un felsefe, psikanaliz, sosyoloji ve siyasetle Gilles Deleuze ve Felix Guattari: Kesişen Hayatlar / ilgilenen herkes için kaynak niteliğindeki incelemesi, Aslı Sümer François Dosse / Çeviren: Aslı Sümer, Devrim Çetinkasap / ve Devrim Çetinkasap’ın çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 592 s. / 2025. 32 11 Aralık 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear