18 Aralık 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

tarihin elle tutulurluğu. Şehrin dokusunun ve mimarisinin, cereyle değil, kazanla pişerdi. Evimizin karşısındaki Şehidiye bir gizi imleyip sonra saklaması. Zamanı elinizle Camisi’nde cuma namazını kılan yoksullar yemek yiyebilsin- tutmanıza, ona dokunmanıza olanak veren bu labirent ler diye avlumuza masa kurulur, sokak kapısı açık bırakılırdı. görünüşlü şehrin, labirentliği hem tarihi içinde hem kendi Kışın sokak kapısını kapayan, avluda yarım metreyi mekânı içinde söz konusu. Sanırım bu yüzden Borges bulan karı küremeleri için kar küreyici çağrılırdı. Şairin okumalarından aldığım zevkte, kendimi başkalarından biraz Romanı’ndaki kar sahnelerini, kar küreyicilerini belleğimde ayrıcalıklı hissetmeme neden olan bir şey bu.” izi kalmış bu resimlerden taşıyıp harmanlamış olmalıyım. Ayrıca Mardin’in kültürel ikliminin, renklerinin, Gece Elbisesi de Ali’ye konuşan cinin çıktığı kuyu da seslerinin, dokusunun beni yalnızca sanatsal geleceğime bizim evin avlusundaki kuyunun yansımasıdır bir bakıma. değil, dünya edebiyatına da hazırladığı sonucu çıkarılabilir Elbette yazdıklarımdaki kişiler ben değilimdir ama onlara bu alıntıdan. Bu sonuç bir diğer alıntıyla da pekiştirilebilir: gardırobumdan, sandıklarımdan bazı şeyler veririm. “Değişik kültürleri barındıran, değişik dillerin Yapıtlarınızın arasına serpiştirilen bazı anlar, durumlar, konuşulduğu, değişik inançların bir arada yaşadığı o şehir, sahneler, ayrıntılar farkında olarak ya da olmayarak bana dünyanın çeşitliliğini, farklılığın önemini öğretti. çocukluğunuzdan, geçmişinizden devşirilir. İlkel anlamıyla demokrasi duygusunu, kendimce MEVSİMLER... böyle edindim sanıyorum. Bana, farklı zenginliklerden, Mevsimler nasıl gelirdi? Siz nasıl karşılar, nasıl n birikimlerden ve emeklerden zevk almayı, yararlanmayı yazardınız bunu? oradaki mozayik dokusunun sağladığını düşünüyorum.” Sorunuza, karın ve kışın yanı sıra Mardin’in baharına, son- ‘YAPITLARIMDA MİMARİ BÜTÜNLÜK baharına ait çağrışımlar da eklemem gerekir: Çağla ağaçla- GÖZETME KAYGILARIMIN BİR KAYNAĞI DA rından çağla toplayışlarımızı, evleri, avluları, sokakları saran MARDİN’İN MİMARİSİ, GÖRSEL İMGELERİ’ reyhan kokusunu, sokak aralarında eşek sırtında yoğurt satan O kentin göğünden, taş yapılı evlerinden, gizemli köylülerin çığırışlarını, yazlarının dayanılmaz sıcaklığını... n sokaklarından size yansıyanlar nelerdi o günlerde? Mehtaplı Gecelerde Hep Seni Andım metnimde, “Yazları Yüzlerden, nesnelerden, ayırdına varmaya çalıştığınız avluda yatardık geceleri... Yatakların avluya çıkma zamanı, mekânın / ev’in dilinden söz eder misiniz? diye bir takvim başlangıcı vardı o taş kentin, bir zaman Yine aynı metnin izini sürerek söyleyecek olursam, işareti... Yaz habercisi sıcakların, yavaş yavaş başlamasıyla “Mardin’de taşın kullanımı çok önemlidir. Birbirine birlikte, ev içlerinde tatlı bir telaş başlardı. Avluya çıkmanın ‘Abbara’ denilen karanlık tünellerle bağlanır sokaklar. ilk habercisi eve çağrılan hallaçlardır” diye anlattığım o Bu arada mimarlar odalarında birkaç konuşma yapacak Abbaraların çoğu evlerin altından geçer. Işıktan kuru yazlardan pek çok resim kalmış gözlerimde. kadar meraklı oluşumu, bu konuda birikim edinmem de koparak birkaç metre yürürsünüz karanlığın içinde; Aynı metnin devamında şöyle anlatırım: Mardin’in bana, belleğime kazandırdığı zemin olmalı. yukarıda odalar, sofalar, hayatlar... Abbaradan “Ardından tahtlar, ya da tahta divanlar çıkarılırdı Bunun yanı sıra sorunuz bağlamında bir başka konuya çıktığınızda sokak bitmemiştir. Bir süre sonra yeniden avlulara. Geçen yıllardan kalanların tahtaları onarılır, değinecek olursam, insanın büyüme yıllarının kulak karşınıza bir abbara dikilir. (...) yıkanır, ovulur, kazınır; güvercin pislikleri, rüzgârın dolgunluğu önemlidir. Örneğin Arapça konuşulan bir Sokağa bakan pencereleri insan boyunun üstünde, getirdikleri, zamanın kiri temizlenir, üzerlerine yatak döşek şehirde büyümenin getirdiği eski sözcüklere, onların avluya bakan iç pencereleriyse insan boyunun altında serilmeye hazır hale getirilirlerdi. Ya da onarılmayacak seslerine, tınılarına, ritmine olan aşinalığın yazınıza nasıl olduğu için, günün bazı saatlerinde değişik açılardan kadar aşınmışlarsa, yenileri ısmarlanırdı marangozlara.” sızdığı ve kattıkları da önemlidir. odalara süzülen ışığın mekânda yarattığı tonlar, gölgeler, Mardin’in yazı ayrı, yaz geceleri ayrıdır bende: İlk şiir kitabım Osmanlıya Dair Hikâyat’ın dilinde, beni Osman Hamdi’den Flaman ressamlara varana dek “Geceleri, yatmadan önce avluda oturur, ahşap parmak- tartımında, edasında bu kulak dolgunluğunun da mutlaka bir açılan geniş bir yelpazeye hazırlayan şeylerden biri sanırım. lıklara dayanarak, karşıda görünen Suriye’nin uzak ışıkları- payı olmalı bunda. Bir feodal zorlama gereği olsa gerek Mardin’in klasik na dalar, hayal kurar, yıldızlarla konuşur ve caminin hemen ‘YAZDIKLARIMDAKİ KİŞİLER BEN mimarisinde hiçbir evin penceresi ötekinin penceresiyle yüz yanı başındaki yazlık bahçede çalınan şarkıları dinleyerek DEĞİLİMDİR AMA ONLARA GARDIROBUMDAN, yüze gelmez, hepsi bir diğerinin ancak duvarını görebilir. uyurdum. Kimi zaman taş plaklar, kimi zaman günün 45’lik- Ev içleri, başka hayatlar birbirinden saklanır.” SANDIKLARIMDAN BAZI ŞEYLER VERİRİM’ leri... Halk arasında ‘Park’ denirdi o yazlık bahçeye...” Bu açıklamalar, kentin mimarisinin, görsel imgelerinin Yıllar sonra yazdığım, Kibrit Çöpleri kitabımda yer Biraz o ortamdan konuşalım istiyorum. n iç dünyamı, zevkimi, görme ve bakış biçimimi alan “Çay Bahçesi Şarkıları” adlı kısa öykümde andığım Kentin en seyirlik yerindeki (ki son Mardin belirlemedeki önemini işaretlediği gibi, çeşitli yazılarımda şarkılar belleğimde o bahçenin anılarıyla kalan şarkılardır. yolculuğumda o evi gidip görmüştüm) evinizden, yaşam ve söyleşilerimde ısrarla belirttiğim, yapıtlarımda mimari O mekânın sırlarını, labirentlerini, sizdeki içerlek ortamından anlatacaklarınız da olmalı? n bütünlük gözetme kaygılarımın kaynaklarından birine duruşun dilini kuran anlamını konuşalım. Haklısınız, şehrin tam merkezindeydik. Yanı başımızda ilişkin de fikir vermiş olur. İçerlek duruş diye tanımladığınız şeyi doğru anladıysam, o büyük PTT binasıyla Suriye topraklarına kadar uzanan Kurmaca metinlerde varlığına önem verdiğim “dramatik bunun bir nedeni iç dünyam olduğu gibi, Mardin’in bana ovaya tam merkezden bakıyorduk. Temelde üç kişilik bir yapı” anlayışı yalnızca tiyatro eğitimimden, dramaturgluk dünyanın sırlarla dolu bir yer olduğunu çocuk yaşta çekirdek aileydik ama gün içinde ev hep kalabalık olurdu. deneyimimden değil yaşamımdan da kaynaklanıyor. öğretmiş tarihi, dokusu, kültürel iklimi olabilir. Avukat olan babamın müvekkilleri gelirdi, evde yemek ten- >> 11 Aralık 2025 25
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear