22 Şubat 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Anılara batmak değil, anıları yaşatmak! Zengin arka planı, lezzetli ve içten anlatımı, her anı heyecan barındıran akışıyla “Karahindibalar ve Fısıldanan Dilekler”; hayatın yakaladığımız güzelliklerine sıkıca sarılmamızı, ilgilerimizin arkasına düşmekten asla vazgeçmememizi, sorunlarımızı çözme becerimizin umuda ve sevgiye açılan pencereler olduğunu unutmamamızı sakince anımsatıyor. sonra soluğu sınıfta, “özlü gözler” panosunun anı olarak hayatıma kattıklarını anımsadım yeniden. Y. BEKİR YURDAKUL önünde alır. Karikatürleri inceledikçe gülümser, Yaşadığımız, sevgiyle anlattığımız bir anı; onu sonra hepsini yeniden odasına götürür çocukların. artık anımsamak istemediğimiz, anlatmadığımız, üneş’in parmağı çoktan yapıştı Mustafa- Kendi hazırladıkları panolar, gazeteler, sergiler, unuttuğumuzda da hâlâ bize ait midir? ların kapı ziline! Mustafa’nın, “Patlama, salonlar mı sevgiyle kucaklar çocukları; onlar için Bir anı kederli, hüzünlü de olsa bir gülümseme G geldim!”leri adımlarına eş. Koridorda koşar- başkalarının hazırladıkları mı? sunar mı bize? Değilse söz gelimi yitirdiğimiz ken giyiniyor üstünü. Annesi mi? Ya işyerindedir ya Okulun yeni müdürü çocukların hevesinin, dostlarımıza dair ne varsa silip atmalı mıyız da kaybolmuştur yine yapbozun başında. ilgisinin, eleştirisinin farkına varacak mıdır değilse belleğimizden? Peki, madem hazırsınız, çıkalım öyleyse. Ne- ana babalar okulda, çocuklar doğruca disiplinde mi Şimdi bunları yazınca gözümün önüne reye mi gidiyoruz? Mustafaların sınıfına. Güneş, alacaklardır soluğu? sonsuzluğa uğurladığımız kim olursa olsun onu Mustafa’nın en iyi arkadaşı. Aynı okuldalar ama ne zaman konuşmaya durmuşsak öncelikle derslikleri farklı. HAYATA KÜSMEK Mİ, DİRENMEK Mİ? ve çoğunlukla hepimizi gülümseten anılarını Yolda kendi okulunuzu düşünün bir. Babasını bir trafik kazasında yitirmeleri, paylaştığımız geldi. Yaratıcılıklarınızı, farklı tutum ve davranışlarıyla annesinin hayata bütünüyle küsüp öne çıkan arkadaşlarınızı ya da kendinizi... kendisini bir yapboza kapatması, BİR YUDUM SU VERMEK GİBİ Sonra öğretmenlerinizi; katı kuralcıları, evde yapayalnız kalmanın Filiz Gündoğan, birlikteliğimiz ya da cebinde cezayla gezenleri ve elbette en kederini derinden yapıp ettikleriyle bizde yeri küçük yaratıcılığınıza değer verip yolunuz hisseden Mustafa’nın, olan kayıplarımızın yokluğuna açanları da… dayanmanın ancak anıların tek sığınağı üst kat Biraz eğlence, belki hak arama ya da sıcaklığına, onları yaşatmanın komşuları Güneş’le karşı çıkış penceresinden bakınca hayata sevincine sığınmakla ancak soluk nasıl da suçlandığınızı, bir yaftayla baş başarılabileceğini de alabilmesi anlatımızın etmeye çabaladığınızı anımsayacaksınız. inceden anımsatıyor. öteki düğümlerini Oysa okullar, sınıflarımız ne zaman Anılar ormanında oluşturuyor. sevinçle karşılar ki bizi? Orada olup yitip ya da acılara Sadık Uygun Çocuk bitenlere düşlerimizi kattığımızda, batıp sevgimizi Edebiyatı Yarışması’nda yaratıcılığımızı ortaya koyduğumuzda, esirgediklerimizle hayatımıza birincilik ödülüne çabalarımız değer gördüğünde elbette. yeni gediklerin açılması, değer görülen sevgisi ve sevinçlerinin yapıtında Filiz ‘ZAMAN KORSANI’NA KARŞI SANAT uzağına savrulduğumuz Gündoğan, bir yandan Babasından etkilenip içindeki cevheri en yakınlarımızın düştüğü okul hayatımıza y/etkin keşfeden, hayatı çizginin olanaklarıyla da yalnızlıksa umudu da alıp gidiyor bir eleştirel pencere yorumlayan Mustafa, teneffüslerini “gasp” hayatımızdan. açarken bir yandan da eden öğretmenini “zaman korsanı” Desenler: SILA HEPER Oysa “anılardan konuşmak, zorluklarla baş etme, olarak taşıyınca karikatürüne, bir de susuzluktan dilimiz damağımız kuruduğunda hayata tutunma, yaşama sevgisi o karikatürünü sınıftaki “özlü sözler” yakın-uzak birinin bir yudum su vermesi gibidir. dolayısıyla sorun çözme becerimizin panosuna asınca okul günlerinin Solmak üzere olan bir çiçeğin, su döküldüğünde kıymeti üzerinde de düşünmeye, olağan ve durağan seyri bir anda canlanması gibi hayat bulur” insan. konuşmaya çağırıyor hepimizi. değişir. Zengin arka planı, lezzetli ve içten anlatımı, her Kendi payıma ben uydum bu Nedendir diye dönüp bir anı heyecan barındıran akışıyla Karahindibalar çağrıya. Öykü alıp götürüyor zaten sormalı bence; hep ödevleri, görev ve Fısıldanan Dilekler, hayatın yakaladığımız sizi kendi kurgusunun yanında sizin ve sorumluluklarını hatırlar, hatırlatırız güzelliklerine sıkıca sarılmamızı, ilgilerimizin için unutulmaz anlara. Her iki konumda da haklarına bir türlü sırayı getirmeyiz arkasına düşmekten asla vazgeçmememizi, da yaşadıklarıma baktım yeniden çocuklarımızın. sorunlarımızı çözme becerimizin umuda ve sevgiye Karahindibalar ve Fısıldanan Dilekler’in Mustafa, başarılı karikatürleriyle arkadaşlarını açılan pencereler olduğunu sakince anımsatıyor. çağırdığı yerde. kısa sürede etkiler. Tez zamanda sınıftan başka Sıla Heper’in kapakta ve bölüm girişlerinde yer Ve karahindibalarla kurduğum oyunlar cevherler de çıkar. “Özlü sözler”, “özlü gözler” alan resimlerinin bu düşsel yolculuğa kattığı sevgiyi da çıkmadı aklımdan o gün bugündür. panosuna dönüşür ne ki “zaman korsanı” Bekir de anarak koyalım noktayı. n Sahi, bilirsiniz değil mi karahindibayı? Hoca’ya yakalanmaları da artık an meselesidir. Çok geçmeden kendilerini okul müdürünün İlk karşılaşmamda gelincik ya da Karahindibalar ve Fısıldanan Dilekler / papatya gibi benimle gelmeyişine odasında bulurlar. Filiz Gündoğan / Desenler: Sıla Heper / Sadık Müdür, haklarındaki şikâyeti dinledikten ne çok şaşırmıştım! Hepsinin birer Uygun Yayınları / 135 s. / 10+ / 2024. 16 Ocak 2025 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear