Catalog

V TR NDEK LER Cennet Nehirleri/ Lee Martin/ Çeviren: Meral Gaspıralı/ e Yayınları/ 272 s. Lee Martin “Cennet Nehirleri”nde iki erkek kardeşin nerdeyse bir ömür süren yabancılaşmaları ve beraberce unutmayı istedikleri bir sırrı anlatıyor. Dewey Finn adlı bir çocuk 1955 Nisanı’nda bir akşam Minois’un Mt. Gilead kasabası demiryolunda bir trenin altında kalır. Bu küçücük kasabayı bu olayın gizemi kaplar. “Cennet Nehirleri”, işte bu olaydan yaklaşık elli yıl sonra Dewey Finn’in çocukluk arkadaşı Sam Brady’nin o tren raylarında şekillenen hayatıyla başlar. Köpeğiyle beraber insanlardan uzak ve kendi halinde bir yaşam süren Sam’in hayatı yıllardan beri haber almadığı ağabeyini televizyonda görmesiyle tamamen değişir... Püf Noktası/ Nezihe Meriç/ Yapı Kredi Yayınları/ 136 s. Nezihe Meriç’in aramızdan ayrılışının ikinci yılındayız. Onun ilk öykülerini ve yazılarını içinde barındıran “Püf Noktası” da onun aramızda olmadığı bu ikinci yılda, Nezihe Meriç’i hatırlamak adına güzel bir armağan oldu. Meriç’in yazarlığının ilk yıllarını, öykü ve yazın dünyasındaki ilk on yılının bir belgesi niteliğindeki bu kitabı, Serdar Soydan yazarın sağlığında derlemiş ve yayımlanması için onayını almış. Yazarın ‘Seçilmiş Hikâyeler’ dergisinde 1950 yılında başlayan öykücülüğünün kitaplarına almadığı ilk verimlerini, hakkında yapılan ilk yorumları, yazın dünyasında nasıl karşılandığı görülüyor kitabın ilk bölümünde. İkinci bölümde ise artık iki kitabıyla öykücülüğümüzde yer edinmiş, yayıncı ve dergi yöneticisi olmuş, belirli bir yazınsal çevresi oluşmuş renkli bir kişilik olarak çıkıyor karşımıza Nezihe Meriç. Kitap; Nezihe Meriç’in kitaplara sığmamış farklı yönlerini de gözler önüne seriyor. Koreli/ Beytullah Özilhan/ Sone Yayınları/ 288 s. “Sonradan öğrendim ki o gece alayın yarısını arkamızda şehit bırakmışız. Bu hengâmede Şahin’le de birbirimizi kaybettik. Sonunda geçidi aşmıştık. Peki kurtulmuş muyduk? Nerdeee... Dağlardan aşağı çekirge sürüsü gibi insan akıyordu. İt uluması gibi pis pis sesler çıkartıyorlardı. Bizim, ‘Allah Allah’ naralarımızla, onların ulumaları birbirine karışmıştı. İş süngüye düşecek şekilde birbirimize girdik. Gecenin karanlığında ölüm çığlıkları yankılanıyordu. Zifiri karanlıkta cesetlere basarak yürüyordum. Bir an birisinin sırtıma sırt verdiğini hissettim.” Beytullah Özilhan, Kore Savaşı’nın gerçek yüzünü anlattığı romanıyla okuyucularının karşısına çıkıyor. Yeraltından Notlar/ Fyodor Dostoyevski/ Çeviren: Ergin Altay/ Can Yayınları/ 156 s. Dostoyevski’nin en önemli yapıtlarından biri olan “Yeraltından Notlar”, Avrupa’daki büyük varoluşçu edebiyatı müjdeleyen bir roman. Kitap, okuruna ‘yeraltı’ diye adlandırdığı bir ruh halinden seslenen kahramanın uzun, çılgınca söyleviyle başlıyor. Ardından, bu ahlakçı, uyumsuz, dürüst kişiSAYFA 26 14 TEMMUZ 2011 nin yaşadığı bir aşağılanma olayı anlatılıyor. “Yeraltından Notlar”, Dostoyevski’nin iki dönemi arasında bir çizgi niteliğinde aynı zamanda. Bu yapıtıyla birlikte yazar, artık insanı yüzeysel bir varlık olarak değil de tinsel derinliklerine kadar iniyor. Altın Yollar 1 Avrupa le Karşılaşmalar, Altın Yollar 4 Evliya Çelebi’nin zinde/ Ahmet Doğan, Hülya Vatansever/ Pi Prodüksiyon Yayınları/ 228 s., 420 s. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinden ‘Altın Yollar’ projesi kapsamında Jules Verne’in, Piri Reis’in ve Evliya Çelebi’nin izinde üç seyahati belgeleyen yayınlara bir giriş niteliği taşıyan “Avrupa ile Karşılaşmalar”, projenin kavramsal çerçevesine ışık tutuyor. Kitapta, İstanbul’un fethinden 19. yüzyıla kadar İstanbul’a gelen, Türk kültürüne sahip çıkan ve bu kültür öğelerini Avrupa’ya tanıtan kişilerin çalışmaları anlatılıyor. Yüzyıllar boyunca İstanbul’u ziyaret eden, aralarında elçilerin, sanatçıların da bulunduğu gezginler ve İstanbul’dan yola çıkarak, Avrupa’yı keşfe çıkan seyyahlar ele alınıyor kitapların bu ilk cildinde. İknci ciltte Jules Verne’in, üçüncüsünde ise Piri Reis’in rehberliğinde seyahate çıkılıyor. Son cilt de “Evliya Çelebi’nin İzinde” bir yolculuğa sürüklüyor okuyucuları. Bu çalışma, üç kıtada yaptığı yolculukları aktararak Osmanlı’nın dış dünya ile iletişim kurma sürecinde katkısı olan Evliya Çelebi’nin, Avrupa kıtasında yapmış olduğu seyahatlere göre şekilleniyor. Evliya’nın üzerinde önemle durduğu şehirler oluşturuyor rotayı. Gezi sırasında çektiği fotoğraflar ile Serkan Taycan ve çizgileriyle Semih Poroy da çalışmaya önemli katkı sağlıyor. Taş Sektirirken Anıların Suyunda/ Haluk Yavuzer/ Remzi Kitabevi/ 176 s. Haluk Yavuzer, “Taş Sektirirken Anıların Suyunda” adlı anı kitabıyla okuyucu karşısında. Yavuzer’in kaleme aldığı anıları bir dönemin İstanbul’undan ilginç çizgiler taşıyor. Molla Aşkı Mahallesi’ndeki çocukluğundan ve yükseköğrenim yaşamıyla mesleğe atıldığı yıllardan tanıklıklar biriktiren Yavuzer, anılarını okuyucusuyla paylaşıyor. Bu anılarda bir döneme tanıklık ederken bazı ünlü kişiler de ilginç yönleriyle okuyucu karşısına çıkıyor. Roma Dünyasında Yıkanma/ Fikret Yegül/ Çeviren: Emel Erten/ Koç Üniversitesi Yayınları/ 322 s. Kökleri Roma dünyasına dayanan hamam kültürü, imparatorluğun hüküm sürdüğü topraklarda bugün hâlâ yaşamaya devam ediyor. Bazıları harabe halinde, bazıları insanların kullandığı yerler olarak... Hamam kültürü başta İstanbul olmak üzere tüm Anadolu’da hâlâ yaygın durumda. Kitapta da Anadolu su kültürünün anlamı, Roma yıkanma geleneğinin kökenleri, incelikleri, hamam mimarisinin özellikleri ve gelişimi, teknolojik yaklaşımları inceleniyor. Roma kentinin büyük imparatorluk hamamlarının yanı sıra Kuzey Afrika, Anadolu örnekleri anlatılırken, Oryantalistlerin harem imgelerine, Batı’da ha mam kültürünü yeniden oluşturma çabalarına da değiniliyor. Fikret Yegül, sanat tarihinden ve arkeolojiden yola çıkarak sosyokültürel ve tarihi bir analize girişiyor. Haymatlos/ Kemal Yalçın/ Türkiye ş Bankası Kültür Yayınları/ 636 s. Kemal Yalçın, bu çalışmasında Cornelius Bischoff ve hayatta kalan diğer canlı tanıkların anlatımlarına dayanarak, Hitler faşizminden kaçarak Türkiye’ye sığınmış Almanların maceralı hayatlarını öyküleştirerek bugüne aktarıyor. Yazar, dostluk ve sevgiye dayanan insan ilişkilerini Alman ve Türk toplumunun belleğinde canlandırmak, bugünün Türkiye ve Almanya’sında yaşayan gençlere bu örnek davranışları göstermek amacıyla kaleme almış kitabını. Kara Kefali/ Gediz Akdeniz/ Everest Yayınları/ 172 s. “Kara Kefali”, bir teorik fizikçi olan Gediz Akdeniz’in ‘karmaşık ütopya’sı. Kitap için Beykoz koyundan Karaburun kıyılarına kadar İstanbul insanının kara kefaline, kara kefalinin İstanbul insanına anlattığı masalların karmaşık bütünü de denilebilir diğer bir yönüyle. Yazar kitabını düzensiz simülasyonlar dünyasının karmaşık masalları olarak değerlendiriyor. “Romanda geçen kişiler ve olaylar görünümdür ve gerçek dışıdır.” Ancak bu romanın simülasyon gerçeklikleri birçok kitaba dayanıyor. Bu kitaplar ise son bölümde listeleniyor. Çocuk ve Gençlik Yazınında Gülsüm Cengiz Sempozyomu/ Morpa Kültür Yayınları/ 464 s. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü ile Türk Dili Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen ‘Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yaşayan Yazarlar’ sempozyum dizisinin dördüncüsü olan “Çocuk ve Gençlik Edebiyatında Gülsüm Cengiz Sempozyumu” yazarın kendisinin, yazarların, yurtiçinden ve yurtdışından akademisyenlerin ve edebiyat severlerin katılımıyla gerçekleşti. Yazarın kitapları akademisyenler, pedegoglar, yazarlar tarafından incelendi. Sempozyumda sunulup kitapta yer alan bu bildiriler aracılığıyla okurlar Gülsüm Cengiz’in yapıtlarını daha derinlikli olarak tanıma olanağına sahip olacaklar. Likya’ya Mektuplar/ Sezer Duru/ Everest Yayınları/ 132 s. “Likya’ya Mektuplar”, mektupların önemini yitirdiği bir zamanda, bir dostla, bir sevgiliyle mektuplaşmanın heyecanını anlatıyor. Herkesin unuttuğu mektupların dünyasına götürüyor okuyucuyu. Sezer Duru’yla İsrailli şair İsrael Bar Kohav arasındaki yaklaşık beş yıl süren bu yazışmalarda iki arkadaşın, iki âşığın kelimelerin ve şiirin büyülü dünyası aydınlatı¥ lıyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1117