25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

ığınr mi? olaşan ği bir uverdüzeni lı kullinçama etiriz bu ci bek tümği ngin ma koünde orluğu ye. ındaki liyle sı iyi , onu Hastar, küsanın ikle sıyla insan ıza çı H. Nedim Şahhüseyinoğlu’ndan bir eleştiri Özürlü Demokrasi H. Nedim Şahhüseyinoğlu’nun kendi yaşamından örnekler sunduğu ve Özürlü Demokrasi adıyla yayımlanan yapıt, demokrasi mücadele tarihinde yaşanmış tüm olayların kapağını aralayarak bizi, günümüze dek uzanan bir Türkiye yolculuğuna çıkarıyor. Ë Erdal ATICI sitelerle tarikatların bağlantılarını yaşanan olaylar üzerinden anlatıyor. “Demokratik Örgütlenme” adını verdiği dördüncü bölümde Şahhüseyinoğlu; cumhuriyet döneminde işçi örgütlenmesinin tarihi gelişimini anlatıyor. Satır aralarında 12 Eylül’le birlikte bu örgütlenmenin önünün nasıl kesildiğine, örgütsüz insanların nasıl sömürülüp ezildiğine ve kıyımlara uğradığına tanık oluyoruz. Kitabın en ilginç bölümlerinden birisi de “Muhtıralı Darbeli Demokrasi” ismini taşıyor. Bu bölüm bugün çok tartışılan “Darbe” konusunun da kısa bir tarihçesi gibi: 27 Mayıs’tan 12 Eylül’e gelen süreçte tüm dönüm noktaları ayrıntılarıyla anlatılıyor. Şahhüseyinoğlu “Kitlesel Katliamlar” bölümünde, daha önce araştırmalarında ayrıntılı bir şekilde incelediği Malatya, Maraş, Sivas, Çorum katliamlarını özetliyor. Yapıtın diğer bölümleri “İcazetli Demokrasi”, “Devlet Korumasında ÇeteMafya”, “Ilımlı İslam Dönemi” “İnsan Hakları” “Cezaevlerinde ‘Demokratik İşkence’ Uygulamaları” “Siyasilerin Özdeyişleri, Halkın Ürettiği Fıkralar”. İnsan, Şahhüseyinoğlu’nun yapıtını okuyup kapağını kapattığında kendini iyi hissetmiyor. Gerçekten seksen sekiz yıllık demokrasi mücadelesinde yaşanan insanlık dışı, utanç verici olaylar gözünün önünden geçiyor. Bu mücadele içinde yitirilen, vurulan, yakılan, işkencelere uğrayan, genç yaşında darağaçlarına giden insanları görür gibi oluyor. me/ Kredi ni tae a lmış, arı l han fihe haubi rda köy erin n çauz il rakya çe, ölgea, Katesi: regou şık 3 eski rası ey sı/ illeri . Nedim Şahhüseyinoğlu, Özürlü Demokrasi adlı yapıtının sunuşunda yaşamını şöyle özetliyor: “Çocukluğum, cumhuriyetin henüz ulaşmadığı bir dünyada geçti. Ahırda yatılan, türbelere bez bağlanan, cin ve perilerden korkulan bir yaşam ortamı. Daha sonra cumhuriyetin kurumlarıyla karşılaştım. Bunlar aynı zamanda ‘Demokratik’ kurumlardı! Genç bir cumhuriyet öğretmeniyken jandarma ve polis coplarıyla tanıştım. Her devirde adları değişen yargılama süreçlerine maruz kaldım; akıl almaz baskı ve yasaklarla karşılaştım ve kişiliğim bu baskılara direniş sürecinde pişti.” Seksen sekiz yıldır egemenlerin demokrasi mücadelesini baskı aracı yaparak söylem haline getirdiklerini belirten Şahhüseyinoğlu, asıl mücadeleyi kendisinin de içinde yer aldığı muhaliflerin büyük bedeller ödeyerek verdiğini anlatıyor. Özellikle 1950’li 60’lı, 70’li yıllarda “Komünizm geliyor” diye korkutulan insanların daha kolay sömürüldüğünü, sömürüde kullanılan en önemli faktörlerden birinin de din olduğunu vurguluyor. Şahhüseyinoğlu’nun düşlediği demokrasi ile egemenlerin demokrasi anlayışı arasında uçurumlar var: “Egemen güçler kendi sınıfsal çıkarlarına uygun bir yönetim biçimi oluşturdu. Buna da demokrasi dediler, bizi böyle avuttular. Gördük ki dayatılan demokrasi salt biçimsel ve özürlü. Böyle demokrasilerde kurum ve kuruluşların da uygulamaları özürlü Özürlü Demokrasi/ H. Nedim Şahhüolur.” seyinoğlu/ Ürün Yayınları/ 280 s. Yapıtta on iki bölüm var. İlk bölümde okura “Türkiye Bağımsız mı?” diye soruyor Şahhüseyinoğlu ve bağımsızlığı zedeleyen tüm olayları okuyucunun önüne birer birer döküyor. “Göstermelik Demokrasi” adını verdiği ikinci bölümde, Kurtuluş Savaşı’nın hemen sonrasında saflaşmaları, kurulan siyasi partileri, çok partili sisteme geçiş denemelerini ve sonrasındaki “Milli Şef” dönemini anlatıyor. Bu bölümde çok ilginç olaylara ve ayrıntılara yer veriyor. Özellikle Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle başlayan çok partili süreçte, siyasal iktidarın muhaliflere karşı başlattığı sürek avının ülkeyi getirdiği noktayı bir kez daha anımsatıyor. Üçüncü bölümün başlığı “Türkiye Laiktir Laik Kalacak”. Şahhüseyinoğlu bu bölümde dinci propagandanın nasıl başladığını, siyasal iktidarların oy uğruna hangi karanlık kapılar arkasında, hangi karanlık pazarlıkları yaptıklarını, dinci sermayenin nasıl gelişip palazlandığını, İslamcı grupların yayın organlarını, Şahhüseyinoğlu’nun düşlediği demokrasi ile egemenlepropaganda yöntemlerini, üniver rin demokrasi anlayışı arasında uçurumlar var. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1117 H 1117 14 TEMMUZ 2011 SAYFA 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear