25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Doğan Özlem’den felsefi bir tartışma kitabı Kavramlara tarihselcihermeneutik bir bakış Doğan Özlem’in son kitabı Anlamdan Geleneğe Kimlikten ÖzgürlüğeKavramlar ve Tarihleri III, daha önce yayınlanan Kavramlar ve Tarihleri I ve Kavramlar ve Tarihleri II kitaplarının devamı olarak görülebilir. Bir hermeneutikçi olarak Özlem, kavramların tarihsel ve kültürel boyutlarını irdeleyerek felsefe ve bilim etkinliğinin temel dayanakları durumundaki kavramlara yönelik belli bir tarih bilincinin oluşumuna katkıda bulunmaktadır. Kitapta yer alan makale ve bildirilerde tartışılan başlıca kavramlar arasında, anlam, gelenek, felsefenin özü, özgürlük, kimlik, güzel ve iyi sayılabilir. ? Mustafa GÜNAY oğan Özlem’in tarihselcihermeneutikçi yaklaşımı onun bütün yazılarında, ortaya koyduğu düşünce, yorum ve değerlendirmelerde kendini gösterir. Yirminci yüzyılda modern bir felsefe disiplini olarak dil felsefesinin gösterdiği hızlı gelişime bağlı olarak anlam üstüne belirleme ve tartışmaların yoğunluk kazandığını vurgulayan Özlem’e göre, “Anlam sorunu, kendisine yapışık bir sorun, tekanlamlılıkçokanlamlılık sorununa yönelmeden ele alınması olanaklı olmayan bir sorundu.”(s. 14) Anlam sorunu bağlamında Anglosakson ve kıta Avrupası felsefe gelenekleri arasındaki ilişkilere değinen Özlem, “anlam” ve “anlama” terimlerinin hermeneutik gelenek içindeki belirlenimlerini Dilthey’ın düşünceleri temelinde ele alır. Bu noktada anlam ve yönelimsellik arasındaki ilişki de önemlidir. Özlem’e göre, “Tekanlamlılık ve çokanlamlılık, ‘anlam nedir?’ sorusu çerçevesinde dilin işlevleri ile ilgili bir konu olmanın yanı sıra, felsefe ve bilim yapmanın olanağı ile ilgili yaşamsal bir sorunun bir parçasıdır da.”(s. 27) Anlamın tarihselliğini ve kültürelliğini de unutmamak gerektiğini söyleyen Özlem’e göre “Anlamın anlamını yapan iki temel öğeden biri mantıksallık olsa da, belirleyici temel tarihtir, kültürdür.” (s. 31) Tarihsellik ve kültürellik, aynı zamanda anlamın belli bir gelenek temelinde var olduğunu ifade eder. Özlem’in deyimiyle, “Anlamlar gelenekle aktarılan şeylerdir. Gelenekler değiştikçe anlamlar da değişir. Anlamın tarihselliği, zaten onun değişebilirliğini yapan şeydir.” (s. 32) Anlamın tarihselliği, anlama konusunda insanın sınırlanmışlığının da ifadesidir. “FELSEFE SİSTEMİ” Anlamacı yaklaşımı bütün felsefe çalışmalarında ortaya koyan Özlem, felsefenin ve felsefi düşüncenin niteliklerinin de tarihsellikten soyutlanamayacağını savunur. Bu noktada “felsefenin özü var mıdır?” sorusunu Dilthey’ın Kant’a yönelttiği eleştiriler bağlamında irdeleyen Özlem, felsefenin özününün belirlenmezliğini göstermeye çalışır. Dilthey’ın “felsefe” teriminden çok “felsefe sistemi” terimini kullandığına SAYFA 8 ? D dikkati çeken Özlem, bunun gerekçesini şöyle açıklar: “Çünkü bilinemezcilik, gizemcilik, şüphecilik, tekbencilik gibi bazılarının gözünde antifelsefe sayılan anlayışlar dışında, felsefeden beklenen şey, daima, konusunu bir veya birkaç temel ilkeden hareketle, evrensellik ve genelgeçerlikle açıklamak olmuştur. Böyle bir açıklama çabası için en uygun form ise, ‘sistem’ formudur.”(s. 37) Sistem kurma girişimlerin çoğunlukla temellendirici bir akılla iş görmelerinden dolayı, Özlem, felsefenin dayanacağı akıl anlayışının anlamacı olması gerektiğini söyler: “Gerçekliği, özellikle de yaşamayı kavramada başvurulacak akıl, temellendirici akıl değil, ‘anlamacı akıl’dır. Gerçeklik mantıksal olarak açıklanmaya pek az elverişlidir; fakat o anlaşılabilir.”(s. 71) Tarihselkültürel gerçekliğin geleneğe dayandığını, geleneğin dönüşümleriyle sürüp gittiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle gelenek, hermeneutik felsefenin üzerinde durduğu temel kavramların ve konuların başında gelir. Özlem de “Gelenek, Kopuş ve Felsefe” başlıklı yazısında, gelenek kavramı üzerinde bazı belirlemeler yapar ve bu kavramın antikçağdan yirminci yüzyıla kadarki tarihsel dönemlerde kazanmış olduğu anlamlara değinir. Özlem’e göre “Gelenek, her şeyden önce, geride kalmış olan bazı şeylerin bugün de yaşamakta, etkisini devam ettirmekte olmasını ifade eder. Bu nedenle, her dönemde, onu sahiplenenler, korumak isteyenlerle geçmişi fazla önemsemeyen, buna karşılık geleceğe yönelik beklentileri yüksek olanlar ve yenilikçi bir tavırla onu eleştirenler arasında, bitmeyen bir tartışma vardır.” (s. 76) Söz konusu tartışmanın ülkemizde de devam ettiğini görürüz. Bu noktada gelenek ve geçmiş kavramlarının yalnızca “muhafazakârlara” ve bir yaklaşım ve tutum olarak “muhafazakârlığa” bırakılamayacak kadar önemli olduğunu söylemek mümkündür. Felsefe ve sosyal bilimler alanında geleneğe yönelik ilgi ve çalışmaların artmasının, toplum ve kültür olarak yaşadığımız sorunlardan kaynaklandığını saptayabiliriz. 2011 Ancak yaşadığımız sorunların anlaşılması, yorumlanması ve çözümler üretilebilmesi için de kültürümüzün toprağında felsefenin kök salmasına ve içinden geldiği toprağa anlamacı yaklaşımla yönelebilmesine ihtiyaç vardır. Bu noktada “Türkiye’de ve Türkçede felsefe”nin durumunun ele alınması gereklidir. Özlem’in Türkiye’de ve Türkçede üretilen felsefeyi önemsediğini ve felsefecilerimizin birbirlerinin eserleri konusundaki duyarsızlıklarını ve bu konudaki anlayışlarını eleştirdiğini hatırlayabiliriz. Özlem “Türk felsefesi” ile “Türkçede felsefe yapmak” arasında bir ayrım yapar. Ona göre, “Türk felsefesi’ denince, Türklerin tarih boyunca felsefe alanında ortaya koymuş oldukları ve en önemlisi geleneği olan çeşitli felsefi anlayış ve tutumların birlikteliğini anlamak gerekir.” (s. 227) ANLAMACI BİR AKIL Türkçenin bir kültür dili ve aynı zamanda bir felsefe dili olduğunu vurgulayan Özlem, günümüzde Türkçe felsefe ve bilim yapmanın önünde dilsel bir engel ya da eksiklik bulunduğunu ileri süren görüşleri de eleştirmektedir: “Türkçeyi yetersiz bulanlar, felsefe dili, bilim dili olmak bakımından onun eksikli bir dil olduğunu söyleyenler, bu konuda İngilizce, Almanca ve Fransızcanın imkânlarına sahip olmadığımızı (ve hatta olmayacağımızı) iddia edenler, esasında dil denen fenomenin statik değil dinamik bir fenomen olduğunu pek iyi kavramamış olanlardır. Ta bii bunların içinde düşünce ve hatta duygu dünyalarını bile Batılı dillerden birinin içinde kurmuş olanlar ve kurmaya çalışanlar da var. Bunlarda Batı hayranlığının bir tezahürü olarak bir şartlanmışlık hali de tabii ortaya çıkıyor.” (s. 236) Söz konusu şartlanmışlığın yalnızca ekonomi, siyaset alanında değil, eğitim ve kültür dünyamıza yön vermiş ve vermekte olması bakımından da altını çizen Özlem’in, kültür felsefesi ve tarihi bağlamında yapmış olduğu saptama ve öneriler de büyük önem taşır: “Günümüzde yok edici kültürel rekabetin ‘globalleşme’ sloganı altında kamufle edilerek sürdürüldüğünü, bunun bizim konumumuzdaki toplumlar ve kültürler için varoluşsal bir tehlike arz ettiğini düşünüyorum.(…) Bu coğrafyada varlığımızın idemesi bakımından da Türkçede felsefe ve bilim yapmalıyız.” (s. 237) Özlem’in ortaya koyduğu tarihselci saptamalar, anlamacı bir akılla, evrenselciliği ve onun çeşitli görünümlerini ve biçimlerini eleştirel olarak incelememiz ve kendi yaklaşımımızı ortaya koymamız gerektiğini bize gösterir. Kendi tarihimize, kültürümüze, geleneğimize bakarak, geleceğe yönelik amaç ve öngörülerimizi de ortaya koymak yaşamsal bir ihtiyaçtır. Bu bağlamda “hakikat”in tek değil, tarihsel, geçici ve çoğul olduğunu belirten Özlem’in sözleriyle yazımı tamamlamak isterim: “Her kültür kendi özgül hakikat anlayışını, nosyonunu geliştirir. Bizim bugün ihtiyaç duyduğumuz hakikat nosyonu çok etnili, çokdilli bir coğrafyada ortak bir kültür dili çerçevesinde geliştirilmesi mümkün olan bir nosyondur. Ama bu nosyon gerçekleşse bile, onun, tarihselliği gereği, ileride başka nosyonlara yerini bırakabileceğini unutmamalıyız.” (s. 240) Felsefe ve bilim yapmanın olanaklarını, tarihsellik ve kültürellik ortamında yaşadığımız sorunlarla ilişkilendirerek irdeleyen Özlem, tarihselci yaklaşımının örneklerini ortaya koyduğu bu kitabıyla da Türkiye’de ve Türkçede üretilen felsefeye değerli bir katkıda bulunur. ? Anlamdan Geleneğe Kimlikten ÖzgürlüğeKavramlar ve Tarihleri III/ Doğan Özlem/ İnkılap Kitabevi/ 336 s. 1 ARALIK CUMHURİYET KİTAP SAYI 1137 CUMH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear