29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

VİTRİNDEKİLER 10 Yıldır AKP/ Orhan Bursalı/ Cumhuriyet Kitapları/ 220 s. “Her gün tepemizde uçuşturulan Büyük Türkiye söylemleri havuzu içinde boğuluyoruz neredeyse. Arada derin nefes alıp, hey biraz durun bakalım, demeliyiz!” Deneyimli gazeteci Orhan Bursalı yeni kitabında AKP iktidarının on yılını çok yönlü bir bakış açısıyla masaya yatırıyor. Bursalı, ele aldığı bu on yıllık dönemi ‘saydamlık’, ‘yolsuzluk’, ‘yoksulluk’, ‘eşitsizlik’, ‘demokrasi’, ‘özgürlük’, ‘gelir dağılımı’, ‘eğitim’, ‘sağlık’, ‘hoşgörü’ ve ‘küresel rekabet’ gibi sürekli gündemde yer alan olgular ışığında değerlendiriyor. Sonuçta da ortaya AKP iktidarının bilimsel gerçekler ve veriler ışığında bir röntgeni çıkıyor. Orhan Bursalı yeni kitabıyla tekrar okuyucularının karşısında. Satori/ Don Winslow/ Çeviren: Zeynep Umuroğlu Çetinol/ E Yayınları/ 462 s. “Satori”, Trevanian’ın kitabı “Şibumi”nin kahramanı Nicholai Hel’in “Şibumi”de konu edilen dönemden önceki hayatını konu ediyor. “Şibumi” okurlarının en çok merak ettiği, II. Dünya Savaşı sonrası Japonya’da Nicholai Hel’in tutuklanmasıyla emekli olup Bask Bölgesi’nde Etchebar Şatosu’na yerleşmesi arasındaki geçen zaman aralığıdır. Yazar da Trevanianvari bir akıcılıkla tam o döneme odaklanıyor. Don Winslow Tokyo’dan Çin’e, Çin’den Vietnam’a soğuk savaş yıllarının gerilimini büyük bir ustalıkla anlatıyor. Ortadoğu Sineması/ Rıza Oylum, Kemal Sivaslıoğlu/ Başka Yerler Yayınları/ 186 s. Rıza Oylum ve Kemal Sivaslıoğlu’nun isimlerini daha önce hazırladıkları “Uzakdoğu Sineması”, “Rus Sineması”, “Latin Amerika Sineması” ve “Alman Sineması” kitaplarından biliyoruz. Şimdi, ‘Dünya Sineması Kitaplığı’ başlığı altında çıkan bu kitapların yanına bir yenisi daha eklendi: “Ortadoğu Sineması”. Oylum ve Sivaslıoğlu’nun beraberce hazırladıkları bu kitapta okuyucular, kadim coğrafya Ortadoğu’nun geçmişinden bugününe uzanan yolda, sinema kayıtlarının içine dalıyor. İran, Filistin, Irak, İsrail, Lübnan, Suriye ve Mısır sinemaları kitabın başlıca ele aldıkları ülkeler arasında yer alıyor. Bunun yanında, coğrafyanın etkin yönetmenleri ve film festivalleri de kitapta ayrı bir bölüm olarak okuyucuya sunuluyor. Militarist Modernleşme: Almanya, Japonya ve Türkiye/ Murat Belge/ İletişim Yayınları/ 830 s. Murat Belge, “Militarist Modernleşme”de Almanya, Türkiye ve Japonya’da yaşanan militarist modernleşme sürecini karşılaştırmalı örneklerle ele alıyor: Almanya örneğini İtalya, Japonya örneğini Hindistan ve Türkiye örneğini Yunanistan ile karşılaştırıyor. Belge, yalnızca orduların modernizasyonuyla sınırlı kalmayan, tüm toplumun askeri disiplin ve itaat yöntemleriyle terbiye edildiği farklı modernleşme deneyimlerinin tarihsel ve toplumsal yönlerine odaklanıyor. SAYFA 26 ? 1 ARALIK 2011 Yaşasın Yenilenler/ Öner Yağcı/ Cumhuriyet Kitapları/ 198 s. Öner Yağcı “Yaşasın Yenilenler”de okuyucularını 12 Eylül döneminin ilk yıllarındaki Mamak Cezaevi günleri geri götürüyor. Yazarın kendisi de 12 Eylül döneminde üç yıl süreyle bu cezaevinin atmosferini soludu. Gerek burada gerekse sonradan gönderildiği diğer cezaevlerinde Yağcı sürekli yazdı. Yazarın kaleme aldığı pek çok şeye el konsa da çeşitli yöntemlerle duvarların ardına taşıdıkları da oldu. İşte, “Yaşasın Yenilenler” de bunlardan biri. Yağcı’nın 1981 yazında Mamak Askeri Cezaevi’nde el yazısıyla kaleme aldığı “Yaşasın Yenilenler”, 12 Eylül’ün sıcağı sıcağına tanıklığını gözler önüne seriyor. Günlük gözlemler ve tutulan notlarla oluşturulan bu romanda okuyucular, kahramanların yaşadıklarını, duygularını ve düşüncelerini izlerken onların cezaevini okul haline getirmesini ve devrimci gençliğin yakın tarihte gerçekleşen onurlu direnişini birinci elden tanıklıklarla tekrar yaşayacak. Hay Hikâyeler/ Pakrat Estukyan/ Everest Yayınları/ 128 s. Pakrat Estukyan, “Hay Hikâyeler”de var olma mücadelesiyle geçen ömürleri, yaşanmış acıları ve hüzünleri dile getiriyor. Yaşanmışlıklardan esinlenerek yazılmış bu öyküler kimi zaman vatana kimi zaman aileye kimi zaman da geçmişe duyulan hasreti anlatıyor. Kitapta yer alan öykülerde; evlat acısı, savaş ve yoksulluk, köklerini bulma umudu, ülkelerinden sürgüne gönderilmiş toplumların ortak özlemi ve çığlığı, öykülerdeki kahramanların umut ve umutsuzlukları okuyanların yüreklerinde de kendilerine bir yer bulmaya çalışıyor. Delik Jeton/ Banu Akın/ Elma Yayınevi/ 166 s. Banu Akın, günümüzde pazarlamanın olmazsa olmazı haline gelen yaratıcılık kavramının önemini, bu topraklara özgü icatlardan biri olan delik jetondan yola çıkarak, ilham verici örnekler eşliğinde anlatan eğlenceli bir kitap ile okuyucu karşısında. Akın, pazarlamanın püf noktalarını anılar ve keyifli örneklerle bir eğitim verircesine canlı, renkli ve vurucu bir şekilde aktarırken, pazarlamanın değişimini de gözler önüne seriyor. Prenses Anna’nın Hizmetçisi/ Nihan Azizlerli/ Şenocak Yayınları/ 200 s. Yıl 1148; Bizans’ın zor günleri. Haçlı Orduları ikinci kez Konstantinopolis’i geçip, Kudüs’e ulaşmış. Daracık bir alana sıkışıp kalan Bizans başkenti ise nefes almaya çalışıyor. Manastırdaki yaşlı prenses Anna tarihe geçecek kitabını yazıyor. Hizmetçisi ise hayatında ilk kez âşık... 1000 yıl öncesinin İstanbul sokakları ve duvarların arkasında yaşanan; Katarlar, Bogomiller, Haçlılar, Doğu’ya göz diken Batılılar, manastırlar, aşk ve giderek değişen dönemin İstanbul’unun fon olarak kullanıldığı; casuslar, cinayetler, rahibeler, askerler ve imparatorun kahramanları olduğu “Prenses Anna’nın Hizmetçisi” Nihan Azizlerli’nin kaleminden okuyucuların karşısına çıkıyor. Kayıtsız Kalmayın Mücadeleye Katılın/ Stéphane Hessel/ Çeviren: İsmail Yerguz/ Cumhuriyet Kitapları/ 86 s. Stéphane Hessel tüm dünyada yankı uyandıran kitabı “Öfkelenin!”den sonra “Kayıtsız Kalmayın Mücadeleye Katılın!”da, Gilles Vanderpooten ile yaptığı söyleşilerde, Fransa’da 1944’te Ulusal Direniş Konseyi’nin elde ettiği kazanımların tehlike altında olduğunu vurguluyor. Gezegenin kirlenmesini ve iklim felaketini, acilen müdahale edilmesi gereken ikinci büyük tehlike olarak gören bu ‘genç sosyalilst’, genç kuşaklara seferberlik çağrısında bulunuyor. Dünya üzerinde rezilce şeylerin olduğunu ve bunlara karşı güçlü bir direniş göstermek gerektiğini söyleyen Hessel’in görüşleri, Madrid, Atina, Tel Aviv ve Santiago’dan sonra kapitalizmin merkezi Wall Street’te de yükselen tepki dalgasının ışığında daha da anlam kazanıyor. Yazın Sözlüğü/ A. Nevzad Odyakmaz/ Babil Yayınları/ 188 s. Yazın konusunda makul ve kapsamlı ölçülerde mevcut tüm bilgileri içeren “Yazın Sözlüğü” adlı bu çalışmada; eski yazın terimleri ve Türkçe karşılıkları ortaya konmaya çalışılmış. Ayrıca yazın türleri ve bu türlerde yapıtları bulunan kimi yazarlarla birlikte, Cumhuriyet Dönemi şair ve yazarlarından örnekler ile Batılı şair ve yazarların eserlerinden bir karma elde edilmiş ve bu yazarlar ile yapıtları haklarında da kısa bilgiler verilerek genel bir sunum oluşturulmuş. “Yazın Sözlüğü”, tüm bu içeriğiyle meraklılar için önemli bir kaynak. Mimarlık ve Modernite/ Hilde Heynen/ Çeviren: Nalan Bahçekapılı, Rahmi Öğdül/ Versus Kitap/ 362 s. Mimarların toplumun talepleriyle nasıl eleştirel bir ilişki kurabileceğini sorarak, mimarlığın sosyal ihtiyaçlara ve gelişmelere nasıl yanıt verdiğini tartışıyor bu kitabında Hilde Heynen. Mimarların, müşterilerin ve kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili etik sorumluluk üstlenmekle kalmayıp, mimari formun kendisinin önemli toplumsal ve kültürel konulara eleştirel bir düşünüm de eklemleyebileceğini öne sürüyor aynı zamanda. Modern mimarlığın, genelde modernizmin moderniteyi ıskaladığını ve anadamarı tanımlayan modernist kuramcıların modernlik kuramcılarının söylediklerine ne denli aykırı konum ve kavrayışlar ürettiğini ortaya koyuyor. Kaplanın Karısı/ Téa Obreht/ Çeviren: Merve Sevtap Ilgın/ Siren Yayınları/ 356 s. Çağdaş edebiyatın en iddialı seslerinden biri sayılan Téa Obreht “Kaplanın Karısı”yla okuyucuların karşısında. Savaşın paramparça ettiği Balkanlar’dan yükselen seslerle genişleyen, çarpıcı, sarsıcı ve biraz da efsunlu bir roman “Kaplanın Karısı”. Genç bir doktor olan Natalia, çok sevdiği büyükbabasının ücra bir köyde ölümü ardından onun eşyalarını almak için yola çıkar. Eşyaları bulsa da inanışa göre ölümün ardından kırk gün geçmeden onlara dokunulmaması ge? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1137
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear