29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

¥ nin kaçınılmazlığına varan düşünsel gelişim süreçlerini de... Mektup ve günlük notlarında, şiirlerinde onun samimi, duygusal ve sanatçı yönlerini de gözlemek mümkün. Guatemala’daki olaylar sırasında çıkardığı dersleri, kızının doğumunun kendisinde bıraktığı izleri, nihayet Meksika’da Fidel’le tanışmasını tarihe kayıt düşüşünü hep birinci elden inceleme olanağı sunuyor seçki... Politik bilincinin gelişiminde kritik olan bir evreyi, 10 Aralık 1953 tarihli teyzesine yazdığı bir mektupta şöyle gözlüyoruz: “...El Paso’da United Fruit çiftliklerinde gezme şansı buldum ve bu kapitalist ahtapotların ne kadar korkunç olduğuna bir kez daha ikna oldum. Yoldaş Stalin’in ihtiyar ve yorgun bir portresi karşısında bu ahtapotların tümüyle yok olduğunu görünceye kadar dinlenmemeye yemin ettim. Guatemala’da kendimi geliştireceğim ve gerçek bir devrimci olmak için bana gereken şeyleri edineceğim.” Yine Kasım 1954’teki bir mektubunda “ABD’ye olan öfkem bir gram bile azalmadı” diyor Che. Fidel’le tanışmasına dair günlüğüne düştüğü not ise şöyle: “... Kübalı devrimci, genç bir adam, zeki, kendinden çok emin ve son derece atak; sanırım karşılıklı olarak birbirimizi sevdik.” Meksika’daki cezaevi notlarından ise, Guevara’nın artık ABD’ye karşı mücadelesini Küba devrimine katılarak sürdürmeye karar verdiğini ve manevi olarak bu yolda geri dönülmez bir mesafe katettiğini anlıyoruz. “...Goethe... çokyüzlü dehası Faust’ta su yüzüne çıkıyor...” Sierra Maestra, 1957. muş. “Ernesto adında (iflah olmaz) bir okur” başlıklı bölümde Pablo Neruda üzerine uzun bir değerlendirmenin yanı Che’nin Afrika’daki dönemine ayrılan sıra, Che’nin başka yazar ve kitaplar 12. bölümde onun öykücü yönüyle tanıhakkında düştüğü notlar yer alıyor. şıyoruz. Kongo’da annesinin ölümüne Bolivya notları, seçkinin sondan bir dair bir belirsizlik yaşadığı dönemde önceki bölümünü oluşturmuş. Che’nin yazdığı “Taş” ve yine Kongo’da yazılan son savaşına dair silah arkadaşlarından “Şüphe” adlı öykü, seçkinin önemli ve kendi değerlendirmelerinden kısa bir parçalarından. derleme olan bu bölümün ardından, Che Guevara’nın bitmek bilmez öğ“Anılardaki Görüntüler” başlıklı son renme tutkusu ve “iflah olmaz” okurlubölüm geliyor. Ve bir kez daha bu zenğu da seçkide “bölüm” olarak yer tutgin kişiliğin yaşamından kesitleri içeren fotoğrafChe, kızı Hilda Beatriz Guevara (15 Şubat 1956) birlikte... larla başbaşa kalıyoruz. AFRİKA’DA BİR ÖYKÜCÜ “HEVESKÂR GEVEZE” Seçkide göze çarpan iki sorundan biri, Che’nin teyzesine mektuplarından birinin başlığında göze çarpan bir hata. Mektuptaki, “pozisyonum hiçbir NÂZIM’DAN ALINTI Cezaevinden 6 Temmuz 1956’da yolladığı bir mektupta ise, Che’nin aynı zamanda Nâzım Hikmet okuru olduğunu belgeleyen bir alıntıya rastlıyoruz: “Hayatım tökezleyerek kendi gerçeğini aramakla geçti ve artık yoldayım, ardımdan gelen bir kızımla bu dönemi kapadım. Bu saatten sonra, ölümümü bir başarısızlık olarak kabul edemem, ancak Hikmet gibi: ‘yalnız yarım kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim.’...” Beşinci bölümden itibaren artık Che’nin kendine çizdiği yeni yolda ilerlediğini gözlüyoruz: Küba devriminin bir aktörü artık. Arjantinli gazeteci Jorge Ricardo Masetti ile Sierra Maestra’da yapılan söyleşi bu bölümün önemli belgelerinden birini oluşturuyor. Che’nin kendi çektiği fotoğraflardan oluşan “Kişisel Albümünden” başlıklı altıncı bölüm ise, onun fotoğrafçılığını belgeliyor. Dönem dönem geçimini sağlamak için de başvurduğu bu “iş” Che için kimi zaman kendisini, kimi zaman bir sanayi tesisini kayıt altına aldığı bir faaliyet olmuş. Seçkinin yedinci bölümü, “Söyleşi Sözleri” başlığını taşıyor ve Che’nin çeşitli söyleşilerindeki çarpıcı anektodları içeriyor. Çoğu zaman dobra tavırlarıyla gazetecileri zor durumda bırakan, ama genellikle derdini anlatma çabası öne çıkan bir tutumu gözlüyoruz. “Can Dosta” başlıklı sekizinci bölümde, Che’nin yakın silah ve çalışma arkadaşlarıyla ilişkisine tanıklık ediyoruz. Mektuplar ve hakkında yazılan bir anma yazısı bu devrimcinin dostlarıyla ilişkilerini nasıl kavradığına ve yaşadığına dair önemli ipuçları veriyor. Mektuplardan oluşan sonraki üç bölümde de yine yaşama ve insanlara müdahale eden Che portresindeki eksikleri doldurmamızı sağlıyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 960 şekilde heveskâr bir gezginin pozisyonu değil” ifadesi, başlığa üzücü bir imla hatası sonucu, “pozisyonum hiçbir şekilde heveskâr bir gevezenin pozisyonu değil” şeklinde çıkmış. İkinci sorun ise, kısa bir internet araştırması sonucu kitabın orijinalinde de olduğu anlaşılan eksiklik. Kitabın fotoğraflardan oluşan son bölümünde (“Anılardaki görüntüler” başlıklı 15.bölüm) fotoğraflara dair, mekân, tarih vs. notlarının bulunmayışı. Buna karşın, efsanevi devrimci Che Guevara’nın daha önce açığa çıkmamış kimi his ve kavrayışlarıyla tanışmak değişik bir tecrübe. Kitap, Jean Paul Sartre’ın, “Che çağımızın en tamamlanmış insanıydı” sözünü biraz daha yakından kavramanızı sağlayacak bir malzeme sunuyor. DİĞER KİTAPLAR... Che’nin ilk Latin Amerika gezisi sırasında tuttuğu günlüklerinden derlenen Motosiklet Günlüğü, ikinci gezinin günlüklerine kendi verdiği isim olan Tekrar Yollarda, Bolivya’daki son günlerini kayıt altına aldığı Bolivya Günlüğü, Kongo’da yaşadıklarını kaydettiği notlardan derlenen Afrika Rüyası başlıklı kitapların yanı sıra Küba’da Sosyalizm ve İnsan ile Gerilla Savaşı adlı kitapları da Everest Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Gerilla Savaşı, Che’nin gerilla mücadelesi ile ilgili dersleri derlediği bir çalışma ve yoldaşı Camilo Cienfuegos’a yazılmış bir girişi içeriyor. Bilindiği gibi Che, 1959’da talihsiz bir uçak kazasında ölen Camilo’nun ismini oğluna vermişti. Küba’da Sosyalizm ve İnsan’da, Che’nin Küba devrimci sürecinin temel dinamiklerini analiz ettiği ve yeni bir toplumun oluşum sürecini değerlendirdiği bir makalesi… Tüm bu kitaplar Che Guevara Araştırmaları Merkezi’nin hazırladığı çalışmalar ve ancak birlikte ele alındığında Ernesto Che Guevara’nın öyküsüne dair daha anlamlı bir tablo elde etmek mümkün görünüyor. ? (*) Havana’daki Che Guevara Araştırmaları Merkezi’nin eposta adresi centroche@enet.cu Bellekteki Che/Victor Casaus’un seçkisi ve önsözüyle/Yayına hazırlayan: Tülin Er/ İspanyolcadan çeviren: Bülent Kale/ Türkçe tasarım uygulama: Semra Sever/ Everest Yayınları/ 312s. SAYFA 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear