25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

? Doğaya yönelik hoyratlığa, vurdumduymazlığa, acımasızlığa karşı ödün vermez bir isyankâr... Ağaç dalında çırpınan kanadı kırık çaresiz kuş, sahipsiz sokak kedisi önceliğidir her zaman... *** Babıâli'nin ve sanat dünyasının “Sait Maden”idir, 'Sait Bey'dir o... Kendinden menkul değil bu...Yaşam çizgisinin dışa vuran bir yansıması... Zaman içinde, genel kabul gören bir 'değer'... Ona küçük ismi ile seslenme bir ayrıcalık... Sadece yokuşta iç içe yaşadıkları için değil, her kesim için öyle... Az kişi görür kendinde, 'Sait', 'Sait Ağabey' deme ayrıcalığını ... Çok kişide öne çıkan, özenle aranan, sorgulanan 'özgeçmiş' ayrıntısı, o söz konusu olduğunda, önemini yitirir. Aranmaz onda, başkalarında öne çıkan, sıradan kimlik bilgileri. Çünkü kimin nesi olduğu, nerede doğduğu önemli değildir... Bu tür yakıştırmalar onun için yapay, anlamsız değerlerdir. 'Kentsoyluluk' etiketi arkasına sığınanlardan değildir, kimileri gibi. O doğuştan kentli, çağdaş bir insandır. İstanbul'un ayrılmaz bir parçasıdır adeta.. Giderek, çılgıncasına köyleşen İstanbul'un 'hemşehri'lik ödülünü fazlasıyla hak edenlerden biridir. Dahası, İstanbulludan öte bir 'İstanbul Beyefendisi'dir. Yalnız 'Bizim Yokuş'un değil, kentin simgesi gibidir. ZİYARET EDİLEN... Çat kapı gezip dolaşanlardan, içi boş laf üretenlerden değil... Çaldığı kapılar sınırlıdır... Ziyaret eden değil, ziyaret edilendir... Yeri yurdu bellidir. Yarım yüzyıldır değişmedi atölyesinin adresi... Her zaman derli topludur odası, masasının üstü... İş dışındaki zamanlarda, daha çok yokuşu inip çıkarken ya da kitapevlerinde, kırtasiyecilerde, matbaalarda, işlerini izlerken görülür... Ya da, Şirketi Hayriye' vapurlarında, evinden işine, işinden evine gidip gelirken rastlanır ona... Özel günler dışında, değişmez rotasıdır, Kadıköyİstanbul, İstanbul Kadıköy hattı... Vapurların 'kitap okuyan' adamıdır... Mutlaka okuyacak bir şeyi vardır. Onun için okumanın yeri ve zamanı yoktur. Her koşulda, her yerde, kütüphanedeymişcesine okurken görülür. Çünkü 'okumak' ibadettir onun dünyasında... Daha da şaşırtıcı olanı, her zaman okuyacak, yazacak çok şeyi olması. Bir şeyler çiziştirmek, bir sayfa daha çok okumak, yeni bir dize yazmak, divan edebiyatının ünlülerinin ya da yabancı ozanın şiirlerini çevirmek, onun için yaşamın özüdür. Kendisiyle barışık, çok az sanatçıdan biri... Yalnız yaratının izini izler yıllar yılı... Güzelliklerle yarış halindedir... .Donanımlı bir kurum zenginliğinde üretir, tek başına... Yakınmaz bundan. Hatta, böyle olması için özel bir çaba harcar. Bilgiç değil, bilendir... Dinlerken de, konuşurken de belirgindir bu özelliği... Ucu açık sözü de yoktur, çizgizisi de. Son noktasını koyduğunda, bilinir ki, söyleceğini söylemiş, her şey yerli yerindedir. Doğuştan var olan yaratma yeteneğini olgunlaştırdığı Güzel Sanatlar Akademisi, hiç kuşkusuz çok şeyler kazandırdı ona. Sanat dünyasının kapısını, orası araladı kendisine. Oradan karıştı yazar çizerlerin arasına. Fakat onu “usta” yapan asıl mekân, Babıâli'nin kendine özgü dünyasıdır... “Hurufat”ın büyüsüne, ilk kez orada, yokuşun eski basımevlerinde kaptırdı kendini. Giderek kendini aşan 'imza'sını, harflerin tek tek dizildiği, İbrahim Müteferrika'nın yüzünü ağartacak nitelikte işlere, ilk kez bizim yokuşta attı. 'Matbaa'cılıkta yaşanan tüm teknolojik gelişmeleri, yenilikleri, orada yaşadı bir bir... Geleneksel dizgiden sonra, ortaya çıkan 'letraset' denilen 'yapıştırma harf'leri de denedi, kaçınılmaz olarak. Ustaca kullanmasına karşın, fazla benimsemedi bu kolaya kaçan yeniliği... Yaratıcılığını kısıtladığını görünce, kullanmaktan kolayca vazgeçiverdi. Zorunluluk olmadıkça da bir daha el atmadı bu 'yapıştırma harf'lere.. Bir 'hat' ustasına da böylesi yakışırdı zaten... 'Entertip/Linotip'ten, kurşun dizgiden, letrasetten sonra, zamana meydan okuyan 'bilgisayar'lı dizgiye geçiş, sınırsız olanaklar sağladı, zaman kazandırdı ona. Özellikle 'kitap tasarımı'nda özlemini duyduğu estetik çizgiyi, dilediğince uygulayabilme olanağı buldu böylece. ÇEKİRDEK YAYINLARI Kurduğu “Çekirdek Yayınları”, onun Babıali'deki son imzası... Benzerine pek rastlanmayan, kolay kolay da rastlanmayacak özgün bir yayınevi uygulaması.. Burada da 'tek kişilik' bir orkestra adeta... Yayın işinde de, inanılmazı gerçekleştirerek, uzman bir kadronun kotarabileceği işi yürütüyor tek başına .. Çekirdek Yayınları'nın, sorumlusu da, yetkilisi de, seçicisi de, çevirmeni de, dizgicisi de, düzeltmeni de, tasarımcısı da, sekreteri de, getir götürcüsü de o.Yayınladığı her kitap, yaptığı her iş, noktasından virgülüne kadar, onun seçimi, onun emeğinin ürünü. Yalnız onun alın terinin izleri var yayınladığı kitaplarında, göz nuru döktüğü tasarımlarında... Zorunluluk sonucu da, yaratıcılığını dilediğince yansıtabileceği 'özel bir yayınevi' kurmak, oldum olası bir düş idi kafasında... Üstelik, yabancısı olduğu bir iş de değildi bu uğraş. Yeterince bilgisi, birikimi, deneyimi, zamanı, olanağı da vardı artık.. Sadece karar vermesi gerekiyordu... O da öyle yaptı..Yarım yüzyıllık birikiminin ürünü olan“Çekirdek Yayınları” , işte böyle, uzun bir sürecin sonunda doğdu. “Çekirdek Yayınları”nın, her biri 'mücevher' güzelliğindeki “şiir” kitapları, doğrusu, şaşırtmadı kimseyi. Öyle ki, kapak tasarımından boyutuna, sayfa düzeninden biçimine, puntosundan baskısına, kâğıdından cildine, dağıtımına dek ilgiyle karşılandı, yayınları.. Yapıtları üstün bir beğeni ürünü olarak kabul gördü, kitapseverlerce. En küçük ayrıntısına kadar, 'Sait Maden'i, onun bilinen yaratıcılığını, titizliğini yansıtan bir yayınevi oldu 'Çekirdek Yayınları'. Ve sonuçta, çok güç beğenenlerce de benimsenen, 'örnek' bir yayınevi oldu, kısa sürede... Yıllar boyu, kafasında en ince ayrıntısına kadar oluşturduğu Çekirdek Yayınları, kitapçı vitrinlerinde fazla zorlanmadan hak ettiği yeri buldu ve okurlarca kabul gördü. Daha önceleri , değişik yayınevlerinden çıkan, dünya yazınının büyük ozanlarının 'şiir çeviri'lerini yayınlamayla başladı yeni işinde. Çekirdek Yayınları, daha da yayınlayacaklarının yanı sıra, bugüne dek Sait Maden imzalı 30'a yakın, 'telifçeviri' kitabı sundu okurlarına, kısa sürede... Maden ergenlik çağından beri şiir yazıyor. O hep şair olarak yaşadı. İlk şiiri, daha on dört yaşında iken yayınlandı. Öykündüğü şairler aruzun ustaları oldu. Onları örnek alarak yazmaya başladı.. Önce aruz vezinli şiirler yazmayı denedi. Yeni şiir akımları ile İstanbul'a geldiğinde karşılaştı... Toplumcu gerçekçi şiiri tanıyınca aruzla yazmayı bıraktı.. 1960'ta yeni bir şiire yöneldi. Ve öncesinde yazdıklarını yok saydı ve yırtıp attı.. Fransızcayı Baudelaire'den, Rusçayı Mayakovski'den, İspanyolcayı Lorca'dan, İngilizceyi Poe'den çevirmek, Osmanlıcayı şiirimizin eski ustalarını tanımak için öğrendi Maden... Ve ilk ödülünü, Varlık'tan, Baudelaire çevirisi ile aldı.. Çekirdek Yayınları, “Türk şiirinin ya da yeryüzü şiirinin, eski bütün yapıtlarıyla, bütün zenginlikleriyle iç içe yaşamış bir ozan olan Sait Maden'in elli yıllık birikimi”nin ürünü, ilk dört şiir kitabını yayınladı, peşi sıra... “Açıl Ey Gizem”,“Yol Yazıları” ,“Hiçlemeler” “Şiirin Dip Sularında” , şairin 35 yıl gibi uzun bir süre beklemeye bıraktığı şiirlerinden kitaplaştırdıkları.. Böylece şiirseverler, tüm şiir akımları dışında kalmaya özen gösteren şair Sait Maden'i tanıma şansı buldu ve onu şiirimizin 'farklı bir ses'i olarak sevdi... KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA Çekirdek Yayınları'nın önemli yapıtlarından biri, 'insanoğlunun beş bin yıllık serüveni' altbaşlığını taşıyan üç ciltlik kapsamlı bir çalışma... Binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşmış bir söz varlıkları mucizesi.. Bu dizinin ilk kitabı“Yeryüzü Şiiri”, yeryüzünün tüm varlıklarından derlenmiş sözel ürünleri içeriyor. Yaratılış söylenceleri, dünyanın sonu söylenceleri, tufan söylenceleri, büyüler, türküler, ninniler... İkincisi “Yeryüzü Destanları” . Asur, Hitit, Mısır, Tibet, Çin, Japon, Türk, Fin, Viking, Cermen, Aztek gibi eski halkların destan ve söylencelerinden derlenmiş zengin bir seçki... “Gılgamış /ölümsüz yaşamın izinde', insanoğlunun yazıya geçmiş ilk destanı, önemli bir kaynak kitap... Dilimizde, bugüne dek yazılmış en kapsamlı, en şiirsel çevirisi. Dünyanın bütün duyarlılıklarına açık bir ozanlar geçidi denilebilecek İspanya'nın genç ve ünlü 93 ozanından seçtiği 400 şiirin yer aldığı “Çağdaş İspanyol Şiiri”, Maden'in ilgi gören bir başka seçkisi. Maden, büyük bir söz matematiği ustası saydığı Fuzuli'den derlediği “Bugünün Diliyle Seçmeler”inde Türk şiirinin beslendiği ana kaynaklara ışık tutuyor. Maden'in, asıllarındaki ölçü ? Çekirdek Yayınları, “Türk şiirinin ya da yeryüzü şiirinin, eski bütün yapıtlarıyla, bütün zenginlikleriyle iç içe yaşamış bir ozan olan Sait Maden'in elli yıllık birikimi”nin ürünü, ilk dört şiir kitabını yayınladı, peşi sıra... 910 SAYFA 5 CUMHURİYET KİTAP SAYI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear