25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 yazarın dilinden büyülü kente açılan kapılar; “Yazarların İstanbul'u” İstanbul.. Ne menem!.. ? Gamze AKDEMİR stanbul devri âlem, devri devran.. Kıssadan hisselerle dolu cihana değer diyar.. Saklıaçık bir ada, bir ülke adeta. Öyle ki ayrılan sanki gurbette, ayrılan sanki savrulmuş epey bir süre.. Sılası güçlü, özlemi tarifsiz, göbeğinden bağlı yaşayanları.. Muhteşem tarihi, köklü geçmişi, olağanüstü güzelliğini anlatmaya, tarif etmeye kelimeler çok zaman kifayetsiz ki hem de nasıl. Onlar, usta on iki yazar bu riski göze aldılar ve İstanbul'un birbirinden farklı köşelerinde devirdikleri yıllarını yüreklerinden söküp bize anlatmayı 'dene'diler. Denediler ve başardılar da. Merkez Kitaplar tarafından yayımlanan, Barbaros Altuğ'un yayıma hazırladığı “Yazarların İstanbul'u” bu on iki yazarın İstanbul'da açtıkları kapılara, kurdukları yuvalara konuk ediyor bizleri. İnci Aral, Kürşat Başar, Naim Dilmener, Nazlı Eray, Aslı Erdoğan, Ayşe Kulin, Perihan Mağden, Petros Markaris, Celil Oker, Mehmet Murat Somer, Latife Tekin, Buket Uzuner'e merhaba deyin. Çengelköy'e, Bebek'e, Şişhane'ye buyurun. Heybeliada'da onlardan bir çay içerken, vaktiyse eğer erguvanların keyfine varın. Sultanahmet'te güneş pırıl pırılsa o gün unutmayın Mehmet Murat Somer bir şeylerin peşindedir, İstanbul'unda size anlatacağı anılarından birini yaşamaktadır. Latife Tekin ayrı bir boyut açar kente dair. Gecekonduları anlatır, kulak verin. Moda'dadır gönlü her daim Buket Uzuner'in. Bu arada Teşvikiye'den el sallamaktadır Ayşe Kulin, hadi ama kibar olun ve el sallayın her neredeyseniz ve unutmayın mahşeri hızında kaybolduğunuz bir anda mutlaka ama mutlaka güneşe dönün yüzünüzü, İstanbul'un kıymetini bilin. İ oturdukları mahalleye, çalıştıkları sokaktan yemek yedikleri lokantaya, yaşadıkları ve yazdıkları şehri anlatıyorlar. Özellikle yazarlarının izini sürmek isteyen tüm okurlar için harika bir fırsat da bu kitap. İnci Aral'ın İstanbul'uyla başlıyor “Yazarların İstanbul'u”. Dokuz yıldır yaşadığı Çengelköy'den sesleniyor yazar. Çengelköy onun için şefkatli, günahsız güzelliğiyle zamanlar içinde gezdiren bir İstanbul köyü. Burası onun kökü, kökeni, her şeyi olmuş. Semtin sırtlarında oturuyor İnci Aral. Rüzgârın sesini, saatin tik taklarını duyabiliyor gün ortasında bile. Hem doğa hem metropol ama kıyasla daha bir kurtarmış kendini kent bozguncularından diye sevinçli yazar. Çengelköy'ü onda yarattığı sınırsız İstanbul imgesi nedeniyle seviyor asıl. Çocukluğunun taşra şehirlerinde yaşarken, Çengelköy onun için soluk renkli kartpostallarda kendini kendine saklayan sabırlı bir deniz manzarasıyken artık kendisinin de içinde olduğu rüzgarlı, parlak, ışıklı bir akşam gibi. Hele mevsim yaz, vakit akşamüzeri ise kuvvetle muhtemel İnci Aral, kıyıdaki balık lokantalarının deniz üzerine uzanan teraslarından günbatımını izliyordur. Karşıdan bakıyorsanız Çengelköy'e bir el sallayın, belki İnci Aral, belki bir başka Çengelköy sevdalısı selamınızı havada bırakmayacaktır. BEBEK KAHVE... Kürşat Başar'ın İstanbul'unda hâkim semt çocukluğunun geçtiği Bebek'tir. Bebek Kahvesi'nde bir dünya anısı vardır. Balıkçıların geldiği, tavla, iskambil oynanan ve bir sobanın yanadurduğu sıradan bir kahvedir o zamanlar lise tayfasıyla sık sık gelip oturdukları Bebek Kahvesi. O kadar ki bütün arkadaşları bilir. Kürşat nerededir? Bebek'tedir, çay içiyordur. Başka neler mi anımsıyor Bebek'e dair özetle? Lise aşklarını, tayfasını, dostlukları, ayrılıkları, kopuşları, soğuk öğleden sonralarını, ilkyazın ürpertisini, manolyaları, dondurma kokusunu, Hisar'a kadar uzanan yürüyüşleri, yağmuru, küçük bir sandalla denize açıldığı yaz günlerini, şimdilerde arasa da bulamadığı baharın o tanımsız coşkusunu. Bebek, O'nun kendini evinde hissettiği yer, sığındığı güvenli limanı. Bebek'e gittiğinizde etrafınıza iyi bakının, her an bir çay kaşığı tıngırtısı duyabilirsiniz. Bilin ki Kürşat Başar çayını yudumlamak üzeredir, gözleri dalmış mazisine çocuktur, gençtir yine. Naim Dilmener İstanbul'u belki de en kayırandır. Ona göre İstanbul'da değilseniz, boşuna kürek çekmektesinizdir. İstediğiniz kadar iyi ya da büyük olun, buralarda değilseniz bu beş para etmez hele ki söz konusu müzik ise. Kalp burada atmaktadır, gelişim burada gerçekleşmektedir. İstanbul'a yerleşen müzisyenin şansı daha bir vardır, ustalardan kalınca bir demet bunun canlı kanıtıdır. İstanbul üzerine nice şarkılar nicesine beş basar. Şanslı şehirdir İstanbul, bu kadar şarkı ne Paris, ne Londra, ne de New York için yazılmamıştır. Nazlı Abla'ya gelince… Nazlı Eray, Şişhane Yokuşu'ndan vurur yukarı. Orada yaşadığı yılları unutması ne mümkün? Lefter Küçükkandonyadis gol atınca, İnönü Stadı'ndan yükselen kalabalığın sesi çınlamaktadır hâlâ kulaklarında. Şişhane Yokuşu'nda köşedeki turşucu dükkanında sıra dizilidir Çamlıca gazozları. Dalyan'da artık yoktur tren yolu, oysa mazide her şey aynen saklı. Hele Münire Halası'nın balkonuna gelen kargaları gülümseyerek anımsamaz mısınız siz ? Merkez Kitaplar tarafından yayımlanan, Barbaros Altuğ'un yayına hazırladığı “Yazarların İstanbul'u” bu on iki yazarın İstanbul'da açtıkları kapılara, kurdukları yuvalara konuk ediyor bizleri. İnci Aral, Kürşat Başar, Naim Dilmener, Nazlı Eray, Aslı Erdoğan, Ayşe Kulin, Perihan Mağden, Petros Markaris, Celil Oker, Mehmet Murat Somer, Latife Tekin, Buket Uzuner'e merhaba deyin. SAYFA 14 APAYRI BİR ÜLKE Bu kent dedim ya sanki apayrı bir ülke. Hani kimi zaman sormuyor muyuz birbirimize 'neresindensin' diye? Öylesine büyük ve dolu dolu.. Yurtdışına gidin Türküm deyin akla ilk gelen İstanbul'dur. Hayretle açılır gözler, saygıyla kısılır ve kusura bakın ya da bakmayın acayip hava atarsınız kentinizle, gururlanırsınız. Barbaros Altuğ kitabı, 'neden bu gürültülü, kirli, kalabalık ama şaşırtıcı, güzel ve yalnız şehri terk edemiyoruz, onun neresi bizi kendine bağlıyor, nesini beğeniyoruz' sorularından yola çıkarak hazırlamış. Her biri çok sevdiği yazarlar olan on iki yazara İstanbul'un en sevdikleri, kendilerine ait hissettikleri yerlerini yazıp yazamayacakları sorulmuş. Çoğu belki de ilk kez çocukluk anılarından gittikleri kahveye, tarihi yerlerinden CUMHURİYET KİTAP SAYI 910
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear