Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Unutulanların Sevgisine gömerim adımı Unutulmaktan değil, kadının şaşkınlığı Yalanım can sıkar, gözlerini Bana dikeri deliliklerinden kaçarım. Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Hırsızlığın Zamanını ezberlerim Aşk zamanıyla. Son dehşetimin rahminde Vedalaşırım. Çocukluğum bunu öğrenir mi şimdi Onunla geçiririm zamanı matemle örerek şimdi Meleklerin gölgesiyle sarınırım güzel süslerin içinde. Bu damın üstünü kapatır mıyım Benden uzak unutkanlığın arılarıyla Cennete girer miyim Cariyelerimle? Bu Savaş Babil’in merdivenlerini sarar, Aden’den atılan Rambo’nun sesi ve sığınılan suskunluk Bu savaşın şiddeti beni büyüttü, azıcık Soluklanıyorum dinmesi için bu savaşın Bulutların sorularından Yıkanan ay gibi. Bu Savaş bitene dek, sana Olan hevesim tükenecek Dağılan yollarla kurulur Geçmişim İsteklerle Güzel levhalarla. Rüzgârla Başlayacağım Gözlerim, dudaklarında Gözlerin durulması için. Övündüğüm Her şeye kastederim Savaşı unutmadan. AŞK İÇİN ŞARKI Bulutlar yuvalarına gitse Karanlığın dehşeti uzaklaşsa, yıldızlar gecesiyle Mutlu olsa, ölüm efendimiz göçse. Her şey Yollar dalgaların kapısında ve gecenin Savaşın binlerce kapısında. Ey Dostlarım, ey sürünen Pişmanlığım, bu kapılarda durunKadınların zor yollarını sevmiyorum Adımlarıma rüzgârın resmini çizen Ama bütün kadınları Severim. O dağı sevmiyorum Göğün sözlerinden şaşıran, kalbe gizlice Bağlanan alışkanlıkları severim, merdivenlerine Ruhu bağlayanı ve benimle yeryüzünün Her tarafına gidenini severim. Seni Yeryüzü olarak biliyorum, kadının dudakları Bir salkım üzüm, bir bardak şarap, bir ay Bende utanan kucak, Güneş ışığı veya ellerimi yıkayan yağmur. Seni Gecemi biliyorum Gündüzüm. Sonrasında Hiçbir şeyi anmıyorum, yaşamdan uzaklaşan Bulutları anarım ruhun hüzünlü çadırında vedalaşan Duru yüzünü anımsarım, soğuk bedenini anımsarım Dehşetimi anımsarım öleceğim zamanki, nereden geçecek Kadınlar kalbimde zorluklarla sevdiğim. Gece kendi suskunluğundan yaşlanır mı Bu evde görününce sevgili Sarılınca Cuslin Elza’ya Yanımda soyununca Azıcık ürpererek. Savaşların dostuydu Leyla DiyorduHavanın yoldaşıydı Arkasında biner Cuslin’in Gölgenin rüzgârıyla Hakimiydi Ve dostu Bütün Bu Tenhada. CUMHURİYET KİTAP SAYI 909 Hasan El Vezzani/ Şiirler/ Çeviren: Metin Fındıkçı ‘Gözlerim, dudaklarında Gözlerin durulması için’ 1970 yılında Rabat’ta doğdu. Yükseköğrenimini doğduğu şehirde tamamladı. Rabat’ta Kültür Bakanlığı Basın müşavirliğinde görev yapmaktadır. RÜZGÂRIN EKİMİ Orada, Bir başıma. Nehrin kenarında. Ağaçların altında. Evin karanlığında. Yoksul bir evde. Merdivenin altında. Eşiğin yanında. Bir kapağın üstünde. Taşlarla çevrili Mina’da. Sulağın yanında. Evin yakınında. Geniş bir kahvede. Meydana bakan. Yalnız yapayalnız kalmadan. Eşim olmadan aşkın fırtınası. Ellerin kadınların saçlarına uzanmadan. Kendi soğukluğunu düşlemeden sultanım. Pazar günü dans etmeden. Akşam Akşam hiçbir şey yapmadan Bulunduğu yalnızlığa kalmadan Benimle mezara gider. Akşam ormanda yalnızlıkla Yetinmeden kimsesizlikle yenileniriz Cehennemden vatanda. Akşam Şehrin bulutlarına bağlanırım Kalbimi kapıda yolcu etmek için. Yeterli olmayacak Eski yalnızlığımı kazanmaya. Huzmelerin yüzüne Gireceğim. Bulutlara bağlanacağım Atan kalbimle. Mina gibi gökyüzüne döküleceğim. Geceyle dolacak bağrım. Onunla asılacağım Bütün bu yıldızların peşinden emekleyeceğim Kapım. Dikilmiş asmaların yanında. Orada Nağmelerden başım dönecek Ve yankı Şiirde Duracak. Geceye Söyleyeceğim Pişmanlığımı, bu yaşanan günde uykusuz. Karanlığın alnında güneşi açtırırım ve toprak Rüzgârla ayaklanacak. Ölüme Diyeceğim Ey dostum yaşamın binlerce Tuzağını kuracağız. Rüzgâra Diyeceğim Kalbimi ayların arasına asacak vatanım olmayacak. Göğüm olmayacak hüznümü gizleyecek. Günüm olmayacak Sahillerin kenarında geçirecek. Bolca kaynak Suyum olacak bu yeryüzünde Aşka sahram geniş olacak Bolca ürkek kalbim olacak. Güzel Hiç bitmeyen savaşlar bitecek. Hiç Silkelenmeyen aşkı silkelenecek. Hiç Batmayan ay batacak. Yavaş yavaş Gülleri koparacağım. Kopardığım sürece yaşlanacak bilgi Gecenin ricasıyla. Kalbimin sesi uzaklaşana dek. SAYFA 30 Oysa Bilgiyi paylaşırız. Gecem Beni kucaklar, bana karışır, çıplaklığımda sıcaklığı var. Kapım olacak çayırı var, gülü var hasretim olacak. Toprağı var benim anam Bilgisi var Benim okumam gereken. SUSKUNLUKLA AZALAN Geceyle çoğalıp güneşle azalır Teröristlerin bağrında parfümünle çoğalır Övgüyle yaklaşır kadınlarda çoğalır Temiz havayla, güzel bir bardakla Suskunlukla azalan duru bir gökle Bir yıldızla, iki yıldızla, yufka bir yürekle Yayılır Bendeki Hasan’ı unutturur Ondaki aşkı telef etse de. Şimdi Onda doğan Rüzgârın adımlarında kayıp. Şimdi Onunla kalbinin heyecanı diner Kadınla vedalaşmadan, benimle Yaşlanır aşkın dağı, senin Kokularınla, sana göçmek için şehirler fethetmeden. Toprakta Azalanla Yayılarak sana sığınır övgünün mezarı ve Gölgemin mezarı, havanın mezarı Gecemin mezarı, göğün mezarı Ve rica eden durumumla. Oradan Sürerim Biriken mutlulukla, azıcık sürerim Gecemin sesinde, suskunluğumun gecesinde Gecenim hüznünde, azıcık sürerim Kalbimin bana Yol göstermesi için. Bütün kuşatmalar düşmandır Şimdi, Aşkla azalan Aşkla çoğalan Uzak altın yayılır Rüzgârın savaşında, yayılır Sabahın hapishanesine dönen, yayılır Ölümün nafakasından çıkan Mutluluğun Ekimiyle. DİNEN NE Yüzünde Savaşın nemli yolu, unutkanlığı Gözlerinden siler, alevlerin üstüne tökezler İnsanları on kat dibe batırtır Seheri çözmek için. Doğrudur Yeni bir ölümle Dindiği toprağın Derin yıldızların Daha çok avlandığında. Yüzünde Son bir cephe örülür Soyulan kabuklardan, kırmızı hendeklerde Şaraptan kan ve harflerden yıldızlarla.