24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

? Bu deyişte yaşadığımız toprağın köklü kültürü, yüzlerce yıldan süzülüp gelen bir tecrübeyi gelecek kuşaklara kısacık aktarmaktadır. Seçtiğimiz sözcüğe, kurduğumuz cümleye dikkat etmemizi önermektedir.. Sözün büyülü bir gücü olduğunu, ağzımızdan çıkanın gerçekleşme kapısını da araladığını işaret etmektedir. Gerçi “Bir lafı elli kere söylersen olur” sözü de, bu deyişe benzer ama birincisinde kehanetin, öngörünün, ürkütücü bir önsezinin dozu daha fazladır. Belki de fallar, muskalar, dileğini yazıp bir yere koymalar hep bu “Dile gelen ele gelir”in ve sözü bir kehanet olarak algılamanın bir işaretidir. Edebiyat da sözün bu tuhaf kehanet gücünden çokça faydalanmaz mı? Sadece bizim buralarda değil, başka toplumlarda, yabancı yazarlarda da karşılaşırız, yazarın kehanet dolu söylemiyle. On dokuzuncu yüzyılın ilk çeyreğinde Canetti de, Kafka da yazarak haber verirler ufuktaki o korkunç savaşı. Günümüz Amerikan edebiyatının parlak isimlerinden Paul Auster de benzer bir yaklaşımı kullanır. “Kehanet Gecesi’nde olaylar New York’da geçer, Brooklyn’de, modern dünyanın kalbinde. Romanın baş kahramanı Sidney Orr, söylediği/ yazdığı her şeyin gerçeğe döndüğünü dehşetle fark etmektedir. Karışıklıklar, düşler, karabasanlar… Sidney Orr’un her satırı ürkütücü bir kehanete dönüşmektedir. Söyleyerek ya da yazarak adeta davet etmektedir kötülükleri. Paul Auster da, sözün o karanlık gücü üzerine kurgulamaktadır eserini. Yazıldığı için mi gerçekleşmiştir, gerçekleşsin diye mi yazılmıştır; yoksa yazılanın gerçeği hayatın gerçeğinden daha mı gerçektir. Yazarın yarattığı, gerçekten daha mı gerçektir? Roman kahramanları daha mı gerçektir yaşayanlardan. Proust’un “Gerçek hayatta romanlar hiç bitmez” sözü, belki de “ Cinayet Fakültesi” gibi romanlar için daha geçerlidir. Roman bittikten sonra bile olaylar sürer gider, kişiler konuşur durur kafamızda, ikinci okuyuşta farklı ayrıntılar ve yazarın kurgudaki incelikleri fark edilir. Gerçi, şaşırtıcı final uğruna romanın doğal akışı biraz yapaylaşmış gibidir ama Cinayet Fakültesi yine de bir söz ustasının ürünüdür. lerine, atalarına bağlayan zamandışı anlatılardır. Her toplumun kendine özgü kuralları, ayinleri, bakış açıları, gelenek ve görenekleri vardır. Mitler o toplumun zamansız tarihidir bir bakıma; çünkü zaman kavramı mitlerde farklıdır: Bugünkü tarih anlayışından ya da bilimsel bakış açısından öte, bir olayın ne anlama geldiği ile ilgilenir mit. Yalnız bununla da sınırlı kalmaz; mitler insanın doğayla, çevresi ve gözünü alamadığı uçsuz bucaksız gökyüzü ile ilişkisini şekillendirir. Kaynağında korku, gizem, evrenin büyüklüğü karşısında duyduğu şaşkınlık, çevresinde her Romanın sonunda ortaya çıkan Akın Erkan, “Bu sadece bir roman” dese de, aslında yapacağını yapmıştır. Sözün gücü, yazının etkisi, hayalleri çoktan gerçek kılmıştır. ? Cinayet Fakültesi/ Pınar Kür/ Everest Yayınları/ 290 s. gün karşılaştığı ve görmezlikten gelemediği gelip geçicilik vardır. Bu tabloda insan, doğanın efendisi, Tanrı’nın seçilmiş kulu değil; diğer hayvan, hatta bitki kardeşleri gibi bu dünyanın, evrenin bir parçasıdır. Onlardan en büyük farkı da ölümünü bilmesidir. Ne köpek, ne ağaç ne de fil bir gün öleceği önbilgisine sahiptir. İNSANIN ZAMANDIŞI TARİHİ İşte, mitler yaratmanın ardındaki güdü de bu olmalı. Ünlü dinler tarihçisi Karen Armstrong, Mitlerin Kısa Tarihi’nde aslında insanlığın en uzun tarihini anlatıyor; yani insanoğlunun Mitlerin Kısa Tarihi ? Cem ALPAN nsanoğlu çağlar boyunca yaşamına anlam vermek, bilinmezi dile getirmek için mitler yaratmıştır. Mit, özünde bilinmeyenle ilgilidir. Bugün düşünülenin tersine mit bir kaçış değil, bilinmeyenle tanışma durumudur. İnsanoğlu mitler yaratırken hiç de yaşamın belirsizlik İ lerinden kurtulmak için fanteziler üreterek onların arkasına sığınmamıştır. Tersine, mit her şeyden önce bir anlam verme ve ilişki kurma biçimidir: bir düzlemden bilinmeyen başka bir düzleme geçerken –mesela çocukluktan ergenliğe geçerken mitlere başvururuz. Mitler yalnızca birer hikâye ya da sembol değil, bir toplumdaki insanları birbirlerine ve geçmiş ? SAYFA 24 CUMHURİYET KİTAP SAYI 875
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear