25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

r bir romanla okur önüne gelen Geçtan'ın yine ilgiyle okunacağı kesin. ,,,,IK. Mars'ta Yaşam / Charles Frankcl / Çeviren: Rt/at Madend / Güncel Yaytncdık / 288 s Evrende yalnız mıyız? Yaşam mu cizevi ve yalnızca yeryüzüne mi ait? Yoksa yaşam, birbirinden ileri uy garlıkJaı ve sayısız gelişmişlik düzeyleri ve biçimleriyle bütün evrende yaygın olarak var mı? tnsanoğlu, kendine bu soruyu sorduğundan bu yana, bakışlannı Mars gezegenine yöneltti. Eümizdeki kitap, Mars yüzeyinde yaşamın arastırılması çerçevesinde, ilk filozoüann düşüncelerinden Tycho ve Kepler'in ölçümlerine, Galileo, Huygens ve Lowell'in gözlemlerinden kızıl gezegeni yakından fotoğraflayan otomatik Amerikan ve Rus sondalanna uzanan keşfîn serüvenini aktanyor. 3.900 TL / Frederic Beigbeder / Çeviren: Renan Akman / Doğan Kitap / 284 s. Octave dünyanın efendisi. Octave bol kazançü reklam yazarüğ^ mesleğini icra ediyor: Yann ne ısteyeceğimize bugün o karar veriyor. Octave paranın, kızlann ve kokainin altına gömülmüş yaşayan bir ölü. Birgün isyan ediyor. O çok yetenekü Octave zıvanadan çıkıyor. îdeal müşteri kim? "Elli yaşın altındaki mongol kadın." Ya reklamın prensleri? "Üçüncü Dünya Savaşı'nı yönetiyorlar." Frederich Beigbeder, bu deneme romanda, Paris'teki ajans dünyasından kreatiflerin bir reklam spotu çektikleri Miami'ye, Afrika'daki bir "motivasyon seminerinden Paris'in en lüks semtindeki beş odaü bir apartman dairesine, seks cehenneminden kaybeddmiş saflığa, bir binyıl çocuğunun itiraflannı yazıyor. Paranın her şey demek olduğu bir dünyayı, acı bir tebessümle mâhkum ediyor. Arabeskler ve Tılsımlar / Erdmute Heller / Çeviren: Denız Kırtmsay Kucur / imge Kitabevi / 202 s Küresefleşmenin eşiğinde bundan yüzyıllarca önce olan biteni dilin aynasında görmek ilginç aslında. Insan bu eümizdeki Kİtabı okuyunca, güzel ve iyi olan her şeyin hiçbir zaman uluslara mal edilmezliği gerçeğiyle karşılaşıyor. 9. ve 11. yüzydfarda MüslümanArap dünyasının, kültürünün ve dilinin, Batı'ya yeni teknolojisini, bilgeüğini, şiirini, dolayısıyla edebiyatını ve keyfini verdığinı öğrenince şaşırmamak elde değil. Dünya değişiyor. Kavramlar, Doğu'dan Batı'ya geçerken değişti; oradan tekrar Doğu'ya geçerken değışti, değişiyor ve değişecek. Belki de bir süre sonra, Doğu'dan Batı'ya geçip de yeniden Doğu'ya gelen kavramların yolculuklannı ele almak çok heyecanlı olacak. TBMM'nin Çalışma Yöntemi / Fahri Baktra /İmge Kitabevi /536 s. "Parlamentonun işleyişinde içtüzüklerin ne denü önerrîli olduğunu, konuyla ilgili herkes çok iyi bıür. Bugünü eksiksiz değerlendirme kaygısıyla, gelmiş gecmiş bütün içtüzukleri araştırma alanına alan bu çalışmada, önerilmiş ancak kabul edilmemiş birtakım içtüzük düzenlemeleri de göz önünde bulundurulmakta, içtüzük hükümlerini açıklığa kavuşturabdmek için, bu konuda yapdmış araştırmalardan başka, hüküm gerekçeleri ve Meclis teki görüşmeler, dahası Anayasa Mahkemesi'nin bu konudaki yaklaşımlan değerlendirdmekte. Bakırcı, aynca, sorun yaratan her alanda yeni seçenekler üretme yoluna gitmiş, böylece, çalışması yalnızca varsd bir bilgi kaynağı olarak kalmayip, içtüzükte düzeltim yapmak isteyenlere sunulmuş değerli bir kdavuz olma niteliğindedir." diyor Prof. Dr. Cem Eroğul kitapla ilgili değerlcndinnesinde. TürkiyeABD îlişkilerinin Politikası / Burcu Bostanaoglu / İmge Kitabevi / 532 s. TurkiyeABD ilişkileri 'politik' açıdan birçok kez incelendi. Burcu Bostancıoğlu ise 'politika'yı TürkiyeABD ilişkileri çerçevesinde ele alıyor. Bir siyasi tarih çalışması yapmadığını açıkça beÜrten yazar, uluslararası Uişkilerin 'kuramsal fukaraük' dolayısıyla sosyal bilimler için yeterince bütünleşemediğini savunuyor. Uluslara CUMHURİYET KİTAP SAYI 586 m rası ilişkileri, 'tarthi teskil etmek' üzere seçilen denevimlerin belirlendiği, anlamlandırıldığı ve yaşandıöı zihinsel yapılann, yani biligili bilgi kılan kuranıların prizmasından, hayat denilen bütünün bir parçası olarak sunuyor. Kitapta, Türkiye'nin dış politikasını temellendirdiği bütun kavramların ve bu arada özellikle ulusal çıkar kavrarrunın baştan tanımlanması ve politik bilişini yeniden bir kavramsal referans çerçevesinde örgütlemesi öneriliyor. eder" diyor Süheyla Bayrav kitabının önsözünde. Eleştiri Kuramlan / CarloniFilloux / Çeviren. Tabstn Yücel / Multilıngual / 128 i. "Yazın eleştirisinin bir tanımını vermek, onun benimsediği amaçlan, kullandığı vöntemleri şimdiden belirtmek olur. Öyleyse yazın eleştirisi eski ya da yeni yapıt ve yazarları incelemek, onlan aydınlatmak, açıklamak değerlendirmektir demekle yetinelim şimdilik. Yapıtlannın özü, yargılarının doğruluğu ya da derinliği açısından inceleyebiliriz. Bizim ilk amacımız bu değil. Biz eleştiriyi her şeyden önce kendine özgü yasalan bulunan bir yazın tür'ü olarak, eleştiri yapıtlarını açık ya da örtülü bir yöntem ortaya koydukları oranda incelemeye çakşacağız" diyor kitabın yazarlan. Nâzım Hikmet Üzerine Yazılar / Memet Fuat /Adam Yaytnlart/320s. Elimizdeki kitapta, 1965'ten 1998'e, otuz üç yıl boyunca, Memet Fuat'ın Nâzım Hikmet üsÜsıonc Yazılar tüne yazdığı yazılar bir araya getiriliyor. Bazılan değerlendirme, bazılan tanıkük, bazılan tartışma, bazılan eleştiri, bazdan sergileme, bazıları açıklama yazdan... Bir vakını olarak şairin yaşamıyla iluüi yaygınlaşmış yanlış bügileri düzelten, karanldcta kalmış noktalan aydınlatan, yazın alanında ise Nâzım Hikmet'in Türk şiir geleneğindeki yerini, önemini beürleyen bir eleştirmenin yazdan. Biçitn De&iştiren / Pauline Melville / Çeviren Filiz Kaynak / İmge Kitabevi / 210%. Pauline Melville tanınmıs bir tiyatro ve sinema oyuncusu. Kitabı yayımlandığında da tngiltere yazın çevrelerinden olumlu eleştiriler almıştı. Okuru ilgi çekici farldı dünyalara sürükleyen bu roman için The Guardian gazetesi şu eleştiriyi yapmısti: "PauMne Melville bir keşif. 'Biçim Değistiren'i tanımlamak, Baü Ameruca yerlileri hakkındaki öyküler gibi, içindekikrin derinliği hakkında hiçbir fikir vermeyecektir. Oykülerdeki farklılığın, Londra ve Karayipler arasındaki farklılık kadar büyük olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Bu öyküler, seçkideki efsanevi büyücü gibi 'denizdeki dalgalar kadar çok sayıda biçime ve ifadeye bürünebilen' bir çeşitliliği yansıtıyor." JustineErdemin Felaketleri / Marquis De Sade / Çeviren: Birsel Uztna / Çıviyazılan / 35 s. Yarattığı hayaledeç onu edebiyat ve felsere tarihinin en tartışmalı isimlerinden biri yaptı. Eserlerinde suç ve cinsel şiddetin kurbanı kadınlardıt Ama Sade'ın kadın düşmanı olduğu pek düşünüle mez. Hatta bu acıdan, filozof ve yazar Sade ile şenvet düskünü Sade Markisi kalın çizgiıerle ayrılır birbirinden: lslediği suçlardan(!) dolayı uzun yıllar cezaevin konul du ve kırk yıllık bir tarini özetledi. Şunları söyledi bu kitabında: "Beni bedensel, günaha ılişkin dayanılmaz bir perhize mahkum ederck mükemmel bir iş yap tığınızı düşündünüz, ama yanıldınız, beynimi coştur dunuz, bana can vermek zorunda kalacağım hayaletler yarattırdınız." SodomSodom'un 120 Günü / Marquis De Sade / Çeviren. Birsel Uztna / Çıviyazılan / 412 s. "Şeytanın ta kendisi", "bir canavar" gibi nitelemelerle tanıdığımız Sade'ın, dünya edebiyatrna mal olmuş Sodom"unu yukarıda tanıttığ^mız "Justine" ile birlikte okursanız "şeytanla" yüzleşmcnizi sağlayacaK bir kapı aralamış olursunuz kendinize. Fransız eleştirmen Noelle Chatelet "Sade şehvet oyunlan için, özellikle dünyanın bir ucundaki şatolan ve tek başına duran cvleri seçiyor ve böylece romanlannı ürkütücü bir eksene yerfeştiriyordu. Sodom'un 120 Günü'nün geçtıği yer, ülkenin diğer yerleşimlerinden, uygarlıktan cok uzak hem gerçek hem de mecazi anlamıyla ıssız bir kaledir." Roman Dillerinin Doğuşu ve Gelişmesi / Süheylâ Bayrav / Multdıngual /148 s. "Bulutabınbaşlıcaamaa. Karşılaştırmalı Roman dillerini incelemek isteyen öğrencilere, bu dillerin prehistoryasını, doğuşunu ve gelişmesini aydınlatacak temel bilgileri vermekâr. Dillerin nasıl gefiştiklerini gösterirken neden değiştiklerini de açıklamak gerekir. Roman dillerinin tarih boyunca oluşunu, Roman milletlerinin tarihinden ayırarak ele almaya imkân yoktur. Dili etkileyen olaylar bu milletJerin ortava çıkmasına yol açan olaylardır. Neticede bu küçük lcitap, ilk çağdan 1000 yıllarına kadar Roman milletlerinin hayatında etken olan başlıca akımlann hikâyesini anlattığından. Antikite'den Avrupa uygarhğına geçişi, Avrupa uygarhğının özelliğini yalnız Koman dili konuşan millederin açısından da olsa ortaya koymaya gayret NAZIM HİKMET Kıs Masallan / Hüseyin Yurttaş / Bilgi Yaytnevi / 232 s. Kitap, Hüseyin Yurttaş'ın, düşle gerçeğin iç içe geçtiği, yaşamın binBir rengiyfe yansıdığı 'Âyna Kınklan' dizisinin üçüncü kitabı. Yurttaş, dizinin diğer kitaplannda olduğu gibi yine keyifli yazdar sunuyor bize. Bir şairden tat alarak okunan düzyazîlar. Deyimler SözlüğüAçıklamahÖrnekli / Emin Özdemir / Bilgi Yaytnevi / 366 s. Söz varlığımızın oluşumunda, Kmııı Ozdemlr önemli bir yer tutar deyimler. Bu IKLAMAU^SMttKU yönden, sözlü ve yazdı anlatımda onlardan büyük ölçüde yararlanırız. Anlatımımızı deyimlerle güzelleştirmeye, etldli ve çekici kdmaya çakşmz. Çünkü bir durum ya da duyguyu somut, canlı, yoğun ve çarpıcı Dİçimde dile getiren söz değerleridir deyimler. Dilimizde en çok kullandan deyimler hangileridir? Bunlar, yazı ve konuşma dilinde hangi ankmlarda, nasd kullandmaktadır? Emin Özdemir bu sorulardan yola çıkarak hazırlamış kitabını. Günaydın Gül Yaprağı / Hidayet Karakus / Bilgi Yaytnevi /116 s. "Günaydın Gül Yaprağı bana değerli bir şairi tanıttı: Hidayet Karakus'u. Kitabınıza teşekkür ederim. Okurken heyecanlandım, o kadar sardı beni (ki okuyucuda böyle bir ruh haü yaratmak, iyi eserin ölçütlerinden biri olmaü, biridir). Şürlerinize güzelce yerleş \ tirmiş olduğunuz inceliklerin farkına varmaya, onlan bulmaya çaüştım (bulduğumu sanıyorum). Siz bu şerefli çizgiden sonra kötü şiir yazamazsınız, gecti, bu şansı ve savaşı sürdürmek olmaü işiniz..Eİlerde ne kaüyor şiirden gayn? Candan tebrikler. ÜşengeçÜğimi bir yana iterek bu satırlan gecikmeden yazışım da kitabınızın beni yaman yakaladığının bir kanıtıdır. Çok sevdim. Selamlar." diye yazmış Behçet Necatigil üstadımız, Günaydın Gül Yaprağı'nın ük baskısını okuduğunda. Felsefi Söylem Nedir? / Betül Çotuksöken / Inkılap Kitabevi I'162 s. • Felsefe, her şeyi olduğu gibi kendisini de sorguluyor. Felsefe yöneldıği, sorguladığı her bireysel yapıda evrensel olanı yakalamaya caüşırken, kendisine de bu türden bir kaygıyla yöneliyor. Felsefe bireysel dil ya da diller, başka bir deyişle söylem olarak kendinı oluştururken, temelde evrensel nitelikler de taşıyor. SAYFA 21
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear