Catalog

" Kapadokya: Kayalardaki Şiirsellik'Türkiyc standartlarına göre "şık" sayılabilccck nitcliktcki 228 sayfalık kitap Iransa'da basılmış. Aygaz sponsorluğunda Maestro Yayıncılık A.Ş'nin yayımladığı kitabın fotoğraf editörlüğünü Bünyad Dinç yapmış. ingilizce ve Türkçe basılan kitapta Ali Ihsan Gökçen, Cüneyt Oğuztiizün, Emre îkizler, Faruk Akbaş, Gültekin Çizgen, Hakan Oge, Ibrahim Zaman, îzzct Keribar, lskendcr Iğdır, Sevi Sunuç, Tahsin Aydoğmuş, Veysel Kurtoğlu ve Bünyad Dinç'in 227 totoğrafı yer alıyor. DENİZ TEZTEL neınli olan Kapadokya'yı görmek değil algılamaktır..." Kapadokya'yı böyle anlatıyor Faruk Pekin. Asıl mesleği kimva mühendisliği olan Faruk Pckin 13 yıldır turizmle iîgileniyor. Turizmden önce sendikacılık ve sosyal haklar üzerinc çalışan Pckin'in 12 F.ylül öncesi yazdığı "Artı Değer Nedir?" isimli kitabı yayımcıların dcğimiyle en çok satan kitaplar arasında idi. Pckin'in turizmle ilgilenmeye başladıktan sonraki ilk kitabı "Kapadokya: Kayalardaki Şiirsellik." Türkiye standartlarına göre "şık" sayılabilecek nitelikteki 228 sayfalık kitap Fransa'da basılmış. Aygaz sponsorluğunda Maestro Yayıncılık A.Ş'nin yayımladığı kitabın fotoğraf cditörlüğünü Bünyad Dinç yapmış. îngilizceve Türkçe basılan kitapta Ali Ihsan Gökçen, Cüneyt Oğuztüzün, Emre Ikizler, Faruk Akbaş, Gültekin Çizgen, Hakan Öge, îbrahim Zaman, Izzet Keribar, lskender Iğdır, Se vi Sunuç, Tahsin Aydoğmuş, Veysel Kurtoğlu ve Bünyad Dinç'in 227 fotoğrafı yer alıyor. Çin'den Küba'ya, 1 lindistan'dan Isra Kayalardaki Şiirsellik il'e, Peru'dan Vietnam'a dünyanın birçok yöresini gezcn ve gezdiren Pekin tanı anlamıyla bir Kapadokya hayranı. "Kapadokya" deyince gözleri ışıldayan Pekin başlıyor anlatmaya: <? llk 1967'degördüm Kapadokya'yı. O zamanlar Nevşehir ve Ür güp'c turizm yeni yeni girmeye başlamıştı. İlk gördüğümde bayağı şaşırmıştım. Peri bacalan arasında dolaşınca, rengârenk kaya oyma mekânları görünce kendinizi farklı bir boyutta sanıyorsunuz. Turizmle ilgilenmeye başlayınca ayrıntılara dalmaya başladım, Kapadokya ile ilgıli çıkan hemen hemen her şeyi okudum. Ve Kapadokya'yı yorumlamayı gezdikçe öğrcndim ..." Avrupalıların Kapadokya'yı 1700'lü yılların başında gördüğünü, bu yüzyılın başında da Peder Jerphaniorn isimli misyoncr bir papazın iki cildi yazı, üç cildi tablodan oluşan vc 1942 yılına kadar basımı siiren büyük bir eser çıkardığını belirten Pekin, Kapadokya üzerine birçok eseryazılmasına karsın "Kapadokya: Kayalardaki Şiirsellik" kitabında yine de yöreyle ilgili pek çok yeni ayrıntının yer aldığını belirtiyor: "Bünyad Dinç'le bırlikte birkaç kere Kapadokya'ya gittik ve ilginç yerleri fotoğraflamaya çalıştık. Örneğin kitabın 170. sayfasında yer alan fotoğraf benim çok ilgimi çekiyor. Bu fotoğraf Ihlara Vadisi'ndeki YıJanlı Kilisesi'nde çekildi. Burada lsa bağdaş kurup oturmuştur. Bu tslamiyet ile Hristiyanhğın ya da Doğu ile Batı'nın örtüşmesini dile getirir gibidir. Kitabın 118. sayfasında Hallaç Dcrc Manastırı'ndaki yan odadaki insan kabartması yer alıyor. Bu Kapadokya'daki tek insan kabartmasıdır ve uzun atlayan bir adam gibidir. Bu fotoğraf Türkiye'dc daha önce hiçbir yerde yayımlanmadı. Ayrıca yine kitapta daha önce üzerinde fazla durulmayan bir Çeç tünıülüsü vardır. Kapadokyalılar tarafından bilinir ama nc yazık ki çok fazla üzerine gidilmcmistir. 108 ve 109. sayfalarda buna yer verildi. doğa ile insan etkinliğinin akıl al maz bir uyumu ortaya çıkmı;;. Doğa ile insan orada ortaklaşa bir şcy Ier oluşturmuş. Şu anda bu hâlâ devam ediyor. I lem doğa aşındırmaya devam ediyor, hem insan etkinliği devam ediyor. Kapadokya'nın bir başka önemi de oradaki tarihtir. 'Kapodok ya'deyince birçok insanın aklına sadece Bizans sanatı ve kilise geliyor. Oysa orada yalnızca kiliselcr, yalnızca Bizans yapıtları yok. Orıdan öncesi var. Orada I lartilerin, Hititlerin varlıkları söz knnusıı. Onlardan da önce örneğin Aşıklı Höyük, Acem Höyük gibi değişik arkelojik kazı alanları olan verle şimler var. Bu yerleşimlere baktığımızda l.Ö. 9 binlere kadar gidebiliyo ruz. Kapadokya'nın ilginç bir başka yanı da; Doğu Roma yani o zamanki Kostantinapolis dışında, metropol dışındaki bir taşra yerleşimi. Hem o zamanki başkentten etkileniyor, hem de kendi söylemini öne çıkarıyor. Ayrıca Anadolu'daki Roma tmparatorluğu Selçukluların gelmcsiylc bozuluyor. Değişikliğe uğruyor. O günc kadar çoğunluğu Ortodoks olan bu insanlar yepyeni bir kültürle karşılaşıyorlar. Ama gelenler hemen onları yerlerinden etmiyor. Şu andaki en önemli tartışmalardan biri; Anadolu'da Selçukjulardan önce, Türklerden önce ne vardı? Bu tartışma hâlâ sürüyor... Oysa birçok şey vardı vc gclcnlcr ellerinde süpürge ile Anadolu'da yaşayan insanları siipürmediler. Onlarla birarada yaşamayabaşIadılar. Bu dinlerarası hoşgörü, bu zorıınlu barış içinde birarada yaşam açıkçası 1924'e Kadar sürer. 1924'ten sonra Anadolulu Ortadokslar Türkiye'den dışarıya gönderilirler. Göç acıklı bir olaydır. In sanın doğduğu, biıyüdügü yaşadığı yerden koparılıp alınması bir hayli kötü.. Buralardan Yunanistan'a gidcnler çok acı çekmiştir." Kapadokya'da geçmişte yaşananlar kadar günümüzdeyaşananlar da ilgilendiriyor Faruk Pekin'i. Kapadokya'nın rastlantı sonucu deprem bölgesi olrııamasını büyük bir memntınlukla karşılayan Pekin, ancak başka tehlikelere dıkkat çekiyor: "Kapadokya'daki gevrek küfli yapıların birsallanma ileyok olması ııfak bir ihtimal. Ancak o kadar lazla yerleşik nülusu oldu ki; o aslalt yollar üzerinde bir yandan yolcu taşıyan otobüsler, <>bur taraftan doğal soğutnıalı depolara tneyve taşıyan kamyonlar... Bunların getirdiğı sarsıntı çok ciddi bir sorun. 1 lerkes Ka padokya'yı gelişiguzel kazıyor. F,vet, kaya oyma çağdaş disko ya da çağdaş lokanta güzel bir şey. Ancak bu kazılar dcnetimsiz. Bir başka önemli konu da, bir dönem peri bacalan kamu mülkiyetindeydi, dana sonra özel mülkıyctc geçti. Devlet, yaptığı yanlışlığı zaman içinde anladı ve peri bacalarını özel mülkiyetten çıkar mak için karşı davalar açtı. Bunun bir kısmını da kazandı. Kazandı ama o ka zandığı davaların sonııcunıı kim uygulatacak? Üyle bir nıerci yok. Ihlara Vadisi'nde bile belli yerler hâlâ şahıslara ait..." Kısacası "Kapadokya" Faruk Pekin için çok şey anlatıyor... Ve Faruk Pekin bu kitapla "Kapadokya'nın çok yönlülüğünü, çok kültürlülüğünü, çok dinliliği ni biraz olsun vurgulamaya çalıştığını" söylüyor. • Cappodocia, Poetry in Rocks/M^n/ro Reklamahk, Tci 236 45 55 / 22H s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P Faruk Pekin Kapadokya'yı anlatıyor Jiüğü bir yerdir. Burası Nemrut Dağı ei ieç tümülüsü heniız kazıların surdürul "O Doğu Ha Batt'ıun örtüşmesi bi, bir gömmc yeri ya cla ayin yeri olabilir. Kapadokya'yı UrgüpNevşehirAvanos ücgeni içine sıkıştırmaktan kaçındık, genişbir alana yaydık. Hacıbektaş, Kayseri, Niğde, Aksaray gibi bir bölgeye yaydık. Gerçeği de budur. lkinci olarak bu bölgede daha çok bilinen jeolojik oluşumlar yerine, doğanın ortaya koymuş olduğu az bilinen jeolojik tüm güzelliklcre yer vermeye çalıştık. Uçüncüsü ve daha önemlisi bence günlük hayatı öne çıkaran fotoğrafları kitaba taşıdık. Bu anlamda Kapadokya üzerinc yazılan ilk büyük prcstii kitabı oldu." Dünyada doğal olarak hayran kalınabileeek çok fazıa yer bulunduğuna değinırken "Örneğin Çin'deki Gııil nehrindeki yükseltiler ya da Vietnam'daki Halong körfezi, Amerika'daki Grand Canyon da insanı hayran bırakır" diyen Pekin, Kapadokya'nın en önemli özelliğini bir cümle ile açıklıyor: "Doğa ile insan etkinliğinin akıl almaz bir uyumu." Pekin, Kapadokya'nın "Anadolu için onemıni" ise sövle anlatıyor: "Kapadokya'da doga yaratmış, insan işlcmiş. insan doğayı kopya etmiş, zamanla biraz da ileri götürmüş. Sonuçta Doğa ile insanın uyumu Faruk Pekin bu kltapla "Kapadokya'nın çok yönlülüuünü. cok kültürlülüâünü, cok dinllllâinl blraz olsun vurgulamaya calıştığını söylüyor. SAYFA 10 S AY I 4 15