Catalog

18 AĞUSTOS 2023 CUMA KÜLTÜR 13 DETİS’ten Tamer Karadağlı tepkisi CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip atanması, bu atamanın liyakaten bazı ‘sansasyonel’ çıkışları ve Devlet Tiyatroları’nın genel sanat Erdoğan imzasıyla Devlet Tiyatroları değil de siyaseten yapıldığını siyasi söylemleri halen önemli bir Yönetmeni de olduğu bilinciyle Genel Müdürlüğü’ne Tamer düşündürmektedir” denildi. handikap olarak durmaktadır, bu özerk, özgür, özgün bir kurum Merve’nin direnci Karadağlı’nın atanmasına ilişkin “Devlet Tiyatrosu gibi sanat durum, tarafsız bir sanat yönetimi olması için çaba harcamalıdır” eçen haftaki yazımda yaşlı Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği kurumlarının ideolojiler üstü olması, anlayışına yönelik kuşkuları daha vurgusu yapılan açıklamada “Sonuç bir kadının erdeminden (DETİS) bir açıklama yaptı. DETİS’in günlük politikaya alet olmaması da artırmaktadır. Genel sanat olarak, Devlet Tiyatroları deneyim, Gsöz etmiştim. Bugünkünde yaptığı açıklamada kamuoyunda ve hiçbir siyasi görüşün hizmetine yönetmenliğine aday olacak kişinin el ve akıl birliği ile yönetilmeyi hak Şanlıurfa Konuklu İmam Hatip yankı uyandıran bu atamaya ilişkin girmemesi gerektiği” vurgulanan kurumu her yönüyle iyi tanıması eden, Türkiye’nin çağdaş yüzü olan Ortaokulu öğrencisi 13 yaşındaki “Kurumun kuruluş ilkelerini, sanat açıklamada “Kişilerin sözleri, tavırları gerekiyor, söyleyecek bir sözünün, bir bir kültür ve sanat kurumudur. Merve Akpınar’ın direngen anlayışını, teamüllerini, kurum içi ve sanat anlayışları aynı zamanda o sanat anlayışının, yani sanatsal bir Sahnelerimizin ışığı hiç sönmeden, tutumunu yazdım. ilişkileri bilen liyakatli sanatçıları kişilerin sanatsal kimliğidir. Devlet projesinin olması gerekir” ifadeleri ülkenin her yerine yayılarak aynı Beden eğitimi öğretmenlerinin varken dışarıdan, Devlet Tiyatroları Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne kullanıldı. “Devlet Tiyatroları kararlılıkla hayatı aydınlatmaya öncülüğünde hentbola başlayan ile hiç ilgisi olmayan birinin atanan sayın Tamer Karadağlı’nın, genel müdürünün, aynı zamanda devam edecektir” denildi. Akpınar, büyük başarı gösteriyor. Bu konuda alkışlayan olsa da oyunun gerektirdiği giyimden dolayı voleybolda dünya şampiyonu olan İzmir’de ‘Türkan Şoray Film Kostümleri Sergisi’ Türkan Şoray’ın katılımıyla açıldı: filenin sultanları gibi yerin dibine batırılıyor. Yalın anlatım Spordaki başarısı bir yana, üniversite öğrencileri de aralarında olmak üzere, Akpınar’ın anlatımındaki şu yalınlığı kaç öğrenci Kostümler benim tutturabilir? “Bayram Hoca beni seçti, çok teşekkür ediyorum. İlk başladığımda ‘Sen kızsın, şort giyemezsin, Şu anda sergi dışında erkeklerin yanında oynayamazsın’ diyerek beni dışladılar. Ben de yeni bir projesinin ‘Hayır, neden oynamayayım?’ olmadığını belirten dedim. O zaman kendime söz rol arkadaşım verdim. ‘Köyümdeki kız çocuklarının Şoray, “Aklımı çelecek kaderini değiştireceğim’ diye. çok şahane bir film Hem çalışacağım hem kendi senaryosu gelirse elbette mesleğimi yapacağım hem de spora devam edeceğim ki onların bakarım” diyor. önyargılarını yıkayım. Ondan hep spora devam ettim, hiç bırakmayı da ürkan Şoray’ın “Sinema düşünmüyorum. Benim Aşkım Türkan Şoray Buradan ağabeyime ve babama TKostümleri” sergisi önceki da teşekkür ediyorum, onlar bana gün açıldı. Şoray, sergi açılışında çok destek verdi. İnşallah onların “Sinema Benim Aşkım” adlı desteğini boşa çıkarmam. Onlara, söyleşiyle İzmirlilerle bir araya geldi. kendime, ülkeme layık bir sporcu Sergide, Türkan olurum.” Şoray’ın filmlerinde Köy Enstitüsü kullandığı kostüm ve film afişleri yer Çocukların başarılarını Sergi, sanat hayatına 1960 yılında gördüğümde ya da okuduğumda alıyor. Şoray, Ahmed “Köyde Bir Kız Sevdim” adlı ancak on altı yaşında girebildiğim ÖZNUR Adnan Saygun Sanat filmle başlayan Türkan Şoray’ın OĞRAŞ ÇOLAK Köy Enstitüsündeki 1950 yılının o Merkezi’nde (AASSM) başrol oynadığı unutulmaz akşamüstünü yaşarım. yapılan “Sinema Benim filmlerinde giydiği yaklaşık 40 kostüm, Köylerden gelenler, sürdükleri Aşkım Türkan Şoray Kostümleri” çeşitli takı ve aksesuvarlar ile düvenleri bırakmış, bir eşeğin sırtına sergisinin açılışına İzmir Büyükşehir afişlerden oluşuyor. atlayıp yola koyulmuştu. Kiminin Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Sergi 17 Eylül’e kadar açık. bedenine ineklerin, öküzlerin kokusu katıldı. Telefonla konuştuğumuz sinmişti. Çoğu, kilometrelerce yaya Şoray serginin oluşum sürecini yürüyerek Dicle Köy Enstitüsü’nü şöyle anlatıyor: “Çok uzun yıllar bulmuştu. boyunca bütün filmlerimde Kiminin bacağında uzun don, giydiğim kostümleri atmaya, oraya sırtında işlik dedikleri yırtık pırtık buraya saçmaya kıyamadığım için gömlekler vardı. Ayaklarında bir depoda saklamıştım. Onlar kostümleri önceliyoruz. Sonra da kıyafetler ve kıyafetlerin da ayakkabı diye deri parçaları Türkan Şoray, gazeteci, yazar, benim rol arkadaşımdı. O yüzden da film afişleri ve film lobileriyle karakterlere yansımasıyla, sürüklüyorlardı... menajer Bircan Usallı Silan kıymetliydiler benim için. Yaklaşık özdeşleştiriyoruz. Bir de çok yaşamımızı etkilemesiyle Bir yerde elbiseler, ayakkabılar moderatörlüğünde düzenlenen 15 yıl önce bir yakınım bunları sergi beğenilen ve çok sevilen bazı filmler ilgili, kostümlerin bizi nasıl yığılıydı. Az ötede çorba kazanı “Sinema Benim Aşkım” adlı söyleşiye yapmakla ilgili fikrini söyledi. Ben de var, onlara öncelik veriyoruz. Selvi etkilediğiyle ilgili sohbetler kaynıyordu. Enstitü giysilerini İzmir Büyükşehir Belediye mutlu oldum ve Türkiye’nin değişik Boylum Al Yazmalım, Hazal, Dönüş, ediyoruz” diyor. Başkanı Tunç Soyer ile katıldı. kucaklayanlar çorba kazanına yerlerinde bu kostümleri sergiledik. yürüyordu. “Ağabey” dediğimiz son Arım Balım Peteği, Vesikalı Yarim, Şu anda yeni bir Sergiledikçe de gördüğü ilgi beni sınıf öğrencileri bize hamamın yolunu Azap gibi birçok film. Bu filmlerin projesinin olmadığını gösteriyordu. çok mutlu etti. Zaman zaman böyle kostümlerini afişleriyle birlikte belirten Şoray, “Aklımı Altı yıl sonra binlerce öğretmen, sergiler yapıyoruz” diyor. birleştirip mankenlere giydiriyor çelecek çok şahane bir film halkın ruhunu şiirselleştiren Cahit küratör arkadaşlar.” senaryosu gelirse elbette Külebi’nin deyimiyle “gökte yıldız Korunmuş kostümler Sergiyle ilgili şu an için sadece bakarım ancak şu anda kadar” “köylerimiz”e aydınlığı Şoray, kostümleri nasıl İstanbul ve İzmir’in olduğunu sinemayı, dizi dünyasını taşımaya gidecekti... belirledikleri sorusuna ise şöyle söyleyen sanatçı, “Elbette yakından takip etmekle cevap veriyor: “Sergide yer alan katılımcılarla, sinemaseverlerle ilgiliyim. İyi bir dizi ve film Hasan Âli Yücel kostümlerde en iyi korunmuş beraber bu sergiyi açıyoruz, sonra izleyicisiyim” diyor. O dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, Köy Enstitülerinin kuruluş evresinde, “Türk vatanının dağlarında, bayırlarında ve kırlarında hatta en ücra yerlerinde Leyla’nın Kardeşleri filminin Antakya Medeniyetler kendi kendine açıp solan çiçek bırakmayacağız!” diyordu. Kimdi o “Kendi kendine açıp yönetmenine hapis cezası solmaya bırakılmaması gereken Korosu’na ödül çiçekler”? Çiçek, köylüdür, köy çocuklarıdır. İRANLI yönetmen Said Rustayi’nin, AYDIN Doğan Vakfı Köy Enstitüleri bir eğitim devrimidir! Cannes Film Festivali’nde tarafından, kültür, Atatürkçü cumhuriyet-bağımsızlık- gösterilen ödüllü filmi Leyla’nın sanat, edebiyat ve bilim demokrasi bileşkesi bu temel üzerine Kardeşleri, İran İslami rejimine karşı alanlarında, ulusal ve kurulmuştur. muhalefetin propagandasına katkıda uluslararası başarıya Bir, bu eğitim anlayışını, bir de bulunmaktan suçlu bulundu. ulaşmış kişi ya da kurumları onun bugünkü “tarumar” halini Tahran’da ekonomik zorluklarla ödüllendirmek amacıyla düşünün... mücadele eden bir ailenin öyküsünü verilen Aydın Doğan Ödülü, Köy Enstitülerine ise Aydınlanma anlatan Leyla’nın Kardeşleri, geçen bu yıl Hatay’dan tüm ve çalışmalarına ara vermek zorunda düşmanları on yıl dayandı, ellerine yıl gösterime girdiğinden bu yana dünyaya barış mesajları veren Antakya kalan koronun yeniden bir araya gelmesi fırsat geçince kapısına kilidi vurdular. İran’da yasaklıydı. Film, geçen yılki Medeniyetler Korosu’nun oldu. Aydın için dayanışma ruhuyla büyük çaba Cannes Film Festivali’nde Altın Doğan Vakfı’ndan yapılan açıklamada, gösterilmiştir. Sanata ve sanatçıya Palmiye Ödülü için yarışmış ve “Antakya Medeniyetler Korosu, büyük değer veren ve her zaman Uluslararası Film Eleştirmenleri ülkemizin kadim şehirlerinden Hatay'ın destekleyen bir kurum olarak, Antakya Said Rustayi Federasyonu ödülünü kazanmıştı. asırlar öncesine uzanan kültürel Medeniyetler Korosu’nun bugüne kadar İran medyasının aktardığına zenginliğini ve medeniyetler arasındaki göstermiş olduğu başarıyı takdir etmek göre Rustayi, filmin yapımcısı İran resmi medyası, Leyla’nın hoşgörü yaklaşımını 2008 yılından bu ve aynı zamanda genç insanlarımıza Cevad Noruzbegi ile birlikte Kardeşleri filminin “uluslararası yana büyük başarıyla dünyaya tanıtmış, örnek olmaları amacıyla bu yılki “filmin Cannes’da gösterilmesi film festivallerine izinsiz Hatay’dan tüm dünyaya barış mesajları Aydın Doğan Ödülü’nün yönetim nedeniyle altı ay hapis cezasına katılarak kuralları çiğnediği” ve ulaştırmış, yurtiçi ve yurtdışında verdiği kurulumuzun kararıyla Antakya çarptırıldığını” duyurdu. Rustayi ve yönetmenin Kültür Bakanlığı 1500’ün üzerindeki konserle müziğin Medeniyetler Korosu’na verilmesi Noruzbegi, “İran İslami rejimine karşı tarafından talep edildiği üzere evrensel bir dil olduğunu hatırlatmıştır. kararlaştırılmıştır” denildi. Aydın Doğan muhalefetin propagandasına katkıda filmi “düzeltmeyi” reddettiği için Ülkemizi derinden sarsan 6 Şubat Ödülü Ödül Töreni’nin ise aralık ayında bulunmaktan” suçlu bulundu. yasaklandığını belirtmişti. depreminde 7 sanatçısını kaybeden İstanbul’da düzenleneceği duyuruldu. GEÇEN yıl 20 Ağustos’ta yaşamını yitiren usta oyuncu Civan Canova’nın hazırlıklarına başladığı ve ön duyurusunu yaptığı Civan Canova’nın ancak tamamlayamadığı sergisi, 21 Ağustos’ta, İstanbul Ortaköy Tarihi Kethüda Hamamı’nda sanatseverlerle resimleri buluşacak. Bazıları özel aile koleksiyonuna ait olan 50’den fazla tablo 1 Eylül’e kadar 10.00-19.00 saatleri arasında gezilebilecek. Canova’nın vasiyeti olan serginin hazırlıklarını sanatseverlerle yürüten ailesi, tablo satışlarından elde edilecek tüm gelirin, Civan Canova’nın kalbinde önemli yer tutan çocuk sevgisi ve Civan Canova sanat aşkını onun adına yakışır şekilde bünyesinde birleştiren buluşuyor bir hayır kurumuna yönlendirileceğini duyurdu.