Catalog

4 21 AĞUSTOS 2020 CUMA HABER ‘Tuhaftır şu insanoğlu...’ Zamanlar mı bozuldu, yoksa bize mi bir şeyler oldu, bilmiyorum, ama öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki ağlasam mı, gülsem mi şaşırıyorum. ABD Demokrat başkan adayı Joe Biden’ın yedi ay önce New York Times’a verdiği ve kıyameti şimdi kopan demeci de onlardan biri. Joe Biden, yankee zevzekliğinin birçok örneğini sıraladığı söyleşi sırasında şöyle demiş: Onu ( Erdoğan ile AKP’yi kastediyor) darbe ile değil, seçim ile devireceğim. Yedi ay önce yapılmış bu söyleşiyi AKP’nin yandaşları, “bezirgân züğürtleyince eski defterleri karıştırır” misali, ısıtıp bugünlerde önümüze sürüyorlar ve siyasi yelpazenin çok kesiminden de destek alıyorlar. Kıyamet kopuyor, antiemperyalist damarı tutanlar, ABD’ye ve Biden’a bir veryansın etmekteler ki sormayın gitsin! Doğrusu bu kadar tepkiyi yadırgadım. Eninde sonunda Biden, Türkiye’deki iktidarı kastederek demiş ki “onu darbeyle değil, seçimle devireceğim.” Bunun üzerine “vay efendim Amerikan emperyalizmi!...” diye kıyamet koptu. HHH Ne yani 2001 yılında Ecevit başbakan iken, CIA’nın kimi yetkilileri, o çevrelerden iyi haber aldığı bilinen Cengiz Çandar’a “Seneye bu zamanlar ABD Irak’a müdahale edecek, ama bilin ki o zaman Türkiye’nin başında başka biri olacak” dememiş miydi? Ve Cengiz Çandar, bunu yazdıktan bir yıl sonra ABD Irak’a müdahale etmemiş, müdahaleden önce de Türkiye’de Ecevit iktidarı garip manevralar sonunda kotarılan seçimlerle saf dışı edililip de yerine Türk Amerikan ortak yapımı yeni dizayn edilmiş, AKP getirilmemiş miydi? Kimilerinin, ABD emperyalizminin GOP’una dar gelen (Genişletilmiş Ortadoğu Projesi) “Milli Görüş gömleğini” nasıl değiştirdiklerini, yeni bir oluşum ile onun örnek olacak liderini parlatmak için Türk ve Amerikan belirli çevrelerinin nasıl etkinlikte bulunduklarını hâlâ herkes hatırlıyor. “Ekonomi yeni bir seçim kaldırmaz” derken, bu hummalı faaliyet başlayınca, başbakanın bile bir süre ulaşamadığı ekonominin patronu Kemal Derviş’in bir süre ABD’de kaybolduktan sonra “Ekonomi artık seçim kaldırır, seçim lazım” diyerek yeşil ışık yaktığı seçimin iktidar tarafından kendi kafasına kurşun sıkarcasına nasıl onaylandığını da ve bunda Bahçeli’nin rolünü de henüz kimse unutmadı. Entrika filmlerini anımsatan bu gelişmeleri o zamanlar kimileri nedense hiç yadırgamadı ve emperyalizmi gündeme getirmedi. Amerikan emperyalizmi, 2001 yılında Irak’a müdahalesine yardımcı olması için Türkiye’deki iktidarı darbe ile değil, seçimle yıkıyor ve kimsenin de gıkı çıkmıyordu. Şimdi ise o gönderilenin yerine getirilen iktidarın da gönderilmesi gündeme gelince, yandaşları yeri göğü inletiyorlar. HHH İnsanın aklına bir sürü soru geliyor: Ne yani ABD seçimle bir iktidarı getirecek manevraları yaparken iyi de gönderirken mi kötü oluyor? Amerikan emperyalizmi tarafından getirilen bir iktidar, paşa paşa, pardon sivil sivil gelip otururken gıkı çıkmayanlar, o iktidar yine beceriksizliği yüzünden seçimle aynı güç tarafından yıkılırken, birden antiemperyalist kesilip, iktidara destek verirken, kimi kandırıyorlar? Şimdilerde “ama iktidar şu anda emperyalizmle savaşıyor, destek vermek gerek!” diyen çevrelerin bir zamanlar “ama vesayetle mücadele ediyorlar destekleyelim!” diyerek hukukun ve adaletin, “yetmez ama evet!” diyerek demokrasinin ırzına geçme suçuna ortak oldukları ne çabuk unutuluyor. Bu Biden zırvaları gerçekten insanı bayıyor. Yıllar yılı iktidarların Amerikan yapımı askeri ve de sivil darbelerle yıkılmasına sessizce seyirci kalanların, şimdi Biden olanları söze dökünce yeri göğü birbirine katmaları biraz komik kaçmıyor mu? Ne yani yaparken bir şey olmuyor da söyleyince mi kıyamet kopuyor? Tıpkı Neyzen Tevfik’in dediği gibi: “Tuhaftır şu insanoğlu, her lafı kaldırmaz, ‘canım’ dersin kızar da öpersin aldırmaz.” CHP’de koronavirüs Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Osmaniye Milletvekili Baha Ünlü’nün ardından il başkanı Mehmet Aşık, merkez ilçe başkanı Abdulkadir Özgan ve Ünlü’nün danışmanı Kenan Zorlu’nun da koronavirüs testi pozitif çıktı. CHP’li yöneticilerin sağlık durumlarının iyi olduğu ve 14 gün süreyle evde karantinaya alındığı bildirildi. l İç Politika Güneydoğu’da koronavirüs vaka artışı uyarısı: Yoğun bakım sırasında ölümler başladı Sıra beklerken öldüler CHPAnkara Milletvekili Murat Emir, koronavirüs salgını nedeniyle Güneydoğu Anadolu bölgesi’nde yoğun bakım servislerinde yer kalmadığına dikkat çekerek “Sadece Batman’da son bir hafta içerisinde yoğun bakım sırası beklerken vefat eden hasta sayısı 7’yi buldu. Şanlıurfa’da memurlar filyasyon için sahaya sürüldü. Hatta temizlik işçisine sürüntü aldırtılıyor. Diyarbakır’ın günlük vaka sayısı 600’ü buluyor. Güneydoğu’nun hali içler acısı durumda” dedi. Emir, şunları dile getirdi: “Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde günlük koronavirüs vaka sayısını halen 1000’li rakamlarda açıklıyor, ancak sadece Şanlıurfa’da günde Batman’da son bir haftada yoğun bakım sırası beklerken 7 kişinin yaşamını yitirdiğini vurgulayan CHP’li Murat Emir, “Diyarbakır’ın günlük vaka sayısı 600’ü buldu. Şanlıurfa’da temizlik işçisi sürüntü alıyor. Güneydoğu’nun hali içler acısı” diye konuştu. 700’e yakın pozitif vaka tespit edildiğini biliyoruz. Şanlıurfa’da biri üniversite hastanesi olmak üzere dört hastanede de Covid19 için boş yoğun bakım yatağı kalmadı. Bu kadar çok vaka artışı yaşanınca temaslı kişileri kontrol etmekle görevlendirilen filyasyon ekipleri de yetersiz kalıyor. Ne yapacağını bilemez hale gelen Sağlık Bakanlığı, Şanlıurfa’da hiçbir sağlık eğitimi almamış müftülük ve Milli Eğitim personelini de filyasyon ekibi olarak görevlendirdi. Hatta bu da yetmeyince daha birkaç gün önce Karaköprü Diş Hastanesi’nde bir temizlik personeli, temaslı kişilerden sürüntü aldı.” ‘Doktorlar istifa ediyor’ Diyarbakır’da da 1 Haziran öncesinde günlük vaka sayısı 70’lerdeyken bugün 600’e ulaştığını kaydeden Emir, “1 Haziran öncesinde Diyarbakır’da yoğun bakımda tedavi gören günlük hasta sayısı 10 civarındaydı, fakat bugün itibarıyla 100’ü geçti. Covid19 hastalarına yoğun bakım hizmetinin verilebildiği yatakların hepsi dolmuş durumda. Filyasyon ekipleri, Şanlıurfa’da olduğu gibi bu ilimizde de yetersiz kalıyor” diye konuştu. Batman’da da vaka sayısının 1 Haziran’dan bu yana 10 bine ulaştığını kaydeden Emir, “Günde yaklaşık 700 test yapılırken bunun 350’si pozitif çıkıyor. Yoğun bakım yataklarının hepsi dolmuş. 300 yatak kapasiteli bölge devlet hastanesinde şu anda 450 hasta yatıyor. Servislerde yoğun bakım sırası bekleyen onlarca hasta bulunuyor, hatta bu sırayı beklerken yaşamını yitiren hastalar var. Bu şekilde son bir haftada 7 hastanın hayatını kaybettiğini biliyoruz. Sağlık çalışanları perişan. Son bir ayda Batman’da 10 doktor istifa etti, 5 sağlık personeli de emeklilik dilekçesini verdi” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Pandemi nedeniyle risk grubundaki 20 ila 40 milyon arasındaki kişinin olması gereken grip aşısı dozunun geçen yılki kadar, yaklaşık 1.5 milyon doz olacağı ortaya çıktı. CHP Ankara Milletvekili Taşcıer, “Öngörüsüz politikanın bedelini vatandaş ödeyecek” dedi. AŞI, GEÇEN YIL BILE YETMEMIŞTI! GRIP AŞISI KRIZI MAHMUT LICALI Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle risk grubunda yer alan on milyonlarca insanın grip aşısı olması beklenirken şirketlerin yaptığı yazışmalara göre önümüzdeki dönemde, ülke genelinde, 2020 2021 grip dönemi için kullanılacak aşı dozunun en fazla 1.5 milyon olacağı ortaya çıktı. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, resmi verilere göre 65 yaş üzeri nüfus, diyabet, böbrek, kalp ve kronik hastalığı olan kişilerin 20 ile 40 milyon arasında olduğuna dikkat çekerek “Toplamda 1.5 milyon doz aşı bu kadar insana nasıl yetecek, merak ediyorum” diye konuştu. Türkiye’ye her yıl belirli sayıda getirilen grip aşısına bu yıl pandemi nedeniyle daha fazla ihtiyaç duyulacağı uzun süredir belirtiliyordu. Dünya Sağlık Örgütü ve bilim insanları, koronavirüs nedeniyle risk grubunda bulunan herkesin sonbaharda grip aşısı olması gerektiğini vurgularken Türkiye’ye getirilecek doz sayısının azlığı önümüzdeki aylarda grip aşısı krizi yaşanacağını gösteriyor. İlaç depolarına bazı şirket önemli hale geldiğine dik ler tarafından gönderilen bil kat çekti. Daha geçen yıl gilendirme yazısında 2020 aşı yetmediği için kriz ya 2021 grip dönemi için aşı şandığını anımsatan Taş ya talebin artacağı belirtildi. cıer, Sağlık Bakanlığı’nın Yazıda, “İlgili talep artışları henüz pandeminin başın nın karşılanması konusunda da öngörüde bulunması tüm dünyada talep edilen te gerektiğini vurguladı. Taş darik miktarlarının tam ola cıer, “Bu nasıl bir öngörü rak sağlanamaması duru Taşcıer süzlüktür ki grip aşılarıy mu oluşabilir. Bu sebeple la ilgili daha şubat ayın 20202021 sezonu için grip dan ek aşı talebinde bulu aşısı tedarikinde Türkiye geneli için nulabilecekken bu yapılmadı” dedi. toplam olarak geçen yılki adetler ci Taşcıer, şunları söyledi: varında ve geçen yıllarda olduğu gi “Toplamda 1 milyon 1.5 milyon bi ekimkasım ayları içerisinde baş doz aşı bu kadar insana nasıl yetecek, lamayı planladığımızı bildirmek iste merak ediyorum. Yüksek fiyat ödeye riz” ifadelerine yer verildi. rek diğer şirketlerden aşı temin edil ‘Talep sorusu yanıtsız’ me çabasına girilecek. Halbuki şubat ayında mevcut firmadan yüksek mik Grip aşısıyla ilgili iddiaları günde tarda aşı talep edilseydi normal aldığı me getiren CHP’li Gamze Taşcıer, ko mız fiyattan daha çok aşıya ulaşabile ronavirüs salgını nedeniyle grip aşısı cektik. Grip aşısı konusu iktidarın her na talebin çığ gibi büyüyeceğine, grip alanda olduğu gibi sağlık alanında da aşısının özellikle 5 yaş altı çocuklar, ne kadar öngörüsüz bir politika izledi 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar, ğinin göstergesi. Peki, bu öngörüsüz akciğer, karaciğer, KOAH, kalp ve şe lük nedeniyle bir yurttaşımızın sağlı ker hastalığı olanlar gibi yüksek risk ğı ya da hayatı tehlikeye girse hesabı grubundaki yurttaşlar için çok daha nı kim verecek?” l ANKARA ÇIFTÇIYI FAIZ BATAĞINDAN KURTARACAK YASA ÖNERISI TBMM’DE Tarım da nefes alsın CEMİL CİĞERİM Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, salgın koşulları ve iklim değişikliği nedeniyle yakın zamanda yaşanması olası arztalep krizinin önüne geçilebilmesi için, tarımsal kredilere uygulanan faizlerin silinmesi ve borçların yeniden yapılandırılması ile ilgili bir yasa teklifi hazırlandı. CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu’nun Meclis Başkanlığı’na sunduğu öneride, Türkiye’nin tarımsal üretimde ciddi risklerle karşı karşıya kaldığı vurgulanarak önlemlerin bir an önce alınması istendi. Hancıoğlu, teklifinin gerekçesinde şu saptamalara yer verdi: “İthalata dayalı tarım politikası ve gıda enflasyonunu üretici fiyatları üzerinden baskılama uygulaması, sürekli olarak Türk çiftçisini üretimden vazgeçmeye zorladı. Bu duruma bir de yüksek maliyetli mazot, gübre, tohum, ilaç ve enerji kullanım bedelleri eklenince üretimden kaçış daha da büyük ivme kazandı. Öyle ki bugün tarımsal üretim niteliği olan yaklaşık 4 milyon hektarlık arazide üretim yapılmıyor. 2019 yılı verilerine göre Çiftçi Ka yıt Sistemi’ne kayıtlı 2 milyon 260 bin çiftçinin bankalara yaklaşık 120 milyar, kooperatiflere ise 10 milyar liralık tarımsal kredi borcu bulunmaktadır. Bu borcun, salgın sürecinin de etkisiyle çok daha yukarılara çıkacağı aşikâr. Şayet ülke olarak tarımsal üretimimizi sürdürülebilir kılmak istiyorsak salgın, kuraklık, doğal afetler gibi başkaca olağandışı süreçlerde ihtiyaç duyulacak gıdaya ve temel gıda hammaddesi olan tarımsal ürünlere eri Üreticinin sırtındaki ağır borç yükünün bir an önce kaldırılması istendi. şimde sorun yaşamamak istiyorsak, ivedilikle üreticilerimizin sırtındaki ağır borç yükünü ortadan kaldırmak zorundayız. Atılması gereken adımların başında, tarımsal kredi borçlarına uygulanan faizlerin silinmesi ve borç vadelerinin ötelenmesi gelmektedir. Üreticilerimizin Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçların faizlerinin silinerek borç anaparalarının yeniden yapılandırılması zorunludur.” l SAMSUN KOCA’YA EK ÖDEME TEPKİSİ SağlıkSen: Yetersiz ve muğlak MemurSen Genel Sekreteri ve SağlıkSen Genel Başkanı Semih Durmuş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ağustosta ek ödemelerin tavandan yatacağı açıklamasına tepki gösterdi. Durmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Koca’nın “Özellikle Covid’li hastalarla ilgili poliklinik, servis ve ilgili branş veya branş dışı sağlık çalışanları, hekimler olmak üzere ek ödeme 1 Ağustos’tan itibaren 3 aylık zaman diliminde ödenecek” açıklamasını eleştirdi. Açıklamayı “geç kalmış, yetersiz ve muğlak” bulduklarını belirten Durmuş şunları söyledi: ‘Cimri davranmamalı’ “Düzenlemeler çalışanları ayrıştırıcı mahiyette olmamalı. Dışlayıcı ve ötekileştirici olmamalı. Cephenin en önünde mücadele edenler daha fazla mağdur edilmemeli. Sağlık çalışanları dün, bugün ve daima her koşul ve şartta millet adına üzerilerine düşen fedakârlığı göstermekte ancak çalışanlar adına karar verenler aynı fedakârlığı göstermekte yeterince cömert davranmamaktadırlar. Sağlık Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve üniversite yönetimleri çalışanların haklarının teslim edilmesi noktasında cimri davranmamalı. Beklentimiz, sağlık çalışanlarının ücretlerinin artırılması ve çalışanları ayrıştırıcı ücret politikalarına son verilmesi.” l ANKARA / Cumhuriyet İNŞAAT MÜHENDİSLERİNDEN UYARI: Çalışma kampına dönmesin TMMOBİnşaat Mühendisleri Odası, koronavirüs salgınında inşaat işçilerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek “Salgın koşullarında şantiyeler çalışma kamplarına dönüştürülmemeli” açıklamasında bulundu. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, koronavirüs salgını sırasında inşaat işçilerinin yaşadığı sıkıntılara ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Kış mevsiminin yaklaştığı anımsatılan açıklamada, işçilerin yaşayabileceği sıkıntılara dikkat çekilerek şunlar kaydedildi: “İşçiler, mühendisler, mimarlar ve diğer personel şantiyelerde, doğa şartlarında veya standart dışı geçici yapılarda yakın temas halinde çalışmaktadır. Bu koşullarda çalışanların maske, dezenfektan gibi kişisel koruyucu donanım malzemelerine kolay ve ücretsiz erişimi, malzemelerin doğru ve etkin kullanımı gibi konular düzenli denetlenmeli. Çalışanların yoğun olarak bir arada bulundukları yemekhane, kantin, duş, yatakhane, servis araçları gibi ortamlarda hijyen, maske ve mesafe şartları uygulanmalı. İşi gereği çok sayıda kişiyle temas eden çalışanların düzenli aralıklarla taranması, tanı konanların hak kaybına uğramadan, ailelerinin sağlığı riske atılmadan karantina ve tedavi olanaklarından faydalanmaları sağlanmalı.” l ANKARA / Cumhuriyet