26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Skandal koltuğundan etti ri Bakanlığı görevinden istifa etti. Yerine İskân, Toplum ve Yerel Yönetim Britanya’da, eski kolonilerden işçi ola lerden Sorumlu Devlet Bakanlığı göre rak gelen göçmenlere yönelik sınır vinde bulunan Pakistan kökenli Sajid dışı uygulamalarına ilişkin plan yap Javid atandı. Javid, ilk açıklamasında tığı, bu konuda parlamentoyu yanılt ülkenin göçmen politikasının adil ol Javid tığı iddia edilen Amber Rudd, İçişle duğundan emin olacağı mesajı verdi. ‘Paylaşma yerineSalı1Mayıs2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 işbirliği modeli’ MİNE ESEN KKTC Dışişleri Bakanı Özersay, Kıbrıs’ta çöken müzakere Yarım asırlık “çözümsüzlü sürecine işaretle çözümün anahtarının taraflar arasında belirli ğün” adresi haline gelen Kıbrıs’ta sular son dönem konularda işbirliğiyle güvenin sağlanması olduğu düşüncesinde de Doğu Akdeniz enerji havzasına yönelik mücadeleyle daha da ısınmış durumda. 24 Nisan 2004’te büyük umutlarla adanın her iki tarafında sandığa sunulan, iki toplumlu, bölgeli federatif yapı hedefli, dönemin BM Genel Sekreteri’nin isminden alan Annan Planı’nın Rum Kesimi’nde reddedilmesinin ardından uzlaşı çabaları sürse de sonuçsuzluğun yarattığı “bıkkınlık” şimdilerde yeni stratejilere yönelik tartışmaları da alevlendirdi. KKTC, Ankara’dan kimi cephede “AB’yi arkasına alan Rum Kesimi’ne karşı farklı pozisyonlar alınmalı” söylemlerinden “ada Lefkoşa’da görüştüğümüz KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, adada müzakere maratonlarının yakın tanıklarından... 12 yıl boyunca müzakerelerin bir parçası olan Özersay, bu süreçte iki BM Genel Sekreteri, iki KKTC, dört Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı ile görüşme masasına oturdu. gireceğiz” diyerek yönetim ve zenginliği paylaşmaya iyice uzak durdular. Şimdi de doğalgaz konusunda bunun bir benzerini yaşıyoruz. Uluslararası toplumun, Kıbrıslı Rumlara şunu söylemesi lazım, bu doğalgazdan yararlanmak istiyorsanız ya Kıbrıs sorununu çözeceksiniz ya da çözemiyorsanız, anlarım 50 yıllık sorundur, ama o zaman da Kıbrıslı Türklerle uzlaşmaya varacaksınız, en azından sınırlı konularda, enerji konusunda. t‘Taartnışıdmınastıannaıkmilaitdleınnm’ em eli da iki ayrı devlet, konfederasyon oluşturulmalı”ya uzanan görüşler dikkat çekiyor. Geçen günlerde KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi lideri Anastasiadis’in aylar sonra ilk kez bir araya gelmesi, ardından ise Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun KKTC’ye giderek Akıncı ve diğer siyasilerle buluşması yeni müzakere maratonu mu sorularını doğurdu. Yaz döneminin arifesinde mekik diplomasisinin haraketlendiği bir dönemde, tam da Annan Planı’nın Rumlarca Montana’da müzakerelerde gelinen nokta BM Genel Sekreteri tarafından ilan edildiği şekilde bir çöküş noktasıdır. Bunu üzülerek söylüyorum ama ne yazık ki realite budur. Kıbrıs Rum tarafı mevcut durumun, statükonun devamından memnun olduğu için müzakereler kaldığı yerden aynen devam etsin şeklinde bir yaklaşım içindedir. Kıbrıs Türk tarafının yaklaşımı ise bu değildir. Çünkü müzakerelerin kaldığı yer, müzakerelerin çöktüğü yerdir. lumu tarafıyla yönetimi ve zenginliği paylaşmaya henüz hazır değildir.” Bu referandumdaki başarısızlık ertesinde defalarca başka denemeler yapıldı. Tüm bu uğraşlara, aradan geçen zamana karşın Rum toplumunun yönetimi ve zenginliği paylaşmaya yakınlaştığını değil, uzaklaştığını gördük. l Uluslararası toplumun buradaki duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle Güney Kıbrıs’ın üyesi olduğu AB nezdinde... Akdeniz’deki enerji yataklarına yönelik Rumların tartışmalı faaliyetlerinde arkalarına l Sizce taraflar arasında kronik hale gelen çözümsüzlük kıskacı nasıl aşılır? Bu dönem aynı zamanda 1968’de başlayan Kıbrıs müzakerelerinin de 50. yıldönümü. Yani yarım asır geçti ve denenmeyen pek birşey kalmadı. Bir gerçek var, iki taraf aynı cümleyi söylemesine karşın bu cümleden farklı şeyler murat ediyor. İki toplumlu, iki bölgeli federal çözüm derken aynı şeyi istemiyor. Benim ve partim Halkın Partisi’nin düşüncesi, Kıbrıs’ta ihtiyaç iki tarafın bir an önce işbirli sandıkta gömülmesinin 14. yılında Lefkoşa’da KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile bir araya gelerek Kıbrıs’ta çözümün anahtarı nedir sorusuna yanıt aradık. l Taraflar arasında günümüz şartlarında çözüme yönelik müzakere süreci havası var mı sizce?.. ÖZERSAY Ortada bir müzakere süreci olduğunu düşünmüyorum, yok zaten... Geçen yılki Crans Altın tepside üyelik... Görüşmelerin başarısızlığa uğratılmış olduğu BM Genel Sekreteri’nce de tespit edilmiştir. Sizin de değindiğiniz gibi Annan planı referandumu olan 24 Nisan 2004 üzerinden 14 yıl geçti. O dönemde BM Genel Sekreteri, neden Rum tarafında hayır yanıtı verildiğine ilişkin şu analizi yaptı: “Kıbrıs Rum toplumu, Kıbrıs Türk top AB rüzgârı aldığı görülüyor... Bir kere 2004’te Kıbrıs Rum tarafına bir nevi altın tepside AB üyeliği sunuldu. Üye olmak istiyorsanız önce Kıbrıs meselesini çözün ya da olumlu tutum takının denilmedi. Bugün Türkiye’nin üyeliği dahil pek çok adaya yapılan, “bu koşulları yerine getirirsen ileri gider, sonuçlanır” yaklaşımı uygulanmadı. Bunun için de Kıbrıslı Rumlar “çözüme hayır da desek zaten AB’ye ğine başlamasıdır. Madem ki yönetimi ve zenginliği paylaşma konusunda bir sıkıntı var, o zaman paylaşmaya dayalı modellerden işbirliğine dayalı modellere yönelmek gerek. Bundan kastım, yukardan aşağıya bir modeli empoze etmeye çalışmaktansa, aşağıdan yukarıya bir modelde, sınırlı sayıda üç beş konu belirlenir, sen beni tanımıştın tanımamıştın tartışmasına girmeksizin işbirliğine başlanır. Mesela kültü rel miras, sağlık, doğalgaz, sivil ha ‘TEK YANLI OLMAZ’ l KKTC’de bir süredir federasyon temelli çözüm KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi lideri Anastasiadis’in BM Genel Sek vacılık gibi somut konularda. Elektrik krizi örneği... Bir tarafta suç işleyip diğer tarafa kaçanlara ilişkin mesela, ki bu konuda bir komite kurduk. Paylaşma meselesini bir kenara den konfederasyona, “An reteri Guter koyup işbirliğine başlamamız la nan planı, iki toplumlu tek res arabulucu zım ki güven gelişsin. Birlikte bir bir çatı çözümü çökmüştür” görüşlerine uzanan tartışmalar hız kazanmış gözüküyor... ÖZERSAY Bununla ilgili birkaç temel ilke söyleyeyim. Birincisi Kıbrıs’ta bugünden son luğunda geçen yılki CransMontana müzakere turundan sonuç çıkmamıştı. şey yapıldığında iki tarafın da kazandığı fiilen görülsün. Bir örnek, 2011’de Güney Kıbrıs’ta bir elektrik tesisinde patlama oldu, bunun ertesinde Rum tarafında donmuş gıda da olmak üzere ciddi etki or ra her ne olacaksa tek yanlı olmayacak. Tarafların kendi ideal çözümünü birbirlerine tek yanlı olarak kabul ettirmesi mümkün değil. Bundan sonra ne olacaksa yine müzakere ile yine ortak rıza ile olmak zorundadır bana göre. İkincisi de bizim daha ziyade işbirliğine dayalı modelleri Kıbrıs Rum tarafı ile oturup konuşmamız gerekir. Rumlarda zihniyet AB’nin yaklaşımı zehirleyici l Son AB liderler zirvesi sonuç bildirisinde “Avrupa Konseyi, Türkiye’nin D. Akdeniz ve Ege Denizi’nde devam eden yasadışı faaliyetlerini güçlü şekilde kınar ve Kıbrıs ile Yunanistan’la olan tam dayanışmasının altını çizer” denildi. Sizce Kıbrıs sorunu Batı tarafından Ankara’ya karşı bir kart haline lerin deniz yetki alanları sorunları söz konusu olduğunda Uluslararası Adalet Divanı bile yıllarca bu konuları ele alıp, ancak sonuca varıyor. Ama şimdi bir bakıyoruz Konsey otururuyor, iki günde “benim üyelerimle dayanışma prensibim var” diyor. Gözü kapalı bir biçimde, sen haklı, sen haksızsın diyerek kendi üyesini koruyor. AB’nin şu anki yakla taya çıktı, acilen elektriğe ihtiyaçları vardı. Burası bir ada, biz olumlu yaklaştık elektrik satma konusunda. Önce istemediler, çünkü elektrik otoritesi kamu otoritesi, o zaman tanımadığı bir yönetim vs. diye kaygıya kapıldılar. Biz de niyetimiz, bunun üzerinden bizi tanımanız değil, ihtiyacı gidermek diyerek elektriği Güney’e sattık. Onlar da kabul değişikliği lazım l Çözümsüz konulardan ziyade çözüme ulaşabilecek konular üzerinde uzlaşı misali... Aynen. Bunun hangi noktaya varabileceği meselesi, zamanın ve sürecin ilerleyişine bağlıdır. Buradan bir başlangıç yaparsak yukardan aşağı değil, aşağıdan yukarı bir kaç konu ile başlayıp mi getirildi?.. şımı Kıbrıs’taki sorunun çözümüne yardım etti. Bu da tarafların birbirini ta ÖZERSAY AB bence üyeler arası dayanışma prensibi çerçevesinde hakkaniyet ve rasyonalitenin dışında politikalar üretiyor. Mesela doğalgaz konusunda. Biliyoruz ki Malta, Tunus, Libya ve benzeri ülke cı olmadığı gibi, uyuşmazlığın tarafları arasındaki ilişkiyi de bir anlamda zehirliyor. Belki, Türkiye’nin üyelik süreci ileriye gitmesin diye AB içindeki üye devletler Kıbrıs meselesini çok iyi bir bahane olarak görüyor. nımaksızın sınırlı konuda işbirliği yapabileceğini, bunun da bu adada güven ortamı oluşturabileceğini gösteriyor. Enerji fırsat yaratabilir bundan verim aldığımızı gördü ğümüz takdirde, toplumların da birbirine güveni gelir, belki bu ilişki başka bir yere doğru eğrilir ama bunun adının şimdiden konulmasına gerek olmadığı gibi, 50 yıllık müzakereden sonra bunun adının baştan konulup bir çeşit obsesif bir şeye dönüştürülmesi maalesef bizi sonuçtan uzaklaştırır. Ve şunu da iddia edebilirim, Rum toplumu yönetimi ve zenginliği paylaşmaya hazır olmadığı sürece dışardan l Çözümün anahtarı ortak çıkarlar temelinde enerjide ittifaklıktan çıkar mı sizce?.. ÖZERSAY Doğalgaz aslında bir fırsat sağlıyor, tabii eğer kullanmak istiyorlarsa. Nedir o fırsat, uluslararası piyasalara bu zenginliği çıkarmak bir önşarta bağlıdır. Ya Kıbrıs meselesi çözülür ya da Kıbrıslı Türklerin rızasını denilirse Kıbrıslı Rumlar o takdirde daha farklı, makul bir tutuma gelecektir. Bunu söylemezlerse yakın bir gelecekte bir çözüm olacağı yönünde benim bir umudum yok. İşte burada aslında test ettiğimiz şey uluslararası toplumun niyeti, samimiyetidir. Uluslararası toplum eğer Kıbrıs’ta mevcut statükodan rahatsız, bunun değişmesini istiyorsa az önce söylediğim şeyler konusunda harekete geçmelidir. Yok eğer bir şey yapmıyorlarsa, o zaman biz Kıbrıs’ta çözüm istiyoruz diyenlerin samimiyetlerini sorgularız. Dolayısıyla Kıbrıs Rum tarafının bir ortaklık için teşvik edilmesi şarttır. Ancak şu an için böyle bir durum yok. baskıyla vs kurulacak olan bir federasyon da yaşamaz. Geldiğimiz nokta olarak bizim açımızdan ortada bir müzakere yoktur, Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı bir müzakereci tayin etmedi ve net biçimde Rum toplumunda bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu söylüyor. Ben de şahsen, bu değişikliğin bir günde, bir ayda olamayacağı düşüncesindeyim. alırsınız, birlikte yürütürsünüz. Nasıl çözülebileceği, çıkarılacağı, hangi şirketlerle hangi yüzdelerle dünya piyasasına nasıl çıkarılacağı gibi konularda... Teşvik gerek En azından bu şekilde Kıbrıslı Türklerle bir uzlaşmaya varılır DEVAM EDERLERSE BİZ DE KAZARIZ Kıbrıs’ta bundan sonra Rum tarafı ve birlikte hareket ettiği şirketlerin arama, sondaj faaliyetlerini sürdürmeleri halinde tepkiniz ne olacak? ÖZERSAY Biz onlara haklarımızı savunacağımızı söyledik. Kıbrıslı Rum lar “sizin burada hakkınız yok” diyemez, BM de demiyor zaten. Haklarımızın olduğunu herkes kabul edi yor. Kıbrıslı Türklerin hakları konusunda söylediğimiz şey şudur, yapmayın demiştik ama yaptınız, şimdi de yapmayın, devam etmeyin diyoruz, ederlerse biz de onların yaptığı gibi, nasıl ki lisans verdik, bölge ilan ettik, nasıl ki sismik araştırma yaptık, onlar kazıyorsa biz de kazacağız. Kâbil’deo9sldagaByrulaodaayğzlmşıiaertuaıritblrmıa2endar5cıdildn.ıiaknaı iişni IŞİD vahşeti Afganistan’ın başkenti Kâbil’de Savunma Bakanlığı ve istihbarat servisinin de olduğu Şaş Darak ölgesinde 15 dakika arayla düzenlenen çifte intihar saldırısında en az 25 kişi hayatını kaybetti. Yaşamını yitirenlerin arasında AFP foto muhabiri Şah Marai ile 8 yerel gazetecinin olduğu açıklandı. Saldırıyı propoganda organı Amak aracılığı ile IŞİD üstlendi. Saldırılarda 45 kişinin de yaralandığı duyuruldu. Basını hedef aldılar Yaralıların bir kısmının durumunun ağır olduğu, bu nedenle can kaybının artabileceği belirtiliyor. İlk patlamanın motosikletli bir saldırgan tarafından gerçekleştirildiği, ikinci ey lemin ilkinin ardından toplananları hedef aldığı kaydedildi. AFP ajansı da Twitter’dan “gazetecilerin kasti olarak hedef alındığı” mesajını paylaşırken polis intihar bombacısının kendisine gazeteci süsü vererek kalabalığın arasına girip kendini patlattığını söyledi. Bu saldırılar sonrasında bir acı haber de Khost’tan geldi. BBC muhabiri Ahmed Şah’ın uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitirdiği duyuruldu. Kandahar eyaletinde düzenlenen ve yabancı askerleri hedef alan intihar saldırısında ise 11 çocuğun öldüğü, 16 kişinin de yaralandığı gündeme yansıdı. Geçen hafta Kâbil’deki seçim kayıt merkezine yönelik saldırıda da 57 kişi hayatını kaybetmişti. OLAĞAN ŞÜPHELİ İSRAİL Suriye’de yine üsler vuruldu Suriye, İsrail ile İran ara sındaki gerilimin merkez üslerin den biri olmaya de vam ediyor. Suri ye devlet televizyonu önceki gece Ha Fransız askeri Mınbiç’tema ve Halep kırsa lındaki iki askeri üsse roketli saldırılar düzenlendiğini duyurdu, gözler Suriye’de İran’ın etkinliğini artırdığı gerekçesiyle saldırı tehditlerini yoğun Fransa askerlerinin Mınbiç’te Sacur Çayı bölgesinde 2 askeri araçla nöbet tuttuğu görüntüleri ortaya çıktı. Fransa askerlerinin nöbet tuttuğu araçlara Fransa bayraklarının asılması dikkat çekiyor. Sputnik’e konuşan Menbiç laştıran Tel Aviv’e Askeri Meclisi Genel Komutanı çevrildi. Muhaliflere ya kın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Hama’daki sal Ebu Adıl da Fransız askerlerinin Mınbiç’te devriyeye çıktığını doğruladı. Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) bağlı Mınbiç Askeri Meclisi’nden üst düzey bir yetkili de “Bölgede 50 ci dırıda, İran tara varında Fransa askeri var” dedi. fından kullanıldı ğı iddia edilen 47. Tu berlerini yalanladı. gay üssünün hedef alın İsrail en son 9 dığını savunurken Haa Nisan’da Humus’taki bir retz gazetesi saldırının askeri üsse saldırı dü İsrail ordusu tarafın zenlemiş, saldırı sonu dan düzenlenmiş olabi cunda 7 İranlının öldü leceği iddiasını aktardı. ğü duyurulmuştu. Gözlemevi’ne göre saldırıda 4’ü Suriyeli ve çoğunluğu İranlı 26 Şam Netanyahu yine suçladı yanlısı milis öldürüldü. İsrail Başbakanı Binİsrail İstihbarat Baka yamin Netenyahu dün nı dün bir radyo prog televizyonda yaptığı ramında saldırı hakkın açıklamada, İran’ın nük da bilgisinin olmadığı leer anlaşmaya rağmen nı belirterek “Suriye’de gizli nükleer silah faa ki şiddet ve istikrarsız liyetlerinde bulunduğu lık İran’ın bu ülkede as iddiasını yineledi. Ne keri varlığını yerleştir tenyahu ellerinde delil me çabasından kaynak ler olduğunu savundu. lanıyor. İsrail kendisi Açıklama, Ortadoğu tu ne karşı Suriye’de ku runda olan ABD Dışiş zey cephesinin açılma leri Bakanı Pompeo ile sına izin vermeyecek” görüşmeden bir gün ifadeleriyle Suriye ve sonra geldi. ABD yöne İran için sert söylemi timi Tahran’la ulusla ni tekrarladı. Tasnim rarası toplum arasın ajansına konuşan İranlı daki nükleer anlaşma bir yetkili ise saldırıda yı çöpe atma planlarıy İranlıların öldüğü ha la gündemde. Pompeo: Masaya dönün İsrail askerleri tarafından “Toprak Günü” kapsamında Gazze’de düzenlenen protesto gösterilerinde öldürülen Filistinlilerin kanlı bilançosu dünyada tepki çekerken ABD’nin çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Ortadoğu turunun Ürdün ayağında “Filistinlileri İsraillilerle ABD Dışişleri Bakanı, Ürdün Kralı Abdullah ile de görüştü. siyasi diyaloğa dönmeye” çağırdı. Ürdünlü mevkidaşı Eyman Safedi ile düzenlediği basın toplantısında Pompeo, “İsrail’in kendini koruma hakkı olduğuna inandıklarını ve bu hakkı desteklediklerini” söyledi. Pompeo, “İki devletli çözüme açık olduklarını” savundu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear