26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 1 Mayıs 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Hükümet oy için kesenin ağzını açtı Yıldırım, seçimler öncesinde emeklilerden üniversite öğrencilerine, esnaftan çiftçiye kadar milyonlarca kişiyi ilgilendiren 24 milyar liralık paket açıkladı Bakanlar Kurulu’nun ardından Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın yerine açıklama yapan Başbakan Binali Yıldırım, seçim propagandası yaptı. TBMM’ye çeşitli düzenlemeler gönderdiklerini belirten Yıldırım; 24 Haziran seçimleri öncesinde 7’den 70’e herkesi ilgilendiren bir dizi düzenleme açıkladı. Ekonomi paketinin maliyetinin 24 milyar lira olduğunu belirten Yıldırım’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: cezalar yapılandırılacak: Vergi ve prim alacakları yeniden yapılandırılacak. Trafik cezaları, kara yolu taşıma kanununa göre kesilen cezalar... Askerlikle ilgili, nüfusla ilgili, RTÜK cezaları, köprü otoyol kaçak geçişleri vesaire, kısaca vatandaşın devletle, devlet kurumlarıyla arasında olan anlaşmazlıklar çözülecek. Belediyenin il özel idarelerinin atık su alacakları da buna dahil olacak. Stok affı: Geçmiş yıllara yönelik stoklarla ilgili düzenleme yapıyoruz ve bunu mükellefler meşrulaştırmış oluyor. Stoklarında var ama kayıtlarında gözükmüyor, hesabı tutturamıyor. Kasa fazlalıkları, bunlar da ay nı şekilde beyan unsuruna göre işletme kayıtlarının düzenlenmesine imkân veriyoruz. Emeklilere bayram ikramiyesi “Her yıl Ramazan Bayramı öncesi ve Kurban Bayramı öncesi olmak üzere biner TL ikramiye vereceğiz. 12 milyon emekliyi düşündüğümüzde hatırı sayılır bir para ediyor. Herkes bundan istifade edecek. İster az maaş alsın, ister çok maaş alsın, bu bir bayram ikramiyesi olarak düşünülen bir şey. Standart, seyyanen, eşit miktarda böyle bir imkânı sağlamış olacağız.” Peşin ödemeye indirim: Kanundan yararlanmak için vatandaşlarımız temmuz sonuna kadar müracaat edecek ve takip eden 36 ay içerisinde de borçlarını ödeyebilecek. Yani 3 yıllık bir imkân getirmiş oluyoruz. Peşin ödeme olursa indirimler var. Gecikme faizinin yüzde 90’ını ödemeyecekler. Yüzde 10’u ödenecek. ‘Hesap kitap yapıldı, sıkıntı yok’ Yıldırım Başbakan Yıldırım, kaynak sıkıntı tabını yaptı arkadaşlar... 7 Haziran’da sı olmadığını söyleyerek “Nere asgari ücreti açık artırmaya çıkardıden veriyorsunuz bu parayı?’ diye mu lar. Bir tanesi çıktı ‘5 bin’ dedi. Babahalefet başlar yaygara yapmaya. Ye annemin çok güzel bir lafı vardı. Üfniden yapılandırmadan gelen kaynak le evladım üfle kaval elin yel Allah’ın. var. Planlanan gelirler var. Hesabını ki Muhalefetinki de böyle” dedi. Üniversitelilere ‘af’ geliyor “Biliyorsunuz 7 yılda bitirme mecburiyeti var. 7 yılı geçti mi artık bahane yok diyor ve çıkışını alıyor. Bu öğrencilerimize bir kereliğine üniversitelerine, bölümlerine dönme imkânı veriyoruz. Kaydı silinen öğrencilere tekrar kayıt yaptırma ve diploma alma fırsatı veriyoruz. Bunun istisnası ne? Teröre bulaşmışsa, terörle irtibatı varsa bunlar bu haktan yararlanamayacaklar.” Emekli borçları: Emekli olan vatandaşlarımız var. Geçmiş yıllarda emekli olduğu zaman yeni bir iş yeri açarsa ne yapıyordu? Bir dayanışma primi gibi, sağlık için vesaire bir para yatırıyordu, yüzde 15 destek primi yatırıyordu. Bunu biz kaldırdık. Ancak geçmiş yıllara ait borçlar var. O borçları tamamen siliyoruz. Sağlık imkÂnı: Yine BAĞKUR borcu olup da sağlık hizmeti alamayan esnaflarımız var. Bunun da önünü açıyoruz. Borç ayrı, sağlık ayrı. Bunun pazarlığı olmaz. Borcunu bugün vermedin, yarın imkan olur verir. Ama hasta olur ‘git kardeşim ben sana bakmayacağım’ diyemeyiz. Burada bir düzenleme yapıyoruz. İmar ‘barışı’, çiftçiye yeni hak “İmarsız yapılmış veya uygun yapılmamış binalar var. Tapu yok, arsa görünüyor. Vatandaş su, elektrik alamıyor. Bunlara yapı kayıt belgesi vereceğiz. Belge alınırken yüzde 3, tapuya geçince de yüzde 3 sembolik ücret alınacak. Vatandaş kaçak olmaktan kurtulacak. Hazine arazisini kullanan çiftçilerimiz isterse satın alabilecekler ya da kullanma sözleşmesini 10 yıl daha yenileyebilecekler. Gençlere prim: 1829 yaş arasında iş yeri açmak isteyen gençler var. Bunlara daha önce 3 yıla kadar vergi kolaylığı getirmiştik. Bunun üzerine de 1 yıl boyunca çalıştırdığı, iş yeri açan kendisi BAĞKUR primi ödemeyecek, biz ödeyeceğiz. Yaşlıların aylığı: 65 yaşlılık aylığı diye bir şey var. 2022 sayılı kanuna göre ödenen bir aylık. Bu üç ayda bir ödeniyor ve her ay için şu an 266 lira. Kimler alıyor? Bunu emekliliği olmayan, kimsesi olmayan, hiçbir geliri olmayan kadınerkek fark etmez vatandaşlarımız. Bunların 266 lira olan aylığını 500 liraya çıkarıyoruz. Üç ayda bir 1500 lira para almış olacaklar. l ANKARA / Cumhuriyet 12 milyon kaçak yapıya af Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, seçimler için imar barışı adı altında çıkarılan imar affıyla ilgili, toplam binaların yüzde 60’ının kaçak olduğunu söyledi. Kararın bir barış değil imar affı olduğunu ifade eden Muhcu, ülke konut stokuna getirilen affın depreme dayanıksız binaların sayısının artmasını sağlayacağını, en önemlisi de ‘Nasıl olsa af geliyor’ bakış açısıyla yeni kaçak binaların yapılacağını belirtti. Muhcu, “Yapılmak istenen bir imar affıdır. Ancak imar barışı adı altında gündeme gelmektedir. Türkiye’de 19 milyon konut ve 2 milyona yakın işyeri var. Bunların yüzde 60’ı kaçak. İmar afları kaçak yapılaşmaları önlemez tersine azdırır. 12 milyon konut depreme karşı güvenli değil” dedi. l Ekonomi Servisi Zamlar ikinci el pazarını vurdu İkinci el otomobil fiyatlarının yüzde 20’ye varan artış yaşamasına akaryakıt zamları da eklenince pazarlar boş kaldı. Bursa’da bahar mevsimine rağmen ikinci el oto pazarına beklenen hareketlilik gelmedi. İkinci el otomobil satanlar geçtiğimiz yıl bu aylarda sattıkları otomobillerin yarısını bugünlerde zor sattıklarını belirtiyor. Havaların ısınmasıyla birlikte bir anda 56 bin lira artan fiyatlara bir de benzinin litresinin 6 lirayı geçmesi eklenince pazar bomboş kaldı. Pazardaki boşluk göze çarparken, müşteriler ise sadece otomobillere bakmakla yetiniyor. Pazarda satışların az olduğunu söyleyen ikinci el otomobil satıcıları “30 bin liralık bir otomobilin fiyatı 56 bin lira arttı. Durum böyle olunca da satışlar azaldı. Buna bir de akaryakıt fiyatlarının artması ve seçim eklenince pazar boş kaldı” dedi. l Ekonomi Servisi Enflasyon artacak TCMB Başkanı Çetinkaya, 2018 için enflasyon tahminini 0.5 puan artırarak yüzde 8.4’e çıkardıklarını belirtti. Ticari ve tüketici kredilerinde yavaşlama var Yıl sonu enflasyon tahminleri, yukarı yönlü revize edildi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, ocak enflasyon raporunda yüzde 7.9 olarak açıkladıkları 2018 sonu enflasyon tahminini 0.5 puan güncelleyerek yüzde 8.4’e yükselttiklerini söyledi. Çetinkaya, bu güncellemenin 0.4 puanın, petrol fiyatları ve döviz kuru kaynaklı gelişmelere bağlı olarak Türk Lirası cinsinden ithalat fiyatları varsayımını yukarı çekmelerinden kaynaklandığını söyledi. Yılın ikinci enflasyon raporu Çetinkaya tarafından açıklandı. “Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecek” diyen Çetinkaya’nın konuşmasının satır başları şöyle: n Enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler ve birikimli maliyet artışları fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ediyor. n Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2018 yılı sonunda yüzde 7.2 ile yüzde 9.6 aralığında (orta noktası yüzde 8.4), 2019 sonunda yüzde 4.7 ile yüzde 8.3 aralığında (orta noktası yüzde 6.5) gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Sadeleşme sinyali n Son kurul toplantısında teknik birim ler tarafından sadeleşme sürecinin ni hai aşaması ve yeni operasyonel çerçeve ye dair sunumlar kurulda yapıldı. O an lamda bu nihai adıma yakın olduğumuzu düşünüyorum. Sadeleşme yönünde nihai adım önümüzdeki aylarda atılacak. n Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para poli tikasındaki sıkı duruş sürdürülecek. n TL diğer gelişmekte olan ülke lerin para birimlerine kıyasla daha fazla değer kaybetti. Tica ri ve tüketici kredilerinde ya vaşlama eğilimi görüyoruz. Finansal koşulları belirleyen tüm unsurları topluca değer lendirdiğimizde, finansal koşul ların yılın birinci çeyreğinde bir miktar sıkılaşmış olduğunu gözlemli yoruz. l Ekonomi Murat Çetinkaya Servisi Zaten darboğazdaki vatandaşın alım gücü enflasyonun giderek yükselmesiyle iyice düşecek. TL’deki hızlı değer kaybı Şimşek’i şaşırttı Mehmet Şimşek Dövizdeki yüksekliği değerlendiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Lirada bu kadar hızlı bir değer kaybı öngörmüyorduk” dedi. NTV kanalında canlı yayına katılan Şimşek, 24 Haziran seçimlerinden sonraki döneme işaret ederek, yeni hükümet kurulduktan hemen sonra reformlar öne alınarak başlangıç yapılabileceğini savundu. Türkiye’de bir cari açık sorunu olduğunu kabul eden Şimşek, “Şirketlerin döviz açığı var. Bu yeni bir husus değil. Normal şartlarda kendi grubundaki ülkelerle yarış içindeyseniz çok daha hızlı büyüyorsanız arayı kapatıyorsanız, para biriminizin değerlenmesi lazım. Bu ekonomide güçlü bir teori. Yıl sonuna oranla enflasyonda 1.7 puanlık bir düşüş var, daha fazla düşüş bekliyorduk, lirada bu kadar hızlı bir değer kaybı öngörmüyorduk” diye konuştu. İç talep ivme kaybedebilir TCMB geç likidite penceresinde 75 baz puan faiz artırımına gittiği son toplantıda da sadeleştirme konuşuldu. Piyasalar TCMB Başkanı Çetinkaya’nın enflasyon raporu sunumunda sadeleşme yönünde verdiği mesajları takip ederken konunun Para Politikası Kurulu’nun (PPK) nisan ayı toplantısının da gündeminde olduğu görüldü. TCMB’nin yayımladığı PPK toplantı özetinde sadeleştirmeye dair teknik sunumların değerlendirdiği belirtildi. İç talepte artışın sürdüğüne değinen PPK’ye göre göstergeler özel tü ketim talebinin dönemlik bazda artış hızında bir miktar ivme kaybı olabileceğine işaret ediyor. İlk çeyrekte hem makineteçhizat hem de inşaat yatırımlarında artış sinyali veriyor. Bu dönemde özellikle kamu sektörünün yatırım harcamalarındaki sıçrama ile mal ve hizmet alımlarındaki artışın öne çıktığı ifade edildi. Metinde, “2017’de iktisadi faaliyeti destekleyici mali teşvik ve tedbirler ile KGF teminatlı kredi kullandırımı, yurtiçi talepte güçlü bir toparlanma sağlayarak enflasyona yönelik para politikası aktarımını zayıflatmıştır” denildi. ekonomi 11 1 Mayıs’lar üzerinden işçi sınıfımızın tarihi Çokuluslu tekeller bağlantılı Osmanlı dönemine, yatırımların ağırlıklı toplandığı İstanbul taşıma işçilerinin 1 Mayıs bayram kutlamalarına uzanıyor. Cumhuriyetin ilk kayıtları içinde, Yunus Nadi’nin, 23 Nisan’ın ardından, 1 Mayıs günü Ankara’da Gazi Meclis’e bağlı üretim yapan kamu işçilerinin işyerlerinin önünde yaptıkları kutlamalarında çekilmiş, bayramlarını kutlama notu düşülmüş fotoğrafı var. Çağdaş, evrensel ölçeklerde 1 Mayıs kutlamaları, işçi sınıfımızın sendikal haklar, toplusözleşmeler, örgütlenmelerinin çok gerisinde kalıyor. Çok partili yaşama geçişle güçlü paralellik kurulabilecek, sendikal örgütlülükler içinde kavram, söylemde var olsa da bayram kutlamaları algısının gerisinde.. Dahası 1961 Anayasası, 1963 yasaları ile, işçi sınıfının yaşamına giren, hele de kamuda çok güçlü örgütlenme, toplu pazarlık hakları ile de bağlantılı bir gelişme yaşanmıyor. Sağ siyasetler, iktidarların ideolojik yapılanmalarının, kamu sendikacılığı ağırlıklı sendikal örgütlülüğümüzü de belirlemesi dikkat çekiyor. Batı sendikacılığı, siyasal iktidarları ile çelişkili, işçi sınıfı örgütlülüğü, kapitalist düzenler için de geçerli, sınıf bilinci algısından uzakta tutuluyor. DP, Menderes’in, 194650 sürecinin sendikal hareketlerinin dillerinde yer alan sendikacılık, sınıf yaklaşımları, 1950’ler sonrası ideolojisiz kılınırken Menderes’in 1960’ta iktidardan düşerken ancak işçi sınıfının 1 Mayıs bayramını kutlaması çarpıcı bir örnek. HHH 27 Mayıs Anayasası, sosyal devlet, sendikal haklar, düşünce, basın özgürlüğü, toplumsal yaşamın her alanına dönük meslek, sol siyaset örgütlülüklerinde, çağdaş dünyanın evrensel kazanımlarında patlama sayılabilecek gelişimleri getirdi. Tek sendikal konfederasyon Türkİş içinde, özel sektörün tek tek kendi işyerlerinde gelişen sendikal haklara karşı direnişleriyle, eylemlerde ayrışma başladı.. Sınıf tarihinde öne çıkan grevler ve direnişlerle sınıf sendikacılığı ayrışması, sol siyasal gelişmelerin, sendikal, meslek örgütlenmelerine de sıçraması ile de kopuşları getirdi. DİSK’in ilk kez gerçekleştirdiği 1 Mayıs 1976 Taksim kutlaması, özünde dünya geleneğindeki gelişmiş örneklerle tam uyumu yansıtsa da, AB üye ülkelerinin, Sosyalist Enternasyonal’in gelenekleriyle çakışsa da, iç ve dış odaklı sağ ideolojiler adına Türkiye için biçilen dona besbelli uygun görülmedi. Barış içinde çok yüksek katılımlı, çok şenlikli, 1 Mayıs 1976 kutlaması, örgütlü işçilerin en güncel, en yaşamsal sorunlarıyla, tüm çalışanlar, emeği ile geçinenlerin kendi örgütlenmelerinin çatısı altındaki katılımlarıyla önceliklerini gündeme taşıyan senteziyle, Türkiye’nin çağdaş eşitlikçi gelişim gücünün simgesi olarak hedef tahtasına yerleştirildi. 1977 1 Mayıs’ı daha deneyimli, çok daha renkli, güçlü mesajlarla donanmış olarak, çok daha yüksek katılımlarla Taksim 1 Mayıs meydanını taşırıyordu ki.. Çok çarpıcı kimi provokasyonlara tanıklık ettiğimiz kanlı 1 Mayıs, Türkiye’nin, çok hızlı, çağdaş uygarlığa yürüyüşte yakaladığı gelişimi, sendikal haklar, sosyal devlet, eşitlikçi paylaşım, demokrasi kazanımlarını geri çekmede en etkili adımlarda başı çekti. HHH 1978 1 Mayısı’nda DİSK’in olağanüstü çabası ile Taksim 1 Mayıs buluşması bir kez daha anlam ve işlevine uygun barış içinde gerçekleşmiş olsa da, sağcı askerisivil darbeler projelerine yönelik hedef tahtası yapılmaktan vazgeçilmedi. Yasaklı 1 Mayıs’ların yaşandığı, orantısız şiddetin kullanıldığı 1 Mayıs’ların çoğunlukta olduğu yıllarla, ülkemizde yaşanan askeri, sivil darbeler süreçleri, hakhukukdemokrasinin katlediliş tarihleri arasındaki ilişki inanılmaz boyutlarda.. Yıllar içinde yaşanmış 1 Mayıslar’ın tümünde içinden tanıklıklarımla, tek başına 1 Mayıs’ların kutlanma etkinliklerinin gündemi, şiddet içerikleri ile, dönemin ekonomiksosyalsiyasal koşulları, hak, hukuk, demokrasi katliamlarının boyutlarına ayna tutuklarını söyleyebilirim. Doğrusu dünyadakiler için de benzer çıkarımlar söz konusu. İsterseniz bu yıl üzerinden de aynı bağlamda sonuçları çıkarabiliriz.. Türkiye hisseleri negatif HSBC Özel Bankacılık stratejistlerine göre küresel hisse senedi piyasaları cazibesini koruyor. Stratejistler Türk hisseleri için ise negatif. Stratejistler tarafından kaleme alınan raporda, ticaret savaşı söylemlerinin son haftalarda hafiflediğine atıfta bulunuldu ve önümüzdeki günlerde belirsizliğin azalabileceği öngörüldü. Riskli varlıklarda görece daha iyimser olan kurum, gelişen ülke varlıklarında ağırlığını artırdı. Kurum ABD, Almanya, Fransa, İsviçre, Çin, Hindistan, Singapur, Brezilya ve Meksika hisseleri için pozitif. İngiltere, İtalya, Endonezya, Güney Afrika, Tayvan ve Türkiye hisseleri için ise negatif. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear