23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR Çarşamba 17 Ocak 2018 Solist Bahariye Sanat Galerisi’nde karma sergi Bahariye Sanat Galerisi “Sevgiye Dair Her Şey” adlı bir sergiye ev sahipliği yapacak. Yarın açılacak sergiye katılacak sanatçılar arasında; Ayşe Erzurumlu, Berke İnel, Baksen Öçal, Devrim Erbil, Gülin Taneri, Hale Metin, İsmail Avcı, Kemal Güzel, Meral Sümer Oğuzülgen, Nazan Eksen Pauwels, Nur Ulubil, Rasim Konyar, Süleyman Saim Tekcan, Şafak Işılay, Şeref Bigalı, Ünsal Toker, Ümit Gezgin, Ümit Bayındır ve Ziynet Özdoğan yer alıyor. Sergi 3 Şubat’a dek görülebilir. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN O’Riordan kultur@cumhuriyet.com.tr 15 yaşamını yitirdi The Cranberries’in solisti Dolores O’Riordan 46 yaşındaydı İrlandalı ünlü rock grubu The Cranberries’in solisti 46 yaşındaki Dolores O’Riordan, 46 yaşında Londra’da hayatını kaybetti. 3 çocuk annesi O’Riordan’ın kayıt yaptığı sırada aniden yaşamını yitirdiği duyruldu. Ölüm nedeni hakkın da henüz bir bilgi verilmedi. Gruptan yapılan ilk açıklamada aile üyelerinin son dakika haberiyle perişan oldukları belirtilirken bu zor zamanlarında mahremiyet talep ettikleri bildirildi. Daha sonra The Cranberries’in diğer grup üyeleri Noel Hogan, Michael Gerard Hogan, Fergal Patrick Lawler da kendileri adı Psikolojik sorunlar... Dolores O’Riordan, 2013 yılında verdiği bir röportajda çocukken cinsel tacize uğradığını, bu yüzden depresyona girdiğini şu sözlerle anlatmıştı: “Anoreksiya oldum, depresyona girdim ve çöktüm. Neden kendimden nefret ettiğimi biliyordum. Neden kendimi kustuğumu biliyordum. Neden yok olmak istediğimi biliyordum.” Ünlü şarkıcı, 2014 yılında, New York’tan İrlanda’ya kalkan bir uçakta polis memurlarına hakaret ettiği ve tükürdüğü gerekçesiyle bir hayır kurumuna 6 bin Avro ödeme cezası aldı. Daha sonra aldığı tıbbi raporlar akıl sağlığının çok iyi olmadığını ve olayı hatırlamadığını ortaya koymuştu. 2015 yılında ise kendisine bipolar bozukluk tanısı konulduğunu ve bunun için ilaç kullandığını açıklamıştı. na bir açıklama yaparak, “Arkadaşımız Dolores’in aramızdan ayrılmasıyla perişan olduk. Olağanüstü bir yetenekti ve 1989 yılında the Cranberries’i kurduğumuzdan bu yana onun hayatının bir parçası olduğumuz için ayrıcalıklı hissediyoruz. Dünya bugün gerçek bir sanatçıyı kaybetti. Noel, Mike ve Fergal” ifadelerini kullandı. 1990’lı yıllara damgasını vuran ve “Linger”, “Zombie”, “Animal Instinct”, “Ode to My Family” gibi birçok şarkıyla tanınan The Cranberries’in, 1993 yılında çıkardığı ilk albüm “Everybody Else Is Doing It, So Why Can’t We?” 40 milyondan fazla satmıştı. The Cranberries, 2003 yılında dağıldıktan sonra da O’Riordan 2007 yılında “Are You Listening?”, 2009 yılında ise “No Baggage” adlı iki solo albüm çıkarmıştı. Daha sonra Cranberries ise 2009 yılında tekrar bir araya geldi. Hatta grup 2010 yılında İstanbul’da konser vermişti. Kartal’da anlamlı Nâzım Hikmet anması Şair Nâzım Hikmet, dünyaya gelişinin 116. yılında Kartal Belediyesi’nin düzenlediği bir programla anıldı. Kartal Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından hazırlanan anma programına gazeteci yazar Hıfzı Topuz, tiyatro sanatçısı Orhan Alkan, şair Ahmet Telli ve şair İbrahim Karaca konuşmacı olarak katıldı. Nâzım Hikmet’in yaşamından bahseden kısa bir sinevizyon gösterisinin ardından başlayan etkinlikte Eğitim Sen üyesi Laşer Fidan bir konuşma yaparak Nâzım Hikmet’in bir dönem Bolu’da öğretmenlik yaptığını belirtti ve Milli Mücadele dönemine yaptığı katkıyı anlattı. Etkinlikte daha sonra tiyatro sanatçısı Orhan Alkan, Nâzım Hikmet’in bir şiirini okudu. Daha sonra söz alan ve kendisinin de Kartallı olduğunu belirten Hıfzı Topuz ise Nâzım Hikmet ile Paris’te ortak dostları Abidin Dino aracılığı ile tanıştıklarını belirterek, birlikte yaşadıkları anılardan Etkinlikte Derya örnekler verdi. Alabora şiir okudu. Anma programının sonunda sahneye çıkan Grup Adalılar, Nâzım’ın şiirlerinden bestelenmiş eserleri seslendirdi. Maltepe’de de anıldı Nâzım Hikmet, 116. doğum gününde Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle anıldı. Sanat dünyasından iki ismin, Sema Moritz ile Derya Alabora’nın sahne aldığı anma programı, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Sema Moritz, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelenen yapıtlarını, “Nâzım Şarkıları” adı altında hazırladığı repertuvarla seslendirdi. Moritz ise “Bence Şimdi Sen de Herkes Gibisin”, “Münevver’in Doğum Günü” isimli yapıtları kendine has üslubuyla yorumladı. Anma gecesinde Moritz ve Alabora’ya piyanoda Cumhur Bakışkan eşlik etti. FestivHaoli’nlelygwidoecoedkö‘BdaKüablayebdNooelryddmueumsyi’nor Kendine özgü bir sinemasal anlatım dili ile dikkatleri üzerine çeken filmin öykü yapısı, farklı karakterler üzerinden ilerliyor. Filmin yönetmenliğini Ahmet Karaman üstleniyor SELDA GÜNEYSU ABD, İrlanda, İngiltere ve İtalya’da katıldığı festivallerden toplamda yedi ödülle dönerek dikkatleri üzerine çeken Ahmet Karaman’ın “Baba Nerdesin Kayboldum” filmi, son olarak da Hollywood Art and Movie Festivali’nde En İyi Film dalında, London International Filmmaker Festivali’nde de beş dalda ödüle aday gösterildi. Gerçekleri sorgulayacak Kendine özgü bir sinemasal anlatım dili ile dikkatleri üzerine çeken filmin öykü yapısı, farklı karakterler üzerinden ilerliyor. Gün delik hayatta her zaman fark edilemeyen durumlar, filmin içinde beklenmedik bir finalle sonlanıyor. Karaman, filmle ilgili şunları söylüyor: “Baba Nerdesin Kayboldum’u yazarken yarattığım karakterlerin, kendi gerçekliklerini toplumun kabul edeceği, onaylayacağı bir şekle dönüştürmesi kaçınılmazdı. Onlar da bu yolu seçti, yeni bir hakikat yaratmak. Çevresindeki herkes aynı yolu izliyordu. Her şeyin de iyi gittiği söylenebilirdi, günahlar yalanlar eklenerek sevaba dönüştürülürdü. Gerçeği yalanlarla yoğurup, yeni bir şeye dönüştürmeye çalışırken, tesadüflerin olma olasılığını artıyorsunuz farkında olmadan. Bu tesadüfler de, o kurulan uzun iskelenin yıkılmasına sebep olacaktı. Şehrin içinde görünmeyen, dar bir çemberin içinde rollerini oynayan her sınıftan, kimlikten, cinsiyetten oluşan insanların, içlerinde yarattığı gerçekliği, dışa aktarırlarken, her şeyin yolunda gitmesi gerekiyordu ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildi. İşte bu düzlemde, seyircinin Aşkın’ın annesini, kız kardeşini, Ali ve Oya’yı izlerken kendi hakikatlerini sorgulayıp yanıtlarını bulabileceği bir film olacak diye hayal ettim.” l ANKARA Ataşehir’de klasik müzik festivali sona erdi “Ataşehir Belediyesi 2. Uluslararası Klasik Müzik Festivali” kardeş iki kentin gençlerinin birlikte sahne aldığı konserle sona erdi. Festivalin kapanışında, önceki akşam Almanya’dan OttoHahnGymnasium Gençlik Senfoni Orkestrası ile Ataşehir Belediyesi Gençlik Orkestrası birlikte sahne aldılar. Oliver Drechsel Piyano Resitali ile başlayan gecede Türk ve Alman gençler, Ataşehirli sanatseverlerle buluştu. OttoHahnGymnasium okulunun gençlik senfoni orkestrası ile Ataşehirli gençlerden oluşan Ataşehir Belediyesi Gençlik Orkestrası, Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde (MSKM) konser verdi. Konser biletleri, müzikseverlere okunmuş birer kitap karşılığında verilirken, bilet bedeli olarak bağışlanan kitaplar, Anadolu’daki ihtiyaç sahibi okullara ve “Bu Takside Kitap Var” kampanyasına destek olacak. Uçarcasına dinletiler BİFO’nun geçen haftaki yeni yıl konseri beklediğimiz kadar vardı: Yeni tanıştığımız şef Lorenzo Viotti ve klarinetçi Andreas Ottensamer birbirinden hünerli ve nitelikliydi. BİFO üyeleri de onlara uyum sağlayan coşkundan mutlu olup keyifli bir ivmeye girdiler. Valsler, polkalar derken caz çağına geçildi. Klarinetçi kadar şefin de perküsyonla sololar yaptığı bu ortam izleyiciyi alıp götürdü. Alkışlar ve bislerle üç saate yakın, çok ihtiyacımız olan bir atmosfer yaşadık. Geçen hafta beklediğimiz ikinci konser gençlerin sesiydi: Çağdaş Eğitim Vakfı’nın öncülüğündeki Genç Yetenekler Konseri, QNB Finansbank’ın desteğiyle burs kazanan sekiz sanatçı Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde yer aldı. Cihat Aşkın’ın sanat yönetmenliği, İbrahim Yazıcı’nın orkestra şefliği, Fazıl Say ve Bülent Evcil’in danışmanlığında hazırlanmıştı. Avrasya Filarmoni’nin eşliği, Halit Ergenç’in deneyimli sunuculuğu, onur konuğu Suna Kan’ın içten konuşması ve sekiz genç sanatçımızın enerjisi izlenmeye değerdi. En son çalan 2007 doğumlu kemancı Bade Daştan, coşkuyu doruğa taşıdı. Bir başka gençlik enerjisi de geçen hafta İz TV’de gösterime giren bir filmden yükseliyor. GüherSüher Pekinel’in 45 yıllık deneyimleri ve üst düzey olanaklarla destekledikleri, gençlerimizin başarı öyküleri. Pekineller, sağladıkları burslarla onları dünyanın önde gelen okullarına yönlendirdiler ve ünlü hocalarla çalışmalarını sağladılar. Şimdi de birer dünya sanatçısı olmalarını izliyorlar. Bu çocuklar kendine has kişiliklere sahip. Kayıt boyunca her birinin çalgısıyla ilişkisini anlatmasını dinleyin: Karşınızda birer filozof buluyorsunuz. En gençleri 2000 doğumlu kemancı Doğa Altınok. Çellist Görkem Çiçek, “Enstrüman sizin sesinizdir, ne hissedersem çalgım da onu söylüyor” diyor. Piyanist Can Çakmur, derin kültür birikimini piyanosunun tuşlarıyla birleştirmiş. Çellist Dorukhan Doruk, “Sözlerle ifade edemediğimi çellomla anlatıyorum” diyor. Tolga Atalay, şef, piyanist ve klavsenci olarak yetişmiş. Londra Kraliyet akademisini bitiriyor. Bir de bu gençler arasında kurulan oda müziği topluluğu var: Trio Arte. Geçen yıl dünyanın en prestijli keman yarışması, Wieniawski’yi kazanan Veriko Çumburidze; viyolonselci Dorukhan Doruk ve piyanist Yunus Tuncalı’dan oluşan başarılı bir grup. Proje Koç ailesinin ve Tüpraş’ın desteğiyle sürüyor. Bu gençlerin öykülerini İZ TV’de (kanal 18) aşağıdaki saatlerde izleyebilirsiniz: 18 Ocak 23.10, 19 Ocak 11.00, 20 Ocak 11.10, 21 Ocak 17.45. ‘Ben, Tonya’ İKSV Galaları’nda gösterilecek İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 2016 yılında düzenlenmeye başlayan ve 20172018 sezonunda DHL sponsorluğunda gerçekleştirilen İKSV Galaları, sinemaseverlere buz pistlerinin en büyük skandalını konu edinen, Altın Küre ödüllü “Ben, Tonya”yı sunuyor. Sıfırdan başlayıp önyargılara rağmen zirveye ulaşan ancak kurduğu komplo yüzünden gözden düşen yetenekli buz patencisi Tonya Harding’in çalkantılı hayat öyküsünü anlatan filmin Türkiye prömiyeri 1 Şubat akşamı 21.30’da Cinemaximum City’s Nişantaşı’nda yapılacak. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear