24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 12 Mart 2016 ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY Faizler yükseldiİypoüocztdaeekkl2Ai0kYodINünDşuAttü ipotekli satış düştü Konut kredisi faiz oranları arttıkça kredi ile alınan konutların sayısı azaldı. Bankalar daha güvenli gördükleri için konut yerine ticari gayrimenkulleri tercih eder oldu Ekonomideki belirsizlikler ve jeopolitik riskler nedeniyle kendini güve ne almak isteyen yurttaşlar ye ni alanlara yatırım yapmaktan çekiniyor. Son yıllarda en faz la yatırım yapılan alanlardan konut ta da kredi faiz oranlarının yük sek olması nede niyle satışlar dü ŞEHRİBAN şüyor. Türkiye ge KIRAÇ nelinde konut sa tışları 2016 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.9 oranında azalarak 84 bin 556 oldu. Ülke genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19.9 azalarak 26 bin 584 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışla rın payı yüzde 31.4 ol du. İpotekli satışlar da İstanbul 5 bin 685 konut satışı ve yüzde 21.4 pay ile ilk sırayı aldı. Gayrimenkul ipoteği alanında kurumsal hiz met veren FU Gayri men kul’ün Genel Müdü Ertuğrul Bul rü Ertuğrul Bul, bu yıl 11. yıllarını kutlayan şirkette 1 milyon ipoteğe ulaştıklarını, şirket olarak bankaların kredili ipotekli konut satışı işlerini yürüttüklerini söyledi. Yüzde 15 azaldı Bul, ipotekli konut satışlarının, 2014’te artan faizlerin etkisiyle yüzde15 düşüşle 389 bin 689 adede gerilediğini belirterek, “2015 TÜİK verilerine göre konut satışları 1.2 milyon adet oldu. Bu rakamın 434 bin 388 adedi konut kredisi kullanılarak satın alınan konutlara ilişkin. Yani konut satışlarının yüzde 33.7’si ipotekli işlemlerden oluşuyor” dedi. Yüzde 70 ticari FU Gayrimenkul olarak 2016’da hizmet verdikleri banka sayısının 22 ve banka dışı kuruluş sayısının da 346 olduğuna işaret eden Bul, bankaların kredi verirken daha ince eleyip sık dokuduğunu ve konut yerine ticari gayrimenkullere kredi vermeye niyetli olduğunu dile getirdi. Bul, “Yaptığımız işlemlerin yüzde 30’u konut ipoteği, yüzde 70’i ise ticari gayrimenkul ipoteği. 2014’ten bu yana ticari ipotek tarafı daha hızlı büyüyor. Çünkü bankalar belirsizlik ortamında ticari ipotekle kredilerini daha güvene almak istiyorlar” dedi. Bul, FU üzerinden 2015’te gerçekleştirilen işlemlerde konut ipoteklerinin ortalama bedelinin 275 bin TL civarında, toplam konut ipotek bedelinin 19 milyar TL olduğunu açıkladı. FU Gayrimenkul’ün 2015’te yaklaşık 162 bin ipotek tesis ettiğine dikkat çeken Bul, “Bu yıl özellikle yeni hizmetimiz saglamtapu. com’un da üretimde etkilerinin artması ile 195200 bin işlem adedini görürüz. FU Gayrimenkul bünyesinde çalışan 99 kişilik ekipte, 40 avukat görev yapıyor. Türkiye genelinde 650’nin üzerinde anlaşmalı avukatla tüm yurtta iş süreçlerini yürütüyoruz” ifadesini kullandı. Kiraya 27 milyar lira ödendi 1 milyon 383 binden fazla mülk sahibi geçen yıl kiradan yaklaşık 27.2 milyar lira gelir elde ettiğini beyan etti. Gelir İdaresi Başkanlığı verilerinden derlenen bilgilere göre, 2015’te 1 milyon 383 bin 925 mükellef kira geliri (Gayrimenkul sermaye iradı GMSI·) elde ettiğine dair beyanname verdi. Gayrimenkul sahipleri bu dönemde verdikleri beyannamede, kiradan yaklaşık 27 milyar 230 milyon liralık gelir elde ettiklerini bildirdi. Kira gelirlerinden hesapla nan vergi tutarı ise 3 milyar 943 milyon lira olarak kaydedildi. Bu arada Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) verilerine göre geçen yıl Türkiye geneli 1 milyon 289 bin 320 konut satılarak Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştı. ‘Herif’ borsayı yönlendiriyor Bir buçuk yıl önce ortaya çıkan ve bazen bir günde 450 milyon dolarla piyasa ortalamasının iki katı kadar işlem yapan gizemli bir yatırımcı Borsa İstanbul’u sarsıyor. Bloomberg News’un haberine göre bir kaynak, gizemli yatırımcının karmaşık formüllerden oluşan bir algoritma sistemiyle işlem yaptığı sonra, en az bir Avrupa bankasının müşterilerinin Türk hisselerinde kısa pozisyon almayı bıraktığını, diğerlerinin daha fazla bilgi sahibi olana kadar Türk piyasalarından uzak durduğunu söyledi. Piyasa oyuncuları tarafından “herif” olarak adlandırılan gizemli yatırımcı, bu yıl Borsa İstanbul’da günlük işlem hacminin yaklaşık yüzde 8 artırmasına yol açtı. Borsa İstanbul’un benzer rakipleri Varşova borsasında hacim bu yıl yüzde 15 düşerken, Moskova’da düşüş yüzde 27 oldu. Bu dönemde BIST 100 endeksi de yüzde 13 yükselerek, Rusya’nın Micex ve Polonya’nın WIG20 endekslerini geride bıraktı. l Ekonomi Servisi Roche’ta 10 sanığa 4 yıl hapis 12 yıllık davada sanıklar ‘İhaleye fesat karıştırmak’ suçundan ceza aldı Bakanlık bir de “Sürdürülebilir İş Sağlığı ve Güvenliği” temalı kısa film yarışması gerçekleştirilecek. Yarışma sonunda birinciye 10 bin, ikinciye 5 bin, üçüncüye de 2 bin 500 lira ödül verilecek. Yarışmanın jürisinde İpek Tuzcuoğlu da yer alacak. Cinayeti film önleyecek! MUSTAFA ÇAKIR İş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada yer alan Türkiye’de, 2012’de çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da çözüm olmadı. İş kazalarını önleyemeyen hükümet, çizgi film kahramanı “Güven Usta” ile iş güvenliğine dikkat çekecek. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2015’teki “iş cinayetlerinde” en az 1730 işçi yaşamını yitirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu “korkutucu, ürkütücü, kaygılandırıcı” değil, önleme yönelik adımlar atılacağını belirtti. Hükümet iş kazalarının önüne geçmek için yeni çalışmalar da başlattı. Bu kapsamda 811 Mayıs arasında İstanbul’da 8. Uluslararası Sürdürülebilir İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı gerçekleştirilecek. Ayrıca, “Güven Usta” adıyla çizgi film kahramanı oluşturuldu. “Güven Usta” kamu spotları ile iş güvenliğinin önemini anlatacak. Çocuklara işçi güvenliği öğretilecek. l ANKARA Sosyal Sigortalar Kurumu’na fahiş fiyatla ilaç satıldığı iddiasıyla 12 yıl önce açılan, Roche Müstahzarları Sanayi’nin eski genel müdürü Faruk Yöneyman’ın da aralarında bulunduğu 18 sanığın yargılandığı dava sonuçlandı. Davada, 10 sanığa “İhaleye fesat karıştırmak” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, sanıklar Orhan Canbolat, Hülya Özdemir, Servet Rüştü Karahan, Nazmi Güleyüpoğlu, Gülşen Terakye, Sait Ersoy, İhsan Yener Kaya, Zehra İnci Koyuncu, İsmail Şeref Sümer, Azmi Arslan, Nazmi Celal Güler hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan açılan davada, zamanaşımının dolduğunun anlaşılması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi. Sait Ersoy, İhsan Yener Kaya, Zehra İnci Koyuncu, İsmail Şeref Sümer, Azmi Arslan, Nazmi Celal Güler “ihaleye fesat karıştırma” suçundan beraat etti. 2004’te SSK’ye fahiş fiyatla ilaç satılarak, devletin zarara uğratıldığı ihbarı yapılmıştı. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Açık tımarhane Ne zaman kafam karışsa, kimin elinin kimin cebinde olduğunun anlaşılmasının olanaksızlaştırıldığı, medya güdülemesi gerçeklerin alabildiğine tersyüz edilerek toplumlara yutturulabildiği hallerde, canımı çok sıkan gelişmelerin çıkmazında... Aklıma bundan 50 yıl öncesinde kalmış çömez gazetecilik günlerimde, Bakırköy Hastanesi’nde yatan, kronik ama filozof gibi konuşabilen sanatla uğraşan kimi hastaların, dışarıdakilere, bize bakışlarına ilişkin espirili cümlecikleri gelir... “Dünya açık bir tımarhane... Biz sadece kapalı kapılar, duvarların arkasındayız...” Gazetede yayımlanmış, birlikte çekilmiş fotoğraflarımızın altyazılarından aklımda kalmış bir ressamın cümlelerinden alıntıyı bugün sizinle neden paylaştığıma gelince... Obama’nın Atlantis’e verdiği olay yaratan röportajda Libya’da yaşananlara ilişkin İngiltere, Cameron’u, AB ülkelerini Libya gelişmelerine ilişkin ağır suçlayan bölümler, dünün İngiltere basınının manşetlerine çıkmış... Libya’nın bu hale nasıl geldiğinin eleştirisinde Obama, 2011 askeri müdahalesinden başarılı sonuç alınmasına karşın, sonrasında İngiltere, AB ülkelerinin gereken adımları atmamalarının olumsuz sonuçlarının altını çizmiş. Ortaya çıkan sonuç değerlendirmelerde ilk kez yapılan “olağanüstü saldırı” vurgulaması var. Sahi Libya’nın bir diktatörden kurtarılması adına dünya büyüklerince, Erdoğan İktidarları sürecinde Türkiye’ye de etkin rol biçilmiş. Ağır bombardımanların ülkemiz üs yapılarak gerçekleştirilmesinin ardından, bugünlere Libya’da hâlâ bir devletin var olduğundan söz edilemeyen noktaya, aşiretler savaşları noktasına “bu hale gelişten en çok kimler sorumlu?..” “Erdoğan’la IŞİD’i yenemeyiz” denilen, dünkü gazetemizin manşetine girmiş yine Obama röportajından çıkarım habere gelince... Soruları yanıtlayan hükümet sözcüsü Ömer Çelik dikkatle okuduğu Atlantis’te yayımlanan röportajda, başka ülkelere ilişkin lider değerlendirmelerinde Obama’nın sözlerinin tırnak içinde doğrudan verildiğini, Erdoğan’a ilişkin saptamanın ise röportajı yazan gazetecinin özel değerlendirmesi niteliğinde olduğunu savundu. Yine de söz konusu değerlendirmeyi protesto etti... Dünün haberleri içinde ABD yönetiminden konuya ilişkin bir yalanlamanın henüz gelmediğinin de altı çizildi... HHH Açık tımarhane, daha doğrusu insanlığın yok edilişine ilişkin olumsuz gelişmelerde patlamalar yaşanan dünyamızda, dünün sıcak gelişmeleri haberlerinde kuşkusuz dünyayı sarmalamış ırkçılık, din odaklı ayrımcılıkların odağında, pıtrak gibi patlayan yeni çatışmaların ölümle, yaralanmalarla öne çıkanları vardı... Göçmenler üzerinden sınır tanımaz boyutlarda kirlenen pazarlıklar, suç ortaklığı yapılan yeni yollarda ölümler, telef olmaya ilişkin gelişmelerin acımasızlıkta tırmanışına suç ortaklığı yapanlar ile hâlâ insanlık adına direnmeye çalışanların siyasal duruşları, kavgalarında ise, yüz kızartıcı yeni örneklerde patlama yaşandığının örnekleri çoğalmıştı... Bulgaristan sınırında, Türkiye’den gelen göçmenleri avlayan, yakaladıklarından kişi başı para kazanmanın yolunu bulmuş, her tür silahla donanımlı, ancak kaçkın olabilecek bir ırkçının, kendini sosyal medyada görüntülerle reklam ettiği haberler vardı. İnsan hakları savunucuları isyan halinde; Bulgaristan hükümetinden duruma el koyma, engel olma, cezalandırma beklerlerken, tam tersi Bulgaristan yönetiminden destek aldığı gibi bir havada, yandaşlar toplama kampanyasını sürdürüyordu... Göçmenler üzerinden “Kayseri pazarlığı” yapma başarısı ile övünen hükümetimiz ile Merkel’in öncülük yaptığı anlaşmanın, göçmen hakları, insan hakları ile çatışan boyutlarının yüz kızartıcı içeriğini umursayanlar sanki azınlıktalar... AB ülkeleri çok çıplak kendi siyasi kirli çıkar hesapları üzerinden varılmak istenen anlaşmaya yönelik konum belirlerken, bizim liderlik; apaçık kendi şaşkın dış politikalarının ürünü, bir tek Türkiye’nin üzerine yıkılmış, çok ağır göçmenler insani sorunlarında, bedellerine ucundan da olsa paylaşım ortağı bulmanın ötesinde bir dertleri olmadığını apaçık ortaya koymaktalar... C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear