24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 8 Aralık 2016 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ MIT gibi çalışmış haber 5 Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Temmuz sonrası cami görevlileri aracılığıyla 38 ülkede FETÖ istihbaratı topladığı ortaya çıktı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın TBMM Darbe Komisyonu’na gön derdiği belgelerde 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/ PYD’nin yurtdışı yapılanması hak kında 38 farklı ül kede din görevli leri aracılığıyla is tihbarat raporla rı hazırladığı orta ya çıktı. Diyanet İş MAHMUT leri Başkanlığı tara LICALI fından 1114 Ekim 2016 tarihlerinde düzenlenen 9. Av rasya İslam Şurası’na sunulmak üzere yurtdışındaki temsilciler den istediği raporlar TBMM Darbe Komisyonu’na ulaştırıldı. Bazı raporlarda FETÖ ile ilişki li olan kişilerin fotoğraflarının yer alması da dikkat çekti. Cami gö revlileri, din koordinatörü ve din hizmetleri müşavirleri aracılığıyla hazırlanan raporlarda, FETÖ’nün ilgili ülkelerdeki okullar ve ders haneleri; FETÖ ile bağlantılı şir ketler, dernekler, vakıflar ve med ya kuruluşlarıyla ilgili çok ayrın tılı istihbarat bilgileri yer aldı. 38 farklı ülke hakkında hazırlanan 50’ye yakın raporlardan bazıla rında; istihbarat çalışması yapan MÜFTÜLÜKTEN Yahudi düşmanlığı İstanbul Müftüğü’nün “www. istanbulmuftulugu.gov.tr” evleri kapladı, her yer mezbelelik halini aldı” ifadeleri yer aldı. adresindeki internet sitesin Türkiye’deki Yahudi cemaatinin de, Yeni Cami anlatılırken “Ca yayın organı Şalom gazetesi ya miin inşası için seçilen Bahçeka zarı Karel Valansi, durumu twit pı çevresi o tarihlerde gümrüğe terdan paylaşınca AKP İstanbul ve limana yakınlığı dolayısıyla bir Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, ticaret yeri, oldukça sıkışık, aynı müftülüğü özür dilemeye davet zamanda pis bir Yahudi ve Hıris etti. Bir süre sonra ise ilgili say tiyan mahallesiydi... Aradan yıl fanın yayından kaldırıldığı görül lar geçti ve çevreyi yine Yahudi dü. l Haber Merkezi din görevlileri ve imamların görev yaptığı cami isimleriyle birlikte raporlarda yer alırken; bazı raporlarda ise ilgili ülkenin koordinatör din görevlilerinin isimleri de bulunuyor. Bazı raporlarda; FETÖ’cü kişiler hakkında “23 kişi hariç çok nadiren cumaları ve bayramları camiye gelirler”, “Aktif olarak hiçbir faaliyette bulunmasa da halen gönül bağını devam ettirdiği söyleniyor. Ev hanımı” gibi tanımlamalar yapılması dikkat çekti. İmamlardan rapor Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Almanya Köln raporu adıyla komisyona gönderdiği belgede “Köln Din Hizmetleri Ateşeliği 2. Bölge Camileri Avrasya Şurası Raporları başlığı altında cami görevlileri tarafından hazırlanan raporlar şöyle yer alıyor: “Oberbergischer Kreis ilçesine bağlı olan ve camimizin de bulunduğu Bergneustadt’ta FETÖ’nün eğitim kurumu olarak sadece AKTİVE LERNHİLFE denilen bir dershanesi bulunmaktadır. Burası Oberbergischer Kreis’taki tüm PDY yapılanmasının karargâhı/merkezi kabul edilmektedir. Zekat, kurban, abonelik ve insan kaynakları tüm buradan sevk ve idare edilmektedir. Üye ve yöneticilerinin tamamı camimizin de cemaati olup bu kişilerin desteği ile halen varlığını sürdüren bu fesat yuvası cami hizmetleri hakkında da asılsız tezviratlar yaymakta ve Alman makam ve yerel medyasıyla dirsek teması halinde çalışmalarına devam etmektedir. N.S. Bergneustadt Merkez Camii Din Görevlisi.” Aynı raporda başka bir cami görevlisi ise FETÖ’yle ilişkili kişiler hakkında ayrıntılı bilgileri maddeler halinde sıralarken; cami görevlisinin ismi ve görev yaptığı cami de söz konusu istihbarat bilgilerinin altında “Bölge sorumlusu” “15 Temmuz darbe girişiminden sonra pozisyonunu aynen koruyor” “Kurban, zekat işlerinde aktif rol alıyor” gibi notlara yer verdi. Aynı raporda paylaşılan istihbarat bilgilerinin bazıları şöyle: B.D. ve C.D.: Bu kişiler daha önce bu bölgede ikamet etmekteyken bu örgüt tarafından Köln bölgesindeki eğitim kurumlarında eğitici olarak istihdam edilmişlerdir. Halen faal olarak görev yaptıkları söyleniyor. T.Ö.: Üniversite yıllarında bu yapılanmanın evlerinde kalmış, Almanya’ya  gelin olarak gelmiştir. Aktif olarak hiçbir faaliyette bulunmasa da halen gönül bağını devam ettirdiği söyleniyor. Ev hanımı. H. A. Fürthen/Sieg Camii Din Görevlisi l ANKARA Almanya’ya bir tehdit daha AKP’li Bahçekapılı’nın Köln havaalanı’nda bekletilmesine sert tepki gösterdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya’da pasaportunu kaybettiği için geçici pasaport alan TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın havaalanında bekletilmesine sert tepki gösterdi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda çeşitli illerden gelen muhtarlara hitap etti. Özel bir ziyaret için Almanya’da bulunan TBMM Başkanvekili Bahçekapılı’ya havaalanında yapılanlara sert tepki gösteren Erdoğan, bu ülkeyi teröristlere kolaylık sağlamakla yine suçladı. Erdoğan, “Teröristi alıyorsun ülkende misafir ediyorsun, ağırlıyorsun ama bu ülkenin TBMM Başkan Yardımcısını ve heyetini orada kapıda saatlerce bekle tiyorsun. Şimdi bunlara aynısını yapmak gerekmez mi ondan sonra Erdoğan oluyor ‘diktatör’. Sen benim Meclis Başkan Yardımcıma, bir bayan milletvekiline bu tür bir yanlışı yaparsan, senin polisin vesairen bunu yaparsa, buna aynısıyla mukabele etmem lazım. Bütün oradaki personelin kimse, neyse bunlara gereğini yapmadığın sürece Türkiye de buna misliyle mukabele eder, etmek durumundadır” diye konuştu. 1918 oyunu Osmanlıya Sevr’de çizilen haritada bir avuç toprak olduğunu, Türkiye’nin buna Misakı Milli ve Kurtuluş Savaşı ile cevap verdiğini belirten Erdoğan, “Cum huriyeti kurarak oyunu bozduk. Suriye ve Irak’ta 1918’de yapılması gereken oyunu devam ettirmek var. Ama Türkiye, 1918 Türkiyesi değildir. Bu millet savaşların yorgunu olan Türkiye de değildir. Bu Türkiye vatansız kalmanın ne demek olduğunu çok iyi bilen Türkiye’dir. Ekonomik saldırılar karşısında güçlü duruş sergilemekle FETÖ’yle mücadele etmek arasında fark yok” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, milleti faiz lobisine mahkum etmeyeceğini belirterek, “Sağolsunlar, ‘Yalnız kalsam da’ dediğimde, ‘Yalnız değilsin’ tweet’leri gelmeye başladı. Şu an diyorum ki, yalnız değilim” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Büyükelçi Erdmann Bakanlığa çağrıldı TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’ya Köln havaalanında yapılan muamelenin ardından Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann dün Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak uyarıldı. Diplomatik kaynaklar, “Büyükelçi Bakanlığımıza davet edilerek tepkimiz dile getirilmiştir” bilgisini paylaştı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Bakanlığa çağırılıp, müsteşar yardımcısı düzeyinde rahatsızlığımız ifade edilmiştir” denildi. Polisten açıklama Deutsche Welle’ye konuşan Köln/ Bonn Havalimanı polisinin bağlı bulunduğu Sankt Augustin Federal Polis Merkezi’nden Basın Sözcüsü Başkomiser Jens Flören, Bahçekapılı’ya yönelik herhangi bir kötü muamele ve gözaltının söz konusu olmadığını, Bahçekapılı’nın polis merkezinde bulunduğu sürede Türk Büyükelçiliği ile temasa geçtiklerini vurguladı. Flören, büyükelçiliğin Bahçekapılı’nın diplomatik pasaport taşıdığını doğrulaması üzerine polis memurlarının seyahate izin verdiklerini aktardı. l ANKARA İlticacı subaylar: Hükümet ve ittifak sattı Darbe girişiminin ardından verilen Türkiye’ye geri dönme emrine uymayarak iltica talep eden NATO subayları, 15 Temmuz’da yaşananlarla herhangi bir ilgileri bulunduğunu reddederek, dönen meslektaşlarının tutuklanmasının ardından bekleme kararı aldıklarını söyledi. Deutsche Welle’e konuşan Brüksel’deki NATO karargâhında ve Mons’taki Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı’nda (SHAPE) görevli eski subaylar, 15 Temmuz darbe girişimiyle bir ilgilerinin olmadığını savunarak, “darbeye derhal karşı çıktıklarını ve Türk hükümetini sadık bir biçimde temsil etmeyi sürdürdüklerini” belirtti. Subaylar ‘hem kendi hükümetleri hem de NATO tarafından satılmış hissettiklerini’ söylediler. Hekime 15 Temmuz sorusu ÖSYM, sınava giren adaylardan ‘Darbeye kalkışanların yaptıkları eylemin ceza yasalarına göre değerlendirilmesini’ istedi SİBEL BAHÇETEPE Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 3 Aralık Cumartesi günü İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı 2. dönem sınavı yapıldı. Sınavda, adaylara 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ile ilgili bir sorunun sorulması dikkat çekti. Soruda, sınava giren adaylara “Darbeye kalkışanların yaptıkları eylemin ceza yasalarına göre değerlendirilmesi” istendi. Sınav sonunda, söz konusu sorunun ne işyeri hekimliği ne iş güvenliği ile bir ilgisinin olmadığını belirten adaylar, sınavın bilgi ölçmekten öte bir amacın izini taşıyor kaygısının uyandığını dile getirdiler. İşte o soru Sınavda sorulan soru şöyle: “Sınavda ön açıklama olarak ‘5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesinde yer alan ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhu riyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir’ denildi. Ardından 15 Temmuz darbe girişiminde, aktif rol alan bir kişinin Türk hukukunun temel ilkelerine göre sorumluluğu soruldu. Sorunun şıklarında ‘Bu suçun amirin emriyle işlenmiş olması halinde sorumluluğu yoktur’, ‘Hükmü bilmemesi onu sorumluluktan kurtarır’, ‘Hükmü bilmediğini ileri sürse dahi ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz’ seçenekleri verildi. Bu ifadelerin hangilerinin doğru olduğu soruldu.” l İSTANBUL Demokrasiyi sev, korkma arkadaş... Geçmişin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’si arasında nasıl bir fark var? 80’li, 90’lı yıllara baktığımızda önce medya var, gazetecilik var, dürüst gazetecilik var. Bugünün Türkiye’sinde gazetecilik yok. Gazeteci soru sorar, kendi sorup kendisi yanıtlamaz. Gazeteci herhangi bir partiye yandaşlık yapmaz. L. Doğan Tılıç, “Sorular Sormak” başlıklı yazısında diyor ki: “Bugünün Türkiye’sinde medyanın bir fotoğrafını çektiğimizde, o fotoğraf içinde sorunun yerinin ne kadar az olduğunu görürüz. Halkın bir partiye oy vereceği seçimler öncesinde bile medya, ti, hayatın o inanılmaz güzelliğini yaşadı. Önceki akşam gece gökyüzünü kuşattığında, ıslık çalan bir çocuğu düşündüm. Eski zaman masallarında saklı kalmış geleceğin düşünü kuruyordu belki... Toprağın ve yıldızların kokusuna hasret bir toplum, bunca acıyı küçük sevinçler toplayarak yenmek istiyordu. Tam bu sırada yıllar önce yazdığım bir yazımı çıkardım arşivimden... Şöyle bir bölüm vardı yazımda: “O akşam yıldızların altında yürürken ölümsüzlüğe sırtını dönen, varlığın yetişemeyeceği ge liderleri karşılıklı televizyona çıka lecek zamanın yokuşunu düşün rıp sorular soramıyor, onları bir düm. birlerine sorgulatamıyor. Annelerle, babalarla, kardeş Tartışma programlarının ezi lerle konuştum... ci çoğunluğu karşıt fikirlerin söy Üniversite harcını yatırama lendiği değil, aynı fikri savunan yan gencin gözlerindeki hüzün, ların söz yarıştırdığı programlar.” Gazeteci Tılıç doğru söylü yor... 1983 seçimlerine ANAP, MDP ve HP katılmıştı. Turgut Özal, Necdet Calp, Turgut Sunalp. Üç partinin lideri TRT’de soruları yanıtlamıştı. Özal, eski adıyla Boğaziçi, yeni adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü satacağını söyleyince Calp, sert bir yanıt vermişti: “Sattırmam!” Bu yanıt 1983 seçimlerinde Halkçı Parti’nin TBMM’ye ana muhalefet partisi olarak girmesi umutların bittiği, anıların yakıldığı bir ormanda, karanlık geç vakitlere kalmış saatleri gösteriyordu. Anneler yorgun, babalar umutsuz, kardeşler kırgındı. 15 yaşında çocuklarla, Manisalı liseli gençlerle konuşup onlara öğütler verdiğimiz yıllar çok gerilerde kalmıştı.” Bugün geriye baktığımızda FETÖ’cü çetelerin devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarında nasıl örgütlendiklerine tanık olurken bazılarımız şaşıp kalıyor. Cumhuriyet 1970 yılından be ni sağlamıştı. Aradan 33 yıl geçmiş... Türkiye’de medyanın içinde bulunduğu durum bugün yürek ri FETÖ’nün peşinde. Gelmiş geçmiş siyasal iktidarlar önünü açtı Fethullah Gülen’in. Nasıl örgütlendiklerini bir bir ler acısı. anlattım bu köşede... Meslektaşım bu yüzden med Dizi yazılar yaptım... yanın fotoğrafını çekmiş ve Ne siyasal iktidarlar, ne devlet okurlarına sunmuş. Bir ülkede demokrasi ve öz gürlükler ne denli sınırlıysa, yanıtlar da o denli çoktur. O yanıtlara doğru dürüst yanıt vermek gerekir karşınızdaki kim olursa olsun. Çünkü gazetecinin işi soru sorup yanıt almaktır. ciddiye almadı yazdıklarımızı... HHH Büyük hayıflanmanın doludizgin olduğu bir kış sabahında sevecenliğin o titrek kumaşını arıyorum. Bir yas kalabalığından arındırılmış, sevinçlerle, umutlarla HHH FETÖ’cü çetelerin 15/16 Temmuz’da yaptığı kanlı kalkışma, halkın demokrasi bilinciyle önlendi. Türkiye bir yandan “demokrasi bayramı” yaptı, halk bütünleş örülmüş bir yazgı demokrasimizi geliştirmek için mi? Kimimizin yürekleri ise bir vardiya yalnızlığı içinde. Soru sormayan bir medya, tartışmaktan kaçınan siyasetçiler... Türkiye’ye yakışmıyor bunlar! MAHKEMEYE BAŞVURMUŞTU Mehmet Baransu’nun eski eşi çocuklarının soyadını değiştirdi Balyoz’da kumpas davası sanığı Meh cuklar okuldayken isimleri okunduğunda, ‘Aaa met Baransu’nun eski eşi sen Baransu’nun çocu Esra Konur, mahkeme ğu musun. Baban nerede’ kararıyla iki çocuğunun diye soruyorlar. Çocuklar soyadını değiştirdi. Esra bu sorular karşısında bu Konur, çocuklarının Baransu soy isminden dola Mehmet Baransu nalmış durumdalar. Davamızın kabul edilmesi yı okulda ve arkadaş çevresinde ni talep ediyoruz” dedi. Söz alan sıkıntı yaşadığı iddiasıyla mah nüfus idaresi temsilcisi ise da kemeye başvurmuştu. 17. Asli vanın reddedilmesini istedi. Du ye Hukuk Mahkemesi’nde açı ruşmayı karara bağlayan mah lan davanın dün karar duruşma keme, her iki çocuğun soyadla sı görüldü. Duruşmada söz alan rının değiştirilmesine karar ver Esra Konur, “En basitinden ço di. l İSTANBUL /Cumhuriyet Tutukluyken vali yardımcısı oldu! Gümüşhane Vali Yardımcılığı görevine atanan Hü seyin Avcı’nın, FETÖ soruştur ması kapsamında tutuklu oldu ğu ortaya çıktı. Konya’nın Ku lu ilçesi Kay makamı Hüse yin Avcı, 1 Ara lık tarihli Res mi Gazete’de yayımlana rak yürürlü Avcı ğe giren 2016/681 sayılı ka rarname ile Gümüşhane Va li Yardımcılığı’na atandı. An cak bugüne dek göreve başla mayan Hüseyin Avcı’nın, FETÖ soruşturması kapsamında tu tuklandığı öğrenildi. Bilecik’te FETÖ operasyo nunda Demokrat Parti (DP) Bi lecik İl Başkanı Sezai Balta’nın da aralarında bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı. 3 belediye başkanı tutuklandı Hakkâri Cumhuriyet Savcılığı’nın geçen cumartesi günü düzenlediği operasyonlarda gözaltına alınan DBP’li Çukurca Belediye Başkanı Servet Tunç, dünçıkarıldığı mahkeme tarafından “Silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Diyarbakır’da salı günü yüpılan operasyonla gözaltına alınan Yenişehir Belediye Başkanı DBP’li Mehmet Selim Kurbanoğlu ve Kayapınar Belediye Başkanı Mehmet Ali Aydın da çıkarıldıkları mahkemece “Silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Cumartesi günü gözaltına alınan HDP Zonguldak İl Başkanı Mehmet Zeki Salmanoğlu ise “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı. l Yurt Haberleri C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear