24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Barış için muhalefetle uzlaşma turu Kolombiya’da hükümet ile FARC arasındaki anlaşmanın referandumda reddedilmesinin ardından Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, muhalefetle yeni bir ulusal diyalog süreci başlatılacağını açıkladı. Santos, görüşmelerde, FARC ile varılan anlaşmaya dair endişeleri giderecek her konunun ele alınmasını istediğini belirtti. Laricani’den, Gabriel’e son anda iptal İran Meclis Başkanı Ali Laricani, İran’ı ziyaret eden Almanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel ile görüşmesini son anda iptal etti. Kararın arkasında, Gabriel’in reform, Suriye’de ateşkes çağrısının yanı sıra “İsrail’in varlığını tanımalısınız” sözlerinin etkisi olduğu savunuldu. dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Çarşamba 5 Ekim 2016 7 Yaşama uzanan eller... Bir günde 6 bin sığınmacı denizden kurtarıldı İtalyan sahil güvenlik ekiplerinin gece boyunca da süren arama kurtarma çalışmalarına uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri de destek verirken ilk etapta 39 tekneye ulaşıldı. Dün de yine İtalya açıklarında içinde 200 sığınmacının olduğu bir tekne bulunarak sahile çekildi. Uluslararası toplumun çözümsüz kaldığı sığınmacı krizinde Akdeniz’den yine, yaşanan insanlık dramını ortaya koyan görüntüler geldi. Libya’dan İtalya’ya ulaşma hayaliyle çoluk çocuk, derme çatma teknelerle “umuda yolculuğa” çıkan binlerce kişi önceki gün yeni bir faciaya ramak kala hayata tutundu. İtalyan sahil güvenlik güçleri sadece önceki gün 6055 sığınmacının denizin ortasından kurtarıldığını duyurdu. Sığınmacıların 200’ünün çocuk olduğu da belirtildi. Ancak onlar kadar şanslı olmayanlar da vardı. Yetkililer 22 kişinin cansız bedenine ulaştı. Yaşamını yitirenler arasında hamile bir kadın da var. İnsan kaçakçılarının havanın açık olmasından faydalanmak için onlarca tekneyi peşi sıra denize sürdüğü sanılı yor. Her birinin içinde 400 ila 700 kişinin oturtulduğuna da dikkat çekiyor. Zengin ‘benciller’... Bu arada, dünyanın pek çok zengin ülkesinin sığınmacılara karşı kapılarını kapatması Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna da yansıdı. Rapora göre, dünyanın sığınmacı nüfusunun yarısına ev sahipliği yapan ülkeler, dünyanın gayri safı milli hasılasının sadece yüzde 2.5’ine sahip 10 ülkeden ibaret. Zengin ülkelerin “bencil davranmakla” eleştirildiği rapora göre; Ürdün 2.7 milyon kişi ile en çok sığınmacı alan ülke konumundayken, Türkiye 2.5 milyon ile ikinci. Türkiye’yi 1.6 milyon kişiyle Pakistan takip ediyor. Saldırıda 30 kişi yaşamını yitirdi. IŞİD, Haseke’de düğünü kana buladı Suriye’nin kuzeyinde PYD ile hükümet güçleri arasında paylaşılamayan Haseke, ortak düşmanları IŞİD’in saldırısıyla kan gölüne döndü. 20 Ağustos’ta Gaziantep’teki düğün katliamını hatırlatır şekilde Tall Tavil köyündeki bir düğün salonuna düzenlenen canlı bomba saldırısında damat dahil en az 30 sivil öldü, 100 kişi yaralandı. IŞİD bir canlı bombanın önce etrafa ateş açtığını sonra kendini havaya uçurduğunu duyurdu. Kürt Asayişi’nden Road Haseki “15 yaşındaki bir çocuk düğünde kendini patlattı” dedi. Cizir Kantonu Savunma Komitesi, “Haseke’deki katliamın Antep’teki katliamla bağlantılı olduğunu ve hem Türkiye hem Suriye ajanlarının parmağı bulunduğunu” iddia edip “intikam yemini” etti. Esad: Siyasi haritayı etkileyecek Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, bir İran dergisine verdiği söyleşide, ABD’nin İran’da 1979’da yaşanan İslam Devrimi’nin bölgedeki etkisinden korktuğunu belirtti. “Suriye’deki kriz öncesinde ABD Suriye’nin direniş eksenine ve İran’a karşı hareket etmesi konusunda ısrar etti ancak biz böyle bir şeyi kabul etmedik” diyen Esad, ABD’nin Suriye’de kontrol edebilecekleri bağımlı bir hükümet kurmak istediğini kaydetti. “Suriye’de bugün olanlar dünyanın siyasi haritasını etkileyecek” ifadesini kullandı. Rusya’dan Tartus’a ‘Gladyatör’ Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye’deki üssüne gelişmiş S300 füze sistemi konuşlandırdığını duyurdu. Moskova’nın bu açıklaması, ABD medyasında dün konuya ilişkin iddiaların yankılanmasının ardından geldi. Rusya, kasımda Türkiye’nin bir Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından Hmeimim hava üssüne 400 km menzilli S400 konuşlandırmış ve S300’le donatılmış bir savaş gemisini Lazkiye limanına çekmişti. Dün Fox News’a konuşan ABD’li üç yetkili ise “SA23 Gladiator” tipi füze ve uçak savunma sisteminin parçalarının hafta sonunda Tartus’taki Rus üssüne ulaştığını söyledi. NATO’nun “SA23 Gladiator” adını verdiği , Rusların S300VM dediği sistem 200 km menzilli. ‘Nusra lideri öldürüldü’ Suriye’de İdlib yakınlarında ABD’nin düzenlediği hava saldırısında Nusra’nın lider kadrosundan Mısırlı Ebu Ferec Masri’nin öldürüldüğü savunuldu. Irak meclisi:7MOHANADARDYİETLAALİKSDIIN‘YLAIO’ RL Türkiye çıkarılsın Irak’ta Musul’u IŞİD’den kurtarma operasyonunun eli kulağındayken, Musul yakınındaki Başika’da konuşlu Bağdat’tan Türkiye’nin Başika’daki askeri varlığına itirazlar ağır suçlamalar eşliğinde sürüyor Türk askerlerinin Irak topraklarından çıkarılması yönünde Irak meclisinde karar alındı. Meclis, TBMM’de Suriye ve Irak’ta sınır ötesi operasyonları 1 yıl daha uzatan tezkereyi kabul etmediğini de belirtti. Dün Irak Meclisi Başkanı Selim el Cuburi’nin yönettiği oturumda Türkiye’ye karşı yapılması gerekenlerle Irak’ta IŞİD’in kontrolündeki bölgelerden sivillerin kaçışı sürüyor. ile askeri mücadeleye girmek istemiyoruz. Ancak Türk yetkililerinin davranışları kabul edilebilir değil” dedi. IŞİD sonrası Musul’da oluşacak boşluğun Türk güçleri tarafından suiistimal edilmemesi için tedbirler aldıklarını savundu. Dışişleri’nden kınama ilgili “yol haritası” niteliğinde 7 maddeli bir karar oybirliğiyle kabul edildi. Dışişleri Bakanlığı, Irak meclisinin kararını kınadı. Açıklamada “Türkiye, ulu Erdoğan’a tepki Kararda, Irak hükümetinden yapılması istenenler arasında, “Türkiye’nin elçisine rahatsızlığın iletilmesi, BM ve Arap Birliği’nin Irak’taki Türk askerlerinin varlığını kınamaya ve çekilmeye davet etmesi, Irak topraklarındaki Türk askerlerini işgal gücü olarak tanımlaması ve bunların çıkarılması için gerekli faaliyetlerde bulunulması, Türkiye ile tüm ilişkileri gözden geçirmesi” de var. Irak meclisi ayrıca “Erdoğan’ın Irak’ın bağımsızlığı hakkındaki açıklamasını reddediyor, Irak’ın parçalanmasına yönelik bir açıklama olarak değerlendiriyoruz” da dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Dubai merkezli Rotana TV’ye “Musul Musulluların, Telafer Telaferlilerindir. Hiç kimsenin buralara gelip girmeye hakkı yok. Musul’un kurtarılmasından sonra burada sadece Sünni Araplar, Türkmenler ve Sünni Kürtler kalmalıdır” demişti. Meclis kararının ardından Irak Başbakanı Haydar İbadi, “Türkiye sal güvenliğini tehdit eden terör örgütleriyle öz savunma hakkını kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği mücadelede olduğu gibi, Irak’ın egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunması konusunda sergilediği ilkeli tutumunda da kararlılığını koruyacaktır” denildi. “Iraklı yetkilileri, DEAŞ’la mücadelenin böylesine kritik bir döneminde, DEAŞ sonrası döneme yönelik çıkar hesaplarını bir kenara bırakmaya ve Irak ile bölgemizin iyiliği için ülkemizin kendilerine uzattığı dostluk ve yardım elini tutmaya davet ediyoruz” ifadesi kullanıldı. ÖSO Dabık’ta zorlanıyor Ankara TSK destekli ÖSO unsurlarıyla yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonunda nihai hedef olarak gösterilen Bab’a ulaşmak için harekât bölgesinin batısında Rai’den (Çobanbey) Dabık’a ilerliyor. Ancak Dabık’a askeristratejik değilse de ideolojipropaganda açısından büyük önem veren IŞİD, ÖSO’ya ağır kayıplar verdirmeye başladı. Dabık’a varmasına 2 km kalan ÖSO’nun çevredeki bazı köyleri almasının ardından Türkmen Bareh köyüne ilerlemesine IŞİD misillemede bulundu. TSK’ye göre önceki gün IŞİD saldırılarında ÖSO’dan 15 kişi öldü, 35 kişi yaralandı, muhaliflerin Gözlemevi ise ölü sayısını 21 olarak verdi. Bu, 24 Ağustos’ta başlayan Fırat Kalkanı’nda bugüne dek tek seferde en büyük can kaybı olarak değerlendiriliyor. ‘Komutan öldü’ Dün de aynı bölgede IŞİD’in keskin nişancı, mayın ve bombalı tuzaklarla düzenlediği saldırılarda ÖSO’nun 1. Halep Tümeni Komutanı Taha Atraç’a göre ÖSO en az 10 can kaybı verdi. Türk medyasına göre Sultan Murat Tümeni Askeri Komutanı Ebu İbrahim Askeri de bir mayının patlaması sonucu öldü. Dün Independent’tan Wall Street Journal’a dek Batı basını, IŞİD’in Dabık’ta “Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında kıyamet muharebesine hazırlandığını” yazdı. IŞİD’in Ağustos 2014’te ele geçirdiği Dabık’ı hadislerde geçen “Mehdi komutasındaki İslam ordularıyla Deccal komutasındaki gayrıMüslim orduları arasındaki kıyamet savaşının mekânı olacağı” inanışı üzerinden kendi teolojisinin merkezi haline getirdiği belirtildi. IŞİD’in online propaganda dergisinin adının da bu kasabadan geldiği hatırlatıla TSK’nin desteklediği ÖSO birlikleri Cerablus’tan başladıkları ilerleyişini sürdürme çabasında. rak Dabık’ı kaybetmesinin önemli ideolojik darbe anlamına geleceğine dikkat çe özel eğitim verildi kildi. 1516’da Yavuz Sultan Selim de bu SERTAÇ EŞ bölgedeki Mercidabık Savaşı’nda Memlükleri yenerek hilafeti ele geçirmişti. İlkin geçen pazar günü ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’le Savaş Koalisyonu Temsilcisi Brett McGurk “IŞİD’in za Fırat Kalkanı kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yeni taktikler uygulamaya başladı. Top ve çok namlulu roketatar sistemlerini daha yoğun kullanmaya başlayan TSK, Kurban yıflayan kalelerinden Dabık’a birkaç km Bayramı’ndan bu yana tank kaybı ver mesafedeki Suriye muhalefet güçlerini koalisyon aktif biçimde destekliyor” diye tweet’ledi. Ardından Fırat Kalkanı’na katılan Sultan Murat Tümeni komutanlarından Ahmed Osman da Reuters’e “Her şey planlandığı gibi giderse 48 saat için medi. Harekâta katılan Türk Özel Kuvvetleri de Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarına özel eğitim vermeye başladı ve özel gruplar oluşturdu. Dabık çevresinde IŞİD’in sert direniş göstermesi üzerine çok sayıda grubun bir araya gelmesiyle oluşturulan ÖSO de Dabık’ta olacağız” dedi. Ancak IŞİD’in güçlerinde zaafiyet yaşanmaya başlandı. Cerablus’taki savaşmadan çekilme taktiğini bu kez uygulamayabileceği, IŞİD’in militanlarını burada “şehit olmaları durumunda cennete gidecekleri” yönünde işleyerek Dabık’ı tüm gücüyle savunabile Verilen kayıplar ÖSO’dan firarların artmasına yol açınca yeni önlemler alındı. Türk Özel Kuvvet unsurları, ÖSO’yu Özel Görev Grubu olarak eğitmeye başladı. Kısa süre önce alınan bu önlemler ne ceği konuşuluyor. Osman, IŞİD’in deniyle IŞİD’in harekât Dabık’ı savunmak üzere ilave 800 militan gönderdiğini ve kasabanın kırsalını mayınbubi tuzaklarıyla doldurduğunu belirtti. Yaralı ÖSO’cular Kilis’e tedaviye getirildi. kapsamında geri aldığı bölgeler teker teker yeniden ÖSO kontrolüne geçti. l ANKARA ‘Plan Kolombiya’nın intikamı “Savaşı çıkartmak kolay, barışı yapmak zordur” sözü ne kadar doğru. Toplumsal çatışmalarda sosyoekonomik temeller gözardı edilip nedensonuç ilişkisi bir kenara konulduğunda, ezen/ ezilen birbirine karıştırıldığında, insana özgü hissiyatlar ağırlığını koyar. Baş etmek zordur, kinle, nefretle, intikam duygusuyla. Affetmek, sünger çekip geleceğe bakmak iyiden iyiye güçleşir... Kolombiya’da “Latin Amerika’nın kesik damarlarından belki en derinini onarmak” yolunda atılan tarihi barış anlaşmasında da böyle oldu maalesef. HHH İki senesi gizli, dört sene süren müzakerelerin ardından hükümet ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasında imzalanan tarihi anlaşma, referandumda “sandığa gömüldü”. 26 Eylül’de Cartagena kentinde “beyaz gömleklere” bürünmüş Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ile FARC lideri Timoleon Jimenez ‘Timochenko’ 297 sayfalık belgeye imzalarını koymuşlardı. 52 yılda 260 binden fazla insanın canını alan, 45 binin adeta buharlaştığı, 6.5 milyona yakının yerinden yurdundan olduğu bir çatışmanın dineceği umudu hâkimdi. Ancak anlaşma, mürekkebi kurumadan 2 Ekim’de götürüldüğü sandıkta “kadük” hale geliverdi! Üstelik katılım oranı ittir kaktır yüzde 37.4 oldu. Sandıktan yüzde 49.8 “Evet”e karşılık yüzde 50.2’lik “Hayır” çıktı. HHH Bu sonuç tüm dünyada olduğu gibi, Kürt meselesi pek çok benzemez husus olsa da vesilesiyle Türkiye’de de hayal kırıklığı yarattı. Peki, bunca acıya rağmen nasıl böyle olabildi? Sıradan ahali en başta silah bırakacak gerillanın cinayet, katliam, adam kaçırma ve tecavüzlere bulaşmış olsa da hafif cezalar alacak olmasını hazmedemedi. Adalet için zaten merhamet gerektiği üzerinde fazla düşünmedi. Sistem pek çoğunun Kolombiya devletinin paramiliter güçlerle işlediği suçları hasıraltı etmişken, gerillanın suçlarının cezasız kalacağına inandılar. Kimi aylık bağlanmasına içerledi, kimi FARC’ın Kongre’de yüzde 10’luk kota ile siyasete girmesine. Ülkeyi “CastorChavizm’le” komünizme taşıyacaklarını düşündüler. Oysa anlaşma zaten sistemde değişiklik yaratmazken toprak reformu bile tartışmalıydı. FARC silah bıraktıktan sonra büyük olasılıkla çevre mücadelesi ile öne çıkacak “sosyal demokrat” bir yapıya evrilebilirdi en fazla... HHH Referandumdan çıkan bu sonuç en başta “Plan Kolombiya”nın intikamıdır. 1950’lerden beri Kolombiya hükümetlerinin “ulusal güvenlik stratejisini” “kontrgerilla doktrini” ile belirleyen ABD’nin dahli büyüktür. Doruk noktasını 1998’de Clinton döneminde bulan “Plan Kolombiya”yı (http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/592193/Kolombiyamodeli.html.) ağustos sonunda yazmıştım. Başkan Santos yayıncılık şirketi sahibi zengin bir ailenin mensubu olarak Kolombiya elitlerinin uluslararası sermaye ile ilişkili kanadını temsil etmekteydi. Karşısında savunma bakanıyken “Plan Kolombiya”yı birlikte icra ettikleri eski Başkan Alvaro Uribe vardı. Uribe, ömrü bir toprak sahibi çiftçi olan babasını da öldürmüş gerilla ile kan davasıyla geçmiş muhafazakâr toprak sahiplerinin temsilcisiydi. İronik olan o ki, bugün ABD sulh gelince Kolombiya’nın zengin kaynaklarının yabancı yatırıma açılacak olmasından hareketle tarihi anlaşmaya destek verdi. Çokuluslu şirketler ve agreebusiness heyecanla beklemekteydi. HHH Şimdi ne olacak? Kimileri “referandum zaten bağlayıcı değildi” diyor, başka yasal yollarla anlaşmanın geçerli kılınabileceğini söylüyor. FARC lideri Rodrigo Londono, namı diğer ‘Timochenko’ ateşkese devam edeceklerini söylüyor. Santos, “Vazgeçmeyeceğim” diyor. Ancak B Planı yok. Sandık sonucu en başta Kolombiya’nın “barışa ikna edilemediğini” ortaya koymuşken, “Hayır” cephesinin eline yeni fırsat geçti: Anlaşmayı yeniden müzakere etmek. Uribe ‘düzeltmeler’ istiyor. Suç işlemiş olanların kamu görevine alınmaması, FARC liderlerinin hapse girmesi, kurbanlara tazminat, anayasada gerekli değişikliklerin yapılmaması gibi... FARC bunlara “eyvallah” diyebilecek mi? Umudu hiçbir zaman yitirmemeli. Ancak kritik soruları da sormadan olmaz. May’den askere dokunulmazlık Britanya Başbakanı Theresa May, savaş bölgelerinde görev yapan askerleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “bazı maddelerinden” muaf tutmaya hazırlanıyor. Times gazetesi, May’in Sözleşme’nin bazı maddelerinin göz ardı edilebileceğini duyuracağını yazdı. En son geçen ay, Irak’ın işgali dönemindeki sivil ölümlerini soruşturan bir yargıç, Basra’da bir Iraklı çocuğun 2003’te boğularak öldürülmesinden Britanya askerlerinin sorumlu olduğuna hükmetmişti. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear