26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 17 Ekim 2016 4 AKP’de milat itirazı haber EDİTÖR: serkan ozan TASARIM: zarife selçuk 1725 Aralık’ın darbecilerle mücadelede milat olarak gösterilmesine karşı çıkan bazı vekiller cemaatin terör örgütü olarak ilan edildiği Haziran 2016’nın milat olması gerektiğini savundu Hükümetin darbe girişimini gerçekleştiren yapıya karşı yürütülen mücadelede 1725 Ara lık yolsuzluk operasyonunun tarihi ni milat olarak ilan etmesine AKP için den de ilk itirazlar geldi. AKP’li bazı mil letvekilleri Başbakan Binali Yıldırım’a, “1725 Aralık’ta Fethullahçı yapı he nüz terör örgütü ilan edilmemişti. 15 Temmuz’dan hemen önce MGK ve Ba kanlar Kurulu’nda te rör örgütü ilan edil di. Bu nedenle milat Haziran 2016 olmalı” önerisinde bulundu. Başbakan Bina li Yıldırım, 1725 EGrüdlem Aralık’ı darbeci yapıyla mücadelenin miladı olarak gördüklerini, 15 Temmuz’un hemen ardından ilan etti. CHP, bu tarihe, “1725 Aralık bir darbe değil, yolsuzluk operasyonudur. Ayrıca bu yapı devlete sızmadı sızdırıldı. Bu tarihin belirlenmesi, AKP’nin işbirli ğini ve darbenin siyasi ayağını gözleme amacına yöneliktir. O nedenle mücade le gidebileceği tarihe kadar geri götürül melidir” diyerek karşı çıktı. CHP’nin yanısıra AKP’nin belirledi ği milat, hukukçular tarafından da ka ‘AVUKAT BULAMIYORLAR’ ŞİKÂYETİ NOT EDİLDİ AKP’li bazı milletvekillerince cezaevlerinde tutuklulara yönelik olumsuz uygulamalar konusunda şikâyetler de dile getirildi. Bu çerçevede özellikle, “FETÖ’cü olarak tutuklanan çok sayıda asker ve işadamının oluşan atmosfer nedeniyle avukat bulamadıkları” belirtilirken 12 Eylül dönemiyle karşılaştırma içeren şu cümleler kuruldu: “12 Eylül askeri döneminde idamla yargılanan hemen hiç kimse avukat bulamama sorunuyla karşılaşmadı. Yıllarca süren davalarda avukat bulunamadığına dair hiçbir şikâyet olmadı. Yine davalar yıllarca sürmesine karşın kamuda çalışanlar yargının vereceği karara kadar ihraç edilmediler. Yalnızca açığa alındılar. Bizzat darbeciler için ihraçlar olabilir ama bunlarla bağlantılı olarak yargılanan ve daha az ceza alacağı kesin olanlar için açığa alma yerine ihraç kararı verilmesi şikâyetleri artırıyor.” bul görmedi. Hukukçular, AKP’nin belirlediği miladın “siyasi” nitelikte olduğunu belirterek, “Darbe ve arkasındaki yapı ile ilgili suçun boyutunu ve ne kadar geriye gideceğini belirleyecek olan yargıdır. Bizim ceza yasamızda farklı farklı suçların zamanaşımı vardır. İddianameler yazıldığında ve yargılama sürecinde darbeyi gerçekleştiren örgütün faaliyetlerine ne zaman başladığı da ortaya konacak” görüşünü dile getirdi. Hukukçular, 1725 Aralık miladının geçmişte bu yapı tarafından mağdur edilenlerin hak arayışları önünde de engel olacağı, işlenen suçların cezalandırılmasını önleyeceği uyarısında bulundu. ‘Hukuki olarak doğru değil’ Bu tartışmalar arasında kapalı kapılar arkasında olsa da ilan edilen milada, AKP içinden de ilk itirazlar geldi. Edindiğimiz bilgilere göre bu itirazlar Başbakan Yıldırım’ın geçen hafta süresince darbeye karşı yürütülen mücadeleye ilişkin AKP milletvekilleriyle yaptığı toplantılar sorasında dile getirildi. Başbakan Yıldırım tarafından dikkatle dinlenen ve not alınan AKP’li bazı vekillerin itiraz ve önerileri şöyle: l 1725 Aralık’ı milat olarak belirlemek hukuki olarak doğru değil. Çünkü bu tarihte henüz hiçbir devlet belgesinde Fethullahçı yapı için terör örgütü tespiti bulunmuyor. Evet hükümetimiz bu yapının terör örgütü olduğuna ilişkin açıklamalar yapmış, demeçler verilmiş ama henüz belgelere terör örgütü olarak geçirilmemiş. l Yapının devlet tarafından terör örgütü olarak ilan edilip belgelendirilmesi 15 Temmuz darbesinin hemen öncesinde gerçekleşiyor. 26 Haziran’daki MGK toplantısının bildirisinde ilk kez bu yapı için “milli güvenliğimizi tehdit eden ve bir terör örgütü olan paralel devlet yapılanmasına karşı alınan tedbirler görüşülmüştür” cümlesiyle terör örgütü nitelemesi kullanılıyor. l Haziran ayında da Bakanlar Kurulu, bu yapının terör örgütü olarak ilan edilmesinden hareketle bazı kararlar alıyor. Bu nedenle FETÖ ile mücadelenin miladı Haziran 2016 olmalıdır. l Milat Haziran 2016 olursa bu yargının da işini kolaylaştıracak, mücadelenin darbecilere odaklanmasını sağlayacaktır. Böylece ‘at izi it izi’, ‘kuruyaş’ tartışmaları da ortadan kalkacaktır. Soruşturmalar, yalnızca darbeciler ve arkasındaki örgüte yönelecektir. l ANKARA KILIÇDAROĞLU’NDAN GÜLEN’E ÇAĞRI ‘Gel yargı önüne çık’ ABD’de bulunan Fethullah Gülen’e de çağrıda bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Suçsuzsan gelirsin Türkiye’ye yargı önüne çıkarsın. Gelmiyorsan suçlusun o zaman” dedi. İstanbul’da temaslarda bulunan Kılıçdaroğlu, FETÖ ile mücadele ederken mağduriyetler yaşandığını belirterek “Bursa’da öğretmen bir sendikaya üye, memuriyetten attılar. Öğretmenlik lisansı iptal ediliyor. Bu öğretmen ne yapıyor? Kestel pazarında sivri biber satıyor. Gidiyor zabıta ‘satamazsın.’ Karısının, çocuklarının ne kabahati var? Siyasetçi bir kişiyi suçlu ilan edemez, suçlu ilan edecek olan hâkimdir” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet YILDIRIM, BAHÇELİ’YLE GÖRÜŞECEK Köşk’te CHP’siz anayasa zirvesi Başbakan Binali Yıldırım ile MHP li deri Devlet Bahçeli bugün saat 13.30’da Çankaya Köşkü’nde bir araya gelecek. Yeni anayasa paketine ilişkin parti temsilcilerinin yürttüğü çalışmanın ardından, genel başkanların konu üzerinde müzakerelerine ilişkin ilk adım başbakandan geldi. Yıldırım, yeni OHAL düzenlemeleri ve anayasa paketiyle ilgili Bahçeli ile görüşme talebinde bulundu. Bahçeli’nin başkanlık sistemi için ‘referanduma’ yeşil ışık yakmasının ardından görüşmede başkanlık sisteminin de gündeme gelmesi bekleniyor. Yıldırım daha önce liderlerle bir araya geldiğinde, aynı gün önce Kemal Kılıçdaroğlu ile sonra da Bahçeli ile görüşüyordu. Ancak bu sefer Kılıçdaroğlu ile görüşme programda yer almadı. CHP’den de randevu talebi olmadı. l ANKARA ‘ByLock’ savcısı serbest bırakıldı Konya’da FETÖ soruşturması kapsamında haberleşme programı “ByLock” kullandığı iddiasıyla 24 kişinin gözaltına alındığı soruşturmayı yürüten, ancak bu soruşturmanın ardından kendisi de “ByLock” kullandığı iddiasıyla gözaltına alınan Cumhuriyet Savcısı F.S, adli kontrol ve yurtdışına çıkma yasağı kararıyla serbest bırakıldı. Savcı F.S’nin evinde yapılan aramalarda ise Fethullah Gülen’e ait CD’lerin bulunduğu belirtildi. F.S.’nin, “ByLock” programı yüklü olan cep telefonunu, ilk olarak FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınan öğretmen kız kardeşinin kullandığının belirlendiği öne sürüldü. Savcı F.S.’nin kız kardeşi hakkındaki soruşturmanın da sürdüğü belirtildi. l DHA Erlerin avukat sıkıntısı Darbe girişiminin ardından tutuklanan erler avukat bulamıyor. Tutuklu er Emrullah Danışman’ın kardeşi, ‘Avukatlar durumunu değerlendirmeye dahi korkuyor’ dedi SEYHAN AVŞAR 15Temmuz’daki kanlı darbe girişiminin ardından gözaltılar ve tutuklamalar devam ederken, darbe girişimi sırasında tutuklanan erler unutuldu. Ankara Mamak’ta er olarak görev yapan Emrullah Danışman darbe gecesi ailesine, “Genelkurmay Başkanlığı’na saldırı var. Oraya yönlendirildik. Beni merak etmeyin” mesajını attıktan sonra sabaha doğru tutuklandı. 11 gün boyunca ters kelepçe ile gözaltında tutulan Danışman ve 7 arkadaşı yapılan incelemeler sonucu serbest bırakıldı. Bir hafta boyunca dışarıda kalan Danışman, savcının tutuksuz yargılanmaya itiraz etmesi üzerine tekrar tutuklanarak Sin can Cezaevi’ne gönderildi. Şim ru geldi. Ateş edilmemiş. Rapo dilerde aileleler çocuklarıyla il run temiz gelmesinin ardından gilenecek avukat bulamamak kardeşim serbest bırakıldı. Son tan mustarip. ra savcı, ‘delil yetersiz’ diyerek Çocuklarının suçsuz olduğu tekrar tutuklama talep etti. Kar nu söyleyen aileler umutsuz. deşim masum. Ne kadar zor bir Danışman’ın abisi Ersin Danış durummuş masum olan bir insa man, kardeşi ile en son bayram nın masumiyetini anlatmak. Suç da görüştüklerini söyleyerek, suz olduğu elbet anlaşılacak. Boş kardeşinin durumunu değerlen yere yattığı bunca zaman ne ola dirmesi için bir avukat aradık Emrullah Danışman cak? Kardeşim tutuklanınca sağ larını fakat bulamadıklarını be lık muayenesine götürülüyor ve lirtti. Danışman, “Maddi durumumuz iyi doktor darp raporu veriyor. O darp rapo olmamasına rağmen kardeşim için, ne ru şu an ortada yok. Geçen gün küçük yapıp edip bir avukat tutalım durumu kardeşim ziyarete gitmiş. Ona ‘Beni kur takip etsin istedik. Avukatlar masum tarın burdan’ demiş. Düşündükçe kahro bir askerin durumunu değerlendirmeye luyoruz. FETÖ’cü bir kardeşim olsaydı, dahi korkuyor. Silahının balistik rapo onu kardeşlikten reddederdim...” Aslı Erdoğan’ın kitapları cezaevinde İKLİM ÖNGEL CHP’li vekillerin tutuklu gazetecilerle görüşmek için Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvurulara sonunda olumlu yanıt geldi. CHP’li Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal ve Utku Çakırözer’den oluşan heyet, cezaevindeki yazarlar Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, Nazlı Ilıcak ve Büşra Erdal’ı Bakırköy Kadın Cezaevi’nde ziyaret etti. Tanal, uzun süre yanıt gelmeyen dilekçeleri Meclis’te gördüğü Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a “İzin vermemekle işkencenin olduğunu itiraf etmiş oluyorsunuz, işkence yoksa izin verin gidelim” diyerek anımsattığını söyledi. Tanal, Bozdağ’ın da “Yurtdışındaydım o nedenle izin veremedik” dediğini ve dilekçelerine olumlu yanıt verdiklerini aktardığını belirtti. CHP heyetinin verdiği bilgilere göre; 12 Eylül dönemiyle bugün arasında kıyas yapan Necmiye Alpay, “Ülkede iç savaş tehlikesi” olduğunu, kışkırtıcı söylemlerin bunun zeminini hazırladığını belirtti. Kürt sorununun çözümü ko Cezaevi ziyareti için Bakanlıktan yanıt bekleyen CHP’lilere izin çıktı. Tutuklu yazarlarla görüşen CHP’li Tanal, yazı yazarak terör propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanan Aslı Erdoğan’ın kitaplarının cezaevi kütüphanesinde bulunabildiğini söyledi nusunda CHP’nin inisiyatif alması gerektiğini söyleyen yazarlar, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında cezaevlerinde baskıların ağırlaştırıldığını kaydetti. Erdoğan’ın sağlık durumu CHP heyeti, Aslı Erdoğan’ın sağlık sorunları yüzünden cezaevi koşullarında her geçen gün daha da zorlandığını belirtirken Erdoğan’ın sağlık sorunlarının kalıcılaşması riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. CHP’li Tanal, Erdoğan’ın yazı yazarak terör propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandığını, ancak bugüne kadar yazısı nedeniyle aleyhine açılmış bir davası dahi bulunmadığını belirterek, “Erdoğan’ın kitapları, cezaevi kütüphanesinde bulunuyor” dedi. Tanal, Nazlı Ilıcak’ı ziyareti sırasında, Ilıcak’ın kendisini gördüğünde “Ergenekon’da da Balyoz’da da özgürlükleri savunuyordun” diyerek duygulu anlar yaşadığını paylaştı. Tanal, Ilıcak’ın kendisine söylediklerini şöyle aktardı: “Savcı bana neden Özgür Düşünce’de yazı yazdığımı soruyor. Yazacağım başka gazete yoktu, kimse bize yazdırmıyordu. Madem suçtu neden gazetenin çıkmasına izin verildi? Hem izin vereceksin hem de bu suç diyerek tutuklayacaksın. Bu iktidarın pusu kurmasıdır.” ‘Yol arkadaşlarım Meclis’te’ Ilıcak, milletvekilliği sırasında Merve Kavakçı’nın başörtüsüyle TBMM’ye girebilmesi için verdiği mücadeleyi hatırlatarak, “Yol arkadaşlarım Meclis’te olacak ben terörist olacağım, biz onlarla yol arkadaşıydık. Onlar ne ise ben de oyum” dedi. Büşra Erdal’ın 47 gazetecinin de aynı gerekçeyle tutuklandığına dikkat çektiğini dile getiren Tanal, Erdal’ın, “Normalde tutuklanma gerekçesinin şahsileştirilmesi lazım. Kolektif tutuklama yapılmış. Bu hukukun varlığını inkârdır” dediğini aktardı. Tanal, görüştükleri isimlerin en büyük şikâyetlerinin, mektup gönderememek, alamamak ve istedikleri gazetelere ulaşamamak olduğunu kaydetti. ‘Cumhuriyet verilmiyor’ Tanrıkulu ise gazetecilerin tutuklu olmalarının Türkiye’de ifade özgürlüğü olmadığının kanıtı olduğunu kaydetti. “Cumhuriyet gazetesi alınmıyor. Cumhuriyet gazetesine karşı bu düşmanlık bile tek başına içerideki koşulları yansıtıyor” diyen Tanrıkulu, 15 Temmuz öncesinde de cezaevlerini ziyaret ettiklerini ancak arada büyük fark olduğunu söyledi. Proje okullar mı, Proje Türkiye mi?.. “Proje Okullar.” Artık biliyorsunuz, okurlarımız biliyor. Cumhuriyetimizin yüz akı laik eğitimin yıldızları olan okullarımız “imam hatipleşme projesi” gereğince eleniyor. Özünde “proje okul”, geri kalmış yöre okullarımızın eğitim düzeyini yükseltme amacına yönelik. Ama bizde siyasal iktidarın projesi; Sünni İslam devleti, ümmete dönüşmüş millet, dinsel yaşam olduğu için “proje okul” da buna göre düzenleniyor. Deneyimli eğitimciler “sekiz yılı aşmış” bahanesi ile “norm dışı” sayılıp dağıtılırken yerlerine iktidara yakın öğretmenler getiriliyor. Amaç açık: Laik eğitim sonlandırılacak, okullar imam hatipleşecek. Sekiz yıl, önemli kriter. Öğretmen gidecek, imam gelecek. Özeti bu. Bilgi, ama imanlı bilgi olacak. Kültür, ama itaat kültürü olacak. Öğretmen dindar, öğrenci kindar olacak. Unutmadan ekleyelim. Zinhar FETÖ’cü olmayacak. Menzilci olacak, Süleymancı olacak, dergâhtan olacak. Eğitime de sıra gelecek. Batı terk edilecek, yüzler Doğu’ya çevrilecek. Her şey sırasıyla. HHH Şey, burda Sokrates yazıyor da. Kimmiş o, Brezilya’nın bir santraforu vardı, o mu? Yok değil, filozofmuş, Yunanlı. Filozof mu? Yunanlı mı? Sekiz yıldan eski mi? Eski efendim, çok eski. Çıkarın, norm dışı. Şey var, Erasmus. O şey mi? Hani öğrenci değişimi mi ne? Yok efendim. Rotterdamlı yazıyor burda. Çıkarın canım, norm dışı. Früyt diye biri efendim. Früyt değil canım, Freud. O kalıyor mu? Yahudidir o. İsrail’e sürün. Einstein diye biri efendim. Fizikte geçiyor. Kalsın o zaman. Ama Yahudiymiş o da. Kalacaksa gizliden Müslüman olmuş deriz. Olmamış ki efendim. Ben ne diyorsam o. Olsaymış o da. Peki efendim. Burada “Aydınlanma Çağı” yazıyor efendim. Ha bak mühim bu. Ampulü de yazıyor mu? Yok efendim. Ampul sözü geçmiyor. Ne aydınlanmasıymış bu. Karartın onu. Peki efendim. Şey ampulü Edison bulmuş yazıyor da. Edison mu? Yahudi yalanı. Ampulü bizim Şeyh buldu, onlar çaldılar. Bu Batılılar çok hırsız efendim. Hiç sorma. Bak Amerika’yı da güya bir gâvur denizci bulmuş. Yalan ki ne yalan. Biliyorum efendim. Bizimkiler buldu da beğenmediler, o yüzden de yerleşmediler. Ah ah, hiç sorma. Neyse artık ortalığı düzeltiyoruz. Proje okullar değil ihvan. Proje Türkiye bu. Proje Türkiye. Aç gözünü gardaş. Aç gözünü Türkiye... HDP’den etkin muhalefet kararı HDP’de eleştiri ve önerilerin tartışıldığı toplantıda; partinin izleyeceği politikalara ilişkin görüş alışverişi yapıldı. MAHMUT LICALI HDP’nin kuruluşundan bu yana partinin 4 yıllık çalışmaları önceki gün başlayan ve dün sona eren toplantıda ele alındı. Toplantıda yapılan öneriler doğrultusunda HDP’nin yeni dönemde yeni bir kampanya sürecini başlatabileceği dile getiriliyor. HDP’nin özellikle daralan siyaset alanının açılmasına yönelik miting ve çeşitli etkinlikleri gündeme getirebileceği ifade ediliyor. HDP’nin bundan sonra parlamento çatısı altında yürüttüğü etkin muhalefet rolünün yanı sıra; her fırsatta diyalog ve uzlaşı zeminlerinin de aranacağı belirtiliyor. Geveri’den dikkat çeken eleştiri Parti içinde özellikle İslami kimliğiyle öne çıkan kimi isimlerin son dönemde dillendirmeye başladığı eleştirilerin bir benzeri de HDP Van Milletvekili Adem Geveri’nden geldi. Partinin sorunları ve yeni politikalarının masaya yatırıldığı toplantı öncesinde HDP’li Geveri’nin “parti yönetim organlarının gelişmeler karşısında eksik kaldığı” gerekçesiyle eleştirmesi dikkat çekti. Geveri’nin önceki gün ve dün gerçekleştirilen toplantılara da katılmadığı öğrenilirken parti içinde bu açıklamalar “kişisel görüş” olarak değerlendirildi. l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear