20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 8 Eylül 2015 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: YALÇIN ERZAN haber 13 Ölüm borazanları PKK’lilerin roketatar ve ağır silah kullandığı sal karşılıklı çalarken... dırıda 16 asker şehit oldu, 6 asker de yaralandı akkâri Dağlıca Yeşiltaş Vadisi’nde önceki gün PKK saldırısının üzerinden 26 saat geçmesinin ardından Genelkurmay’dan yapılan yazılı açıklamada, 16 askerin şehit olduğu, yaşamsal tehlikesi olmayan 6 askerin ise yaralı olduğu bildirildi. Genelkurmay’ın internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, DağlıcaYükseSERTAÇ kova yolunun ulaşıEŞ ma açılması amacıyla yürütülen operasyonda önceden bölücü terör örgütün mensuplarına yol kenarına yerleştirilen el yapımı patlayıcının patlatılması sonucu iki adet zırhlı aracın hasar gördüğü dile getirildi. Cumhuriyet’in ulaştığı kaynaklara göre Yeşiltaş bölgesindeki saldırı önceki gün saat 15.30’da meydana geldi. Askeri kaynakların, “patlayıcılı pusu” olarak nitelendirdikleri saldırıda belirli mesafelerle birkaç el yapımı patlayıcının tuzaklandığı, intikal halindeki birlik tam menzile girince patladıldı. 1015 kilogramlık patlayıcılara karşı korunaklı olan Cobra marka Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçlara (TTZA) onlarca kiloluk patlayıcılarla saldırıldı. Bu saldırılar nedeniyle bir Cobra yoldan dışarıya savruldu. Bölgedeki askeri kaynaklar, hava muhalefetinin saldırı günü olduğu gibi sürdüğünü, yoğun sis nedeniyle bölgeye ulaşımın zorlaştığını, yeni zaiyat verilmemesi için temkinli hareket edildiğini dile getirdi. Meteorolojik verilere göre dün bölgede çok hafif bir yağmur yağdı, bugün ise havanın soğuk ve yağışsız olması bekleniyor. 16 şehit, 6 yaralı H Şehit Yarbay’ın babaannesi “Oy ninem oy” diye ağıt yaktı. GENELKURMAY 26 SAAT SONRA AÇIKLAMA YAPTI Patlayıcılı pusu Yarbay Çelikcan Cengâver yarbay ağlıca’da şehit olan askerlerden Tabur Komutanı Jandarma Kurmay Yarbay İlker Çelikcan’ın Bursa’ın Nilüfer ilçesindeki ailesine acı haber gitti. Yarbay Çelikcan’ın memleketi Erzurum’un Olur İl D Hava muhalefeti çesi’ndeki Köprübaşı Köyü’nde de büyük üzüntü hâkim. Evli ve 2 çocuk babası Çelikcan’ın yakınları acı haberle sinir krizleri geçirdi. Şehit yarbayın babaannesi 95 yaşındaki Dilber Çelikcan da gözyaşlarına bo ğuldu. Bölgedeki askeri kaynaklar, Çelikcan için, “Cengaverdi, kalleşçe saldırmasalar zaten şehit edemezlerdi. Teğmenliğinden bu yana özel kuvvetlerde görev yapıyor” değerlendirmesini yaptı. Askerin aleyhine Daha önce bölgede görev yapmış subaylar, Yeşiltaş bölgesini, “Hava muhalefetini de düşündüğümüzde her şey askerin aleyhine bir durumda. Zaten bölge derin bir vadi, çevresi dağlık. Telsizler bile doğru düzgün çekmeyebilir. Hedef olan zırhlı araçlardan Cobralar silahlı. Bu nedenle örgütün ilk hedefi oluyorlar” diye anlattı. Oğlunun şehit haberini alan baba Yusuf Saltalı DAĞLICA ŞEHİTLERİ Salihlili Uzman Onbaşı Özgür Yatakdere evin tek çocuğuydu. ehitlerin 6 helikopterle Van Filo Komutanlığı’na getirilen cenazeleri de 10 ambulansla Van Asker Hastanesi’ne kaldırıldı. Şehitler için bugün Van Filo Komutanlığı’nda tören düzenlenecek. l Piyade Kurmay Yarbay İlker Çelikcan (39) l Piyade Uzman Çavuş Tolga Artuğ (24) l Uzman Onbaşı Özgür Yatakdere (22) l Piyade Sözleşmeli Er Adnan Ergen (25) l Piyade Sözleşmeli Er Uğur Yıldız (28) l Piyade sözleşmeli Er Resul Çoşkun (23) l Piyade Sözleşmeli Onbaşı Fatih Duru (27) l Piyade Sözleşmeli Er Cihan Aksarı (27) l Piyade Uzman Çavuş Tayfur Hançer (25) l Topçu Uzman Çavuş Tuğrul Köseoğlu (28) Ereğli (Konya) l Piyade Er Muharrem Öksüz (20) l Astsubay Kıdemlı Çavuş Cemre Salih Gözen (25) l Bakım Üstçavuş Okan Taşan (27) Şenkaya l Bakım Uzman Çavuş Harun Saltalı (29) Andırın l Bakım Astsubay Çavuş Deniz Göçkün ((23) l Bakım Astsubay Çavuş Mustafa Özdemir (23) Ş BALIKESİR: Şehit Astsubay Çavuş 22 yaşındaki Deniz Göçkün’in Balıkesir’deki evine acı haber gitti. Balıkesir Garnizon Komutanlığı yetkilileri, dün akşam şehidin Adnan Menderes Mahallesi’ndeki evine giderek annesi Ayfer Gökçün ile babası Serhat Gökçün’e acı haberi verdi. Oğullarından iki gündür haber alamayan buna rağmen umutla iyi haberi bekleyen ailesi, acı haberi öğrenince yıkıldı. Şehit astsubayın Ulaş adında bir de kardeşi olduğu öğrenildi. MANİSA: Uzman Onbaşı Özgür Yatakdere’nin (22) Manisa’ınn Sahilli ilçesindeki baba ocağına ulaştı. Haberi duyan yakınlar ve komşuları şehidin evine koştu. Haber üzerine fenalaşan anne Saniye Yatakdere’ye sağlık ekipleri müdahale etti.Tek çocuklarının acı haberini alan aile üyeleri, sinir krizi geçirdi. Salihli, 3. kez şehit acısıyla sarsıldı. MANİSA Piyade Uzman Ça Acı ülkenin her yanında vuş Tolga Artuğ’un Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki ailesine acı haber verildi. Şehidin kardeşleri Zehra ve Kahraman ile baba Ercan ve anne Sevcan acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Aslen Iğdırlı olan şehit uzman çavuşun annesi Sevcan Artuğ, acı haberi alınca “Elleri kırılsın” diyerek, gözyaşı döktü. MERSİN: Şehit Astsubay Çavuş Cemre Salih Gözen’in Mersin’in Tarsus ilçesindeki baba ocağına ateş düştü. Sağlık görevlilerinin eşlik ettiği heyeti sokağın başında gören aile, çocukları Astsubay Çavuş Cemre Salih Gözen’in şehit olduğunu anlayarak ağıtlar yakmaya başladı. ESKİŞEHİR: Astsubay Çavuş Mustafa Özdemir’in babaevinde hüzün hâkim.Askeri yetkililer, oğullarından 2 gündür haber bekleyen baba Metin ve anne Fatma Özdemir’e oğullarının şehit haberini verdi. Şehidin babaevinin önünde bekleyen çok sayıda kişi, gözyaşlarına hâkim olamadı, eve Türk bayrakları asıldı. Şehit Astsubay Özdemir’in bekar olduğu öğrenildi. MUĞLA: Uzman Çavuş Adnan Ergen’in Seydikemer’e ilçesine Yenimahalle’de oturan ailesine şahadet haberi verildi. Mehmet ve Hacer Ergen çiftiyle yakınları haber üzerine sinir krizi geçirdi. Evde fenalaşan ve kalp hastası olduğu belirtilen baba Mehmet Ergen, eve gelen ambulansa alındı. OSMANİYE: Uzman Çavuş Harun Saltalı’nın Osmaniye’nin Kadirli İlçesi’ndeki baba ocağına ateş düştü. Anne Sultan Saltalı, oğlunun şehit olduğunu anlayıp baygınlık geçirdi. Evli ve 1 çocuk babası Harun Saltalı, Osmaniye’nin son 37 günde verdiği 8. şehit oldu DÜZCE: Uzman Onbaşı Cihan Aksarı ’nın Mamure Köyü’nde büyük üzüntü yaşanırken, şehidin evine ve sokağa Türk bayrakları asıldı. ağlıca’da PKK militanlarının askeri birliğe kurduğu tuzak ve saldırının insani bedeli çok ağır. PKK’nin bir aydan fazla bir süredir yürüttüğü savunma görünümlü saldırı politikasında bir eşik oluşturuyor. Selahattin Demirtaş, bu saldırı haberini alır almaz Almanya’da yapacağı konuşmayı iptal edip, acilen Türkiye’ye dönerken şu mesajı yayımladı: “Öldürmenin gerekçesi olmaz, insanlarımızı ölüme sürmenin de. (...) Kin ve nefret kusmak yerine, bu felaket tezgâhından çıkışın yollarını hep birlikte bulmak zorundayız. (...)” HDP Eşbaşkanı, çatışmalar yeniden başladığından beri, sadece hükümeti ve güvenlik güçlerini değil, PKK’yi de amafakat demeden çatışmayı durdurmaya açıkça davet ediyor. Bu çağrıya elinde silah bulunduranın üsttenci dilinin baskın olduğu yanıtlar geliyor. Bu çağrıyı değersizleştirmek için, HDP’nin önemini küçümsetme çabası hissediliyor. 1990’larda PKK isyan hareketini esas olarak dağda ve kırsalda verilen silahlı mücadelelerle yürütmüştü. Şimdi ise ağırlık merkezinin orta boy kentlere kaydığını, YDGH örgütünün ön plana çıktığını ama son Dağlıca tuzağında olduğu gibi, HPG’nin de başka bir koldan saldırmaya devam ettiğini görüyoruz. Bunların saldırı değil, saldırıya karşı meşru savunma eylemleri olduğu iddiasının bir propaganda retoriğinden başka anlamı yok. HPG, 18 Ağustos’ta yayımladığı bildiride, kentlerdeki olaylarda yer almadığını, “gençliğin amatör eylemlerle kendini savunmaya çalıştığını” iddia etmişti. Bu eylemlerin yapıldığı “mahallelere tanklar ve toplarla girilirse, (...)özerklik serhildanı bastırılmaya devam edilirse” HPG’nin de kentlere ineceğini ilan etmişti. Bugüne kadar 12 kentte demokratik özerklik ilan edildi ve HPG güçleri bu kentlerin bazılarında çatışmalara dahil olmaya başladı. YPG’nin içindeki radikal Kürt gençlerinin denetim dışı olmalarıyla sadece izah edilebilecek bir “serhildan” değil bu çatışmalar ne de amatör eylemler. Özgür Gündem’de 29 Ağustos’ta yayımlanan bir yazıda, “arka arkaya gelen özsavunma ilanlarıyla, bir aydır D bölgede isyan başladığı” iddia ediliyordu. Silahların gölgesinde ilan edilen bu özsavunmanın bir isyan olarak tanımlanmasının hukuki ve siyasal sonuçları, bunun devletin güvenlik güçlerinin operasyonlarına sadece yasal değil, demokratik ilkeler çerçevesinde meşru bir zemin oluşturuyor olması belli ki bunu yazanın umurunda değil. Bunu hatırlattığınızda, Kürt siyasal hareketinin şahin kanadından gelen yanıt, dünyadaki bütün şiddet fetişisti küçük sol örgütlerin söyleminin bir kopyası. Madem Tayyip Erdoğan’ı diktatör gibi tanımlıyorsunuz, diyor bu ses, o zaman “bu diktatörün faşizmine karşı direnenlerin yaptıklarını terör kategorisi içinde değerlendirmeniz” büyük bir yanılgıdır. “Eller tetikten çekilsin ve AKP’ye teslim olunsun gibisinden bir yol haritasını göstermektedir.” Yani AKP’ye teslimiyet çağrısıdır. Halbuki, diye devam ediyor aynı ses, “Tayyip Erdoğan’ı tekçi ve totaliter bir rejimin temsilcisi ya da yapıcısı olarak görüyorsan, ona karşı da direniş içinde olman doğal hakkındır.” (Özgür Gündem, 7.9.2015) Bu direnişin silahlı olması gerektiği, onun dışındaki direniş yollarının ve siyasal mücadele kanallarının teslimiyet olduğu fikri, sol söylemli silahlı mücadeleyi yüceltenlerin sarıldıkları evrensel meşruiyet örtüsüdür. AKP hükümeti, kadim güvenlik devleti aklını ve milliyetçi refleks ve korkuları hâkim kılarak, tek başına iktidar olma şansını yeniden yakalamak istiyor. İkidarda kalabilmek için kan akmasını göze alabilen bu güce karşı, PKK direnebilme kapasitesini yitirmediğini, bölgenin ve Kürt siyasal alanının hegemonik gücü olmaya devam ettiğini göstermeye çalışıyor. İki taraf da farklı açılardan HDP’nin temsil kapasitesine sahip olmadığını gösterme çabasında birleşiyorlar. Ölüm borazanları yeniden karşılıklı çalıyor. Ülkeyi bir kan ve şiddet girdabına sürükleyen bu çılgın güç ve iktidar hırsına ve şiddet fetişizmine karşı, Türkiye’de demokrasiyi, barışı, özgürlükleri, eşitliği savunanların “öldürmenin gerekçesi olmaz” diyen HDP’ye sahip çıkmalarından, onu bütün güçleriyle desteklemelerinden başka çareleri var mı? 23 hedef vuruldu G enelkurmay, saldırının ardından bölgede kara ve havadan başlatılan operasyonun kararlılıkla sürdürüldüğünü belirterek, “Bu kapsamda bölgede tespit edilen terörist hedeflerinin imhası ve harekâta emniyetle devam edilmesi maksadıyla; Bölücü Terör Örgütü mensubu teröristlerce kullanıldığı belirlenen 23 hedef (altı mağara, iki depo, üç barınma alanı ve 12 Doçka mevzii) 7 Eylül 2015 saat 09.00’dan itibaren üç adet F4 ve dört adet F16 savaş uçağı ile ateş altına alınmaktadır” dendi. ağlıca Yeşiltaş bölgesinde PKK saldırısının ardından uzun saatler boyu irtibat kurulamadığı için kayboldukları düşünülen tim bulundu. Jandarma Özel Harekât (JÖH) mensuplarınca bulunan timin telsizlerinin şarjının bittiği anlaşıldı. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre timden saatlerce haber alınamaması, PKK’nin timi rehin aldığı yönündeki iddiaları gündeme getirdi. Ancak, deneyimli JÖH birliklerinin bölgede yaptıkları arazi aramasında tim bulundu. Timin telsizlerinin şarjının bitmesi nedeniyle irtibat kuramadıkları, bulundukları yerde mevzilendikleri öğrenildi. O tim bulundu D PKK kayıpları JÖH unsurların, timi bulmasının ardından bölgedeki üst düzey komutanların rahat bir nefes aldığı, Genelkurmay’dan yapılan açıklamanın da bu aşamadan sonra yapıldığı dile getirildi. Bazı Başbakanlık kaynakları ise Dağlıca Yeşiltaş’ta yaşanan çatışmada öldürülen PKK’li sayıları hakkında bilgi verdi. Kaynaklar, çatışma ve operasyonlarda 73 PKK’linin öldürüldüğü, 25’inin sağ yakalandığını savundu. Kaynaklar, 150 kadar PKK’linin takipte oldukları, Irak’a olası kaçış yollarının tutulduğu bilgisini verdi. l SERTAÇ EŞ / ANKARA C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear