25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
‘Ölü bir gezegende işçi olamam, istihdam olamam!’ “Klima cihazlarına dair yeni bir dünya raporu yayımlanmıştı. Ona göre, 35 sene içinde Ortadoğu’nun bazı bölgelerinde, Basra Körfezi’nde sokağa çıkamayacak insanlar. İçeride kalacak, klima cihazıyla yaşayabilecekler... Onu geçin, insanlar zaten klimasız yaşayamayacaklar. Mesele, konuyu daha buraya getirmeden çözebilmek. Dün ben bir şey görmüştüm. Kız çocuğu, elinde şu pankartı taşıyordu: Ölü bir gezegende, işçi olamam, istihdam olamam.” Bilgi: www.acikradyo.com.tr 26 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Kâinatın ikliminde ‘fırtına sessizliği’ Küresel ısınma konusunda kâinata sesini 18 yıldır duyuran ve 20 yaşına giren Açık Radyo’nun Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, G20 zirvesindeki mevcut iklimi ‘fırtına öncesi sessizlik’ olarak niteliyor EVRİM ALTUĞ Pazar 15 Kasım 2015 n Ömer Bey, 20’nci yılınızda Türk medyasında ifade özgürlüğü ve alternatif yayıncılık adına neler yaşandı? Artık yayına geçmeden önceki son toplantılardan birinde, şeyi hatırlıyorum: ‘En az 6 ay gider’ dediler; yani aşağı yukarı, bir sene de olabilir düşüncesindeydim. 20 sene olduğunu görünce son derece mutlu oluyorum. Şimdi bu konuyla ilgili bir kitap yayımladık: “Açık Radyo Konuşuyor”; çünkü durmadan konuşuyoruz. Müziklerle, tınılarla ve kelimelerle... ama alt başlığı ya da ikinci başlığı için ‘ilk 20 yıl’ dedik... Öte yandan, Türkiye’nin ve dünyanın diğer birçok mecrasında medyanın parlak bir sicili yok hiç ve giderek de son zamanlarda, Cumhuriyet’te de en iyi siz bileceksiniz bunu, müthiş felaket, boğucu bir ortam var. Özgür bir medya olmayan yerde, demokrasi de ölür. Bundan kimsenin şüphesi olduğunu da zannetmiyorum. Demokrasi ölürse de hepimiz ölürüz zaten. Demokrasisiz bir hayat, insan haysiyetine ve haysiyetli bir gezegene de hiç yakışmayan bir şey olur. ce en somut örnek olacak. Bu konuda, forumda da aktardığım gibi, dünyanın 100 büyük entelektüelinin (din adamı, filozof) imzaladığı büyük bir manifesto var. Orada da söyleniyor. “Ne Paris’te ne başka bir yerde, biz bunu değiştirmeyeceğiz, yaptırmayacağız’ diyorlar. Hükümetlere ve devletlere de. Merakla göreceğiz. n Türkiye’deki siyasi iklimde de boğucu bir değişmezlik yaşıyoruz. Peki, iktidarın bir iklim politikası var mı? Türkiye’de, belki de çok fazla ülkede olmayan bir şey var. İngilizcede bir laf vardır. “Walk in the talk...” Söylem ve eylemin bir arada olmaması. Çok ciddi bir etik problem var. Yani sözlü olarak; başbakanlar, sonradan cumhurbaşkanı olanlar, cumhurbaşkanıyken de, başbakanken de, çevre bakanları, orman bakanları, kültür bakanları ve çeşitli yetkililer, bu konuya son derece önem verdiklerini, bu sorunlara uluslararası toplantılarda değindiklerini, müthiş önemli sözlerle söylüyorlar. Ama uygulamaya bakınca bunun tam tersi olduğunu görüyorsunuz! Hafriyat şirketlerinin büyük kontrolünde muazzam bir doğa ekoloji yıkımı, bütün bu projeler... İşte 3. köprü, 3. havalimanları ve de düşünülen Kanalistanbul gibi projelerin tümü, oradaki insanları yerinden, yurdundan etmekle kalmayacak, sağlıklarını da bozacak. ‘Soma’sından bilmem nereye kadar. Daha yeni yayımlanan bir kömür raporu var. Ve orada bilinmeyen hiçbirşey yok. O rapora imzasını atan akademisyenler ne diyor? Konya, Karaman’a hesaplanan, planlanan şey yapılırsa, o ‘tahıl ambarı’ denen, Türkiye’nin önemli gıda sorununu çözen yüzyıllardan beri, Mezopotamya’dan beri çözmüş olan bir şeyi, yeraltı sularını kirletip, açlığa mahkum edileceğini görüyoruz. Kömür yakıtı santrallar kurmak için, yeraltı suları zehirleniyor! Öbür taraftan, Depo’da müthiş bir sergi var. Fotoğraf sergisi gör ‘Söylemle eylem bir değil’ Abidin Dino ‘Tuğra’ları (üstte) Açık Radyo’nun ortaklık hissesi olarak dağıtıldı. başka bir yerden apartmadığımız, uydurmadığımız bir slogan ve çok önemli. Benim katıldığım bu ilk iklim forumunda, şu anda da çok önemli gördüğünüz gibi değişim ancak yerel yerlerden gelen mücadelelerin birbirleriyle bütünleşmeleriyle meydana gelebilecek. Türkiye’de de Gerze’de başta kadınlar olmak üzere, neler yapıldığını gördük. Onlar özellikle, internetin pozitif taraflarından biri olarak, karşımıza yatay eğilimli biçimde, birbirleriyle haberleşip dünyanın öbür tarafındaki mücadeleyi buraya kendi ayaklarına getirebilecek bir örnek olabiliyorlar. Bir de, şiddet olmadan, kuvvet kullanmadan ‘slowcity’lerde, yavaş hareketlerde, ‘slowfood’ hareketlerde olduğu gibi bir şey bu. Buradan hem iklimi, hem radyoyu bağlayabiliriz istersen; iklimin gezegen için yalnız insanlık için değil, en muazzam tehdit ve tehlike olduğunun, bunun aşağı yukarı 18 yıldan beri yayınını yapıyoruz. Şimdi de buradan sonra, işte, G20’de, ham petrol konusunda tam anlamıyla fırtına öncesi bir sessizlik var. Hatta, G20 sırasında kuş uçurtulmuyor, üstelik fiilen... Kuşlara bile yasak olmuş olabilir. Her türlü canlı ile ilişkilerini kesiyorlar güvenlik gerekçesiyle Belek’te ama burada da Türkiye’nin ilk büyük iklim forumu yapıldı. Şimdi buradan Paris’e, günler sonra başlayacak COP 21 zirvesine doğru, büyük bir şey var. Orada belki, 500 bin belki daha fazla, belki 1 milyon, sokaklardan zorlayacak bu hükümetleri ve bu bütün dünyadaki yerel hareketlerin aslında yatay olarak buluşması ve yavaşça “Biz, bunu kabul etmeyeceğiz!” demesi ben Dino’nun ‘hisseli’ tuğraları İlk başta şey çok önemliydi. 92 ortakla, hisse paylaşımı üzerine kurulduk ve hepsi üç aşağı beş yukarı eşit paylara ayrılmış bir radyo olarak bunun patronu da yoktu malum; hâlâ da yok, patronu, kurucuları. İlk, hissedarlar toplantısını yaptık. Genel kurul yaptığımızda onlara hisse olarak da, Abidin Dino’nun “Tuğralar” serisinden birden yüze kadar numaralanmış, taş baskılarından verdik. Onun arkasından unutmadığım, bence hâlâ çok hoş bir cümle var. Bu, özgür, bağımsız bir mecra kurma projemizin ülkedeki diğer benzeri şeylere örnek olmasını diledik. n Medyanın durumu, sizin sloganınızın aksine, kitlesel, dikey ve çok hızlı değişiyor olmasın; ne dersiniz? ‘Yerel, yatay ve yavaşça’ sloganı, bizim dün mü bilmiyorum... AfşinElbistan’da düşünülen dünyanın en büyük kömür yakıtı termik santralını yapmayı planlıyorlar. Toplamda da 80 tane falan var ama fotoğrafa bakıyorsunuz ki, adeta aya döndürmüşler bütün toprağı. Yani yürek dayanmıyor, değil çocuğu olanlar, ben dahi dayanamıyorum. Dev iş makineleri... dümdüz edilmiş, Mars’a ve Ay’a döndürülmüş topraklar... Bu insanların sağlığı; yani iklimi, iklim değişikliğini falan geçtim ben. Orada yaşayan insanların sağlığını korumasına imkân yok. Kaldı ki çocukların ne kadarı, geri döndürülemez akciğer kanserine yakalandı. Yüzde 50! Böyle birşey olabilir mi? Milyonlarca çocuk, kömür yakıtlı şeylerden dolayı gidiyor. Yani Türkiye’de bu var. “Biz ağaç dikiyoruz,” diyorlar. Ağaç dikmekle olmuyor. Dikseler bile, verimli orman denilen bir şey var. Ancak o zaman denge sağlanılabilir. Her yere ağaç dikerek olmaz. Keza, leyleklerin göç yolu tehdit altında, 1 litre su için 6 litre su harcanıyor, domuzlar çaresizlikten Boğaz’da yüzmeye çalışıyor... 6 litre falan değil. çok daha fazla yani! İnanılmaz ama tek yolu bu. Öyle, hükümeti eleştirerek, “Doğruyu söylemiyorlar” diyerek olmaz. Bu forum mesela müthiş önemli bir şey uyandırdı. Şimdi ExxonMobil gibi büyük bir şirket hakkında soruşturma başlatıldı. New York bütün her şeyi gönderin dedi, email, ne varsa... Kaç para verdiniz? Bunlar tespit etmişler, küresel ısınma geliyor. Bundan kârımızı nasıl artırırız diye sorguluyorlar, Türkiye’de de kömür bulunuyor, ama yani 19, 20. yüzyıl sonu bile değil, orada yaşayacakmışız gibi bir kömür yalanı artık çok eskidi, Uzun Hasan mıydı neydi, artık yok böyle bir hikâye! Şimdi kömür üzerine giderek, müthiş bir yüklenme yapıyor Türkiye ve dünya. Adam başına düşen karbon salım miktarının, kesin olarak Avrupa’yı da aşacağı hesaplanıyor. İşte, o da raporda var. Hazırla yanlar: Leo Panitch, Greg Albo, Vivek Chibber Socialist Register 2014 21. YÜZYILDA SINIFLAR VE SINIF MÜCADELESİ İngilizceden Çeviren: Tuncel Öncel .XUDP6L\DVHW*QFHO /  3DQLWF KYH& / H\V  + D] µ UO D\ DQO DU  socialist register 2010 haz rlayanlar: Leo PanitchColin Leys İ ngilizceden çeviren: Umut Haskan  JQP]GH \ D E D U EDU OÔN VLGGHW \ D V RV\DOL] P ´QJLOL]FHGHQoHYLUHQ8PXW+DVNDQ VR F LD OLVWU H J LVWH U     semptomlar ALT, 2015 Paris İklim Konferansı paralelinde, herkesi çevre üzerindeki bireysel ve küresel etkileri sorgulamaya teşvik eden, iklim değişikliği odaklı bir program baş SALT Beyoğlu, 27 Kasım ve 4 Aralık arasında ‘iklim delatıyor. SALT Beyoğlu’nda 27 ğişikliği odaklı’ bir küresel kültür festivali hazırladı. Bir Kasım 4 Aralık arası düzenle STK fuarı ile de zenginleşen etkinlik, Paris’teki BM COP necek program, “Felaket düzeyine varan iklim değişikliği karşı 21 İklim Zirvesi’nden günler önce, konuyu kamuoyuna sında müze ve kültür kurumla aktarmayı hedefliyor rının sorumlulukları nelerdir?” sorusundan hareketle, BM’nin 30 Kasım11 Aralık tarihlerinde Paris’te düzenleyeceği İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’na yönelik bir araştırma programı geliştiriyor. Program kapsamında, iklim değişikliğiyle doğrudan ilişkili çevre meselelerinde çeşitli eylem ve araştırmaları irdeleyen sekiz belgesel filmin gösterimi yapılacak. Bu açılış, ekolojik farkındalık konusunda fikir alışverişlerine dayalı bir konuşma serisine temel oluşturacak. Bunları takiben, SALT’ın sergi yapım süreçleri ve yapısal pratiklere yaklaşımlarını etkilemesi, kurum dışındaki iş yapma biçimlerine ilham vermesi ve söz konusu meseleler hakkında süregelen tar Festivalde ‘Cowspiracy’ isimli (üstte) belgesel de izleyici karşısına çıkacak. tışmalara katkı sunması planlarumlara referans olacak ramı olarak tasarlanan Değiştirirsin?’ filmi ve nan eylemlere geçilecek. bir iklim değişikliği tüetkinlikte, 27 Kasım’da SALT’ın üyesi olduğu Wim Wenders ile Juliazüğü hazırlanacak. SALT Beyoğlu’nda saL’Internationale müzeler konno Riberio Salgado’nun SALT, Eylül 2015’te de at 19.00’da Avi Lewis’in federasyonu da, iklim değişik‘Dünyanın Tuzu’ filmi petrol, kömür veya gaz ‘This Changes Everyliği konusunda ortak tutum beşirketlerinden destek ka thing’ filmi izlenirken, görülebilecek. Program, lirlemek için çalışmalarını sürbul etmeyeceğini duyur ertesi gün aynı yerde sa 4 Aralık’a değin farklı dürüyor. L’Internationale Onliat 12.00 ve 19.00 arane Platformu’nda yayımlanmak muştu. yapımlarla yer alacak. İklim değişikliği odak sı bir de ‘STK Fuarı’ yer üzere bir dizi metnin siparişiyle Bilgi için: 0 212 334 alacak. Aynı gün saat başlayan bu çalışmaların ardın lı bir küresel kültür fesdan, konfederasyon ve üye kutivali (ArtCOP21) prog22 45 / saltonline.org 17.30’da ‘Dünyayı Nasıl Paris iklim konferansına S beş kala festival C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear