25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 2015 PAZAR CUMHURİYET SAYFA Angela Davis ‘Hrant Dink’ konferansında konuştu KÜLTÜR 15 ‘Charlie Hebdo’ son sayısında, Houellebecq’in olay yaratan yeni kitabı ‘Teslimiyet’i kapak yapmıştı Katliamın ardındaki kitap Y u El Kaide militanlarının saldırısına uğrayan Charlie Hebdo dergisi, son sayısında Michel Houellebecq’i kapak yapmış; yazarın 2022’de Fransa devlet başkanlığına Müslüman bir liderin seçileceğini öngören yeni kitabına gönderme yaparak ‘Müneccim Houellebecq’in kehanetleri’ başlığını atmıştı. emen El Kaide’since görevlendirildikleri açıklanan Müslüman militanların vahşice saldırısına uğrayan mizah dergisi Charlie Hebdo’nun son sayısının kapağında, son romanı “Soumission” (Teslimiyet) Fransa’da kısa bir süre önce yayımlanan Michel Houellebecq vardı. Tıpkı Çarşı gibi “her şeye karşı” bir mizah anlayışını benimseyen Charlie Hebdo’nun çizerleri, derginin kapağında İslam karşıtı görüşleriyle tanınan Houellebecq’i de ti’ye alıyorlardı. Anımsarsak, tartışmalı kitapları ve kişiliğiyle tanınan Houellebecq, “Platform” adlı romanının 2001’de yayımlanmasından sonra, edebiyat dergisi Lire’e verdiği söyleşide “İslamiyetin en aptal din olduğunu” söylediği için, Müslüman dernekleri ve Fransız İnsan Hakları Derneği’ni de bir araya getiren bir grup kuruluş tarafından, “ırkçı hakaret, halklar arasında nefreti teşvik” gerekçeleriyle mahkemeye verilmiş, ancak “İslamiyeti eleştirmenin ırkçılık olmadığı” kararına varılarak aklanmıştı. Aslında, annesinin Müslümanlığı benimsediği söylenen Houellebecq’in İslam karşıtlığı, 1998’de yayımlanan “Temel Parçacıklar” adlı kitabında da kahramanına “Ne zaman bir Filistinlinin öldürüldüğünü duysam zevkten titriyorum!” dedirtecek ölçülere varıyordu. Houellebecq’in 7 Ocak 2015 günü Flammarion’dan çıkan yeni romanı “Teslimiyet” de Fransa’da daha yayımlanmadan tartışmalara ve sert eleştirilere yol açmıştı. Yazarın bu yeni romanında, öykü, Sorbonne Üniversitesi’nde ders veren edebiyat profesörü François’nın ağzından anlatılıyordu. Bıkkın ve rastgele bir yaşam süren François, 2022 yılının hayali Fransa’sınParisSorbonne İslam Üniversitesi adını almıştı. Bir ateist olan François, yeni rejime karşı direnecek miydi, kaçıp gidecek miydi, yoksa yeni yönetimle uzlaşacak mıydı?.. Angela Davis Rakel Dink ‘Sayısız Hrant yarattılar’ ZEYNEP ALTAY Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, Sosyoloji Bölümü ve Tarih Bölümü ev sahipliğinde düzenlenen “2015 Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü” konferansını, 1970’li yıllarda, politik tutukluların hakları hareketinin simgesi, ABD’li insan hakları savunucusu, aktivist yazar Angela Davis verdi. Boğaziçi Üniversitesi’nde önceki gün düzenlenen konferansta Rektör Gülay Barbarosoğlu ve Hrant Dink’in eşi Rakel Dink de konuşma yaptı. “Hrant Dink’in kaderi Türkiye için şiddetle arzuladığımız demokratikleşmenin kaderiyle birleşti” diyen Barbarosoğlu, üniversite adına önce Paris’te meydana gelen vahşeti koşulsuz kınadıklarının altını çizdi. Rakel Dink ise “Birbirimizi sevmeye, değer vermeye layık görmeliyiz” diyerek ırkçılığın, şiddetin, ayrımcılığın ancak sevgiyle yenileceğini söyledi. Konuşmasına “Hrant Dink sömürgecilik ve soykırım ve ırkçılığa karşı yürütülen mücadelenin güçlü bir simgesi olmaya devam ediyor” diyerek başlayan Davis, “Hrant Dink’in eşitlik, barış, adalet hayalini ortadan kaldırabileceğini düşünmüş olan kişiler zannediyorum u Aktivist artık farkındalar; yazar Angela Davis, sayısız Hrant Dink yarattılar aslında” Hrant Dink’in dedi. Paris’te mizah soykırım ve ırkçılığa dergisi Charlie karşı yürütülen Hebdo’ya yapılan mücadelenin güçlü saldırıyı da değerlendiren Davis, bir simgesi olmaya “Bizler burada devam ettiğini Paris’te öldürülmüş olan 12 gazeteci ve belirtti. Rakel Dink polis memurunun de “Birbirimizi aile ve sevdiklerine sevmeye, değer taziyelerimizi iletirken öç vermeye layık alma tutumuna görmeliyiz” dedi. düşmemeliyiz” dedi. Davis “Ben bu şüphelilerin, bu genç adamların yüzlerine baktığım zaman sadece terörün yüzünü görmemeye çalışıyor, yanlış yönlendirilmiş, gelecekteki imkânlardan yoksun bırakılmış gençleri görmeye çalışıyorum. İntikam ve cezalandırma etkilerinden kendimizi mümkün olduğunca arındırmalıyız” diyerek kapitalist düzende bireysel adaletin gerçek adalet olamayacağının altını çizdi. Ferguson’daki yaşanan olayları da ele alan Davis, devlet güçlerinin İsrail’de eğitim aldığına da dikkat çekti. Fethiye Çetin’in “Anneannem” kitabından alıntılar da yapan Davis, Türkiye’de yaşayan insanların kendi sömürgeci emperyal geçmişleriyle nasıl yüzleşeceklerini söyleyemeyeceğini belirterek “Ancak Hrant Dink’ten ve diğerlerinde öğrendiğim kadarıyla özgürce konuşabilmelisiniz” dedi. Davis, Gezi eylemini de kastederek “Sonuç ve etkiyi ayrıştıralım. Sonuç başka, etki başka şey. Belki de çoğu kişi bu hareketlerin başarısız olduğunu düşünüyor. Ama hayır, bu yenilikçi hayal gücü yüksek anların değerini düşünerek nasıl bir etki ortaya konduğunu anlayabiliriz” dedi. Fransa’da ‘politik deprem’ Houellebecq da, “politik bir deprem”le sarsılıyordu: Sol ve sağdaki iki ana parti, başkanlık seçimlerinin ilk turunda eleniyor; Fransız seçmenler, popülist Milli Cephe’nin lideri Marine le Pen ile yeni bir parti olan Müslüman Kardeşliği’nin lideri Mohammed Ben Abbes arasında seçim yapmakla karşı karşıya kalıyordu. Le Pen’e karşı cephe sayesinde Ben Abbes başkanlığa seçiliyor ve böylece Fransa’da bir İslam yönetimi başlıyordu. Bir karışıklık döneminin ardından, yeni Müslüman başkanının yönetiminde “yeni bir düzen”e geçiyordu Fransa. Paris’ten kaçmış olan François çok geçmeden geri döndüğünde, kenti ve üniversiteyi tanınmaz bir durumda buluyordu: Tesettürlü kadınların sayısı iyice artmış, çokeşlilik yasal kılınmıştı. Fransa, Avrupa’yı Müslüman Akdeniz devletleriyle kaynaştırmak için jeopolitik bir proje başlatmıştı. Suudi Arabistan, profesörlere daha fazla ödeme yapılmasına ve kentin sol yakasındaki lüks apartmanlara petrodolarlar akıtmıştı. François’nın ders verdiği üniversite ise Daha roman yayımlanmadan, sol eğilimiyle tanınan Libération’un yayın yönetmeni Laurent Joffrin, Houellebecq’in “Teslimiyet”inin yayımlanmasının, “düşünce tarihinde, aşırı sağ düşüncenin ciddi edebiyata el attığı ya da geri döndüğü bir dönemi başlatacağını” yazmıştı. Felsefe öğretmeni ve televizyon sunucusu Ali Baddou ise “romandaki İslamofobi karşısında kusmak istediğini” söylemişti. Houellebecq’i savunanlara gelince, onlar yazarın “Fransa’nın gizli korkularını” gözüpek bir biçimde ele aldığını ileri sürüyorlardı. Le Monde’da yazan Fransız romancı Emmanuel Carrère ise, “Teslimiyet” romanını George Orwell’in ünlü “1984”üne benzetiyordu. Peki, Houellebecq ne diyordu? O, kitabının “hayal ürünü” olduğunu ve çürüyen bir toplumda dinsel anlam arayışı karşısında Aydınlanma düşüncelerinin çöküşüne dayandığını söylüyordu. Kimileri de kitabın adındaki “teslimiyet” ya da “boyun eğiş”in, Tanrı’ya boyun eğiş olduğunu, Fransa’nın İslama, laik politikacıların dinsel düzene ya da kadınların yeni bir ataerkilliğe boyun eğişi olduğunu öne sürüyorlardı. Bu farklı yorumların tartışmaları süredursun, İslam adına ortaya çıkan teröristler, Houellebecq’in kitabındaki gibi 2022 yılında “seçimle iktidara gelmeyi” beklemediler!.. Houellebecq’i, hem de eleştirel bir yaklaşımla kapak yapan Charlie Ebdo çizerlerini yok etmeyi seçtiler... Ve dünyanın bütün çizerleri tek bir ‘Charlie Hebdo’ oldular! Gizli korkular Kültür Servisi Sotheby’s, Bangladeş, Endonezya ve Nepal’deki Çocukların Eğitim Olanaklarını Artırma kampanyasına katkıda bulunmak amacıyla 12 Şubat günü Londra’da bir sanat müzayedesi düzenleyecek. Barcelona Futbol Kulübü Vakfı, Asya’ya Elini Uzat Vakfı ve UNICEF tarafından ortaklaşa düzenlenen “11’de 1” kampanyasına destek vermek için gerçekleştirilecek müzayedede Takaşi Murakami, Damien Hirst, Jeff Koons, Richard Serra ve Şirin Neşat gibi ünlü sanatçıların bağışladığı yapıtlar satışa sunulacak. Murakami’den Monet’nin ‘Büyük ‘Messi’ tablosu Kanal’ı satışta Kampanyanın logosunu da hazırlayan Japon sanatçı Takaşi Murakami’nin müzayedeye bağışladığı “Lionel Messi ve Bir Çiçek Evreni” adlı yapıt, 200 bin 300 bin sterlin (yaklaşık 700 bin 1 milyon 40 bin TL) fiyat aralığıyla alıcısını arayacak. Öte yandan, “11’de 1” kampanyasına ünlü futbolcu Messi ve ünlü tenisçi ve UNICEF İyi Niyet Elçisi Serena Williams da katılıyor. Messi ile Williams’ın topla gösteri yaptıkları kampanya filmi, ilk kez bugün Camp Nou Stadyumu’nda oynanacak BarcelonaAtletico Madrid maçının devre arasında dev ekranlardan gösterilecek. Asyalı çocuklara eğitim desteği kampanyası SOTHEBY’S’İN LONDRA’DAKİ MÜZAYEDESİ 3 ŞUBAT’TA Kültür Servisi İzlenimcilik akımının başlatıcısı olarak kabul edilen Fransız ressam Claude Monet’nin (18401926) 1908 tarihli “Le Grand Canal – Büyük Kanal” adlı tablosu, 3 Şubat günü Sotheby’s’in Londra’da düzenleyeceği İzlenimci ve Modern Sanat Akşam Müzayedesi’nde 2030 milyon sterlin (yaklaşık 70 104 milyon TL) fiyat aralığıyla satışa sunulacak. Monet’nin az rastlanır ve çok önemli Venedik manzaralarından biri olarak nitelenen “Büyük Kanal”, daha önce 8 yıl süreyle Londra’daki National Gallery’de, Kraliyet Sanat Akademisi’nde ve ABD’deki Kimbell Sanat Müzesi’nde sergilenmişti. Monet’nin, 1908’de, ilk Venedik Bienali sırasındaki üç aylık Venedik gezisinde yaptığı ve kentin kanalları ve saraylarını konu alan tablolarının, sanat koleksiyoncularının en çok ilgisini çeken yapıtlarının başında geldiği belirtildi. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear