Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2015 PAZAR 12 PAZAR YAZILARI Y Fransızca bakarsak San Francisco’ya emek yiyecekseniz Fransızla en önde gideni SF’nin orta sınıfa ait bir mahallesinde, mütevazı bir aynı masaya oturun! apartmanda yaşamaktaydı. Evvela İştahınız açılır... San Fransızca, sonra yine Fransızca diye Francisco’da (SF) geçirdiğim beş çocuğun eğitimine odaklanmıştı, gün, dört gecenin sonuncusunda annebaba; galiba aralarındaki silme Fransızlar arasına düştüm; evlilik sözleşmesi sadece bu yediğim içtiğim benim olsun, yönüyle işliyordu. Çıtı pıtı, minyon gördüklerimi yazayım. Castro bir hanım olan Florence’in erkek Mahallesi’nde, 18. Cadde tıraşına yakın röfleli saçlarının üzerinde daracık Fransız lokantası kısalığı geniş alnını ve kaşlarını Bistronomia’da toplaşacaklarmış; iyice bariz kılıyor, o konuşurken evsahibim Prof. Paul Intrevado sanki kaşlarıyla konuşuyordu; ayarlamıştı yemeği, gittik... biraz çapkınca, azıcık flört eder Aslında, laf aramızda, Cafe Bastille gibi anlatıyordu, bense dalıp dalıp adlı SF’nin en meşhur Fransız gidiyordum. Aklıma Attilâ İlhan’ın lokantasını bekliyordum, lakin Yasak Sevişmek kitabında yer misafir umduğunu değil, bulduğunu alan Paris şiirleri geliyor; Place yermiş. Lizbon, Amsterdam, Pigalle, Blance, Clichy falan! En Brüksel üzerinden tamamladığım kısa sürede Paris’e tekrar gitmeli seyahatin son ayağında, SF’deyim; diye aklımdan geçiyordu; Uğur Purdue Üniversitesi’nden eski Hüküm de artık aramızda yok ki, dost bir ailenin misafiriydim. bizi bırakıp erkenden sonsuzluğa Bistronomia’da her şey gitti. Orada, gitsem, kime misafir mükemmeldi, tuz hariç! Yemeğe gidilir? Florence’ı burada, SF’de tuzu basmayı seven bir aşçımız tanımam fena oldu, Paris’te olsaydı vardı. Bardak bardak suyla başka olurdu! Karşımda oturan hararetimizi azalttık. Paul ve Leyla arada bir beni başka lafa Türk eşi Prof. Leyla Özşen’in 4 tutmasa, Florence’in sohbetinden yaşındaki sevimli oğulları Aydınayrılamayacak görünüyordum. Allesandro’nun okulöncesi Leyla’nın müdahalelerine gittiği Katolik okulundaki dikkat kesilen Florence, onun sınıf arkadaşlarının Fransız kim olduğunu sorunca “Kız anne babalarıyla buluşulacaktı. kardeşimdir!” dedim; manevi Bistronomia’nın güleç yüzlü olarak öyledir. aşçısı Nick Ronan kapıda tek tek Florence’in oğlu pek usluydu, gelenleri karşılıyordu, madam ve annesinin kucağında uyuklamayı matmazellerle Fransız usulü 2 artı 1 tercih etti; ne güzel! Biz, annesiyle biçiminde yanaktan öpüşüp bizlerin yazarlık dünyası, kitaplar, hele de elini hararetle sıktı. İnce dar, edebiyat diye o kapıdan lafı birçok masanın birleşmesinden açınca Florence birden dillendi. uzamış sofraya oturduk. Masaların Tenis maçında gelen vuruşları darlığı öyleydi ki karşımda oturan karşılayan usta oyuncu gibi ne Leyla’yla tabaklarımız bitişikti, desem bir karşılık buluyor, cevap arada bir onunkinden çalakaşık bir yetiştiriyordu. Henry Miller’ın şeyler yediğimi de hatırlıyorum. romanlarından söz Haylaz yumurcaklar için SAN FRANCISCO edip hepsini tek hazırlanmış bir başka tek okumuşluğunu masanın curcunasından kanıtlayınca, nasılsa uzak sayılmazdık, zaten bunu okumamıştır, diye az sonra kendi masalarını en az bilineni söyledim: harp meydanına çevirip “Üstadın Amerika’da sıkılmışlardı, sağa sola Klimalar adlı seyahat dağıldılar. Ardından MAHMUT ŞENOL kitabını herhalde ufaklıklar annelerin okumamışsınızdır!” kucağına zıplayacak, dedim. Demez olaydım, “O haliyle masamız Çarşamba bir kere öyle değil,” dedi, Pazarı’nın dağılış saatlerindeki “Soğutulmuş Kâbus The manzaraya kavuşacaktı. Olsun, ben AirConditioned Nightmare, Fransızlarla hep beraber yemek kitabın başlığıdır.” Pes ettim! yemenin keyfini çıkarıyordum ya! Florence’in anadiline çalan 5. Cumhuriyet’in vatandaşları aksanlı İngilizcesi, masanın öteki olan sofradaki Fransızlarla tek Fransızlarına cevap yetiştirirken tek tanışınca, aralarında en elbette Fransızca oluyordu. Bu düşük eğitim seviyesinin fakülte ahenk içinde, “Ne kadar melodik düzeyinde olduğunu görmek bir lisan bu!” diye iltifatta şaşırtıcı gelmedi. Zaten edebiyat, bile bulundum, “Siz bununla felsefe, sanat söz konusu oldu mu, felsefe de yapıyorsunuzdur!” Fransız entelektüelizmi hemen Elbette yapıyorlardı, hem de masaya yansıyordu. Her kafadan Aydınlanma dönemlerinden bu bir ses çıkarıp konuşan Fransızların yana; koca koca Voltaire’ler, nihilist, vurdum duymazcı, burundan kıl aldırmayacak derecede Descartes’ler, Rousseau’lar, Diderot’lar, Sartre’lar, Comte’lar, mağrur halleri dikkatimi çekiyor, Foucault’lar; Deluze’yi onlara özgü el kol hareketleri ve unutmayalım. Bizim gibi mimiklerle süslenen lisanlarına zavallı bir dile sahip değillerdi! kendimi kaptırıp dinliyordum. Florence, “Sizin dilinizde felsefe Solumda oturmakta olan Madame yapılmıyor mu?” diye merakla Florence’in kocası, eşiyle tek sordu, kaşlarının yayı iyice kelime dahi konuşmuyordu; gerilmişti. Dilimi şaplatıp “Tçık, küs müydü ne! Öteki, başka tçık!” diye olumsuz ses çıkardım, bir Monsieur ile sohbetteydi, iş “Cumhurumuzun Başkanı öyle dünyasına ait sıkıcı tahvil, borsa diyor, bizim dilimizle, Türkçeyle gibi şeyleri konuşmaktaydılar; felsefe ve hatta bilim bile kadıncağız sıkılmasın diye ben yapılamazmış!” Florence buna lafa tuttum. Mdm. Florence çok şaşırdı, üzülmüştü. Sonraki grafikerdi, kazancının yüzde günlerde, Leyla bana epostayla 70’ini oğlunun Lycée Français de bildiriyordu, Florence’le okulda SF’deki masraflarına gitmesinden karşılaşmışlar, Florence “Ne kadar zerre kadar rahatsız değil, tersine bundan mutluydu, gurur duyuyordu. iyi ağabeyin var! Beğendim” demiş; bir hoşuma gitti, sormayın! Okulun yıllık ücreti 25 bin doları aşıyordu. Kocasının geliriyle, hayat senolasenola@gmail.com pahalılığında Amerikan şehirlerinin İ İki ateş arasında... yoklama yapılsa, Charlie Hebdo etkisiyle muhtemelen yüzde 1516 çıkabilir. Almanya’da PEGIDA’nın yükselişi de dikkat çekici. Kamuoyu yoklamaları Alman halkının üçte birinin PEGIDA’ya sempatiyle yaklaştığını gösteriyor. Aralarında ırkçı, faşist görüşleri taşıyanlar olsa da İsveç Demokratlarını ve PEGIDA’yı destekleyenlerin tümünü ırkçılıkla suçlayabilir miyiz? Ama karşılıklı olarak tırmanma eğilimindeki şiddet, Avrupa’da gerginlik yarattı. Herkes diken üstünde. Norveçli Anders Behring Breivik’in 22 Temmuz 2011’de Sosyal Demokratların gençlik kampında 77 genci öldürmesinin üzerinden üç yıl geçti. Breivik’e psikopat, sosyopat yakıştırması yapılıp geçiştirildi. Norveçli katil katliamdan önce üzerinde zaman harcayarak hazırladığı 1500 sayfalık manifestosunda Avrupa’yı Müslümanlardan arındırmak için haçlı seferlerini başlattığını yazmıştı. Katliamdan sonra Avrupa’daki yabancı karşıtı tüm partilerin liderlerine Anders Behring Breivik hakkında ne düşündükleri sorulmuştu. İstisnasız hepsi katliamı onaylamadıklarını ama görüşlerini savunduklarını söylemişlerdi. Dünyada nefret uyandıran o katliam Avrupa’daki yabancı karşıtı hareketlere ivme kazandırdı. Bu hareketleri sindirmek, geriletmek olağan koşullarda çok zor. Ancak herkese iş olanağı yaratılır, refah sağlanırsa gerginliğin üstesinden gelinebilir ama siyasetçilerin adeta kutsal bir din gibi taptıkları kapitalizm tam tersini yapıyor. İşleri sorunlara çözüm üretmek olan siyasetçiler ise sadece sorun yaratır hale geldiler. Yaşlanan nüfus ciddi bir şinin elinde ve disorun. Doğum oranının linde gazeteci Joacdüşük olması ekonomiyi him Roncin’in bulde olumsuz etkiliyor. duğu “je suis CharYabancılara kapıların lie Ben Charlieyim) açılması her iki sorun sloganları. Ertesi sabah ise Chariçin de çözüm olarak lie Hebdo katliamını gerçekleştigörülüyor. Bu çözüm ren kardeş iki saldırganın bu semodelinin çok ciddi sosyal fer Charlie de Gaule havaalanı ve politik sorunlara yol yakınındaki Dammartinsur Goaçacağını dikkate alındığı ele kasabasındaki bir matbaayolunda en ufak bir işaret ya yönelik rehin alma eylemi hayok. İşsiz İsveçli ya da berleriyle uyanıyoruz. HepimiAlman gençler, işlerini zin aklında Paris’in saldırı altınellerinden alıyor diye da olduğu. Olay yerine gidiyoyabancıları suçluyor. Oysa rum, bölge sanki savaş alanı gibi yabancılar arasındaki kuşatılmış. Tepemizde uçan heliişsizlik oranı çok daha kopterler, yerde siper almış özel fazla. Yani herkesi mutsuz timler... Akşam saatlerinde başeden, gerginlik yaratan bir layan operasyonda saldırganlar durum. Daha birkaç yıl ölürken rehine sağ olarak kurtaönce Paris’in banliyölerini rılıyor. Bu saldırganlarla bağlanyakan da Stockholm’ün tılı diğer rehine eyleminden de kenar semtini yangın ölüm haberleri geliyor, 4 rehineyerine çeviren de bu nin, saldırganın öldüğü duyulumutsuz yabancı gençler. yor. Bu anlattıklarım Fransa’yı İşte bu koşullarda bu saran 53 saatlik terör fırtınasının, mutsuz ve umutsuz geçirdiğimiz acı, zorlu üç günün gençlerin arasından özeti... cihatçı örgütlere katılanlar Fransa saldırıda değerli çizerleartmakta. Umutsuz rini kaybetti. Onlardan biri de gençler gibi Avrupa’nın Charlie Hebdo’nun 77 yaşındadurumu da hayli karamsar. ki Cabu lakaplı karikatüristi, Sanki görünmeyen bir el Fransa’da onu bilmeyen yok gibilinçli olarak Avrupa’yı bidir. Cabu’nun çizgi roman kikısırdöngünün içine tapları okullarda da okutuluyorsürükledi. O görünmeyen du, yani çocuklar da Cabu’yu iyi el cihatçıların eline o tanıyordu. Ben de çocuklar gimakineli tüfekleri veren el bi “je Suis Cabu Ben Cabuolmasın? yum” diyorum. tosunoglu.suleyman@gmail.com osman.ikiz@gmail.com sveç istihbarat servisinin şefi, Oysa sadece yılın son STOCKHOLM Charlie Hebdo katliamından haftasında dört camiye hemen sonra “İsveç’te de saldırıldı. Bu saldırıların olabilir” diye konuştu. Cihatçılar olduğu yerler milyonluk da açıklamayı doğrulamak şehirler değil. Politikacılar istercesine sosyal medyada her saldırıdan sonra kendilerini gösteriverdiler. kükreyip gazımızı alıyor, Cihatçıların katliamı alkışlayan, saldırganlar da özgürce OSMAN İKİZ karikatüristler hakkında sarf ortalıkta dolaşıyor. Tuhaf ettikleri çirkin ifadeler tabii ki şeyler oluyor doğrusu. Bir medyada da haber oldu. Saptanabildiği yanda haçlı seferlerinden söz edenler kadarıyla sosyal medyada boy gösteren öbür yanda cihatçılar. Avrupa’nın masum gizli örgütlenme içindeki cihatçıların insanları iki ateş arasında kaldı. Aşırı 400 dolayında olduğu yazıldı. İstihbarat sağcılar, yabancı düşmanları bütün Avrupa servisinden bir yetkili sayıyı doğrularken ülkelerinde ilerleme kaydediyor. Seçimle bunlardan şiddet eğilimi taşıyanların parlamentoya da giren bu partiler yerleşik izlendiğini bildirdi. Başka türlü konuşması düzeni sarsıyor. Eylüldeki seçimde da zaten beklenmezdi. Gazeteciler de yüzde 13 ile parlamentoya giren İsveç “Yabancı düşmanlarını da izliyor Demokratları son kamuoyu yoklamasında musunuz” diye sormayı akıl edemedi. yüzde 14’e tırmanmıştı. Bu hafta bir G eçen çarşamba günü Paris’in göbeğinde patlayan silahlar haberleriyle uyandık. Dünyaca ünlü mizah çekleştiği caddenin üç yüz metdergisi Charlie Hebdo katliare ilerisindeki bir kafeye gidiyomında çizerler de dahil, ikisi poruz, herkes şokta, bir yandan da lis 12 kişi yaşamını yitirdi. Hüolayla ilgili gelişmeleri öğrenkümet yetkililerinin dediği gibi mek çin TV ekranına kilitlenmiş. Fransa gerçekten kalbinden vuruldu. Saldırının hedefi olan der Hüzünle, derin bir acı ve öfkeyle karışık ifadeli yüzler. İçleringinin bulunduğu Nikolas Apde bir kısmı saldırıdan genel olaper Caddesi başkentin nerdeyrak tüm Müslümanları sorumse ortayeri gibi. Caddenin bir talu tutan yorumlar yapıyor. Bazırafı ünlü Bastille Meydanı’na, larıyla sohbet ediyorum, onlardiğer bir tarafı ise Cumhuriyet Meydanı’na uzanıyor. Olayın ar dan biri de 55 yaşlarındaki garson. “İşte İslamın dından böylesine merkePARİS yüzü” diyor tepzi bir yerden saldırgankiyle. İslamda katların nasıl kaçmayı baliamların olmadışardığı konusu da tartığını anlatmaya çaşılıyor. Cumhurbaşkalışsam da nafile. nı Hollande, “ÖzgürlüAkşam saatlerinde ğe yapılmış bir saldırı” SÜLEYMAN Paris’in Cumhuderken Fransız hükümeTOSUNOĞLU riyet Meydanı’na tinin “İslamla değil, tegidiyoruz. Soğuk rörle savaşıyoruz” yöhavaya karşın ellerinde çeşitnündeki açıklamalarına karşın li pankart ve mumlar binlerce kibu saldırıyla birlikte Avrupa’da şi alanı doldurmuş. Paris’te daİslamofobinin, yabancı karşıtha Charlie Hebdo katliamının lığının artacağı kaygısı yoğun. Fransa’da 5 milyonu aşkın Müs şokunu atlatmaya çalışırken yine bir saldırı haberiyle sarsılılüman yaşıyor. Saldırının aryoruz. Bu kez Montrouge böldından sokaklarda korku, endigesinde bir polisin öldürüldüğü şe hâkim. Konuştuğumuz kimigündeme düşüyor. Bundan bir leri “İslam ülkelerinin reform gün sonra Paris Belediye Başyapması gerektiğini, böylelikkanı Hudalgo’nun çağrısı üzerile kanlı eylemlere girişen, şiddeti benimseyen bu tür radikal ne kalabalıklar tekrar meydanlara akın ediyor, gece geç saatlere neslin yetişmesinin önlenebilekadar özgürlüğe yapılan saldıceğini” söylüyor. rı protesto ediliyor. Binlerce kiCharlie Hebdo katliamının ger Diren Paris T.C. BAKIRKÖY 18. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Tapu Kaydı: İstanbul ili, Güngören ilçesi, Osmaniye Mah. 944 ada, 270 parsel, 970,00 m2 yüzölçümlü, kargir apartman nitelikli ana taşınmazda 100/1730 arsa paylı, zemin kat, 4 bağımsız No’lu, mesken nitelikli taşınmazın tamamı satışa konudur. Özellikleri: Satışa ilişkin dosyada mevcut 20/12/2013 tarihli bilirkişi raporuna göre “Sayın 18. İcra Müdürlüğü tarafından tarafımıza tevdii edilen, dosyada bulunan değer tespitine konu olan taşınmaz: İstanbul ili Güngören ilçesi Osmaniye mevkii Merter Tozkoparan Nadide Caddesi No: 88 adresinde mevcut tapunun 944 ada 270 parsel sayılı 970,00 m2 alanlı arsa üzerinde 1 bodrum + 1 zemin ve 5 adet normal kattan müteşekkil B.A.K. bir yapının mevcut olduğu görülmüştür. Değer tespitine konu olan mesken binanın zemin katında olup 4 No’lu meskendir. Mesken keşif günü kapalı olduğundan komşu meskene bakılarak Mesken: 2 oda, 1 salon, mutfak, banyo, WC ve balkondan müteşekkil olup meskenin salon ve oda taban alanları parke, ara ıslak alanları (mutfak, banyo, balkon, hol, antre gibi yerlerin taban alanları) seramik, mesken saten boyalı, doğalgaz ısıtma sistemli, elektriği suyu mevcut, banyosu klozetli, lavabolu, duşa kabinli, duvarları renkli fayans, mutfak dolapları mobilya, tezgâhı mermer, duvarları renkli fayans, iç doğramaları kapı kanat ve kasaları ahşap beyaz yağlıboya, dış doğramAları pencere kanat ve kasaları pimapen tahmini olarak 80 m2 alanlı bir mesken olduğu tarafımdan tespit edilmiştir. Meskende açık otopark ve bahçe peyzajlı olduğu görülmüştür. Ayrıca söz konusu arsa üzerine çapı uygulandığında arsanın çapına ve yerine uygun olduğu görülmüştür” denilmektedir. Adresi: Osmaniye Mah. Merter Tozkoparan Nadide Caddesi No: 88 Güngören / İSTANBUL Yüzölçümü: 970,00 m2 (Ana taşınmaz yüzölçümü) Arsa Payı: 100/1730 İmar Durumu: Dosyasında bulunan Güngören ilçesi Tozkoparan Mahallesi 69 pafta 944 ada 270 parsel sayılı yer 18/02/2005 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Güngören Revizyon İmar Planına göre TAKS: 0,25 Ayrık Nizam 5 kat H: 15,50 m irtifalı konut sahasında kalmakta olup imar plan sureti yazımız ekinde sunulmuştur. Kıymeti: 140.000,00 TL KDV Oranı: KDV kanunu 17/4ş kanunu uyarınca KDV’den muaf Kaydındaki Şerhler: Beyan: Yönetim planı: 09/04/1984: İrtifak: A M: BU PARSEL ALEYHİNE 270,271,273 PARSELLER LEHİNE GEÇİT 2013/1181 TLMT. HAKKI 14/04/1978 TARİH 4225 YEVMİYE İrtifak: A M: BU PARSEL ALEYHİNE 270,271,272 PARSELLER LEHİNE GEÇİT HAKKI 14/04/1978 TARİH VE 4225 YEVMİYE İrtifak: (AT)A M: BU PARSEL ALEYHİNE 271,272,273 PARSELLER LEHİNE GEÇİT HAKKI 14/04/1978 TARİH VE 4225 YEVMİYE İrtifak: A M: BU PARSEL ALEYHİNE 270,272,273 PARSELLER LEHİNE GEÇİT HAKKI 14/04/1978 TARİH 4225 YEVMİYE 1. Satış Günü: 30/03/2015 günü 15.00 15.10 arası 2. Satış Günü: 29/04/2015 günü 15.00 15.10 arası Satış Yeri: BAKIRKÖY ADALET SARAYI SATIŞ MEZAT SALONU Satış Şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır, ihaleye fiziken iştirak edecek veya teklifte bulunacak gerçek veya tüzel kişiler Teminat bedelini ihaleye katılımdan önce T. Vakıflar Bankası T.O.A. nezdindeki TR 51 0001 5001 5800 7300 5897 58 İBAN numaralı hesaba katılımcı tarafından TC Kimlik veya Vergi numaraları yazılı vaziyette yatırılmış olması ve banka dekontunun aslının ibraz edilmiş olması gerekmektedir. Banka hesabına yatırılan teminat bedellerinin iadesi yine banka hesabı üzerinden yatıran kişinin hesabına yapılacaktır. Ayrıca Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 12/03/2013 tarihli 10594 sayılı yazısı uyarınca; ihaleye nakit olarak teminatını sunarak da katılabilecektir. Bu gayrimenkul üzerinde hakkı olan alacaklının iştiraki halinde alacağı mezkur nispet raddesinde ise İ.İ.K’nin 124/4. Madde gereğince ay rıca pey akçesi veya teminat aranmaz. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Alıcıya yapılacak ihtarda verilen süre içersinde ihaleden kaynaklanan D.V. ve tapu alım harcını yatırmadığı takdirde resen İİK’nin 133. maddesi uyarınca ihalenin iptaline karar verilecektir. İhaleden kaynaklanan tellâliye resmi, tapu satış harcının ve taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 İİK’nin 127 maddesi uyarınca, ilanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetede veya elektronik ortamda yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer. 6İİK’nin 151 ve 142. maddelerine göre sıraya itirazla ilgili ihale alacağa mahsuben ihalenin yapılması halinde veya satış bedelinin İİK’nin 138. maddesi cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda, alakadarların satışı takip ederek İİK’nin 142. maddesine göre itirazları olanın bu hakkını 7 gün içinde kullandıklarına dair dosyamıza derkenar ibraz etmeleri İİK’nin 83,100,142,151 ve M. K’nin 789,777. maddelerine göre ayrıca ilan olunur. 7 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 8 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/1181 Tlmt. Sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 07/01/2015 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 5661) C M Y B