22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 AĞUSTOS 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Joseph Stiglitz: Türkiye’de kronikleşen cari açık sorunu var. Ani durma riski arttı Yolun sonuna yaklaştınız PELİN ÜNKER ABD’li Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek “Cari açığınız kronik bir sorun, Hep inatla istisna diyordunuz, Arjantin’e de böyle bakılıyordu. ABD’ye de krizden önce böyle bakılıyordu” dedi. Türkiye ekonomisinin halihazırda pek çok problemle boğuştuğunu vurgulayan Stiglitz, bunlardan bazılarının siyasi zorluklar olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bunlardan biri de politik zorluklar. Uluslararası toplumun, bir CNN muhabirine televizyonda saldırılınca hassasiyeti artar. Bu Türkiye için kötü bir reklam. ” Türkiye ekonomisinin halihazırda yavaşladığına dikkat çeken Stiglitz, Türkiye’nin çevresinin riskli olduğunu belirterek Ortadoğu ve Rusya’daki sorunlara işaret etti. “Bu ülkeler Türkiye’nin ticari ortak u Nobel ödüllü ekonomist Stiglitz, Türkiye’nin kronikleşmiş cari açık, sıcak paraya bağımlılık, yüksek enflasyon ve yavaşlayan büyümenin yanı sıra pek çok siyasi zorlukla karşı karşıya olduğunu ifade ederek “Cari açığınız konusunda inatla hep ‘istisna’ diyorlardı. Arjantin’e de böyle davranılıyordu. Yolun sonuna geldiniz” dedi. ları” diyen Stiglitz, “Avrupa ekonomisi de resesyona gidiyor. Avrupa, Ortadoğu ve Rusya’nın içinde bulunduğu zorluklar Türkiye ekonomisini de etkileyecek” diye konuştu. Stiglitz Türkiye ekonomisiyle ilgili diğer zorlukları şöyle anlattıı: “Türkiye’de enflasyon yüzde 9’un üzerine çıktı, yükseliş eğilimi devam ediyor. Ve kronikleşmiş cari açık sorunu var. Bunlar ulusalararası toplumda endişelenmek için uyarı sinyalleridir. Türkiye’nin karşılaştığı diğer bir zorluk da cari açığın sıcak para akımlarıyla finanse edilmesi. Klasik bir problem olan ‘ani durma’ denilene maruz kalma riskini artırıyor. Birden yatırımcılar fikrini değiştirirse ve sermaye girişi durursa cari açığı finanse etme problemi başlar. Dövizde ani yükseliş başlar. Sermaye piyasaları işler iyi giderken endişeleri görmezden gelir. Endişeler karşısında ‘ama burası bir istisna’ derler. Sonra birden rakamlara bakmaya başlarlar. Zaten orada olan rakamları artık görmeye başlarlar. Birden rakamlar olduğundan da kötü görünür. Bu sefer de ani durma yaşanır. İstisna olma durumunuzu kaybettiniz. Cari açığınız konusunda inatla hep ‘istisna’ diyorlardı. Bugüne kadar hep is ‘Eller Havada’ Günlerdir Amerika’dan, dinmek bilmeyen isyandan MissouriFerguson’dan “eller havada” pasif direniş eylemlerine katılan siyah insanların görüntüleri geliyor... Polisin şiddetli müdahalesi ile dağıtılanların yeniden, yeniden toplanmalarını olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağı durduramıyor. Biz de öğrendik; ellerin havada olması, silahsız siyahi gencin polisin kurşun yağmuruyla öldürülmesini simgeliyor. Şiddet içermeyen pasif direnişçilerin eylemlerinde polis şiddetinin tırmanmasını önleyemiyor. Ergin Yıldızoğlu gazetemizdeki dünkü yazısında, zenginyoksul uçurumunda, polise düzenin biçtiği “isyanı bastırma ordusu” görevinin altını çiziyor. Gezi’den derslerle şimdilerde Başbakan Parti Başkanı Cumhurbaşkanı görevlerini, üçü bir arada fiilen yürüten Erdoğan’ın yaklaşımı ilginçti; “Bizi suçluyorlardı. Orantısız polis gücü kullanmakla suçluyorlardı” diye sitem etti. Erdoğan bir adım ileri “fiili yarı başkanlık sistemine” geçildiğini ilan etmekle kalmadı. Partisini istediği gibi düzenleme, yeniden “formatlama” adına, çok kısa sürede güçlü yetkileri fiilen kullanmakta bir sakınca görmedi. Resmi Gazete’de 17 Ağustos’tan geçerli cumhurbaşkanı seçildiği ilanına yer verilmezken, üçlü atama kararnamesinde başbakan olarak imzasına yer verildi. Yetmedi, bağımsız yargının en üstüne uzanan baskı gücü ile anayasalhukuka aykırı fiili durumlar boşlukta kaldı. HHH Haklı olarak Amerika’da “eller havada” eylemlerinin mağdurlarının hiç değilse demokratik hukuk devleti, bağımsız yargı düzeninin işleyişinde suç işleyen polislerden hesap soracaklarını anımsatacaksınız. En azından bizdeki Gezi cinayetlerinde yaşananlar olmaz. Kanıtlı polis cinayetlerinin faillerinden hesap sorulur. Başkan “kahraman” sözü ile arkalarında duramaz. Dahası seçim kazanmış cumhurbaşkanının partisini, AKP’nin gelecek başbakanı, parti başkanını seçebilmek, biraz daha ileriye dönük kamu görevlilerini belirleyebilmek uğruna fiili üçlü görevi yapmaya kalkışmasının dünyada bir başka örneği olamaz. Dünyada elbette askeri darbeler, diktatörlüklerle rafa kalkan anayasalyasal düzenler örnekleri vardır. Yok, bize özgü olanı, kâğıt üstünde bırakıp, fiilen çiğnemek Erdoğan’ın yaptığı gibi de “seçmen oyu ile onay verdi” diyebilmek... En başka AKP kadroları, milletvekillerinin, oy veren seçmenlerinin çok farklı hesaplar, kaygılarla “eller havada” duruşlarından yararlanabilmek... HHH Uzun yıllardır insanları insan gibi yaşayabilme koşullarından, örgütlülükler, hak arama gücünden koparan ideolojik gelişmeleri, yaşam gerçeklerini ağızlara almıyoruz. Doğaldır ki ezilenler, itilip kakılanlar “ezikler” diye hakarete uğrayanlar insan hakları, demokrasi, örgütlü güç olma, hak arama bilincinden kopuşla bağlantılı kendi öznel koşullarının sorunlarını yaşıyorlar. Yaşayan 2 kişiden birinin siyahi olduğu Ferguson’da yönetimde 6 kişiden 5’i beyaz olunca, beyaz polisin elleri havada siyahi genci öldürmesi, işsiz, yoksul, ezik siyahileri, toplumsal patlamaya sürüklüyor. Sorunları çözülmeyecek ama en azından demokratik bir hesap sorma, bağımsız yargılama, cezalamanın önü açılacak. AKP’de neler olacağını çok merak ediyorum. Ne kadar karizmatik olursa olsun... Sandıktan çıkan lider pek çok niteliği, onlar adına yaptıkları ile değerli olursa olsun... Bizde yaşananlara sonsuza kadar göz yumulabilir mi? tisnaydınız. Arjantin’e de böyle davranılıyordu. ABD’ye de krizden önce böyle bakılıyordu. Artık dünya emlak balonunun güçlü bir ekonomi yaratmadığını anladı. Her krizden önce de emlak balonu yok denir.” Merkez Bankası bağımsızlığının toplumun yapısıyla ilgili olduğunu vurgulayan Stiglitz, bir hükümetin para politikasını siyasi amaçlar için kullanmasının çok tehlikeli olduğunu vurguladı. Stiglitz, “Bazı ülkelerde bağımsız olmadığı halde bağımsızca hareket edebilen ve hükümetin de bunu kabullendiği merkez bankaları vardır. Ancak bir hükümetin para politikasını siyasi amaçlar için kullanması çok tehlikeli bir durumdur. Fakat bir merkez bankasının sadece bankacılık sektörüne hizmet etmesi de çok tehlikeli bir durumdur” diye konuştu. Faiz tartışmaları ile ilgili ise Stiglitz “Türkiye’de faiz oranları yüksek değil. Türkiye’de şu anda real faizler negatif” dedi. 7.8 milyon varil Kürt petrolü sevk edildi Ekonomi Servisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden Türkiye’ye 7.8 milyon varillik sevkıyat yapıldığını 7’inci tankerin de yüklendiğini ve sevkiyatının gerçekleştiğini söyledi. Yıldız, “Türkiye’den 6.5 milyon varillik sevkıyat yapıldı. Borulamayla ilgili bazı çalışmalar yapıldığı için bugün itibarıyla sevkıyat söz konusu değil. Sevkıyatı yapılan petrol Irak petrolüdür. Oluşan gelirler de Irak anayasasına göre kendilerinin belirlediği oranlarda olacaktır” dedi. Yıldız, İran’dan alınan doğalgaz için, nisan ve temmuz ayında görüşmeler yapıldığını, tahkim süreciyle ilgili duruşmaların gerçekleştirildiğini ve eylül ayında yapılacak duruşmayla sürecin sonuna gelindiğini aktardı. Krizler eşitsizlik çağı yarattı Ekonomi Servisi Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, “Ekonomi büyürse, herkes bundan faydalanır” görüşünün aslında gerçek olmadığını ifade ederek “2008’deki resesyondan bu yana oluşan kazanımların yüzde 95’i en üst kesime gitti. Krizden bu yana en fazla mağdur olanlar en alt gelir grubunda bulunanlar oldu” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi (UNDP IICPSD) işbirliğinde gerçekleştirilen Özel Sektörün Yoksullukla Mücadele ve Sosyal İçermedeki Rolü Konferansı’nda konuşan Stiglitz, birçok ülkede büyümenin istihdam yaratmadığının ortaya çıktığını belirterek büyüme istihdam yoğun olmayınca refahın da paylaşılamadığını söyledi. Kamunun altyapı, eğitim ve teknoloji yatırımlarının özel sektör ya u UNDP raporuna göre, ücretlilerin büyümeden aldığı pay giderek azalıyor. Nobel ödüllü ekonomist Stiglitz, 2009’dan bu yana orta sınıfın gelirinin yüzde 40 buharlaştığına işaret etti. tırımlarını tamamlar nitelikte olduğuna dikkat çeken Stiglitz, hükümetlerin kamu kesintilerinin bir hata olduğunu söyledi. Refahın paylaşımı için kamu ve özel sektörün birlikte çalışması gerektiğine işaret eden Stiglitz, bu noktada hukun üstünlüğünün önemine dikkat çekti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da “Yaklaşık 1.3 milyar insan günde 1.25 doların altında bir gelirle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Dünya genelinde 870 milyon insan günlük gıda ihtiyacını karşılayamıyor ve her gün 22 bin çocuk yoksulluktan hayatını kaybediyor” bilgisini verdi. Bir ülkede özel sektörün gelişmesi ve ekonominin büyümesinin tek başına yoksulluğun azaltılmasına yetmediğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, girişimciliğin tabana yayılması gerektiğini ifade etti. UNDP IICPSD Direktörü Simona Marinescu ise “Tarihçiler bizim çağımıza ‘eşitsizlik çağı’ olarak atıfta bulunursa bu doğru olacaktır. Çünkü insani ve sosyal ilişkiler düşünüldüğünde bu kadar az insanın bu kadar çok ayrıcalığının olduğu başka bir dönem olmamıştı” dedi. Çevre, işçi korunmalı Kamu ihalelerinde yeni dönem Ekonomi Servisi Kamu ihalelerinde yerli malı teklif edene avantaj getirildi. İhalelerde artık zorunlu yerli katkı ve teknolojik yeterlilik uygulanacak. Kamu İhale Genel Tebliği, kamu mal alımı ve kamu hizmet alımı ihale yönetmeliklerinde yapılan değişiklikleri Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre, Genel Tebliğde yapılan değişiklikle serbest bölgelerde faaliyet gösteren Türk vatandaşları gerçek kişiler ile, Türkiye kanunlarına göre kurulmuş yabancı sermayeli firmalar yerli üretici sayılabilecek. Yerli üretici olduğunu ispat ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alınacak belgeyle yapılacak. Kapsamdaki ihalelerde, grup olarak giren ortaklardan, pilot ortağın teknolojik ürün deneyim belgesi sunması durumunda, asgari iş deneyim tutarının en az yüzde 20’sini pilot ortağın sağlamış olması şartı uygulanmayacak. ‘Şirketin içi boşaltılıyor’ Bülent Kuşoğlu, firmanın ocaklarının kapalı olduğuna işaret ederek, “Banka o parayı TKİ’den almış olacak. Çalışmadığı halde şirket alacağını almış. 182 milyon lirayı vermişler. Peki, çalışanlar alacaklarını nereden alacak? Şirketten almak isteyecekler. Ama şirkette para yok. Şirket TKİ’den alacağını teminat göstererek kredi kullanmış. Şirkette para kalmamış. Yani şirket boşaltılmış. İşçilerin alacağı için bu para TKİ’de kalmalıydı. Şimdi şirketin içi boşaltılıyor. Savcılığın da buna engel olması gerekirdi” dedi. Soma’da skandal karar u Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, skandal bir kararla 301 madencinin yaşamını yitirdiği ocağın işletmecisi Soma Kömür İşletmeleri AŞ’nin temlik talebini kabul etti. MUSTAFA ÇAKIR AB Rusya’ya karşı atağa geçti Ekonomi Servisi Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, çabuk çürüyen bazı meyve ve sebzelerin Rusya’nın gıda ambargosundan etkilenmemesi için 125 milyon Avro’luk kaynağı devreye sokma kararı aldı. AB Komisyonu bu kaynağı domates, havuç, beyaz lahana, biber, karnabahar, salatalık, turşuluk salatalık, elma, mantar, armut, üzüm, kırmızı meyveler ve kivi için kullanacak. Bu ürünlerin, mevsimi olması, çoğu için depolama ya da derhal alternatif pazar bulma imkanı bulunmaması nedeniyle seçildiği belirtiliyor. Çabuk çürüyen bazı meyve ve sebzeler için önlemlerin benzerlerinin, hayvansal ürünler için de devreye sokulmasının değerlendirildiği belirtiliyor. ANKARA Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ), Soma Kömür İşletmeleri AŞ’nin 300 milyon liralık temlik başvurusunun 182 milyonunu uygun bulundu. CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu firmanın bankadan kredi kullandığını, bunun karşılığında da TKİ’den alacağı 182 milyon lirayı teminat olarak gösterdiğini söyledi. Kuşoğlu, “Şirketin içi boşaltılıyor. TKİ de buna aracılık ediyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun mayıs ayında 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen Eynez ocağına ilişkin soru önergelerini yanıtladı. Kuşoğlu, TKİ ile firma arasında 8 Eylül 2005’te imzalanan sözleşmenin bitim tarihinin 31 Aralık 2016 olduğunu, buna karşın daha süre bitmeden sözleşme süresinin 8 Ekim 2013’te 31 Aralık 2026’ya kadar uzatıldığına dikkat çekmişti. Kuşoğlu, bu konuda TKİ’de yönetim kurulu kararı da alınmadığına vurgu yapmıştı. Bakan Yıldız yanıtında, böyle bir protokol imzalandığını kabul etti. Firma ile 8 Ekim 2013’te süre uzatım protokolü imzalandığını bildirdi. Firma ile 8 Eylül 2005 tarihli sözleşme kapsamında üretilecek rezervin yaklaşık 18 milyon ton olduğuna işaret eden Yıldız, süre uzatımında ilave rezerv olmadığını belirtti. Yıldız, süre uzatımlarında yönetim kurulu kararına gerek olmadığını da savundu. Süre uzatım onayının yönetim kurulunun verdiği yetki devrine istinaden TKİ genel müdürlük makamına ait olduğunu kaydetti. İşçi Yatağan’ı vermiyor EMRE DÖKER İZMİR Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK), Yatağan Termik Santralı’nın 1 milyar 91 milyon dolar bedelle Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret AŞ’ye satışını onaylamasının ardından işçiler, işyerlerini teslim etmeme kararı aldı. Yatağan Termik Santralı’nın özelleştirmesine karşı aylardır mücadele eden Türkİş ile Tesİş Sendikası, dün yaptıkları toplantıyla yeni yol haritalarını belirledi. Sendikalar aldıkları kararla, iki gün boyunca işçilerle toplantı yaparak görüşlerini alacak. Ardından da kamuoyuna “işyerlerini terk etmeyeceklerini” ilan edecekler. Türkİş Muğla Temsilcisi Süleyman Girgin, daha son sözlerini söylemediklerini belirterek “Bundan sonra barikatlarımızı güçlendireceğiz. Santrallar AKP’nin değil, milletin malıdır. Peşkeşe izin vermeyeceğiz” dedi. Yağmur suyu ihalesine hazırlık Ekonomi Servisi Kahramanmaraş’ta yağmur suyu kanalı yapım işi ihale edilecek. KahramanmaraşTerziler ve Konfeksiyoncular İhtisas Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kredi desteği ile Yapı Kooperatifi Başkanlığının sorumluluğu altında yapılacak olan, KahramanmaraşTerziler ve Konfeksiyoncular İhtisas Küçük Sanayi Sitesi yağmur suyu yapım işi birim fiyat esası ve birim fiyatların her biri için geçerli olmak üzere işin tümüne indirim verilmek suretiyle, kapalı zarf teklif alma usulü ile ihale edilecek. İşin süresi 30 Kasım 2014’e kadar olacak. Keşif bedeli bin 90 TL, geçici teminat bedeli ise 76 bin 300 TL olacak. İhale 2 Eylül 2014 saat 10.00’da gerçekleştirilecek. İş deneyiminde değerlendirilecek benzer işler; yol, içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu, drenaj, gölet ve baraj yapım işleri şeklinde olacak. Nef, İş GYO’dan Topkapı’nın yüzde 25’ini aldı Ekonomi Servisi Türkiye genelinde projeler geliştirmek için bir araya gelen İş GYO ve Nef, İstanbul Topkapı bölgesindeki projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yüzde 75 İş GYO, yüzde 25 Nef hisse paylaşımı ile satın alınan arazinin mülkiyeti, yeni yapılan satış işlemi ile yüzde 50 yüzde 50 şeklinde paylaşılacak. Yüzde 75 İş GYO ve yüzde 25 Nef mülkiyet payı ile alınmış olan 80 bin metrekarelik arsanın, yüzde 25’lik kısmı 94 milyon bedel karşılığında, Nef’e devredildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear