25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2013 SALI 6 HABERLER Başkentte yapılan Gezi eylemleriyle ilgili 6 ayrı iddianame hazırlandı Gezi’ye dava yağmuru SAVAŞ KÜRKLÜ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Başkentteki Gezi eylemlerine ilişkin soruşturma yürüten basın savcılığı, toplam 137 kişinin şüpheli olduğu 6 ayrı dava açtı. Diğer tüm şüphelileri tek dosyada birleştiren savcılık, toplu dava açmaya hazırlanıyor. Gezi eylemlerinde polis kurşunuyla ölen Ethem Sarısülük için 16 Haziran’da Kızılay’da yapılmak istenen anmaya katılan 35 kişi hakkında daha önce dava açan Ankara Basın Savcılığı, bunun ardından peş peşe davalar açtı. Savcılık, başkentte Kızı ADANA Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gezi Direnişi’ne destek eylemlerine katılan EğitimSen Adana Şubesi Başkanı Kamuran Karaca, yönetim kurulu üyeleri ve sendika üyesi 13 kişi hakkında “eylemleri organize etmek, katılmak, yönlendirmek” iddiasıyla soruşturma başlattı ve savunma istedi. Müfettişler öğretmenlere, eylay, Kennedy Caddesi, Dikmen ve Tuzluçayır gibi noktalarda yapılan eylemlere katılan toplam 137 kişi hakkında 6 ayrı iddianeme hazırladı. Bu 13 öğretmene soruşturma lemlerde çekilen fotoğraflarını göstererek “Adana’da düzenlenen eylemlere katıldınız mı?” ve “Kitleyi yönlendirdiniz mi?” gibi sorular yöneltti. Karaca, “Soruşturmaya gerek yoktur diyen Teftiş Kurulu Başkanı Ülkü Aydoğan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce görevden alındı” dedi. Karaca, SES ve ATO yöneticileri hakkında da soruşturma başlatıldığını söyledi. fet”, “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Kamu malına zarar verme” gibi suçlardan cezalandırılması istendi. Bu kapsamda Ankara 19. As iddianameler, çeşitli mahkemelere gönderildi. İddianamelerde, eylemcilerin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhale liye Ceza Mahkemesi’nde biri 126, diğerleri 1’er kişilik olmak üzere üç dava açıldı. Ayrıca 2. asliye cezada 2; 14. ve 6. asliye ceza mahkemelerinde 3’er kişilik iddianameler de kabul edildi. Öte yandan üç basın savcısında ayrı ayrı Gezi soruşturmaları vardı. Bu soruşturma dosyalarının tek savcıda birleştirildiği öğrenildi. Bunlar arasında 1 Haziran günü Kızılay’da yapılan eylemde gözaltına alınanlarla ilgili 500 kişilik dosya da yer aldı. Savcılığın, önümüzdeki günlerde bu 500 kişi hakkında dava açacağı öğrenildi. İktidar İçi Savaşlar RTE ve Güç Kaybı Kimileriniz al birini vur öbürüne diyorsunuz, biliyorum... ama biz “iktidar içi savaşlar”da ben gördüğümü yazayım, merak edenler vardır.. Çünkü Türkiye kaynadıkça, iktidar güç kaybına uğradıkça ve seçim süreci ilerledikçe, yeni durumlar ortaya çıkıyor.. “İktidar İçi Savaşlar”, bildiğiniz gibi 3 cephede sürüyor.. Her cephe liderinin hedefi, siyasal iktidarda belirleyici olmak ve böylece “nema”sını yemek.. En büyük cephe RTE cephesidir.. İkincisi Abdullah Gül, üçüncüsü de Fethullah Gülen/ Cemaat Cephesi.. RTE’nin en büyük dayanağı seçmenidir. İçeride dayanacağı başka güç, koskoca bir sıfırdır.. Gül ve F. Gülen ise ayrı odaklardır. Aralarında 11 yıldır süren ittifak yarılmıştır. Dahası yer yer dağılmıştır.. Ne etkili olmuştur bu kısmi “dağılma”da? En büyük ve birinci neden RTE’nin Tek Adam otoriter kimliğidir. İktidarda bütün güçler onun elinde olmalıdır, ancak istediklerine üçüncü ve daha alt derecelerde güç/iktidar paylaşımı öngörür. RTE, Gül’ü tasfiye etmek istedi geçen iki yıl içinde... Ama iktidarda önemli bir güç kaybına uğradığı için, durum şimdi biraz değişti. RTE’nin aslında en büyük rakibi F. Gülen/ Cemaat’tir! Cemaat partisi, RTE’yi esir alamamış, tam tersine RTE, Cemaat’in devlet içinde inşa ettiği ve ele geçirdiği odakları parçalama, buralardan Cemaatçileri tasfiyeye girişmiştir.. MİT üzerinden RTE’ye yönelttikleri büyük operasyon, ipi koparan olaydır.. F. Gülen kararlı bir şekilde RTE’yi tasfiyeye yönelmiş durumda, bütün siyasi nutuklarında (dini soslu) RTE’ye bir saldırı/gönderme var. Dün de ağır konuştu: “Eğer dilimde.. ‘Yerin dibine batsın!’ demeye azıcık açıklık bulunsaydı.. ‘millete hizmet ediyoruz’ dedikleri halde… ihalelerde kendilerine pay ayıranlar hakkında ‘Allah sizi çoluk çocuğunuzla, beklentilerinizle, ümitlerinizle yerin dibine batırsın, mahvetsin!’ derdim”... Diyor zaten!.. Demek ihalelerde iktidar başları kendilerine pay ayırıyor! Zaten halk içinde söylenen ve konuşulan bu olayı en iyi bileceklerden biridir F. Gülen! Bütün iş/siyaset çevresi RTE ile iç içedir, nasıl bilmesin! HHH İkinci önemli neden bu iktidar savaşının alevlenmesinde, RTE’nin büyük güç kaybıdır.. RTE’nin dış desteği tamamen çöktü. Tıpkı, iç destekçileri koskocaman bir sıfır (0) olduğu gibi, dış destekçileri de koskoca bir (0) sıfırdır! Ne ABD, ne Batı, ne Arap dünyası... RTE tam bir yalnız adamdır.. Yakın çevresindeki bazı çekirdek adamlarını bir kenara bırakırsak, çevresinde sadece hiddetinden korkanlar kaldı! İş dünyası dahil! Herkes bir an önce iktidarının son bulmasını istiyor! ABD ve Batı, RTE’yi sıfırladı.. Onlar için daha makbul insan Gül’dür. AKP’nin yeni yüzlere ihtiyacı var.. Bu yüzler iyice işbirlikçi olmalı.. RTE’nin dışarıda destek bulmasının giderek tek yolu kalıyor: ABD ve Batı’ya resmen karşı çıkmak, hatta onları emperyalistikte suçlamak.. O zaman yeni ittifaklar doğar!? RTE tayfaları, gazetelerinde Gezi Direnişi üzerine yazdıklarıyla biraz bunun zeminini aradılar! Bir dostum sordu, sıfırladılar diyorsun kanıt ne.. ABD’nin Gezi üzerine üst üste uyarıları.. RTE’nin kendine hegemonik alan yaratmaya yönelik politikaları.. İsrail ile yer yer dalaşma! Mısır! Erdoğan’ın köktendinciliğe yönelik politikalarının yaratacağı tehlikeler.. Bunun dışında, has Amerikancılara bakın anlayın. Mihenk taşlarımdan biri C. Çandar’dır. Brükselli ve daha başkaları. F. Gülen/Cemaat tabii ki! Taraf’ta patlayan iktidar savaşı ve RTE’cilerin tasfiyesi.. Taraf’çıların iktidara böylesine vurmalarının ardında kimler var?! Dünün operasyon gazetesi, bugünün yine bir operasyon gazetesidir, ama arkasındaki güç teke inmiştir.. Şimdi RTE/iktidar ve uygulamalarına karşı “liberal/demokrat” maskesi altında sözde yeni bir hikaye yazma peşindeler! Muhalefet yapmanın uyduruktan büyük hazzı! HHH Gül’e gelince.. 18 Haziran tarihli bu Fotoğraflar Ne Anlatıyor, analizimde, GülRTE ittifakından bahsetmiştim... Ama şu not ile: “Şüphesiz, bu ittifak şimdilik böyle, ama ortaya çıkacak yeni durumlar, halk, ABDAB ve dünya demokratik güçlerinin baskı ve tepkileri, Suriye, İran, Kürt meselesi ile ekonomideki kötü gidiş, bütün bu ittifakları yerle bir edecek ve yeni oluşumları ortaya çıkartacak güçlü potansiyellerin hepsini barındırıyor.. Hem de şiddetle!” Evet bu durum oluştu.. Gül, Gezi ve sonraki olaylarda sessizlikten sonra, şimdi RTE’ye dokunur gibi yapıyor.. Deftere Atatürk’ün yurtta barış dünyada barış cümlesini yazdı.. Bir de demokrasi sadece sandık değildir, demiş. RTE’nin Jölelisi de dünkü yazısındaki “Turuncu devrimin yeni şifresi: Demokrasi Sandık Değildir!” sözlerinin, Gül’ü de hedef aldığı yorumunu yaptı ODATV.. Şunu derim: RTE, Gül’ün yerine geçecekse, Başbakanlığı artık şartsız Gül’e önerdi. Güç kaybının büyük işareti! Ama siyasi hava puslu, şiddetli gök gürültülü.. Gül kendi siyasi yararını en çoklaştıracak çözümden yana olacaktır.. Hiç kimse, “rakibinin” kendisine kusturduğu kanı unutmaz.. Buna Gül de dahildir! Erdoğan da.. Ne dedik? RTE’nin tek gücü, seçmeni kaldı.. ADETA KARAKOL GİBİ Polis AKM’yi işgal etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) polis tarafından işgal edilerek karakol ve cephaneliğe dönüştürülmesi tepki çekerken Twitter üzerinden de “EmniyetAKMyiterket” konu başlığı ile protesto başladı. Konuyu TBMM’ye taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Umut Oran, Taksim’deki AKM’nin polis tarafından işgal edilmesini, İçişleri Bakanı Mammer Güler ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in yanıtlaması istemiyle iki ayrı soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Güler’den, AKM’nin karakola dönüştürülüp dönüştürülmediği konusunda bilgi isteyen Oran, “AKM’yi polis işgalinden kurtaracak mısınız? Kültür merkezini karakola, cephaneliğe dönüştürmek mutat uygulamanız mı? AKM’yi karakola dönüştürmeye Kültür Bakanlığı mı izin verdi” diye sordu. GAZ SIKMAMAK İYİ NİYET GÖSTERGESİYMİŞ! Antakya’da Ahmet Atakan’ın ölümüyle ilgili eylemler sürüyor. Antakya’nın Gündüz Caddesi’nde toplanan eylemciler “Ahmet’in katili AKP’nin polisi”, “Katil devlet hesap verecek” ve “Vali istifa” sloganlarıyla yürüdü. Armutlu Mahallesi’ndeki BP kavşağında, Çekmece ve Turunçlu caddelerinde barikat kuran eylemcilere polis, “Şu an çevik kuvvet size müdahale etmiyor. Yolu açmanız halinde müdahale edilmeyecektir. Biz kesinlikle gaz kullanmadık. İyi niyet göstergesi olarak. Şu an hiçbir şekilde müdahale etmiyoruz. Mahalle halkına sesleniyorum. Bu gençlerin sizin huzurunuzu bozmasına izin vermeyin” diye konuştu. Eylemciler dağılmayınca polis, gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. (MEHMET ALİ SOLAK) ‘Emniyet’e gözünü kaybedenlerin listesini vermediler’ haberlerine tepki ‘Hekimlik etiği gereği’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, Gezi olaylarında gözünü kaybedenlerle ilgili Emniyet’e bilgi vermemeleri üzerine kendilerinin hedef alınmasına tepki göstererek “Gezi eylemlerinde 11 kişi gözünü kaybetti. Bunlar hekimlerden ve tabip odalarından derlediğimiz güvenli verilerdir. ‘Tabip edebiyatı’ diye küçümsedikleri hastanın sırrını saklama yükümlülüğü, hekimlik değeridir. Binlerce yıllık kurallar bellidir, hekimler sır saklamakla yükümlüdürler, hastaların oluru olmadan isimlerini üçüncü taraflara veremezler” dedi. “Olaylarda 12 kişi gözünü kaybetti” iddiasını soran Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, TTB’nin, “Bilgi yok. Olsaydı da vermezdik” yanıtı verdiği haberleri bazı gazetelerde yer aldı. TTB’nin “Gezi eylemlerini açıklamalarıyla kışkırttığı” savına da yer verilirken, gözünü kaybeden kişi sayısının TTB’ye göre 12, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre ise 3 olduğu ifade edildi. TTB Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, “Hem gazetecilik ahlakı, hem de hekimlik değer ve ilkeleri yönünden üzerinde durulması gereken bir durumla karşı karşıyayız” dedi. İlhan, Sağlık Bakanlığı’nın Gezi’de yaralananların ayrı formlarda kaydedilmesini istediğini, pek çok yurttaşın bu nedenle “fişlenme” korkusuyla hastanelere başvurmaktan çekindiğini anımsattı. Dünyanın hiçbir yerinde yok Emniyet AKM’yi terket CHP’li Oran, Kültür ve Turizm Bakanı Çelik’e yönelttiği diğer önergesinde ise “Atatürk Kültür Merkezi, tamamen polislere mi tahsis edildi? Bunun için bakanlık olarak sizden izin istendi mi? Varsa izin yazınızın tarih ve sayısı kaçtır, kim imzalamıştır bu belgeyi?” sorularını yöneltti. Oran, ayrıca, “Yurttaşlarımızın Twitter üzerinden başlattığı #EmniyetAKMyiterket protestosu karşısında Atatürk Kültür Merkezi’ni polis işgalinden kurtaracak mısınız? Polislerin AKM’yi terk etmesi talimatını verecek misiniz” diye de sordu. #DuranKadın ODTÜ için durdu ODTÜ Ormanı’ndan geçecek otoban projesine karşı protestolar devam ederken ismini vermek istemeyen bir kadın durma eylemine başladı. “Durankadın” olarak otoban projesine karşı çıkan yurttaş, sabah saatlerinde otoban için ODTÜ ormanının kaldırılması gündemde olan sit kararını verecek olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde durmaya başladı. “Ormanı Koru” yazılı, 1995 yılında ODTÜ Ormanı’na ilişkin alınmış 1. derece sit kararının metninin bulunduğu döviz taşıyan “Durankadın”a destek olmak isteyenler de geldi. TTB Merkez Konseyi’nin “Hekimlik değerleri medya ve emniyetin hedefinde” başlıklı açıklamasında da “Dünyanın hiçbir yerinde görevini insan haklarına uygun iyi bir biçimde yürüten bir polis örgütü, suçluları yakalamak için, gözünü kaybedenlerin izini, haftalar, aylar sonra, onları tedavi eden hekimlerin, insanlık ve hekimlik değerlerinin koruması altındaki bilgilerde aramaz. Medya organları açısından asıl haber yapılması, başlığa taşınması gereken ‘tuhaflık’ budur” denildi. TTB’nin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne verdiği yanıt da kamuoyuyla paylaşıldı. Bu yazıda, “fişlenme” korkusunun altı çizilirken, “Genel müdürlüğünüzün gözünü kaybeden insanların bilgilerine ulaşamamasında bu durumun önemli bir etken olabileceği değerlendirilmelidir. Birliğimize iletilen sağlık bilgileri büyük oranda kişisel bilgilerden arındırılmış anonim bilgilerdir. Öte yandan bilgiler kayıtlarında olsaydı bile; evrensel ve ulusal düzenlemeler uyarınca bu bilgileri vermezdik” ifadesi yer aldı. FAKÜLTELER ARASI YÜRÜMEYE BİLE İZİN YOK İÜ’de yasaklı başlangıç İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) yeni eğitim yılı dün yasaklarla başladı. Rektörlük tarafından alınan kararla fakülteler arası geçişler yasaklanırken, fakülte içerisinde afiş asılması ve masa açılması da yasaklandı. Üniversitenin yasak kararını eleştiren öğrenciler, üniversite yönetiminin keyfi olarak karar aldığını, geçen yıl da buna benzer alınan karara karşı öğrencilerin direnişi sonucu geri adım attığı belirtildi. Gezi Parkı ile başlayan direnişin üniversitelerde büyütülmesinden korkulduğunu kaydeden öğrenciler, “AKP, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan direnişlerin üniversitelere yansımaması için sert tedbirler alacağını ilan etmiş, gençlere tehditler savurmuştu. Ancak biz üniversite öğrencileri üniversitelerimizi ne 12 Eylül darbe ürünü olan yasaklara, ne AKP’ye ne de cemaatlere bırakacağız. Üniversite yönetiminin bu kararından geri adım atması için öğrenciler olarak bütün gücümüzle mücadele edeceğiz” dedi. Yasak kararına karşı Öğrenci Kolektifleri da yasağı üniversite içerisine afiş asarak protesto etti. Öğrenciler kapılara “Diyelim ki sıkıştık, çişe de mi gitmeyeceğiz” yazılı dövizler bıraktı. Bakan Şimşek’ten ‘Berkin’ gafı! n Haber Merkezi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün yeni eğitim yılının başlaması nedeniyle Twitter’dan mesaj yayımladı. Şimşek, bu mesajın üzerine “Mehmet Bey, Berkin E.’yi uyandırır mısınız? Okula geç kalacak” tweet’ini atan takipçisine, “Eminim Berkin E. artık uyanmıştır. Güzel bir eğitim yılı ve başarılar diliyorum. Bahtı açık olsun” yanıtını verdi. Şimşek’in bu tweet’ine tepki yağdı. Kısa süre sonra tweet’ini silen Şimşek, “Berkin E.’ye Allah’tan şifa diliyorum. Bir an Berkin E.’yi okula gitmek istemeyen bir öğrenci olarak algıladım. Asla kötü niyet söz konusu olmamıştır ve olamaz...” diye yazdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear