29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2013 SALI 12 ABD’de donanma üssüne saldırı Dış Haberler Servisi ABD’nin başkenti Washington’daki donanma üssünde dün dehşet anları yaşandı. Üste ateş açan saldırganlar ilk belirlemelere göre 12 kişinin ölümüne yol açtı. Olayda 4 kişinin de yaralandığı bildirilirken, saldırganlardan 1’inin vurulduğu da gelen haberler arasında. Yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu bildiriliyor. Görgü tanıkları ve yetkililer, saldırganlardan birinin tamamen siyah giysiler içinde olduğunu duyururken, olaya 2 saldırganın daha karışmış olabileceği ve arama çalışmalarının sürdüğü yolunda haberler alındı. Bazı kaynaklar da, saldırganlardan birinin askeri üniforma giydiğini söylediler. Görgü tanıkları, saldırganlardan birinin üsteki karargahın dördüncü katından en alttaki kafeteryada oturanlara ateş açtığını bildirdiler. Polis bölgeyi kordon altı DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr En az 12 kişi öldü, 4 kişi yaralandı ashington’daki donanma üssünde ateş açıldı. Olayda 1 saldırganın vurulduğu bildirildi. Üste 3 bin personelin görev yaptığı belirtiliyor. Saldırının ardından, helikopterler bölgeye sniper taşırken Washington’daki Reagan Ulusal Havaalanı’ndan kalkışlar durduruldu. Pentagon çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. (Fotoğraflar: AFP / REUTERS) W 34 yıl sonra İ ran ve ABD liderleri, 1979’dan beri bir araya gelmediler. Ruhani ile Obama’nın gelecek hafta BM Genel Kurulu’nda buna bir son verebilecekleri bildiriliyor. Dış Haberler Servisi İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile ABD Başkanı Barack Obama’nın gelecek hafta Birleşmiş Milletler’de (BM) görüşebilecekleri bildiriliyor. Görüşmenin gerçekleşmesi halinde, 1979’daki İran İslam Devrimi’nden beri iki ülke liderleri ilk kez bir araya gelecek. Obama önceki gün Amerikan ABC televizyon kanalının kendisiyle yaptığı röportajda, Ruhani ile mektuplaştıklarını doğrulamış, İran’ın nükleer programının yanı sıra Suriye’deki gelişmelerle ilgili görüş alışverisinde bulunduklarını söylemişti. ABD Başkanı aynı röportajda, Suriye konusunda varılan anlaşmanın İran’ın nükleer programıyla ilgili sorunun da barışçı yollardan çözülebileceğini gösterdiğini, ancak Tahran’ın bu gelişmeden yanlış ders çıkararak ABD’nin zayıflığı olarak görmemesi gerektiğini vurguladı. Obama, “İran’ın, nükleer sorunun kimyasal silahlar meselesinden daha önemli, bize ve İsrail’e karşı tehdit olduğunu anladığı kanısındayım” diye konuştu. Gözlemciler, ABD ile Rusya arasında Suriye’nin kimyasal silahlarının uluslararası denetime bırakılmasıyla ilgili anlaşmanın uluslararası diplomaside yeni bir sayfa açtığını, İran Cumhurbaşkanı’nın da selefi Mahmud Ahmedinejad’dan daha ılımlı bir tutum izlemesiyle, ObamaRuhani görüşmesinin mümkün olabileceğini belirtiyorlar. Ulusal İranAmerikan Konseyi Başkanı Trita Parsi, Ruhani’nin, görevdeki ilk 6 ayında Ahmedinejad’dan farklılığını, diplomasiye önem verdiğini göstermeye çalıştığını vurgulayarak, ObamaRuhani görüşmesinin gayri resmi şekilde, “planlanmış bir karşılaşma olarak” gerçekleşmesinin daha büyük olasılık olduğunu da sözlerine ekledi. İki ülke liderleri arasındaki son görüşme 1977’de dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter ile Şah Rıza Pehlevi arasında gerçekleşmişti. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in de, BM Genel Kurul toplantısı için gideceği New York’ta İngiliz mevkidaşı William Hague ile bir araya geleceği öğrenilirken Ruhani’nin de Hague ile bir araya gelmeye hazırlandığı bildirildi. Twitter aracılığıyla yapılan açıklamada, “Tahran, İngiltere’nin isteğine olumlu cevap verdi. Cumhurbaşkanı Ruhani’nin William Hague ile bir araya geleceği doğrulandı” denildi. ‘Askeri üniformalı’ na alırken, helikopterler de havadan destek verdi. Çevredeki 8 okul da önlem olarak kapatıldı ve Reagan Ulusal Havaalanı’ndan uçak seferleri bir süre askıya alındı, ancak daha sonra yeniden başladı. Pentagon binası çevresinde güvenlik önlemleri arttırıldı. Saldırının ardından ABD Başkanı Barack Obama ola yın aydınlatılması için tüm güvenlik birimlerinin koordineli çalıştığı açıklaması yaptı. ABD İç Güvenlik Bakanlığı’ndan edinilen ilk bilgilere göre, olayın terör saldırısı olduğuna ilişkin bir bilgi yok. Gemi ve muharebe sistemleri inşası ile satın alımından sorumlu olan üste 3 bin personel çalışıyor. Dış Haberler Servisi İngiltere, Fransa ve ABD, Suriye’de Beşşar Esad rejimine karşı savaşan muhaliflere desteği artırma kararı aldı. Üç ülke dışişleri bakanlarının dün Fransa’nın başkenti Paris’te yaptığı görüşmelerin ardından konuşan Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, kimyasal silahları teslim etmesi için Birleşmiş Milletler kararıyla belirlenen takvime uymaması halinde Esad’ın “ciddi sonuçlarla” karşılaşacağını, bu konuda da anlaştıklarını söyledi. Fabius, gelecek hafta New York’taki BM Genel Kurulu sırasında, muhalif Suriye Ulusal Koalisyonu liderleriyle uluslararası bir toplantı düzenleneceğini de duyurdu. Fransız yetkililer, söz konusu toplantıya Rusya’nın da davet edildiğini söylediler. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ofisinden yapılan açıklamada da İngiltere ve ABD ile birlikte, Suriye’nin takvime bağlı kalması konusunda güçlü bir BM Güvenlik Konseyi kararı beklendiği vurgulandı. Ortak basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise “ciddi sonuçlar” sözünü kullanmayarak, “Esad takvime uymazsa bunun sonuçları olacağı konusunda anlaştık” dedi. Kerry, Paris buluşması Rusya’yı kızdırdı Esad üzerinde baskıyı sürdüreceklerini vurgulayarak, “Esad rejimi ciddi olmadığımızı düşünüyorsa yanılıyor” diye konuştu. Müttefikler olarak Suriye muhalefetine bağlı olduklarını belirten Kerry, Esad’ın bütün meşruiyetini kaybettiğini de savundu. Batılı ülkelerin muhalefete desteği arttırma kararı, Suriye’nin kimyasal silahlarıyla ilgili olarak ABD ve Rusya arasında varılan anlaşmanın Esad’ı güçlendireceği yolunda muhalefetten gelen eleştirilere cevap olarak değerlendiriliyor. Daha sonra Paris’e davet edilen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İngiltere, Fransa ve ABD’li mevkidaşları ile bir araya geldi. ransa’nın başkentinde bir araya gelen ABD, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları, F Şam’ın kimyasal silahlar konusunda varılan (Fotoğraflar: AA / AFP) anlaşmaya uymaması halinde cezalandırılacağı mesajını verdiler. Muhalefete desteğin artacağını söyleyen bakanlara Moskova’dan cevap gecikmedi. Rusya Dışişleri Bakanı, Paris buluşmasının barış çabalarını baltaladığını savundu. Bakanlar, ortak açıklamadan sonra Davutoğlu ile görüştü. nu tabi ki destekliyoruz. Bir de işin ikinci safhası var, o da şu; ‘kimyasal silah kullanılmamış olsaydı Suriye’de problem yok muydu?’ gibi bir tavır içine asla girmemek gerekir. Bir taraftan kimyasal silahlar Suriye’den çıkartılacak şekilde gayet ciddi ve kararlı bir çalışma yapılırken diğer taraftan da esas daha büyük sorunun çözümü için çok güçlü bir politik kararlılığın olması şarttır” dedi. Görüşmenin ardından konuşan Davutoğlu, “Hem kimyasal silah saldırısında ölen 1700 kardeşimizin, hem de konvansiyonel silahlarla ölen 100 bin kardeşimizin canlarının aynı değerde olduğunu vurguladım” dedi. Atılacak adımlar için temasların süreceğini söyleyen Davutoğlu, “Bu tür bir eylemin cezasız kalması benzer eylemleri yapacak ülkeleri cesaretlendirir. Güvenlik Konseyi’nin harekeARİN GENİŞ ÇAPTA te geçmesi lazımdı. Uluslararası kurallara uyulmayınca yaşananKULLANILDI’ ları Halepçe’de, Saraybosna’da gördük” diye konuştu. Dış Haberler Servisi Birleşmiş Mil ‘Cesaretlendirir’ Gül: En çok biz seviniriz ANKARA (AA) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye’deki kimyasal silahların temizlenmesine en çok Türkiye’nin sevineceğini söyledi. Gül, Suriye’nin kimyasal silahlardan temizlenmesine ilişkin anlaşmanın anımsatılması üzerine, “Bin ton civarında kimyasal silah olduğu söyleniyor. Bunların Suriye’den tamamen temizlenmesine en çok biz seviniriz. Onun için bu ‘S El Nusra’nın katliam itirafı: Alevileri öldürdük Dış Haberler Servisi Suriye’de muhalif ların da bulunduğu cihatçı muhaliflerin, ülkecephede yer alan El Kaide bağlantılı El Nus nin kuzeyinde katliamlara hız verdiğini bilra Cephesi, geçen salı günü Humus kentinde dirdiler. Bağımsız denetçilerin başkanı Paulo ki 3 köye saldırı düzenleyerek 30 Aleviyi öl Pinheiro, tamamen Suriye dışından gelenlerden oluşturulan tugaylar bulunduğunu ve bundürdüklerini duyurdu. El Nusra’nın internetten önceki gün yaptığı lar arasında “El Muhacirin” tugayının en akaçıklamada, söz konusu köylere ilk defa giril tif grup olduğunu söyledi. Bir başka çalışmada da, 2 yılı aşkın sürediği ve ilk defa bu kadar çok insanın öldürüldüğü, Mesudiye, Maksar el Hissan ve Cab el de bin gruba bölünen muhalif militanların 10 Cerah köylerine giren militanların, “Allah’ın bininin El Kaide’ci, 3035 bininin radikal İsdüşmanı Alevileri öldürmek” için fetva al lamcı, 30 bin kadarının ılımlı İslamcı grupladıkları belirtildi.Açıklamada, 21 Ağustos’ta ra bağlı olduğu, laik ya da milliyetçi grupların başkent Şam yakınlarındaki Guta bölgesinde azınlıkta kaldıkları belirtildi. kimyasal saldırıda hayatını kaybeden “MüslüSuriye’de cihatçı grupların manların ve kadınlarıkatliamlarına her geçen gün nın soğukkanlılıkla ölyenisi ekleniyor. dürülmesinin intikamının alındığı” kaydedildi. Muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi örgütü, saldırıyla ilgili daha önce yaptığı açıklamada, öldürülenler arasında 912 yaşlarında 4 çocuk ile 80’in üstünde 4 yaşlı bulunduğunu duyurmuştu. Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları denetçileri de, aralarında yabancı militan ‘ESKİ BAASÇILAR SARİNİ TÜRKİYE ÜZERİNDEN İSYANCILARA VERDİ’ Dış Haberler Servisi ABD istihbaratının elinde, bu yıl içinde Nusra Cephesi militanlarından sarin ele geçirildiğine dair bir belge bulunduğu öne sürüldü. ABD haber ajansı WND’den F. Michael Maloof’un gizli olduğunu söylediği belgede, gaz Türkiye’den Suriye’ye gittiği de iddia edildi. İddiayı ortaya atan Maloof’un daha önce Irak’ın işgaline zemin hazırlayan düzmece istihbaratın hazırlandığı Savunma Bakanlığı’na bağlı Özel Planlar Ofisi’nde çalıştığı belirtiliyor. Maloof’un sözünü ettiği belgede, Irak’taki El Kaide’den Türkiye’ye gelen sarinin bir kısmının yakalandığı, hatta bir kısmının geçen martta Halep’te siviller ve Suriye ordusuna karşı kullanıldığı ifadesi yer alıyor. İddialara göre, Irak’ın Sünni bölgesinde yapılan gaz eski Baas lideri İzzet İbrahim el Duri’nin altında çalışan, Saddam döneminin bir generali tarafından Sünni savaşçılara verildi ve Suriye’de isyancılara iletilmek üzere Türkiye’ye getirildi. letler denetçileri, Suriye’de görece geniş çaplı olarak kimyasal silah kullanıldığını bildirdi. Denetçilerin merakla beklenen ve dün açıklanan raporlarında, 21 Ağustos’ta yüzlerce kişinin öldüğü saldırıda sarin kullanıldığı ilk kez resmen doğrulanmış oldu. Raporda “Suriye Arap Cumhuriyeti’nde taraflar arasında devam eden çatışmalarda... çocuklar dahil sivillere karşı geniş çaplı olarak kimyasal silahların kullanıldığı sonucuna varıldığı” belirtildi. 21 Ağustos’taki saldırıda sarin kullanımına dair “ikna edici ve net” kanıtlardan söz edilen raporda, saldırının karadan karaya füzelerle gerçekleştirildiği bilgisi yer aldı. Raporu BM Genel Sekreteri Ban Kimun’a teslim eden denetçilerin şefi Ake Sellstrom’un görevi bir tarafı suçlamak değil, olaya ilişkin kanıtları ortaya koymak olarak tanımlanmıştı. Ancak bazı Batılı diplomatlar daha önce yaptıkları açıklamalarda, raporda çizilecek resmin, dolaylı yoldan Şam yönetimini işaret edeceğini öne sürmüşlerdi. Raporda denetçiler “Topladığımız çevresel, kimyasal ve tıbbi örnekler, 21 Ağustos’ta Şam’ın Guta bölgesinde... sinir gazı sarin içeren karadan karaya roketlerin kullanıldığını ikna edici ve net bir şekilde göstermiştir” dedi. Lavrov: Barış çabalarını baltalar Kerry’nin, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile öğle yemeğinde görüştüğü de öğrenildi. Paris’ten yapılan açıklamalara hemen cevap veren Rusya ise Avrupa ülkelerini, Suriye ile kimyasal silahlar konusuna varılan anlaşmayı farklı yorumlamakla eleştirdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov açıklamasında, “Suriye’yi cezalandırmakla tehdit eden bir BM kararı arayışı, Avrupa ülkelerinin, kimyasal silahlarla ilgili anlaşmayı anlamadığını gösteriyor. Bu arayışlar barış çabalarını baltalayabilir” dedi. Lavrov, “İşler bu şekilde yürümez. Avrupalı ortaklarımız, ABD ile anlaşmaya vardığımız konuları tek taraflı olarak gözden geçirmek istiyorlar. Avrupa başkentlerinden gelen bu yoldaki açıklamalara rağmen eminim ki Amerikalılar, dürüst müzakereciler olarak, vardığımız anlaşmaya tamamen bağlı kalacaklardır” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear