22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EYLÜL 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 İSO Başkanı Bahçıvan: Ortadoğu’daki karışıklıklarda Türkiye’nin ekonomik gerçekleri dikkate alınmalı Sanayici savaşı sevmez Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan artık sadece büyüme rakamlarına bakmak kadar büyümenin kalitesine ve büyümenin hangi kaynaklardan geldiğine de bakılması gereken bir döneme girildiğini söyledi. İSO seçimleri sonrası basınla ilk buluşmasını gerçekleştiren Erdal Bahçıvan’ın konuşmasının satır başları şöyle: l Finansın yaratmış olduğu huzurla, sadece finanstan gelen mutluluk kaynağıyla bir yere kadar geldik. Finansal istikrara dayalı mutluluklar dönemseldir. Tüketime dayalı büyümeyle bir yere kadar gelinebilir. Artık değişime ihtiyaç var. l Türkiye’nin halen elinde, yeni bir sanayi hamlesi yapabilmesi için henüz bozulmamış bir finansal istikrar kozu var. Artık finansal istikrarın, enflasyonuyla, düşük faiziyle, uzun vadeli kaynak bulabilme rahatlığını yarattığı bir Türkiye var. l Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan gelişmelerden Türk ihracatçısı ve bu ülkelerde iş yapan taahhüt sektörü olumsuz etkilendi. Ülkemiz, sınırları içinde bir barış ve istikrar yaşarken sınırlarımızın ötesin İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan gelişmelerden Türk ihracatçısının ve bu ülkelerde iş yapan taahhüt sektörünün olumsuz etkilendiğine işaret ederek ‘Sanayici savaşı sevmez. İstikrarı sıkıntıya sokacak hiçbir şeyi sevmeyiz. Savaşın aktörü olmayı kimse istemez’ dedi. de Ortadoğu’da büyük bir kaos ve çatışma var. Bölgemizde yaşanan bu olumsuz tablonun daha da kötüleşmesi hatta böyle giderse büyük bir bölgesel savaşa evirilmesinden endişe ediyoruz. Ortadoğu’da kördüğüme dönüşen politik gelişmeler, başka açılardan olduğu gibi dış pazar açısından da ülkemizi olumsuz etkilemektedir. O bölgelerdeki yatırımlarımız, ihracatımız açısından son derece önemli bir durum var. Ülkemizin ekonomik gerçeklerini de dikka te almak gerekiyor. Özellikle ihracatımız açısından bu bölgeler önemli. Elde edilen dış ticaret başarısında, dış politikanın başarısı var. Şimdi bu yönde bir dikkatin ortaya konulması ve bu başarının heba edilmemesi gerekiyor. l Yüksek ekonomik büyüme olunca cari açık artıyor. Cari açık aşağı inince de büyüme düşüyor. Bu endişenin ortadan kalkması lazım. Cari açık endişesinden dolayı ülkemizde çoğunlukla büyümeden fedakârlık yapılıyor. Bu bir ekonomik paradigma ve bu yıl için de bunun uyarılarını alıyoruz. En son cari açık rakamları açıklandı ve ikinci çeyrek ekonomik büyümeye ilişkin başarı 24 saat bile geçmeden gölgelendi. Büyümeyi tehdit eden ve kangren olan bu ilişkinin çözümlenmesi ve üretimden beslenen bir büyümenin sağlanması gerekir. l Sahip olduğumuz finansal istikrar bu dönemlerde en önemli gücümüz. Merkez Bankası bu istikrarın korunmasında en önem li sigortamız. Paramızı emanet ettiğimiz bir kurum olarak Merkez Bankası’nın bağımsızlığına inancımızı koruyoruz. Bu nedenle de asla kritik etme hakkını kendimizde görmüyoruz. Merkez’in tam bağımsız olup olmadığını zamanla göreceğiz. l İstikrarı bozulmuş bir kur herkese zarar verir. Sadece kur değil, faiz ve enflasyon da istikrarın bir parçası. İstikrarın bozulması hem sanayi için hem de tüm toplum için büyük bir tehdittir. Bu nedenle faiz artışı da kur kadar tehlikeli. Kurların kontrolsüz bir şekilde yükselmesi, Türkiye’nin bir zamanlar kâbusu olan “finansal istikrarsızlık” korkusunu yeniden gündeme getirebilir. l Eğitim ve enerji Türkiye’nin en önemli konularının başında geliyor. Son 10 yılda 5 kere Milli Eğitim Bakanı değiştirilmiş. Bu bize güven vermiyor. İki yıla bir bakan düşüyor. Eğitim alanında Türkiye’nin kendini ciddi ciddi değerlendirmesi gerekiyor. Bu kadar dışa bağımlı bir enerji sistemi de hepimiz için büyük risktir. Güneş ve rüzgâr enerjisinde çok yavaş gidiyoruz. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) son derece despot bir kurum. Yatırımları geriletiyor. Boğazımızda Kalmasın AKP iktidarlarının ilk yıllarından bu yana Türkiye’ye kaynağı bilinmeyen para girişleri tartışması var... Üzümünü yiyip bağını sormamamızın sakıncalarını pek çok kez ekonomi bilimcilerinden dinlemiş, duymuş olabiliriz. Evrensel bilimciler katında otorite Prof. Korkut Boratav Hocamızın, İktidarları sürecindeki konuya ilişkin duyarsızlıklara karşı uyarıları özellikle önemli... İlk akla gelen nitelikleri ile, ekonomi dilinde “kara para” olarak tanımlanan kaynağı yasal girişlerde görülmeyen para, hele de kaynakları bilinmiyor, önlemleri alınmıyorsa hiç beklenmedik bir zamanda hiç beklenmedik biçimlerde öylesine ağır bedellere konu olabilirler ki... Yani dün bu ay kırılan rekor bilinmeyen kaynaklı para girişi üzerine kimi piyasacıların söylemlerini şaka gibi görüp, “Cari açığın çok büyüdüğü bir zamanda ilaç gibi geldi” deyip geçme lüksü yok. Olmadığını Merkez Bankası da bilmek zorunda olduğu için, bize açıklama niyetinde olmasa bile, bir ayda girdiği bilinen, kaynağı bilinmeyen 4.8 milyar doların kaynağını öğrenme çalışmalarına girişmiş. Bu arada temmuzda cari açık tahminleri aşarak 5.8 milyar olarak gerçekleşmişken dudak uçurtan 4.8 milyar dolarlık aylık rekor kaynağı bilinmeyen para girişi üzerinden uzmanların saymaya çalıştıkları olasılıklar, perde arkası olası gerçeklikleri ile biri diğerinden ağır olumsuzluğun sonuçları olarak karşımıza çıkıyorlar... Bizim ülkemiz için en masum kayıtlara girmemiş kara para kaynağı, yastık arasından çıkışta bir patlamanın bu ay içinde olabilirliğinin ekonomik açıklaması yok. Bir dönem öne çıkmış İran’a ambargonun altın kullanımıyla aşılması yöntemlerinin de bu aya ilişkin anlamlı bir geçerliliği öngörülmüyor. Turizm gelirlerinde yazılmayan kalemlerde artış ise hiç mantıklı gelmiyor. Çok altının çizilmesi dahi sakıncalı görülse de en öne çıkarılan olgu Suriye oluyor... Suriye’den rekor kara paraların nasıl ve niçin Türkiye’ye girmiş olabileceğini, sonrasını, elbette sonra kokusu çıkacak badellerini varın siz açıklayın... Evet nereden çıktı bu gizemli servet? Var olmadığı, Türkiye’ye resmi kayıtlar dışında girme olasılığı yok... Ancak biçemleri, kara para niteliği üzerinden olasılıklarda seçin seçebildiğinizi... HHH Merkez Bankası’nın sonrasında şapa oturmamak, deyimin tam karşılığı ile büyük bir krize karşı önlem almak üzere, yapacağı araştırmalarla gerçek nedenleri bulmak zorunda olduğu kuşku götürmez ama araştırma sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılabileceğini hiç ama hiç sanmıyoruz... Doğrusu AKP iktidarları bir kriz sonrasının ballı siyasetçileri olarak, Türkiye’nin ekonomik, bankalar krizinin ağır bedellerini Ecevit koalisyon hükümetleri, partilerinin ödemelerinden sonra, doğal iyileşmeyi yakaladılar... Medyatik algılama çarpıtılması ile halkımıza üstün başarı olarak pazarlandı... Asıl piyasalar düzeni üzerinden ek ballı olmaları hallerini; Fazilet içinden AKP’nin kurulması, jet hızıyla büyüyüp iktidara gelebilmesini, iktidarda önlenemez yükselişini de... ABD Irak işgali porjesinde, üstlendikleri rollere borçlu oldukları ise hep saklı tutulacaktır... İnsanı yok sayan, giderek vahşi boyutlar kazanan piyasalar düzeninin, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni işleyişine duyarsızlığın ötesinde umarsızlığı, sistemin emperyal çıkarlar üzerine kurulu çarklarının işleyişi uğruna milyarlarca dünyalının haklarının gasp edilmesi, geriye püskürtülmesi uygarlığımız adına acı veren tek sonuç değil ki... Asıl ürkütücü gelişmeler tam da bu nedenle, kirli çıkarlar adına bu kez yoğunluklu yoksul güney dünyasında yaşayanlara ödetilen ağır bedeller... Kanlı, en çok da ırk ve din, mezhep, kimlik ayrımcılıkları üzerinden oynanan kirli oyunla yaşatılan, ahlaksız, çok da kanlı, vahşi savaşlar... 12 Eylül yıldönümü üzerinden bilgi kirliliği, medya gücü katılmış olarak İktidarlarının hiç de utanmadan yarattıkları gerçeklik, algılama çarpıtmasına bir bakın hele... 12 Eylül emperyal güç odakları, bal gibi de başta ABD, AB siyasi iktidarlarının desteğinde, Türkiye’nin ekonomiksosyalsiyasal gelişmişliği, demokrasisine indirilmiş ağır bir darbedir. 24 Ocak kararları, sonrasında Özalizm projesi, Türkiye’nin sol siyasal, sendikal, sivil toplum örgütlenmeleri dinamiklerinde yürürlüğe sokulamadığı için 12 Eylül darbesi yaşanmıştır... Doğal olarak sol, tüm örgütlenmeleri silindir gibi ezilirken, on binler cezaevlerinden geçirilirken, daha darbe sürecinde Özal ve ekibi danışman, piyasalar düzeninin kurallarının yerleştirilmesi uğruna on binler cezaevlerinden geçirilmiş, çok ağır bedeller ödetilmiştir. İktidarlarının hem siyasi, hem de cemaat, ideolojik yapılanmaları büyük destek görmüştür. İktidara geliş yollarının açılmasını borçlu oldukları 12 Eylül askeri darbesi ile gerçekten hesaplaşma kuyruklu yalan, palavradır. Ortadoğu, İslam dünyası, en son örnekler Mısır, Suriye politikalarında, İslam dünyası içindeki birbirinden kirli iç savaşlar çatışmasına, bataklığa çekilebilecek boyutlarda bulaşılmasında, önceliklerinin evrensel insan hakları, demokrasi, hukuk devleti ilkeleri olduğu tezinin doğru olmaması gibi... Gelir lira ile fatura dolarla İstanbul’da doğalgazın fiyatına ‘dolar’ ayarı geliyor. Doğalgaz abonelerinin faturalarının yüzde 10’luk bölümü dolara endeksleniyor. Ekonomi Servisi Doğalgaz Piyasası Yasası değişiyor. Değişiklik, İstanbul’da yaşayan doğalgaz abonelerini yakından ilgilendiriyor. Yasa taslağına göre İGDAŞ’ın “birim hizmet ve amortisman bedeli” dolara endekslendi. Eğer tasarı bu şekilde yasalaşırsa, İstanbul’da ücretini lira alan yurttaş, doğalgaz faturasının yüzde 10’luk bölümünü dolarla ödeyecek. Dolar kurunun sayaç okunduğu tarihte mi fatura ödeme tarihinde mi baz alınacağı gibi sorular yanıtsız... Doğalgaz fatura bedelleri, üç unsurla belirleniyor. Fatura, doğalgazın kendi fiyatı, vergi ve sistem kullanım bedeli kalemlerinin toplamından oluşuyor. Bu toplamda “sistem kullanım bedeli”nin payı yüzde 10. Hazırlanan yeni yasa taslağı yüzde 10’luk ağırlığı olan ‘sistem kullanım bedelini’ İstanbul’daki aboneler için dolara endeksliyor. Düzenleme bu haliyle yasalaşırsa 200 liralık bir doğalgaz faturası, doların yüzde 10 değer kazanması halinde iki ile iki buçuk lira arasında artacak. Fatura tutarı ve dolardaki artış oranı yükseldikçe, dolara endeksli uygulamadan kaynaklı zam da artacak. Doların düşmesi halinde fatura bedeli de aynı oranda düşecek. Yürürlükteki uygulamaya göre doğalgaz dağıtım şirketlerinin birim hizmet fiyatları Türk Lirası ile belirleniyor. Taslağa göre İGDAŞ mali hakları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda kalmak şartıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirilecek. BALO’nun ilk treni dört günde ulaştı Ekonomi Servisi Anadolu sanayicisinin ürünlerini Avrupa’ya taşımayı amaçlayan Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar AŞ’nin (BALO) ilk tarifeli treni 8 Eylül’de hareket ettiği Manisa’dan 4 günde varış noktasına ulaşarak bir rekor kırdı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı açıklamada, demiryolları tarihinde bir ilki gerçekleştirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Aslında Manisa’dan kalkan bir trenin Münih’e 5 günde ulaşması imkânsızdı. Arkadaşlarımı motive etmek ve süreci hızlandırmak adına 5 günde taşırız dedim. Yerime oturduğumda birçok arkadaşım 5 günde olmaz bu açıklamayı düzeltelim diye yanıma geldi. Ama çok şükür tarihi bir rekora imza attık. Başta BALO Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Koşmaz ve Genel Müdür Hüseyin İşteermiş olmak üzere tüm ekibi kutluyorum.” Anadolu sanayicisinin ürünlerini Avrupa’ya taşıyan Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar’ın 8 Eylül’de Manisa’dan kalkan ilk tarifeli treni 4 günde Almanya’ya ulaştı. Hisar cıklıoğlu, iş dünyasına demiryolu sistemini kullanmaları için çağrı yaparak BALO’nun, kesinlikle karayolu veya denizyoluna rakip olmadığını, lojistik firmalarının da bu sistemden yararlanması gerektiğini dile getirdi. BALO Projesi ile Anadolu’nun farklı şehirlerinde üretilen ürünler, lojistik merkezlerinde birleştirilerek blok trenlerle Bandırma’ya getirilecek. Yükler, buradan konteynır gemilerle Tekirdağ’a, oradan da tarifeli blok trenlerle Avrupa’ya taşınacak. Bu modelle hem zamandan hem de taşıma ücretlerinden tasarruf edilecek. Ayrıca Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye gelecek yükler de yine benzer şekilde varış noktalarına ulaştırılacak. Öncelikli olarak haftada iki defa trenle Münih ve Köln’e yükler taşınacak. 2014 başında haftalık karşılıklı 5 blok tren olacak. Tekirdağ’dan itibaren yüklerin taşınması için Avusturya Demiryolları ile işbirliği imzalandı. Bir ayda 4.8 milyar dolara fırlayan ‘net hata noksan’ kaleminin kaynakları tartışılıyor Bu ‘hata’da bir tek polisiye ‘noksan’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Temmuz ayına ilişkin “net hata noksan” kaleminde gösterilen 4.8 milyar doların kaynağı tartışılıyor. Prof. Dr. Korkut Boratav, kalemin AKP’nin iktidarda olduğu yıllarda hep artıda olduğuna dikkat çekerken CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak da rakamın açıklanmaya muhtaç olduğunu belirterek “Kaynağı nedir” diye sordu. “Bu kadar büyük istatistiki, hesap hatası olamaz. Bana göre bu kriminal bir olaydır” diyen Prof. Dr. Boratav’ın değerlendirmeleri şöyle: “Net hata noksan” hesabı artık polis muhabiri gibi iz sürmesi gereken arkadaşların görevi haline geliyor. 2003’ten 2012’nin sonuna kadar bir tek yıl, galiba 2006’da 200 milyon kadar eksi var, onun dışında hep artıda sey Boratav’a göre AKP’nin iktidarda olduğu 2003 yılından bu yana sadece bir yıl ‘eksi’ çıkan bu kalemin kaynaklarını bir polis muhabiri gibi araştırmak gerekiyor. Çünkü kaynağında Suriyeli isyancıların harcamalarından yurtdışında yapılan karanlık anlaşmalara kadar her şey olabilir. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak da söz konusu rakamın ‘açıklanmaya muhtaç’ olduğunu söyledi. retti. 2011’de de yıllık toplam 9.4 milyardı. Bu sene biraz normale döner gibi oldu. Sanıyorum 4 ay eksi, 2 ay artı gidiyordu ama eksiler daha çoktu. Şimdi 4.8 milyar dolar ile denge artıların lehine döndü. lıyorlarsa, bavul ticareti tahminlerin çok üstünde ise, yurtdışından karanlık çevreler, yapılan bazı anlaşmalar veya görüşmeler Türkiye’deki bazı bankaları offshore gibi hareket ettirebiliyorsa, örneğin büyük kriz sırasında 2001’de veya 2008’de hükümeti desteklemek isteyen kasalara meraklı Müslüman çevreler kasalardan bankalara para taşımışlarsa, Türkiye’deki Suriyeli muharip isyancıların hem kişisel hem de malzeme finansmanı için resmi transfer yapılmıyor da özel bağlantılar kuruluyorsa, yani para giriyor ama kaydı yoksa burada görülür. İran’dan ithal edilen altın ticareti ile finansman sağlanıyordu, önlediler. Dolayısıyla başka bir yöntem kullanılıyor ama kayda girmiyor. Girmeyince sermaye girişi gibi bir etki yapıyor. O da “net hata noksana” girer. aranlık işlerin finansmanı Kasalardan boşaltılan, bankalara taşınan paralar “net hata noksan” gibi görünür. Turizm hesaplarını yanlış, düşük hesap K orca batmış vatandaş parası Bu kalemdeki artışın ekonomi B nin sıkıştığı dönemlerde görüldüğüne dikkat çeken CHP’li Öztrak da söz konusu olasılıklara, finansman zorluğu çeken şirketlerin dışarıdaki kaynaklarını kullanarak ithalat yapmaları, borca batmış vatandaşların yastık altı altınlarını bozdurmaya başlaması, Suriyeli sığınmacıların döviz bozdurması, kur 2 lirayı aşınca fırsat telakki edilerek TL’ye dönüş gibi olasılıkları ekledikten sonra, “Bu tablo ödemeler dengesi veri kalitesinin ciddi şekilde düşük olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla bunun ne olduğunun bir an önce açıklanması gerekir” dedi. Öztrak bu arada, doların yıl sonunda 1.92’ye inmemesi durumunda zarar eden vatandaşların Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya dava açabileceğini de söyledi. İş Bankası’na 1.2 milyar dolar Ekonomi Servisi Türkiye İş Bankası, Standard Chartered Bank koordinatörlüğünde 16 ülkeden 41 bankanın katılımıyla, 391 milyon dolar ve 651.5 milyon Avro olmak üzere iki dilimde 1 milyar 250 milyon dolarının üzerinde kredi sağladı. İş Bankası geçen yıla göre yaklaşık yüzde 108 yenileme oranı ile yeni bir başarıya imza atarak, sendikasyon yoluyla 2013’te sağladığı kredi rakamını 2.5 milyar doların üzerinde bir tutara ulaştırdı. Kredi dış ticaretin finansmanında kullanılacak. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, sendikasyon kredisine olan güçlü talebin, Türk ekonomisine ve bankacılık sektörüne duyulan güvenin ve İş Bankası’nın sektördeki önde gelen konumu ile uluslararası piyasalardaki itibarının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear