23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 EYLÜL 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Merkez siyasetten Durmuş Yılmaz Ekonomi Servisi Eski Merkez Bankası Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz, siyasi söylemlerden kaçınmanın doların TL karşısındaki değerlenmesini durduracağını söyledi. Yılmaz, CNBCe’ye yaptığı değerlendirmede, “Etrafımızdaki jeopolitik sorunlar ortadan kalktıktan sonra doğru politikalar uygulanırsa Türkiye’ye sermaye girişlerinin tekrar hızlanabileceğine inanıyorum. Şu anda içinden geçmekte olduğumuz kurla ilgili değer kaybının bir müddet sonra yatışacağını ve TL’nin tekrar değer kazanacağını düşünüyorum. Ama bunun tek koşulu, içeride mevcut politikaların doğru bir şekilde sürdürülmesi ve özellikle yanlış siyasi söylemlerden kaçınılması” dedi. uzak dursun Eski TCMB Başkanı Durmuş Yılmaz, TL’deki değer kaybının bir müddet sonra yatışacağını düşündüğünü belirterek “Fakat bunun tek koşulu, mevcut politikaların doğru şekilde sürdürülebilmesi ve yanlış siyasi söylemlerden kaçınılması. Merkez’in elinde bizim bildiğimiz dışında çok fazla veri var ve ben yalnızca veriye baktığına inanmak istiyorum” dedi. “Merkez Bankası’nın elinde bizim bildiğimizden çok fazla veri var” diyen Yılmaz, siyasilere rağmen Merkez Bankası’nın yalnızca veriye baktığına; verinin dışında hiçbir şeye bakmadığına inandığını ve inanmak istediğini vurguladı. Yılmaz, ekonomik olaylar ile piyasadaki aktivitelerin boşlukta cereyan etmediğine, mutlaka siyasi aktivitelerle etkileşim halinde ol Gezi Değil, Gaz Gücü... Sporun siyasete, ekonomik çıkarlara aracı edilmesi gerçeğini hiç unutmasak da, sonuçta olimpiyatlar spor etkinliği, kaçınılmaz, tartışılamaz, sporun kriterleri de belirleyici... Hele de olimpiyatlar doğrudan savaşın yerine barışın egemen olması için sporun öne çıkarılması, spordan yararlanılması projesi... Hepimiz biraz gönlümüzden geçtiği, biraz da olimpiyatların zorlamasıyla, İstanbul’un trafik derdine çözüm aramadan başlayın, yok sayılmış sporun yok sayıldığı alanlara, demokrasi ilkelerine uyum çabalarına kadar, kimi olumlu işlerde atılacak adımların kaçınılmaz olacağı düşüncesiyle olumlu haber beklediğimiz cumartesi akşam saatlerine geri dönelim... Çocuk oyununa döndürülen uygulama ile simge Gezi Parkı kapatılmış, polis giderek daha orantısız güç kullanma alışkanlığında, ODTÜ direnişi, dayanışma eylemlerinin hepsinde birden operasyonlarda acımasızlığı öylesine tırmandırmış ki... Gazın içindeki kimyasalların artışı, kullanılan bomba, plastik mermi, kimyasallar katılmış basınçlı su dozları ile direnenleri dağıtma süreleri, gücünde rekor üzerine rekor kırılıyor. Elbet canı yananların hem sayıları, hem de bedenlerindeki zararlar katlanıyor, tutuklanmalar tırmandırılıyor... Başbakan Erdoğan, G20’ler zirvesinin yaşamsal Suriye, ekonomi gündemleri arasından bile, olimpiyatlar, Gezi üzerinden demokrasilerin olmazsa olmazı demokratik protesto hareketlerini terörist eylemler olarak suçlama, yargılama öfkeli çıkış, atışlarına devam ediyor... Türkiye’nin başına zirvenin gündemi üzerinden ördüğü çorapların algılanmaması, gündem çarpıtma taktiği, siyaseti hesaplı işe yarasa da İktidarlarının barıştan, demokrasiden kopuşunun yeni kanıtlarını dünyaya da sergilemiş oluyor... Suriye için her koşulda gündeme gelecek silahlı müdahalenin gönüllü katılımını dünyaya ilan etmenin, spor, barış simgesi olimpiyat ruhu ile özünden çelişkisi yetmezmiş gibi... ODTÜ’de Ak Gençlik adına yeni öğrencilerin kazanılması operasyonunda, iki grup arasında yaşanan bir tartışmayı tersyüz ederek, “hakları gasp edilen türbanlılar” kampanyası ile, üniversitelere polis yerleştireceğini Rusya’dan dünyaya ilan etmekte bir sakınca görmüyor. Birkaç saat sonrasında ise olimpiyat projesinin İstanbul’a alınması konuşmasında, barış ve demokrasiye olan bağlılık konuşmasına inanılmasını bekliyor... Kendisi, bakanları, İktidarları cephesi, olimpiyat kararı öncesi yine ülke kamuoyu ve dünyaya, olimpiyatların İstanbul’a kazandırılmasının İktidarlarının emeği, başarısı, kaybedilmesi halinin ise Gezi’cilerin, ülkelerini sevmeyen teröristlerin karşı kampanyalarının etkili olacağını ilan ediyorlar... Yerseniz... HHH Olimpiyatların İstanbul’a verilmesinin, İktidarlarının havai fişekli görkemli kutlamaları ile zaferleri olarak ilan edilen AB üyelik görüşmeleri kararı gibi, siyaset karnelerine, nasıl da başarılı bir medyatik kampanya ile “eserleri” olarak yazılacağını bile bile... Evrensel insan hakları, demokrasi, hukuk devleti ilkelerinde bir ölçüde denetim getireceği öngörüsü ile olumlu bakmak çoğunluk için söz konusu iken, Başbakan’ın olumsuz karar sonrası ilk yorumunda, olumsuz karardan sevinç çığlıklarını duyması, çılgınca sevinenleri yurtseverlik, inanç duygularından yoksun, ülke düşmanı olarak ilan etmesi neyin nesi? İktidarları cephesi korosunun açıklamalarıyla; milli, inanç duyguları gelişmemiş bir fitne, terör cephesi varlığı, imajını güçlendirmeye yönelik öfkelerini beslemek adına da “kına yaksınlar” sonucuna nasıl vardılar? Canlı yayınlarda hep birlikte izledik... Japonların kazandıklarının ilanındaki sevinç gösterileri, çok uzun soluklu emek, hazırlıkların olduğu kadar, ortak çılgın sevincin dışa vurumuydu. Bizim katılımcıların içinde üzüntüden ağlayanların da olması çok insani, doğaldı. Doğal olmayanı, her konuda olduğu üzere İktidarlarının güncel istemleri, kararları doğrultusunda yaratılan insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni ile çatışmacı, dayatmacı cepheleşme, düşmanlık... Medya gücü, kitlelerin güdülenmesi ile, her şeye, ölümkalım, cepheleşme boyutu kazandırılarak, dün ak denilene, topluma unutturulduğu varsayılarak bugün kara denmesi ile bugünlere gelindi... Gelin görün ki çember giderek daralıyor, yaratılan sorunlar günden güne katlanıyor... Birileri “Hani AB üyeliğinden, sivil demokratik gelişme sürecinden, hukuk devleti düzeninden yanaydınız? Demokratik düzenin işleyişindeki her tür siyaset, muhalefet haklarına, toplumsal tepkilere bu polis devleti şiddeti, hukuk devleti düzeni işleyişinin katledilişi neyin nesi?” dedi mi? Birileri “Barıştan yana olmak, her tür çatışmacı siyaseti desteklemek, komşularında silahlı iç savaşlarda taraf olmayı, dışardan müdahaleyi, savaşı istemekle nasıl bağdaşır?” sorgulamasını gündeme getirdiler mi? Öfke patlaması yaşanıyor. Olimpiyatlar umudumuzun, ciddi puan farkı ile olumsuza dönmesinin artı ve eksilerini, haklı ve haksızlıklarını nasıl sayarsak sayalım, değişmeyen tek gerçek tablo bu... duklarına işaret etti. Dünyada düşük faiz döneminin sona ermesinin Türkiye’yi de etkileyeceğini ifade eden Yılmaz şunları söyledi: “Şu anda ülkemizde faiz artırımının ekonomiye daha fazla yük getireceği anlayışı var. Aslında herkesin gönlünden geçen faiz oranlarının düşük kalması. Ama faiz oranlarının düşük kalmasını istemek başka bir şey; o düşük faiz oranlarını sağlayacak ortamı sağlamak başka bir şey. Dünyada ucuz para dönemi, düşük faiz dönemi sona eriyor. Bunun bize birtakım yansımaları mutlaka olacak. Başlangıçta genişlemeci para politikalarının bizim paramızı değerlendirici etkisi oldu. TL değerlenirken nasıl tedbirler alıp bunun üstesinden nasıl geldiysek şu anda da TL’nin değer kaybetmesinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini minimuma indirmek için tedbirlerimizi şimdiden almamız lazım.” İşgücü maliyeti endeksi yüzde 3.6 arttı Ekonomi Servisi Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış saatlik işgücü maliyeti endeksi bir önceki çeyreğe göre yüzde 3.6 artışla 134.4 düzeyinde gerçekleşti. Ücretli çalışana yapılan düzenli ve düzensiz ödemelerdeki saatlik değişimin göstergesi olan mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış saatlik kazanç endeksi yüzde 3.6 artışla 133.9 değerini aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 İkinci Çeyrek İşgücü Maliyeti Endeksi verilerini açıkladı. Endeks, sanayi sektöründe yüzde 2.6 artışla 128.1, inşaat sektöründe yüzde 1.1 artışla 135.7 ve hizmet sektöründe yüzde 0.6 oranında artışla 135.8 düzeyinde gerçekleşti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış saatlik kazanç endeksinde en yüksek artış yüzde 7.9 ile finans ve sigorta faaliyetleri sektöründe gerçekleşti. Avrupa’nın yaşlısına Türkiye bakacak Ekonomi Servisi Denizi, kumu, güneşi, misafirperver insanları, kaplıcaları ve dinamik hizmet gücüyle Türkiye, son yıllarda talebin arttığı “uzun süreli bakım turizmi”nde de söz sahibi olmaya hazırlanıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) 2011 rakamlarına göre Avrupa’da 2060’ta 65 yaş üstü kişi sayısı yüzde 18; 85 yaş üstü kişi sayısı ise yüzde 12 oranında artış gösterecek. Tüm dünyada yaşlı nüfus rakamlarının büyümesi, gelecek günlerde Türkiye’ye elindeki doğal ve kültürel zenginlikleri daha fazla değere çevirebilme imkânı tanıyacak. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Aylin Çiftçi, Avrupa ülkelerinde söz konusu hizmetin yüksek rakamlara sunulduğunu, hizmeti sunan profesyonel genç nüfusun da yetersiz kaldığını belirterek, Avrupalının hizmeti başka ülkelerden karşılamayı talep ettiğini vurguladı. Çiftçi, Türkiye’de uzun süreli bakım hizmetinin Avrupa standartlarında oluşturulması halinde sigorta sistemlerinin buradaki hizmeti satın alabildiğini anlattı. Suriye’deki kaos silah şirketlerine yaradı Ekonomi Servisi Son dönemde Batılı ülkelerin Suriye’ye müdahale edeceğine dair artan beklentiler, silah ve savunma sanayi şirketlerinin hisselerinde yukarı yönlü ciddi bir hareket yaşanmasına neden oldu. Haziranda başlayan müdahale beklentisi, savunma şirketi hisselerini takip eden PowerShares Aerospace and Defense borsa yatırım fonuna yüzde 7.46 değer kazandırdı. F35 Lightening, F22 Raptor gibi savaş uçaklarıyla JASSM füzelerini üreten Lockheed Martin hisseleri 10 Haziran’dan bu güne yüzde 15.25 değer kazanarak savunma sanayindeki yükselişin öncüsü oldu. ABD’nin uçak gemilerinin ve B2, B117 hayalet uçaklarının üreticisi olan Northrop Grumman hisse fiyatı son 3 ayda yatırımcısına yüzde 11 getiri sağladı. Suriye’de hedefleri vurmakta kullanılması planlanan Tomahawk füzelerinin üreticisi General Dynamics hisseleri de aynı dönemde yüzde 6.89 değer kazandı. Sikorsky helikopterlerinin üreticisi United Technologies’in de 3. çeyrek getirisi yüzde 9.24 oldu. F18 uçaklarının üreticisi Boeing’in hisseleri de yüzde 3.49 yükseldi. ACI KAYBIMIZ Eğitimci, yazar, Kadıköy Belediyesi Kültür ve Yazıişleri Müdürü ‘Ukrayna iflasın eşiğinde’ Ekonomi Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ’in Danışma nı Sergei Glazyev, Ukrayna’nın iki üç ay içinde iflas edeceğini söyledi. Bir Rus radyosuna konuşan Glazyev, Ukrayna’nın dış borç ve devlet tahvili ödemelerini yerini getiremeyecek durumda olduğunu belirterek, ülkenin iflastan kurtulmasının tek yolunun RusyaBelarus ve Kazakistan Gümrük Birliği’ne girmesi olduğunu söyledi. Ukrayna’nın AB ile gümrük birliği ve serbest ticaret anlaşmasından yana tavır alması nedeniyle Rusya ile arasında son dönemde birçok krize neden oldu. Rusya gümrüklerinde Ukrayna mallarına ağır kontroller getirildi. Goldman Sachs’tan Türkiye’ye kritik uyarı Goldman Sachs raporuna göre; Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişen piyasalar yüksek cari açık ve kredi büyümesi nedeniyle baskının göbeğinde ve bu devam edebilir. Ekonomi Servisi Goldman Sachs, gelişen piyasalar araştırma grubu raporunda, gelişen piyasalarda negatifliğin devam edeceğini yazdı. Rapora göre, Brezilya, Türkiye, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya en büyük güçlükler ile karşı karşıya. Brezilya, Türkiye, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya ve Şili’nin cari açıkları sebebiyle yaz döneminde farklı zamanlarda baskının göbeğinde olduğuna işaret eden raporda, “Bu devam edebilir. Küresel düzenlemelere bakıldığında en büyük kırılganlık daha zayıf para birime ihtiyaç duyanlarda, enflasyon baskısı olanlarda, yurt içi talepte ciddi artış ve kredi büyümesi görülenlerde, daha zayıf kurumsal kapasitesi olanlarda görülecek” denildi. Goldman, gelişen piyasalardaki hızlı ve geniş çaplı satış dalgası süresinde bazı ülkelerde varlık rallileri görülmeyeceğini, istikrar sürecinde en zayıf piyasaların zayıf seviyelerden işlem görmeye devam edebileceğini, daha iyi pozisyonda olanların ise iyileşeceğini belirtti. TAHSİN MUSTAFA HOŞATAR vefat etmiştir. HALKI VE ÜLKESİ İÇİN ÇALIŞTI, SELAM OLSUN... Cenazesi 10 Eylül Salı günü öğle namazını müteakip Kadıköy Sahrayıcedid Camisi’nden kaldırılıp 14.30’da Kadıköy Pazarlılar Derneği’nde veda töreni düzenlenerek memleketi RİZE/Pazar ilçesine götürülecektir. AİLESİ VE SEVENLERİ...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear