25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2013 SALI kultur@cumhuriyet.com.tr 16 KÜLTÜR Kültür SanatSen Başkanı Demirkaya’nın AKM’de ciddi tahribat olduğu yönünde kaygıları var ‘Hayalet binaya dönüştü’ SELDA GÜNEYSU ANKARA Kültür SanatSen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yıkılacağı iddia edilen İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde bugünlerde “ciddi tahribat yapıldığına” ilişkin sendika olarak duyumlar aldıklarını ve bu durumun “endişe verici olduğunu” belirterek yazılı dilekçeleri bulunduğu halde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sendika üyelerinin AKM’de inceleme yapılmasına izin vermediğini kaydetti. Demirkaya, “Bakanlık gerekeni yapmıyor. AKM’nin bugün iskeleti kalmış olabilir, endişeliyiz” dedi. Demirkaya, gazetemize yaptığı açıklamada, AKM hakkında Kültür SanatSen’in açmış olduğu davada bilirkişi raporuna dayanarak verilen 16 Aralık 2009 tarihli “korunması ve aslına uygun restore edilmesi için kesinleşmiş” İstanbul 9. İdare Mahkemesi kararı bulunduğuna dikkat çekerek bu karar doğrultusunda “tarihi eser” niteliğindeki binanın İstanbul Koruma Kurulu tarafından da koruma altına alındığını belirtti. “Bu tarihi eserde bırakın yıkımı aslına uygun olmayan tadilat dahi yapılamaz” diyen Demirkaya, sendika olarak 2010 yılında, AKM ile ilgili ya u Demirkaya, İstanbul AKM’de ağır tahribat yapıldığı yolunda duyumlar aldıklarını belirterek “Bakanlık gereğini yapmıyor. AKM’nin bugün iskeleti kalmış olabilir, endişeliyiz” dedi. Fotoğraf: AYŞEGÜL ÖZBEK pılan tadilat çalışmalarında ciddi oranda “tahribat ve tahrifat” olduğunu saptadıklarını, hatta bu tahribata ilişkin Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. Şöyle konuştu: “Belirtmek gerekir ki depreme dayanıksız olduğu iddia edilen AKM’nin kolonlarında ciddi tahribat yapılmıştı. Bizzat yerindeki tespitlerde, mimarlar ile yaptığımız görüşmelerde bu binanın kolonlarında kullanılan malzemenin, demirlerin ve çeliklerin, şimdi kullanılan malzemeden çok daha sağlam olduğu belirtilmişti. Konu üzerine yaptığımız suç duyurusunda da savcılık, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tahribatta bulunan kişiler hakkında ‘soruşturma izni verilmemesine dair kararı üzerine’ takipsizlik kararı ver mişti. Dolayısıyla bakanlık görevini yapmıyor. O günden bugüne AKM’de söküm işlemleri devam ediyor. Biz bugün ne yazık ki binanın ne hale getirildiğini bilmiyoruz.” AKM’deki son durumu incelemek üzere sendika olarak bakanlığa kerelerce yazılı başvuruda bulunduklarını kaydeden Demirka Yine ret kararı geldi ya, bakanlık tarafından kendilerine en son 21 Haziran tarihinde, “Bakanlığımız Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen iş ve işlemler mevzuat kapsamında ilgili bölge kurulu görüşü doğrultusunda sürdürülmektedir. Koruma Bölge Kurulu ile Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğü arasında değerlendirilmekte olup konuların karara bağlanmasını takiben AKM ile ilgili iş ve işlemlere devam edilebileceği hususlarının devam edeceğini bildiririz” şeklinde bir yazı geldiğini kaydetti. “Değerlendirilmekte olan konular nedir” diye soran Demirkaya, “Çağrım odur ki, bu aynı zamanda bir suç duyurusudur, bizler şu anda yapılan söküm işlemlerinin yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesini istiyoruz. AKM müdürü dahil bütün personelin tahliye edildiği binadaki bu söküm işlemlerinin koruma kurulları kararları çerçevesinde yapılıp yapılmadığını bilmek istiyoruz. Bu konudaki araştırma taleplerimizi yineliyoruz. Bir hayalet binaya dönüştürülen AKM’nin bugün sadece iskeleti kalmış olabilir, endişeliyiz” görüşünü dile getirdi. Ihlamur Mahkemeleri Orta Avrupa’da eski zamanlarda köylerin meydanlarına ıhlamur ağaçları dikilirmiş. Düğünler, festivaller hep bu meydanlara dikilen ıhlamur ağaçlarının gölgesinde yapılırmış. Bu ağaçların altında bir de köy mahkemeleri kurulurmuş. O yüzden ıhlamurun bir diğer adı da mahkeme ağacıymış. Gezi Parkı’nda ıhlamurlar vardı. İstanbul’un bütün parklarında, sokaklarında, kokusu evlerin içlerine kadar giren ıhlamurlar var. Şimdi o evlerde, o parklarda, o ıhlamurların altında insanlar bir araya geliyor ve benzersiz mahkemeler kuruyorlar. Bu mahkemelerin sorumlulukları var. Öncelikle suçu, suçluyu ve cezayı yeniden tarif etmekle yükümlüler. Bu mahkemelerdeki sanık sandalyesinde hem daha düne kadar mükemmel olduğu muhalifleri tarafından bile sık sık dile getirilen bir lider ve ideoloji oturuyor, hem de birtakım sol kanaat önderlerinin bile bunca yıldır bu lidere duydukları ve boşa çıkan güven. Bu mahkemelerde bir yandan “onlar”ın nerede yanlış yaptıkları sorgulanıyor; diğer yandan “bizim” nerede yanlış yaptığımız. Dünkü Radikal’de Ezgi Başaran’ın İskender Savaşır’la yaptığı bir röportajda Savaşır’ın söylediği çok önemli bir şey vardı. “Son 30 yılda ben ve benim gibi birçok kişi sol cenahla din arasında bir köprü kurmak için tırnağımızla çalıştık. Bazı sonuçlar da aldık. Fakat bu Gezi olaylarına Müslüman kesim tarafından verilen bazı tepkiler bende büyük hayal kırıklığı yarattı. Örneğin üç yıl İbni Arabi okuma gruplarında tartıştığımız birikimli bir Müslüman yazar, eleştirmen arkadaşımın gözü dönmüş bir şekilde konuştuğuna şahit oldum. Halbuki biz bir şeyler örmeye çalışıyorduk sol ve Müslüman entelektüeller arasında” diyor. İki yıl önce Frankfurt Kitap Fuarı’nda İstanbul’la ilgili bir panelde Roni Margulies söze “Gençliğimizde hayal ettiğimiz ve gerçekleştiremediğimiz şeyleri bugün Ak Parti’nin gerçekleştirdiğini görüyorum ve ben bir komünist olarak bundan büyük bir sevinç duyuyorum” diyerek başladığında da tıpkı Savaşır’ın bu cümlelerini okuduğum zamanki gibi kanım donmuştu. Laik akıl nasıl oldu da kendini reddedip eksilerek, muhafazakâr akılla ilişki kurmaktan bir fayda umdu? Bunca “okumuş” insan nasıl oldu da bunun zararlarını ancak sonuçlara bakarak çıkarabilen öngörü yoksunu bir lokomotif aklın peşine takılıp gitti? Şimdi tüm bunların muhakemesinin yapılma zamanı. O yüzden daha düne kadar apolitik bir nesil olmakla damgalanan gençler, şu an o parklarda mevcut politikaların kanunlarını yeniden yazmaktan sorumlu. Daha düne kadar kılını kıpırdatmayan yılgın ve ümitsiz insanlar, şu an yerlerinde duramıyorlar. Daha düne kadar bölünerek azalan sağduyu, şu an ıhlamurların gölgesinde birleşerek çoğalmakla yükümlü. Daha düne kadar laikliği “Allah’a küfretmek” olarak Müslümanlığın karşısına koyan eksik akıl, şu an “antikapitalist Müslümanlar”la tanışıp, bizzat inancın laik olabileceğiyle yüzleşmekte. Daha düne kadar sol cenahla din arasında köprü kurduğunu sananlar, şu an bunca zamandır bilmeden aslında kendi mezarlarını kazdıklarını anlamakta. İşte ıhlamurun faydaları... İncir ağacı altında yatanların aklını başından alıp götürür derler; kayda geçsin, ıhlamur ağacı da altında yatanların aklını başına getirir. ‘Turhan Selçuk Çizgi Kahramanları Heykel Sergisi’ İstanbul Oyuncak Müzesi’nde atölyeler Turhan Selçuk anısına heykeller Kültür Servisi Turhan Selçuk , ölümünün üçüncü yılında, ressam ve heykeltıraş Hasan Fehmi Hızal’ın “Turhan Selçuk Çizgi Kahramanları Heykel Sergisi” ile anılıyor. Hacı Bektaş Kültür Müdürlüğü Sergi Salonu’nda izlenceye sunulan, Ha san Fehmi Hızal tarafından hazırlanan on parçalık “Turhan Selçuk Çizgi Kahramanları Helkel Sergisi”nin açılışına yoğun katılım gerçekleşti. Turhan Selçuk tarafından yaratılan kahramanlar ile ulusal ve uluslararası simalara ait çizimlerinden Hasan Fehmi Hızal tarafından hazırlanan on parçalık büst çalışması, bugüne kadar Türkiye’nin farklı illerinde sergilenmişti. Sergide “ Abdülcan baz”, “Gözlüklü Sami”, “Karanfil Hoca”, “Tarzan”, “Aktöryan Efendi”, “Mangıryan Efendi”, “Dumancı” ile uluslararası simalardan “Enver Sedat”, “Jimey Carter” ve “Şah Rıza Pehlevi” heykelleri yer alıyor. “Turhan Selçuk Çizgi Kahramanları Helkel Sergisi”, bir hafta süreyle izlenebilecek. Kültür Servisi İstanbul Oyuncak Müzesi’nde 29 Haziran Cumartesi ve 30 Haziran Pazar günü çocuklar için atölye çalışmaları gerçekleşecek. 29 Haziran’da saat 11.00 14.00 saatleri arasında Banu Kurt’un eğitmenliğinde düzenlenecek bez bebek atölyesinde, her yaştan katılımcı kendi bebeğini tasarlayabilecek. 5 8 yaşları arasındaki çocukların aileleri ile katılabileceği Bez Bebek Yapım Atölyesi’nde Çocuklar bebeklerini tasarlıyor çocuklar hayalindeki bebeği kendi elleriyle yapabilecekler. 30 Haziran Pazar günü 11.0012.30 saatleri arasında ise DidemDeniz Doğruöz’ün eğitmenliğinde Pinokyo Tasarım Atölyesi gerçekleşecek. 36 yaş arası ailesi ile 712 yaş arası ailesi ya da kendi başlarına atölyeye katılabilirler. Atölye çalışmasına katılmak için rezervasyon yaptırmak gerekiyor. İstanbul Oyuncak Müzesi’nde atölye alanında farklı bir etkinlik olmadığı zamanlarda ise cumartesi, pazar günleri tahta oyuncak boyama atölyesi yapılıyor. Ayrıntılı bilgi ve rezervasyon için 0 216 359 45 5051 ve www.istanbuloyuncakmuzesi.com SALT’ın Sempozyumu 2627 HAzirAn’dA ‘Farklı Kaydet: Toplumsal Bellek’ Kültür Servisi SALT Galata’nın 2627 Haziran tarihlerinde düzenleyeceği “Farklı Kaydet: Toplumsal Bellek” sempozyumunda, teknolojinin dilini kullanan sanatsal pratiklerin yanı sıra, dijital olarak yaratılmış içeriğin korunması ve belleğe alınması konuları incelenecek. Gezi irenişi süresince tartışılanlar arasında, tecrübe edilen olay, duygu, kazanç ve kayıpların nasıl hayatta tutulacağı konusu da yer aldı. Kayıt altına alınanlar, çok çeşitli mecralarda sunuldu, depolanmaya çalışıldı. Ancak şimdiye dek, hızla büyümekte olan bu arşivin ne eleştirisi yapılabildi ne de teknolojik imkânlarla derlenmiş bütünlüklü bir içerik yaratılabildi. Bu çerçevede düzenlenen “Farklı Kaydet: Toplumsal Bellek” sempozyumu, yazılım sanatı, arşivleme ve medya arkeolojisi alanından üç sanatçı, bir küra tör ve bir akademisyeni bir araya getiriyor. Sempozyumda, teknolojinin dilini kullanan sanatsal pratiklerin yanı sıra, dijital olarak yaratılmış içeriğin korunması ve belleğe alınması konuları incelenecek. Ayrıca, olay anlarında arşivleme, kriz zamanı algoritmik küratörlük, eleştirel kolektif zekâ ve bir düşünce aracı olarak teknolojik dil meseleleri tartışmaya açılacak. KAMİL KÜLTÜR MASARACI l ÇİZİK AKKirAz: iŞ Vermeyiz diyorLAr Ünlü yazarın hayatı belgesel oluyor Sanatçılara tehdit var Salinger’ın Haber Merkezi CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz, Gezi Parkı eylemlerine destek veren bazı sanatçıların tehdit edildiğini açıkladı. Eylemlere destek veren veya katılan sanatçıların hedef gösterildiğini vurgulayan Akkiraz, “Sanatçıların olayların dışına çıkması talep edilirken kimi sanatçılarla görüşmeler yapılıp, iktidar yanlısı tutum almaları istendi” dedi. Bazı sanatçıların belediye başkanları veya yetkililerce aranarak, eylemlere destek olmamaları; bu konuda iktidara destek vermemeleri halinde katılacakları işlerin iptal edileceğinin bildirildiğini söyleyen Akkiraz, “İşlerinin iptal edileceği tehdidi ile iktidar yanlısı beyanlarda bulunmalarının, sosyal medyada destek mesajları atmalarının istendiği, bize şikâyet olarak ulaştı. Sanatçı arkadaşlarım, tehditle karşı karşıya” diye konuştu. Akkiraz, sanatçılara “Festival programından çıkarılırsınız” baskısı yapıldığını bildirdi. Akkiraz, sanatçılara yönelik baskılara ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi de verdi. gizli savaşı de yazdıklarını ortaya çıkarmayarak adeta saklanmıştı. Şimdi ise Hollywood’da yeni bir belgeselin çekildiği, eylülde vizyona gireceği açıklandı. Belgeselin adı “The Private War of J.D. Salinger”. Belgeselin, yazarın edebiyatının yanı sıra; yalnız kalmak için verdiği savaş hakkında olacağı belirtiliyor. Belgeselde, Phillip Seymour Hoffman, John Cusack, Martin Sheen gibi oyuncuların yer alacak. Senaristi ise Shane Salerno olacak. Kültür Servisi Ünlü yazar J.D. Salinger’ın münzevi hayatı ve edebiyatını anlatan belgesel eylülde vizyona giriyor. Adnan Benk’in ünlü çevirisi “Gönülçelen” ile tanınan, ardından “Çavdar Tarlasında Çocuklar” olarak dilimize kazandırılan kitabın yazarı Salinger, hayattayken aşırı ilgiden rahatsız olunca New York’u terk edip New Hampshire’da herkesten uzak bir yaşam seçmiş, 2010’da ölümüne dek yazmadan, kimilerine göre
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear