17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 ŞUBAT 2013 CUMARTESİ HABERLER CUMHURİYET SAYFA 7 Cususluk iddianamesinde Üsteğmen Süer, komutanlarının da içinde bulunduğu örgütü yönetiyor Albay, üsteğmenin emrinde GAZETECİLER ‘ÖZGÜRLÜK’ İÇİN YÜRÜYECEK İstanbul Haber Servisi Gazeteciler, 4 Şubat Pazartesi günü Silivri’de görülecek KCK basın davası öncesi, bugün saat 19.00’da Galatasaray’dan Taksim’e kadar yürüyüş gerçekleştirecek. “Zindanlar boşalsın, gazetecilere özgürlük” istemiyle gerçekleştirilecek yürüyüşte, gazeteciler bir kez daha sıranın kimde olduğuna bakmaksızın gerçeğin peşini bırakmayacaklarını, teslim olmayacaklarını haykıracakl. Silivri’deki duruşmayı Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Başkanı Arne König de izleyecek. “KCK Operasyonu” adıyla yapılan göz altılarda 20 Aralık 2011 tarihinde tutuklanan 36 gazeteciden 32’si hâlâ cezaevinde bulunuyor. Gazeteciler, yürüyüşte tutuklu meslektaşlarının gazeteciliklerine tanık olduklarını belirterek “Zindanlar boşalsın, gazetecilere özgürlük” diyecek. Tüm gazetecilerin davetli olduğu yürüyüş bugün saat 19.00’da Galatasaray Meydanı’nda başlayacak, Taksim’de sona erecek. Halen cezaevlerinde 70’i aşkın gazeteci tutuklu bulunuyor. OZAN YAYMAN Nihat ALTUNBULAK Deniz Kurmay Albay İZMİR İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen askeri casusluk soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede Üsteğmen Onur Süer örgüt yöneticiliğiyle suçlandı. 3 albay ve bir yarbayın ise Süer’e bağlı çalıştığı öne sürüldü. Soruşturma kapsamında ele geçirilen belgeler arasında bulunan “Pandora” adlı veritabanında, hangi şüphelinin hangi koordinatöre bağlı çalıştığı yönünde bilgi olduğu aktarılan iddianamede, Üs teğmen Onur Süer koordinatörlüğünde çalışan ekip içindeki kişilerin adları sıralanıyor. Toplamda 30 kişi olduğu savunulan ekibin içinde 3 albay bir de yarbayın adı geçiyor. Albay İbrahim Aydın, Albay Bülent Kul, Albay Atilla Kaya ve Öğretmen Yarbay Nihat Demirhan, 16 Nisan 2013 günü görüşülmeye başlanacak iddianameye göre, Üsteğmen Onur Süer’e bağlı çalışıyorlar. Süer ve emrinde çalıştıkları öne sürülenler halen İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Ekip, devletin gü venliğine ilişkin bilgileri elde etmek ve bunları saklamakla suçlanıyor. İddianamede Süer’in, var olduğu savunulan örgütün bir numarası konumundaki Bilgin Özkaynak’la hiçbir telefon görüşmesinin bulunamadığı vurgulanıyor. Buna karşın Süer’in, Özkaynak’ın Marmaris’teki yat limanına albay rütbesindeki bir komutanı müdür olarak işe aldırma girişimlerinde bulunduğu, bunun da dikkat çekici bir unsur olduğu aktarılıyor. Süer’in avukatı İlker Savran, müvekkilinin komutan larının da içinde yer aldığı ekibi yönettiği savının tümden tutarsız olduğunu savunarak “Onur Süer’in, yönettiği iddia edilen ekip içindeki 30 kişiyle hiçbir bağlantısı yok. Ne bir telefon görüşmesi ne bir mail ne de başka bir şey. Ama iddianamede anılan 30 kişiyi yönettiği savunuluyor” dedi. Avukat Savran, müvekkili Üsteğmen Süer’in, kurulduğu iddia edilen örgütün bir numarası konumundaki Bilgin Özkaynak ile hiçbir telefon görüşmesi olmadığını belirtti. Beni affetme çocuğum Asrın iftirası Balyoz Davası’nda 21 Eylül 2012 günü açıklanan karar ile 18 yıla mahkum edildim. Mahkeme tarafından açıklanan gerekçeli kararda sahte oldukları onlarca bilirkişi raporu ile kanıtlanmış; kim tarafından, ne zaman, nerede hazırlandığı araştırılmadığı için bilinmeyen dijital belgelerde yalnızca adım geçtiği için böylesine bir haksızlıkla ve hukuksuzlukla karşı karşıyayım. Çocukluğumdan itibaren kişiliğimin gelişmesinde en büyük payı olan babamla annem ve okul döneminde öğretmenlerim bana insan sevgisini, vatan sevgisini, kul hakkı yememeyi, haksızlık yapmamayı, haksızlıklara boyun eğmemeyi öğrettiler. Kısacası doğru insan olmayı öğrettiler. Ben de bu faziletli duyguları başta çocuklarıma ve meslek hayatım boyunca kumanda ettiğim tüm personelime öğretmeye, yaymaya çalıştım. Ancak bulunduğumuz nokta itibarı ile 11 Şubat 2011 tarihinden beri 2 yıldır tutukluyum. İçinde bulunduğumuz durumu farklı şekilde bir şiirle anlatmak istedim. Bu anlatımla; hem 06 Aralık 2011 günü ben tutuklu iken kaybettiğim sevgili babacığım Evsal Altunbulak’a bana öğrettiği insan olma değerlerini ve vatan sevgisini her şeye rağmen benliğimde canlı tuttuğumu ifade etmek, hem de bu değerlerle yetiştirdiğim oğlum Alp ve kızım Ülkem’e ve kumanda etmiş olduğum tüm personelime insan olma değerlerinin ve vatan sevgisinin ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatmak istedim. ret a ın z a ir it in ’n ÇHD DHKPC’ye er Servisi İstanbul Hab a kapsamında, 14 günm r u t yönelik soruş e olan Çağdaş Hukukçular dür cezaevind Genel Başkanı Selçuk Koz ) ı D n H a k Ç ( ş a i ğ B i e s n r De İstanbul Şube ağaçlı ve ÇHD da aralarında bulunduğu 9 n ı ’ Taylan Tanay kluluğuna yapılan itiraz red k u e t l u i t d ı z n avukat tığı itira li ukatın imza at dedildi. 78 av e TMK 10. maddeyle görev. u c t n ö ş u n m ü l e sunu çesi 5 g ’lu Hâkimliği’n İstanbul 1 No uklama kararının hukuka ay a t l t u t a , k e u d v tuklu a Dilekçe rgulanarak “Tu kırı olduğu vu mleri avukatlık yapmak ve e rın tüm eyle tüzüğüne gör ak ve dernek denilmişti. l m o i s e y ü D ÇH kten ibarettir” hareket etme Abdi İpekçi mezarı başında anıldı İstanbul Haber Servisi İstanbul Maçka’daki evinin yakınlarında 1 Şubat 1979 tarihinde uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitiren Milliyet Gazetesi Başyazarı, Genel Yayın Müdürü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu Başkanvekili Abdi İpekçi, ölümünün 34. yılında Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı. Abdi İpekçi’yi anmak için dün aralarında İpekçi’nin eşi Sibel, kızı Nükhet İpekçi İzet, TGC Başkanı Orhan Erinç, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Avukat Turgut Kazan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi İpekçi’nin mezarı başında bir araya geldi. Burada konuşan TGC Başkanı Erinç, İpekçi’nin öldürülen 16. gazeteci olduğunu belirterek “2013 yılı itibarıyla 64 gazetecinin suikast sonucu öldürüldüğünü görüyoruz. Biz Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak Abdi Bey’in öldürülüşünü de faili meçhuller arasında saymak gibi bir yaklaşım içindeyiz. Çünkü Abdi Bey’in öldürülüşünde sadece tetikçi yakalanıp yargılanmış ama ardındaki karanlık güçler ya da bunu yönlendirenler, görevlendirenler diğer suikastlarda olduğu gibi ortaya çıkarılmamıştır. Bu bakımdan içimizdeki 34 yıllık ukdeden kurtulma olanağını da ne yazık ki bulamamış durumdayız” dedi. İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi İzet de “Bu kemik yığınının yanına bir kere daha geldik. Biz şimdi dimdik de, iki büklüm de dursak, şurada size biçaresizliğin ve çözümsüzlüğün fotoğrafını vereceğiz. Bu fotoğraf mazide kalmadıkça hepimizin ortak geleceğini kirletmeyi sürdürecek. Biz tetikçiyle baş başa bırakılsak da, ‘Katil devlet’ desek de gerçek yine tam anlamıyla işaret edilmemiş olacak, soyut kalacak” dedi. (Fotoğraf: MELTEM YILMAZ) BENİ AFFETME ÇOCUĞUM Beni affetme çocuğum Yalanlar dolu planlar yapıp, Kurarsam insanlara tuzakları Beni affetme çocuğum. Şeytanca düşüncelerle Valizler dolusu sidi’ler yapıp, Kalleşçe karalarsam insanları Beni affetme çocuğum. Kaynağı belli olmayan İftira sidi’lerini delil yapıp, Fütursuzca suçlarsam insanları Beni affetme çocuğum. İncelemeden, dinlemeden Sahtelikleri gerçekmiş gibi görüp, Zindanlara atarsam insanları Beni affetme çocuğum. Yalanları hakikatmiş gibi Konuşursam televizyonlarda, Yazarak lekelersem insanları Beni affetme çocuğum. Her şeyin iftira olduğunu bile bile Konuşmasam, oturursam koltuğumda, Suskunluğumla hançerlersem insanları Beni affetme çocuğum. Beni affetme çocuğum. Beni hiç affetme babacığım. Sen anacığım sütünü helal etme. Beni hiç, ama hiç affetme çocuğum. ‘SAHTE ÇÜRÜK’TE SON SAVUNMA 8 MART’TA İstanbul Haber Servisi Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok’un da aralarında bulunduğu 17 sanığın, dizi oyuncularına ve senaristlere sahte çürük raporu hazırladıkları, kolay askerlik vaadiyle para topladıkları iddiasıyla yargılandıkları dava, savunmaların hazırlanması için ertelendi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davanın 13. oturumuna 8 tutuksuz sanık katıldı. Ankara Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu olan hâkim Albay Üçok ise getirilmedi. Üçok’un avukatı Hüseyin Ersöz, Üçok’un bu mahkemede yargılanamayacağını ifade ederek, görevsizlik kararı verilmesini istedi. Ersöz’ün istemini reddeden heyet, sanık ve avukatlarına savunmalarını hazırlamaları için 8 Mart’a kadar süre vererek duruşmayı erteledi. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Celal Kara, Üçok’un 125 yıldan 392 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti. Economist dergisinde ‘Erdoğan ve Generalleri’ başlıklı analiz yayımlandı ‘Türk ordusu sindirilmiş’ LONDRA (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklu subaylarla ilgili açıklamaları Batı basınında farklı yorumlara yol açtı. Economist dergisi, “Erdoğan ve Generalleri” başlıklı analizinde TSK için “Bir zamanlar her şeye muktedir Türk ordusu, aciz değilse sindirilmiş durumda” değerlendirmesinde bulundu. Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner’in istifasına dikkat çekilen İngiliz Economist dergisindeki yorumda halen yüzlerce general ve diğer subayların yanı sıra Türkiye’nin amirallerinin yarısından fazlasının tutuklu olduğu belirtildi. “Tasavvur ederseniz, bir ülke ki NATO’nun ikinci büyük ordusu var, komşuları arasında Irak, İran ve Suriye bulunuyor ve Ege, Karadeniz ve Akdeniz tarafından çevrilmiş durumda ama deniz kuvvetlerine komuta edecek hiç kimsesi yok” görüşünün dile getirildiği yorumda, askerlerin yargılandığı davaların “bir zamanlar, her şeye muktedir, Türkiye’nin silahlı kuvvetlerini zayıf ve bölünmüş” bıraktığı ileri sürüldü. Yargılamalarda dikkate alınan kanıtlara ilişkin iddialar ve soru işaretlerine de yer verilen analizde Vaclav Havel ve Desmond Tutu gibi isimler için çalışmış olan Washingtonlu avukat Jared Genser’in Balyoz sanıklarını temsil etmeyi kabul ederken söylediği şu sözler aktarıldı: “Masum olduklarına inanıyorum, onlara karşı getirilen kanıtların düzmece olduğu ispatlanabildi.” Economist, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel için “çok sadık” ifadesini kullandı. Uludere olayına değinen dergi, şimdiye kadar bir tek kişiden hesap sorulmadığına da vurgu yaptıktan sonra Erdoğan’ın “ordunun kendi kontrolünde olduğunu hissetmiş olabileceğini”ni de öne sürdü. Meslektaşları, tutuklu Hilmioğlu’nun durumuna dikkat çekti ‘Yargılı infaz kurbanı’ HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR Ergenekon davası kapsamında 4 yıldır tutuklu bulunan eski Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun bir dönem birlikte çalıştığı Ege Üniversitesi’nden meslektaşları, onun “yargılı infaza” kurban edildiğini söylediler. Hilmioğlu’nun tıp fakültesi dekanı olarak görev yaptığı 1998 yılında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bazı öğretim üyeleri, İnönü Üniversitesi’nin yeni yapılanma çalışmalarına destek olmak amacıyla Malatya’daydı. Bu öğretim üyelerinden biri olan eski İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Orhan Süren, Hilmioğlu’nun cumhuriyetçi, Atatürkçü kimliğini her zaman ön planda tuttuğunu da anımsattı. 19992004 yılları arasında birlikte çalıştığı ve rektörlük yarışında Hilmioğlu’na rakip olan Feyzioğlu TBB adaylığını açıkladı Prof. Dr. Arslan Bora da şöyle konuştu: “Yakınlarda çocuğunu kaybetmiş olan bir insanın, bu kadar sağlık sorunu varken 4 yıl gibi bir süre tutuklu kalmasını idam cezası verilmesiyle eşdeğer buluyorum. Yargılı infaz yapılıyor. Yargı kisvesi altında Hilmioğlu ölüme terk ediliyor. Ölüm cezası yok ama fiili bir ölüm cezasına çarptırılma durumu var” diye konuştu. Prof. Dr. Semih Öncel de, “Fatih hoca bunları hak etmiyor. İnsanların düşüncelerinden dolayı yargılanmaması gerekir” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Feyzioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, hukuk devleti ilkelerinin yok sayıldığını, yargının adalet dağıtmaktan giderek uzaklaştığını belirterek, “Baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin asli unsur olarak görev üstlenmesi gerektiği inancıyla adaylığımı açıklıyorum” ifadelerini kullandı. Avukatlara yönelik uygulamaları eleştiren Feyzioğlu, gelecek dönemde Avukatlık Yasası’nda değiştirilmesinin gündemde olduğunu, değişikliklerin ana fikrinde avukatların bulunmadığını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear