17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2013 CUMARTESİ DHKPC ÜYESİ OLDUĞU İDDİA EDİLEN SALDIRGAN, ELÇİLİĞİN KAPISINDAKİ XRAY CİHAZINDAN GEÇERKEN ÜZERİNDEKİ BOMBAYI PATLATTI 2 ölü 1 yaralı Ankara’da ABD Büyükelçiliği’ndeki patlamada canlı bomba olduğu açıklanan DHKPC üyesi Ecevit Şanlı ile Türk güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu öldü. Gazeteci Didem Tuncay ağır yaralandı. Fahri Doktor Fahri doktor, cüppesini giydikten sonra şöyle konuştu: “Parlamentoda bir milletvekili, sanıyorum kariyeri de var. Ama ulus ile millet kavramını birbirine karıştırıyor. Ülkemizdeki Türk için kalkıyor millet, diğeri için ulus diyor. İçerikten haberi yok. Birisi öz Türkçe, diğeri Arapça.” Fahri doktorun bu sözlerini oradaki esas doktorlar, cüppeyi giydiren rektör başta olmak üzere, şiddetle alkışlamış olmalılar... Ben ise, bu birkaç cümleyi acaba neresinden tutarsak ne anlama geldiğini anlayabiliriz diye düşünüyorum... Şimdi bu anlama çabasına girişelim… ??? İlk cümleyi bir daha okuyalım: “Parlamentoda bir milletvekili, sanıyorum kariyeri de var …” Cümledeki özne fiilsiz olmakla birlikte, burada bir sorun yok diyebiliriz… Asıl söylenmek istenen ise, herhalde anlamlı bir “es”ten sonraki ikinci cümleyle söyleniyor: “Ama millet ile ulus kavramını birbirine karıştırıyor…” Meram anlaşılmakla birlikte, dilbilgisi bakımından doğrusu şöyle olmalıydı: “Ama millet kavramı ile ulus kavramını birbirine karıştırıyor…” ya da “Millet ve ulus kavramlarını birbirine karıştırıyor..” Böyle olmayınca, cümledeki “millet”in de aynı cümledeki “ulus” gibi bir “kavram” olarak mı, yoksa milletin kendisi olarak mı kullanıldığı anlaşılamıyor… Diyeceksiniz ki, adamın ne dediği ortada, söz konusu parlamenterin bu iki kavramı karıştırdığını söylüyor, işi neden yokuşa sürüyorsunuz… Böyle bir eleştiriyi haklı bulabilirdim, bu cümleyi kuran kişi sırtında yakaları yaldızlı cüppesiyle konuşan bir fahri doktor değil de sokaktan geçen rasgele biri olsaydı… ??? Yukarıdaki cümlenin içerdiği tek bir alt anlam olabilir: Millet ve ulus sözcüklerinin iki ayrı kavramı karşıladığı... Asıl anlam ise, söz edilen milletvekilinin bu farklı iki kavramı birbirine karıştırdığı, birinin yerine ötekini kullandığı… Derken üçüncü bir cümle sökün ediyor… “Ülkemizdeki Türk için kalkıyor millet, diğeri için ulus diyor…” Dilimizde “tut kelin perçeminden” diye bir deyim vardır. Fahri doktorun bu cümlesinin acaba neresinden tutmalı… Bir kere, parlamentoda söylenmiş olan söz biçim olarak da içerik olarak bu değil. O cümle, sonrasında da medyada bin kez tekrarlandığı üzere, aynen şöyledir: “Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit değildir.” Fahri doktorun belli ki kafası çok karışmış. Cümleyi öncelikle, “Türk ulusu ile Kürt milleti eşit değildir” diye, yani “milliyet” kavramını da “millet” olarak anlamış. Derken bu kafa karışıklığıyla kimin için millet, kimin için ulus denildiğini de karıştırarak, Türk için millet öteki için ulus dendiğini sanmış, ya da aklında öyle kalmış… Ve ortaya “Ülkemizdeki Türk için kalkıyor millet, diğeri için ulus diyor” gibi bir cümle ucubesi çıkmış… Burada belki tek doğru olan, kurduğu bu cümlede, “fahri doktor”un, dilimizdeki bir başka ünlü deyimdeki gibi “yiğitlik taslarken hırsızlığının ortaya çıkması…” Belli ki bu kişi “ülkemizdeki Türk”ü bir ulusun adı, bir ulusu birleştiren ortak kimlik değil, etnisitelerden biri olarak görüyor… ve olasıdır ki kendisini etnik aidiyet olarak Türk saymıyor... Ulus olarak da Türk olgusunu kabul etmediğine göre, acaba hangi ulusun mensubudur? Sözgelimi, Anadolu ve Rumeli İslam Cumhuriyesi desek?.. ??? Sonraki iki cümle ise her şeyi bir kez daha tepe taklak ediyor... Meğer sorun kavram karışıklığı da değil, sözcük karışıklığı imiş… Sözü edilen parlamenterin bilmeyip karıştırdığı şey, bu iki sözcüğün aynı anlama geldiği ve birinin öz Türkçe ötekinin Arapça olması imiş… İnsanın birkaç cümlede böylesine bir dil ve mantık bulamacı yapmayı başarması için herhalde fahri doktor olması gerekiyor… Yoksa esas doktor mu demeliydim? ERDOĞAN ‘Örgüt kesin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan dün akşam katıldığı bir televizyon programında büyükelçilik saldırısının DHKPC tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Erdoğan, açıklamasında saldırganın kimliğinin DNA testi sonrasında tespit edileceğini belirtti. “Şu ana kadar kafatasındaki bir ben onu açıkça ortaya koyuyor” diyen Erdoğan, “Fakat yine de çok daha emin olabilmek için oradan DNA testlerine gitmek suretiyle... Bu testleri yarın sabah itibarıyla kesinleştirip nihai netice açıklanacak. Şu an elimizde isim olarak memleket olarak mevcut ama. Başbakan olarak prensibim nihai neticeyi aldıktan sonra açıklama yapmak. Ancak net olarak DHKPC’li olduğu kesin” ifadelerini kullandı. Erdoğan, saldırganın kimliğinin hemen açıklanması taraftarı olmadığını belirtirken “Yurtdışına çıkışlar girişler vs. bütün bunlar netleştikten sonra açıklamayı yapalım” dedi. Programa gelmeden önce ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Riccardione’yi arayarak, “geçmiş olsun” dileklerini ilettiğini aktaran Erdoğan, patlamanın Suriye ile ilişkisi olup olmadığına ilişkin olarak ise “Suriye ile bu işin ilişkisi olacağı ihtimaline varmıyorum” diye konuştu. Canlı bomba Ecevit Şanlı. ABD elçiliğine ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne DHKPC üyesi olduğu iddia edilen bir “canlı bomba” tarafından intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda, elçilikte güvenlik görevlisi olarak çalışan bir Türk vatandaşı hayatını kaybederken, gazeteci Didem Tuncay ağır yaralandı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, saldırıyı yasadışı bir sol örgütün gerçekleştirdiğini açıklarken, iddiaya göre Emniyet, canlı bombanın DHKPC üyesi Ecevit Şanlı olduğunu belirledi. Patlama sırasında elektriklerin kesik olduğu, bu nedenle bazı kameraların görüntü alamadığı öne sürüldü. Başkentin elektrik dağıtımından sorumlu EnerjiSA şirketi tarafından yapılan açıklamada ise “MOBESE sisteminin enerjisiz olduğuna dair patlama öncesinde bir bildirim yapılmamıştır” denildi. Ankara, dün saat 13.14 sıralarında ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne düzenlenen saldırı ile sarsıldı. ABD Büyükelçiliği’ne gelen bir kişi, Paris Caddesi’ndeki iki numaralı kapıda XRay cihazından geçerken üzerindeki patlayıcıları infilak ettirdi. Patlamanın etkiyle saldırganın cesedi parçalanarak çevreye dağıldı. Patlama sonucunda canlı bombanın yanı sıra güvenlik görevlisi 1966 doğumlu Mustafa Akarsu yaşamını yitirdi. canlı bomba OLAY YERİNDE GÜVENLİK ZAFİYETİ Patlamanın ardından olay yerinde uzun süre güvenlik zafiyeti yaşandı. İlk olarak elçilik önündeki 10 metrelik bir alana güvenlik kordonu çekilirken, Paris Caddesi uzun süre gazeteci ve vatandaşların girişine açık kaldı. Cadde boyunca uzanan araçlarda herhangi bir bomba araması yapılmadığı görüldü. Cadde ancak olaydan bir saat sonra tümüyle vatandaşların girişine kapatılabildi. Uzaktan kumandalı bomba olasılığına karşı ise yine 15.00 sıralarında sinyal karıştırıcı jammer getirildi. Polis helikapteri, elçiliğin üzerinde uçuş yaptı. Saldırının ardından TMK ile görevli Ankara Başsavcı Vekilliği soruşturma başlattı. TMK Savcısı Mustafa Bilgili, olay yerine gelerek bilgi aldı. Saldırı ABD toprakları sayılan elçilik sınırları içerisinde gerçekleştirildiği için ABD’nin de kendi bünyesinde olayı soruşturduğu öğrenildi. İki soruşturmanın koordineli yürütüleceği ifade edildi. TERÖRE NEFRET YAĞDI ? 1. öncelikli senaryo Siyasiler lanetledi Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, patlama nedeniyle ABD Başkanı Barack Obama’ya gönderdiği mesajında, patlamanın ABD kadar Türkiye’ye de yönelik bir saldırı olduğunu belirtti. Gül, saldırının teröre karşı müşterek iradeyi daha da güçlendireceğini ifade etti. Başbakan Tayyip Erdoğan da Obama’ya gönderdiği mesajda saldırıyı kınadığını ve üzüntülerini iletti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşerek, saldırıdan duyduğu üzüntüyü iletti. Clinton da, işbirliği için Davutoğlu’na teşekkür etti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, saldırının siyasi bir içerik taşıdığını belirtti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Bu olay ABD ile ilişkilerimizde çok daha ileri bir işbirliğini yapmamız gerektiği açıkça ortaya koymaktadır” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu güzel ülkenin insanları, terörden büyük acılar çekti. Terör kimden ve nereden gelirse gelsin hep beraber lanetlemeliyiz” diye konuştu. ‘Patriotlara tepki saldırısı’ Tuncay’ın durumu ağır Olay sırasında ziyaret için elçiliğe gelen gazeteci Didem Tuncay ağır yaralandı. Tuncay ameliyata alındı. Yoğun bakıma alınan Tuncay’ın yüzünün sağ tarafından darbe aldığı ve hayati tehlikesinin Mustafa Akarsu bulunduğu bildirildi. Gazeteci Tuncay İçişleri Bakanı Muammer Güler, saldırıyı yasadışı bir sol örgüt üyesinin yaptığını söylerken “DHKPC olabilir, yasadışı başka bir örgüt olabilir” bilgisini verdi. Güler, olaya ilişkin de “Bir patlayıcı olduğu, içerdeki patlamanın nizamiyeye hasar verdiği, cesetlerin de parçalandığı görülüyor. Personel girişindeki yerde patlatma yapıyor. Çünkü bu elçiliğin koruma duvarı içerisinde öbür tarafa geçmesi zaten mümkün değil” dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ABD’nin canlı bomba eylemini gerçekleştirdiği açıklanan Ecevit Şanlı’nın da aralarında bulunduğu 15 DHKPC’linin eylem hazırlığı içinde bulunduğuna ilişkin ilgili birimlere uyarı yaptığı ortaya çıktı. 15 zanlının yurtdışında 5 farklı ülkede bulunduğu, Şanlı’nın Almanya’da olduğu bildirildi. VALİ YÜKSEL: Elçilik alanı içinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Patlamanın ardından Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ve olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da elçiliğe gelenler arasında yer aldı. Olay yerindeki ilk açıklamayı CHP milletvekilleri Levent Gök ve İzzet Çetin yaptı. Patlama hakkında bilgi almak için aranan büyükelçilik telefonları ise cevap vermedi. Vali Yüksel, “Patlama içeride mi olmuş” sorusu na “ABD Büyükelçiliği’nin alanı içerisinde” yanıtını verdi. Patlamayla birlikte personel ve ziyaretçilerin kullandığı güvenlik kapısı harabeye döndü. Elçiliğe ancak olaydan yarım saat sonra gelen Ankara Emniyeti’ne bağlı olay yeri inceleme ile bomba imha ekipleri “delil” topladı. Emniyet’in oluşturduğu özel ekipler, cadde boyunca oturan vatandaşlarla görüşerek bilgi aldı. Polisler, Paris Caddesi ile bir arka sokak olan Şimşek Sokak’taki apartmanlardaki güvenlik kameralarının görüntülerini inceledi ve saldırganın görüntüsü tespit edilmeye çalışıldı. Saldırganın kimliği kısa sürede belirlendi. Canlı bombanın İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Harbiye Orduevi’ne düzenlenen lav silahlı saldırıya karıştığı belirtilen ve bir süre cezaevinde yatan DHKPC’nin Silahlı Propaganda Birliği üyelerinden Ecevit Şanlı (40) olduğu iddia edildi. Şanlı, Hayata Dönüş Operasyonu’nun ardından Ümraniye Cezaevi’nden tahliye edilen mahkumların arasında yer aldı. Öte yandan patlamanın, ABD tarafından öldürülen ElKaide lideri Bin Ladin’in damadının Ankara’da CIAMİT operasyonu sonucu yakalanmasının ardından yaşanması dikkat çekti. DHKPC şüphesi ‘Beraber savaşacağız’ ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone de Türk devletine teşekkür ederken, “Terörizme karşı beraber savaşmaya devam edeceğiz. Bu tür eylemler, sorun çözülene kadar kararlılığımızı artırır ve işbirliğimizi ilerletir” dedi. Dehşeti anlattı Olay yerinin 150 metre uzağındaki Vatan gazetesinin muhabiri Kemal Göktaş, o an yaşananları gazetevatan.com’a şöyle anlattı: “Etrafa saçılmış et parçaları, kopmuş bir bacak ve tam giriş kapısında kopmuş bir kafa gördük. Dehşet vericiydi... İçeriden dumanlar çıkıyordu. Dışarıdan gördüğümüz kadarıyla içerisi enkaz olmuştu. Paris Caddesi üzerinde 50 metre aşağısında vize başvurusunun yapıldığı yer var. Bu nedenle patlama anında kuyruk olmaması büyük şans... Patlamadan sonra 3 gazeteci ve birkaç polis 15 dakika kadar yalnızdık. İlk ambulans 15 dakika sonra geldi. İki polis amiri ve destek polis kuvvetleri ise 20 dakika sonra olay yerindeydi, bu da çok ilginç bir durum olarak kayda geçti.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’yı sarsan intihar saldırısının, Gaziantep’e konuşlanacak Patriot sistemlerinin Türkiye’ye gelmesinden bir gün sonra gerçekleşmesi, “Patriotlara tepki saldırısı” değerlendirmelerinin ağırlık kazanmasına neden oldu. Türkiye’nin NATO’dan talebi üzerine Hollanda, Almanya ve ABD, Adana ile Kahramanmaraş ve Gaziantep’e olası bir Suriye saldırısına karşı Patriot savunma sistemleri gönderme kararı almıştı. ABD tarafından gönderilen füzeler, önceki gün Gaziantep’e ulaşmıştı. ABD’nin Irak işgali sırasında da yine Türkiye’de aralarında ABD, İngiltere gibi ülkeler ile Neve Şalom Sinagogu’nun da bulunduğu bazı hedeflere benzer saldırılar düzenlendiğini belirten kaynaklar, “Bu tür saldırılarda önemli olan dünya çapında ses getiren eylem olması. Ne kadar yüksek güvenlik önlemleri ile korunduğu bilinse de büyükelçiliğin önünde bomba patlatmanın ses getireceğini düşündükleri için böye yapıyorlar” değerlendirmesini yaptı. EMNİYET SALDIRI İÇİN UYARMIŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILDI Büyükelçilikten ABD’lilere uyarı Haber Merkezi Ankara’daki saldırının ardından İstanbul’daki ABD Konsolosluğu, ABD vatandaşlarını ikinci bir bildirime kadar Türkiye’deki diplomatik misyonlarına gitmemeleri konusunda uyardı. Konsolosluk açıklamasında, “Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye giden ya da Türkiye’de kalan ABD vatandaşlarını olası şiddet olaylarına karşı teyakkuzda olmaları konusunda uyarmaktadır. Barışçıl niyetlerle gerçekleştirilen gösteriler bile çatışmaya dönebilir” denildi. ABD’nin Adana Konsolosluğu çevresinde de güvenlik önlemleri artırıldı. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, “terör saldırısı” olarak nitelediği olayın arkasında kimin olduğunu şu aşamada bilmediklerini belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland ise “Türk polisiyle yakın işbirliği içindeki çalışmalarının sürdüğünü” açıkladı. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ AFP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear