17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 ARALIK 2013 PAZARTESİ 12 DIŞ HABERLER Tayland’da ana muhalefetteki Demokrat Parti’nin milletvekilleri toplu olarak istifa etti Sinei millete döndüler Dış Haberler Servisi Tayland’da haftalardır süren yönetim karşıtı gösterilerde önemli bir aşamaya gelindi. 500 üyeli parlamentodaki ana muhalefet partisi Demokrat Parti’nin 153 milletvekili dün toplu olarak milletvekilliğinden istifa etti. Gözlemciler istifaların Başbakan Yingluck Şinavatra’nın herhangi bir yasayı geçirmesini önleyemeyeceğini ancak parlamentoyu ciddi sıkıntıya sokacağını belirtiyor. Protesto eylemlerinde şimdiye kadar 5 kişi hayatını kaybederken 289 kişinin yaralandığına dikkati çeken siyasi gözlemciler, Demokrat Parti’nin aldığı kararın, ülkedeki mevcut siyasi krizi derinleştireceği görüşünde birleşiyor. Söz konusu istifaların Başbakan Şinavatra’nın muhalefete demokratik sürece saygılı olmak koşuluyla seçim önerisini tekrarlamasının ardından geldiği belirtilirken hükümeti “gayrimeşru” olarak gördükleri için istifa kararı aldıklarını açıklayan parti sözcüsü Çavanond Intarakomalyasu, partisinin, artık “halk tarafın Ana muhalefet lideri Abhisit Vejjajiva, partisine mensup milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısıyla istifa kararını açıkladı. (Fotoğraf: AP) dan tanınmayan” mecliste bulunmayacağını bildirdi. Parlamentoda yapabileceklerinin en iyisini yaptıklarını belirten parti lideri ve eski Başbakan Abhisit Vejjajiva da “Ama artık bir şey yapacak du rumda değiliz” dedi. Başbakan Şinawatra seçim önerisinin kabul edilmemesi durumunda krizin süreceğini belirterek halkın istemesi halinde yapılacak bir referandumun da sorunu çözebileceğini kaydetti. Ancak protestocular yeni bir seçimin çözüm olamayacağını belirtirken parlamentodan milletvekillerini çeken ana muhalefet Demokrat Parti ise olası seçimlerde yer alabileceklerini ima etti. Yaklaşık yirmi yıldır seçimleri kaybeden partinin lideri Abhisit Vejjajiva sorunun tek çözümünün iktidarı halka vermek olduğunu belirterek “Ama halkın güvenini seçimle kazanmak da çözüm olabilir” dedi. Haftalardır ülke tarihinin en büyük protesto eylemlerini gerçekleştiren göstericiler, hükümetin devrilmesinin ardından ülkenin seçim yapılmaksızın halk konseyi tarafından yönetilmesini talep ediyor. 2006’da yapılan askeri darbeyle devrilen eski Başbakan Thaksin Şinavatra’nın kız kardeşi olan Yingluck, ülkede 2011 yılında düzenlenen ve adil olarak kabul edilen seçimleri açık farkla kazanarak hükümeti kurma hakkını elde etmişti. ‘İktidar halka’ Fırtınanın Arkası Türkiye inanılmaz olaylar yaşıyor. Masanın altındakiler masanın üstüne çıktıkça medya değilse bile halk şaşkınlık içinde. Aslında masanın üzerindekileri iyi analiz edenler açısından ortaya çıkarılanlar, “işlemekte olan düzenin çok olağan sonuçları”. Düzenin yürüyebilmesi için bunlar çok doğal. Esas sorun işlemekte olan yapının olağandışı güdülere gereksinim duymasından kaynaklanıyor. İslami örgütler (ve partiler), ABD, AB ve Kürdistan konusunda yolun yarısına gelen PKK’den Barzani’ye yerel ve bölgesel örgütler. Kabul etmek gerekir ki ABD, İsrail ve Kürdistan’ı savunan Kürtçü örgütler çok başarılı olmuşlar. Bu konuda Türkiye kamuoyunda belirli bir oluşumu, hatta konsensüsü büyük ölçüde sağlamışlardır. Irak, Suriye ve Türkiye’nin güneydoğusunda fiili durum yaratmışlardır. Hem de Ankara ile yakın işbirliği içinde kalarak. İçerdeki Öcalan’ın, “dışardan sisteme dahil edilmesini başarmışlardır”. Olaylara, büyük resmi kaybetmeden, ayrıntılarda kaybolmadan bakmak gerekir. Büyük resimde neler var? En başta Kürdistan’ın gerçekleşmesi var. Sınırların yeniden çizilmesi var. Geri ve antidemokratik bölge ülkelerinin, sisteme bağlanması var. Bu ikisi siyah ile beyaz gibi karşıt yaşam tarzları ve değerler olmasına karşın ilginç bir işbirliği içindeler. Her iki taraf da amacına ulaşmak için takıyye yapıyorlar. Her ikisi de “dereyi geçinceye kadar” düşüncesi içindeler. Batı, kendi içinde demokrasiyi yaşarken Ortadoğu’da böyle bir yapılanmayı desteklemiyor. Batı’nın çelişkisi bu. İslamcı bir toplumsal yapı kurmak isteyenlerse “Batı’ya rağmen” bunu başaramıyorlar. Batı’nın desteğine ihtiyaçları var. Baş aktörler kimler? İSRAİL CUMHURBAŞKANI PERES: Ruhani ile görüşmeye hazırım Dış Haberler Servisi İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani ile görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Rusya’nın Sesi radyosunun haberine göre Tel Aviv’de basın toplantısı düzenleyen Peres, “Ruhani ile görüşmeye hazırım. Benim düşmanım yok. İran’ı da düşman olarak görmüyoruz” dedi. Düşmanlığın kişisel ilişkilerin bir parçası değil, siyaset konusu olduğunu ifade eden İsrail Cumhurbaşkanı, Yahudi devletinin amacının düşmanları dostlara dönüştürmek olduğunu belirtti. Peres, ölen Filistin lideri Yaser Arafat’ı örnek göstererek tutumunu değiştiren Arafat ile müzakere masasına oturmayı kabul ettiklerini hatırlattı. İsrail Cumhurbaşkanı, “İran’ın nükleer sorunu için diplomatik çözümü tercih ettiğimize hiçbir kuşku yok” diyerek tüm seçeneklerin masada olmaya devam ettiğini, ekonomik ve politik baskıyı tercih ettiklerini söyledi. Bu arada ABD Başkanı Barack Obama, İran ile nihai anlaşmaya varma şansının “yüzde 50yüzde 50’den” fazla olmadığını, ama yine de diplomatik çözümleri denemeleri gerektiğini belirtti. Obama, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İran’ın nükleerle alakalı her şeyinin ortadan kaldırılmasına yönelik anlayışını ise fazla “ideal” bulduğunu söyledi. İsrail ve ABD Kongre üyeleri dahil bazı kesimlerin istediği gibi İran’ın sadece daha fazla yaptırım ve daha fazla askeri tehditle köşeye sıkıştırılması halinde, İran halkı içindeki ılımlıların bile “köşeye sıkıştık, İsrail ve ABD’nin istediklerini yapın” demeyeceğini savunan Obama, bu nedenle varılacak bir anlaşmanın İran halkının da onuru gözetilerek yapılması gerektiğini vurguladı. Lenin heykelini yıktılar Kiev’in merkezindeki Lenin heykeli, ellerinde milliyetçi Özgürlük Partisi bayrakları tutan yüzleri maskeli bir grup tarafından yıkıldı. Heykeli devirdikten sonra balyozlarla saldıran eylemcileri kolluk kuvvetleri engelleyemedi. Grup daha sonra havai fişekler ve ses bombası attı. Daha önce de birçok kez saldırıya maruz kalarak kırılan bronz Lenin heykelinin yerine, Ukrayna Komünist Partisi (UKP) bugün yıkılan kırmızı granitten yapılmış Lenin heykelini dikmişti. İslamcı yapı ve Batılı değerler Kiev’de dev gösteri DENİZ BERKTAY KİEV Ukrayna’nın başkenti Kiev dün son yılların en geniş katılımlı protesto gösterisine sahne oldu. Ukrayna’nın Avrupa Birliği (AB) ile ekonomik bütünleşmeye gitmesini savunan, Rusya’yla yakınlaşmaya karşı çıkan muhalefet partilerinin kentin ana meydanı olan Bağımsızlık Meydanı’nda düzenledikleri mitinge en az 200 bin kişi katıldı. Eski Gürcistan Cumhurbaşknı Mihail Saakaşvili de mitingde yaptığı konuşmada, gösterilere desteğini açıkladı. Ukrayna’da yaklaşık 15 gündür devam eden protesto gösterilerine geçen hafta sonu polisin sert şekilde müdahale etmesi tepkilere neden olmuş ve bunun sonucunda, gösterilere sadece AB yanlıları değil, Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç yönetimine çeşitli nedenlerle tepki duyan geniş kitleler katılmaya başlamıştı. Mitingde muhalefet partilerinin, Cumhurbaşkanı ile müzakerelere oturmak için temel şartlarından birinin hükümetin istifası olduğunu söylemelerine karşılık muhalefet liderleri ile görüşen eski Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, muhalefetin hükümetin istifasını bir ön şart olarak görmekten vazgeçtiğini ve muhalefetin sadece bazı bakanların istifasını, göstericilere sert müdahalenin sorumlularının cezalandırılmasını ve siyasi mahkumların salıverilmesini müzakerelere başlamak için yeterli gördüğünü dile getirdi. Yolsuzluk suçlamasıyla halen hapiste olan eski Başbakan Yuliya Timoşenko ise mitingde okunan bildirisinde protestocuları, Cumhurbaşkanı Yanukoviç istifa edinceye kadar eylemlere devam etmeye ve asla müzakerelere girişmemeye çağırdı. Mitingde muhalefet liderleri, izleyen günlerde başkent Kiev’de başbakanlık binası başta olmak üzere, bütün devlet kurumlarının göstericiler tarafından abluka altına alınacağını ve hükümetin çalışmasına engel olunacağını söylediler. Mitingde konuşan eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili, gösterilere destek verdiğini belirterek protestoların başarıya ulaşmasının, Rusya Devlet Başkanı “Putin’in imparatorluğunu” yıkacağını savundu. Gürcistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Saakaşvili’nin sözlerinin Gürcistan’ın resmi politikasını yansıtmadığı belirtildi. ershane ve imam hatip çatışması mı? Türkiye bugün hiç yaşamadığı kadar çelişkili bir durumda. İki İslami cephe kavga ediyorlar; Bu durum “güçlenmenin getirdiği doğal bir sonuç”. Pasta büyüyünce paylaşım kavgası başlar. Ancak Türkiye’deki çatışma (ve rekabette) başka derin öğeler var; dershanelerin iktisadi (ve kantitatif) boyutu yanında nesnel bilimsel yönleri bulunuyor. Öğretilen derslerin büyük bölümü “küresel ve nesnel” niteliklere sahip. Buna karşılık imam hatip liseleri din ağırlıklı eğitim kurumları. Küreselleştirme ve nesnelleştirme yerine İslamlaştırma boyutu ağırlık kazanıyor. Türkiye’deki çatışmaya, işin bu yönünü de hesaba katarak bakmak gerekir. Dershaneimam hatip kavgasına bu yönüyle baktığımız zaman birinin İslami ve yerel, diğerinin ise daha çok nesnel ve küresel olduğunu görürüz. Son 10 yılda İslami “yerel”de güçlenen iktidar, küresel ve nesnel olanı tasfiye etmek istiyor. İşte bu noktada ABD’nin aklı başına geliyor; İslami derinliklere yelken açanları durdurmak, frenlemek istiyor. Bu durumda CHP’yi de oyuna dahil etmek yanlış olmaz; İslamın Türkiye’de radikalleşmemesi için CHP’nin güçlü olması gerektiğine, Atlantik ötesi de inanmaya başlamış görünüyor. D Rekor katılım bekleniyor Dış Haberler Servisi Güney Afrika’da ırkçılığa karşı mücadelenin sembolü, eski Cumhurbaşkanı Nelson Mandela’nın cenaze törenine büyük katılım bekleniyor. 15 Aralık’ta yapılacak törene dünya liderleri ve devlet adamlarından büyük ilgi var. Anma törenleri çerçevesinde yarın Soweto kentindeki 90 bin kişi kapasiteli FNB Stadyumu’nda bir araya gelinecek. Salı günü yapılacak törenlere ABD Başkanı Barack Obama, eşi Michelle Obama, eski ABD başkanları George W. Bush ve Bill Clinton da katılacak. Obama’nın cenaze törenine kadar Güney Afrika’da kalıp kalmayacağı henüz netlik kazanmadı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimun, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ile Kanada Başbakanı Stephen Joseph Harper da cenazeye katılacaklar arasında. Mandela’nın memleketi Kunu köyünde yapılacak cenaze töreninde Türkiye’yi Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın temsil edeceği açıklandı. Efsanevi liderin Johannesburg kentindeki Houghton bölgesinde bulunan evinin çevresinde sevenleri, Mandela için bıraktıkları çiçekler ve yaktıkları mumlar önünde yerel şarkılar söyleyip dans ediyorlar. Afrika Birliği de Mandela’nın ölümü nedeniyle 3 günlük yas ilan etti. ÇİN’E MİSİLLEME G.Kore de hava sahasını genişletti Dış Haberler Servisi Çin’in ardından Güney Kore de hava savunma sahasını genişlettiğini ilan etti. Güney Kore Savunma Bakanlığı Sözcüsü, hava savunma sahasını genişletme kararının hiçbir ülkenin hava sahasını ihlal etmediğini ve komşu ülkelerin daha önceden bilgilendirildiğini söyledi. Güney Kore’nin genişletilmiş hava savunma sahası olarak ilan ettiği bölge, Çin ile sınır ihtilaflarına neden olan su altındaki bir kaya parçası ile Çin’in genişlettiğini ilan ettiği hava savunma sahasının bazı bölümlerini kapsıyor. Söz konusu hava savunma sahası ayrıca Japnoya’nın hava savunma sahasının da bazı kesimlerini içine alıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Güney Kore’nin aldığı karara destek verdi. Çin tarafından 24 Kasım’da yapılan açıklamada, Doğu Çin Denizi’nde, Japonya ile ihtilaflı Diaoyü adasını da içine alan çok geniş bir bölgede hava savunma ve tanımlama sahası kurulduğu ilan edilmişti. Çin’in, söz konusu sahaya girecek tüm uçaklara kendilerini tanıtma ve bu ülke tarafından verilecek talimatlara uyma zorunluluğu getiren kararı, başta Japonya olmak üzere bölge ülkeleri ve ABD tarafından protesto edilmişti. Japonya ve ABD, kararın ardından Çin tarafına bilgi vermeden söz konusu alana askeri keşif uçakları göndererek tepkilerini göstermişlerdi. BOYKOT EDİYOR Almanya Cumhurbaşkanı Soçi’ye gitmeyecek Dış Haberler Servisi Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un, insan haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Rusya’nın Soçi kentinde 723 Şubat 2014 tarihleri arasındadüzenlenecek Kış Olimpiyat Oyunları’na gitmeyeceği bildirildi. Alman Der Spiegel dergisinin haberine göre, Gauck’un kararı Rus hükümetine iletildi. “Rusya’ya eleştiri: Gauck, Soçi’deki Olimpiyat Oyunlarını boykot ediyor” başlıklı haberde Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’un, Londra’da düzenlenen 2012 Yaz Olimpiyat Oyunlarını ve Paralimpik Oyunları’nı ziyaret ettiğine dikkat çekilerek göreve geldiği 2012 yılının Mart ayından beri Rusya’ya resmi ziyaret yapmadığı ve birçok kez Rusya’daki hukuk devleti eksikliklerine işaret etttiği vurgulandı. Alman hükümetinin insan hakları sorumlusu Markus Löning Gauck’un Soçi’ye gitmemesini olumlu karşıladı. Löning, bunun, ifade özgürlüğü, demokrasi ve vatandaşlık hakları için çaba gösterenlere bir destek jesti olduğunu ifade etti. DUYGU GÜVENÇ DAVUTOĞLU KABUL ETTİ ANKARA Kiev’de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmeyen Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbantyan, “Erivan’da görüşelim” dedi. Davutoğlu bu talebe olumlu yanıt verdi. Davutoğlu, 12 Aralık’taki Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) toplantısında Erivan’da Nalbantyan ile bir araya gelecek. Görüşmenin gündemini ise 2009’da imzalanmasına karşın karşılıklı olarak askıya alınan protokollerin yeniden hayata geçirilmesi oluşturacak. Davutoğlu, geçen hafta katıldığı Kiev’deki AGİT toplantısı sırasında Nalbantyan ile görüşmek için uzlaşmıştı. Bunu da Kiev’e giderken “Nalbantyan ile görüşebilirim” diyerek açıklamıştı. Ancak Türk kaynaklara göre, “programları uymadığı için” Kiev’de görüşme olmadı. Nalbantyan ile buluşma Erivan’da Bu ertelemede Nalbantyan’ın, “Gelecek hafta görüşürüz” mesajının belirleyici olduğu öğrenildi. Türk kaynaklar, KEİ’nin AGİT’e kıyasla daha dar kapsamlı olduğuna işaret ederek görüşmenin Erivan’da yapılacağını da doğruladı. KEİ toplantıları daha önce de TürkErmeni buluşmalarına ev sahipliği yapmış ve Ali Babacan, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, 2009’da KEİ toplantısı için Erivan’a gitmişti. Babacan bu ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Sarkisyan ile de bir araya gelmişti. Ankara, 2015’te Ermeni soykırımı iddialarının 100. yılı öncesinde yapılacak anma törenleri ve programlara karşı uzlaşı için harekete geçmişti. Davutoğlu da 2009’da imzalanmasına karşın tarafların itirazları nedeniyle yürürlüğe girmeyen mutabakat için İsviçre’den yeniden devreye girmesini istemişti. Zürih’te imzalanan protokoller iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi için karşılıklı atılacak adımları içeriyordu. İsviçre’nin çabalarının hâlâ devam ettiği öğrenildi. İsviçre yeniden devrede
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear