01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Mahkeme salonuna da biber gazı At çiftliğinde yangın ? EDİRNE (AA) Bosnaköy köyü yolu üzerindeki Oktay Eken’e ait at çiftliğinde yangın çıktı. İtfaiye ekipleri tarafından kontrol altına alınarak söndürülen yangında, çiftlikte bulunan 7 at telef oldu. GİRESUN (Cumhuriyet) Espiye ilçesinde AKP’li Belediye Başkanı Erol Karadere ile ağabeyi Giresun Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Karadere’nin, ilçenin Çam Mahallesi’ndeki evlerinin kurşunlanması nedeniyle açılan davanın karar duruşmasında çeşitli cezalara çarptırılan sanıklar itiraz edince salonda gerginlik çıktı. Bunun üzerine olaya müdahale eden jandarma salona biber gazı sıkFotoğraf: AYSU ÖZBABACAN Giresun’da jandarmanın sıktığı gaz yüzünden 12 kişi hastanelik oldu MEB’İN KRİTERLERİ ŞAŞIRTTI Hem kaydetti hem okulöncesi müfredata aldı ? Bakanlığın hazırladığı “okulöncesi” müfredatına ilkokula kaydettiği 6072 aylık çocukları da alması dikkat çekti. Çocukları 6066 ay arasında olan veliler bir sağlık raporu almadan yazılı başvuru ile çocuklarını ilkokul birinci sınıf yerine okulöncesi eğitime başlatabilecek. Ancak 66 ayı dolduran veya yıl sonuna kadar dolduracak çocuklar ise okula başlamak zorunda. Bakanlık, bu çocukların zihinsel ve fiziki gelişimlerini tamamlayamadıklarının velileri tarafından ispatlanması halinde ilkokul birinci sınıf yerine okulöncesine alabilecek. Bir Sorun Nasıl Çözülür? İki taraf arasında bir sorun var. Sorun büyümüş, müzminleşmiş, işin içine kaba kuvvet ve şiddet, hatta terör karışmış. Bu kavgayı nasıl bitirir, bu sorunu nasıl çözersiniz? Her kavganın, her sorunun çözümünün üç tane klasik yöntemi vardır: 1) Sorunu ortadan kaldırmak. 2) Taraflardan birini ortadan kaldırmak. 3) Daha büyük bir otoritenin iradesini hâkim kılmak. ??? En kalıcı çözüm birincisi, yani sorunu ortadan kaldırmaktır. Sorunu ortadan kaldırmak, hiç kuşkusuz taraflar arasındaki ihtilaf konusunu ya da konularını çözüme bağlamakla olanaklıdır. Burada kritik olan nokta, çözümün her iki tarafça da kabul edilmesidir. Oysa, başlamış, büyümüş, müzminleşmiş, şiddete, teröre başvurulmuş sorunların, her iki tarafın da onaylayacağı bir çözüme kavuşturulması hiç de kolay değildir: Çünkü zaten adil ve tarafları memnun edecek mantıklı bir çözüm olanaklı olsaydı, en başta sorun çıkmaz, çıktıysa da büyümez, büyüdüyse de şiddete başvurulmazdı. Böyle kavgalarda taraflar genellikle kendilerinin haklı olduğunu, karşı tarafın haksız, adaletsiz, mantıksız davrandığını öne sürer. İşin içine bir de şiddet ve terör karışınca, sorun iyice karmaşıklaşır. Artık sorunun kendisinden çok, şiddet yöntemleri ve bunların sonuçları tartışılmaya başlanır. Hiç kuşkusuz, bir sorunu ortadan kaldırmak, yani her iki tarafın da kabul edeceği kalıcı bir çözüm üretmek, her iki tarafın da onayına bağlı olduğu için, başvurulacak tek ve biricik yöntem karşılıklı etkileşim, ortak bir temel aranması, müzakere, pazarlık ve benzeri yollardır. ??? İkinci çözüm, yani taraflardan birini ortadan kaldırmak, sorunu geçici olarak çözer. Ama sorun eğer yapısal nedenlerden kaynaklanıyorsa, er veya geç yeni bir “karşı taraf” mutlaka ortaya çıkacaktır! Üstelik zaten şiddet ve terör yollarına sapmış bir sorun söz konusu ise, taraflardan birinin yok edilmesi çok zor, çok sancılı ve çok acılı bir süreci kapsar, maliyeti çok büyük olur. Elbette “taraflardan birinin yok edilmesi” onun tümüyle ortadan kaldırılmasını gerektirmeyebilir: Bir insanın, bir ailenin, bir aşiretin eğitilmesi, bir örgüt yapısının veya bir devlet yapısının değiştirilmesi, onu “çatışma tarafı” olmaktan çıkarabilir. Ama dediğim gibi sorun yapısal bir nitelik taşıyorsa, değiştirilenin yerine ileride yeni örgütler, yeni devlet yapıları ortaya çıkabilir ve sorun devam eder. ??? Üçüncü çözüm, yani daha büyük ve güçlü bir otoritenin iradesinin egemen kılınması, bir sorun açısından en geçici sonuç veren yöntemdir: Çünkü egemen irade, fikir değiştirdiği, zayıfladığı ya da ortadan kalktığı zaman sorun derhal bütün şiddetiyle yeniden belirir. Aile içindeki sorunlarda, anne ya da baba, ulusal sınırların içindeki sorunlarda devlet, uluslararası sorunlarda ise Birleşmiş Milletler, NATO gibi uluslararası kuruluşlar veya ABD, Rusya, Çin gibi büyük devletler böyle bir rol üstlenebilir. Bu tabii, en geçici çözümdür, çünkü bu tür müdahaleler ancak ivedi durumlarda geçici çözümler üretebilir. Ve üstelik bu arada yepyeni, bambaşka ve çok daha ciddi sorunlar yaratabilir. Böylece “kaş yapayım derken göz çıkarılır”! ??? Keşke ulusal ve uluslararası sorunların çözümü bu yazıda özetlenenler kadar basit olsaydı. Ne yazık ki bu özet ilkeler çerçevesinde pek çok karmaşık durum, pek çok seçenek ortaya çıkmaktadır: Sorunlar tek değildir, iç içe geçmiştir. Sorunların tanımı üzerinde bile anlaşma yoktur. Ulusal sorunlarla, bölge sorunları, uluslararası sorunlar iç içe geçmiş olabilir. Sorunların temelinde, “aidiyet” yani kimlik gibi yok edilmesi olanaksız bir iddia yatıyor olabilir. Taraflardan biri amaç olarak “karşı tarafın ortadan kaldırılmasını” amaçlıyor olabilir. Sonuç olarak, somut gerçekler, soyut ilkelerin berraklığını bulandırıyor ve çözümleri çok zorlaştırıyor olabilir. Yarın, bu yazıdaki soyut ilkeleri, ülkemizin somut gerçekleri açısından irdelemeye çalışacağım. Yine astım hastası vardı Bahşiş almak isterken öldü ? ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) 10 yaşındaki Ömer Keleş, mahallelerinden geçen düğün arabasının önünü bahşiş almak için kesti. Aracı kullanan 47 yaşındaki Muharrem Eryörük, duramayarak küçük çocuğa çarptı. Keleş kanlar içinde yere düşerken, Keleş’e çarpan araç düğünün yapılacağı salona gitti. Hastaneye kaldırılan çocuk öldü. tı. Avukat Emel Bodur, “Sineksavar ilacı gibi etrafa biber gazı sıkmaya başladılar. Avukat olan nişanlım Ufuk Kılıç astım hastası olduğunu söyledi ancak yine durmadılar. Bana da ‘Avukat olsan ne yazar?’ diye tepki gösterdi. Biber gazından mahkeme salonunda bulunan yaklaşık 12 kişi etkilendi. Avukat arkadaşlarla Espiye Devlet Hastanesi’ne gittik ve uzun süre müşahade altında kaldık” dedi. Giresun Barosu da yayımladığı açıklamayla olayı kınadı. Eşini ve çocuğunu öldürüp intihar etti ? DENİZLİ (AA) Cankurtaran Mahallesi’nde önceki gece Mehmet Elyas (57) evde uyuyan eşi Aysun Elyas ve oğlu Ahmet Sait Elyas’ı, odalarında kafalarına tabancayla ateş edip öldürdükten sonra intihar etti. Mehmet Elyas’ın bir süredir prostat kanseri tedavisi gördüğü ve psikolojik rahatsızlığının bulunduğu öğrenildi. Ressam Ertoran 100. yaşını pastayla kutladı Fransız cerrah 3 kişiye hayat verdi ? ANTALYA (Cumhuriyet) Fransız plastik cerrah 51 yaşındaki Nadia Marie Emmanuel Cartier Meylan, tatil için geldiği Antalya’da beyin kanaması geçirdi. Meylan’ın beyin ölümü gerçekleşince yakınları organlarını bağışladı. Meylan’ın 2 böbreği Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören Emine Belinsoy ve B.Y’ye nakledildi. Karaciğeri ise Konya Meram Tıp Fakültesi’nde organ bekleyen bir hastaya nakledildi. Öyküsü de yaşı gibi çok uzun İstanbul Haber Servisi Ressam Maryam Agavni Ertoran, bir asırlık ömrünü İstanbul’da geride bıraktı. Şişli’deki Fransız Lape Hastanesi’nin Geropsikiyatri bölümünde yaşamını sürdüren Ertoran, önceki gün hastanenin 156. yılıyla birlikte, 100. yaşını kutladı. Ertoran, yeğeni Talin Basoğlu tarafından düzenlenen doğum günü partisinde gözyaşlarını tutamadı. Dostları ve sevenleri ise “Ertoran gibi gizli kalmış gerçek kahramanlar vardır ki sanat aslında onların omuzlarında, onların özverileriyle yücelmektedir” diye konuştular. 1912’de doğan Ertoran, ilk sanat eğitimini lise yıllarında, hocası Viçen Aslanyan’dan aldı. Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne de giren, Bedri Rahmi, Ali Avni, Cemal Tollu ve Sabri Berkel gibi ünlü ressamlardan ders alan Ertoran, Rudolf Belling, Nejat Sirel, Mahir Tomruk ve Kenan Yontuç gibi heykeltıraşların öğrencisi oldu. Ertoran, İÜ Fen Fakültesi Botanik Kürsüsü’nde doğa ile yakın ilişki de kurdu. Ertoran, tam 7 dil biliyor, hem resim, hem heykel eğitimi gören özel kişiler arasında geliyor. Çocuk değil süpermen! Haber Merkezi Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 4+4+4 sistemi kapsamında okula başlama yaşını 60 aya çekmesine velilerden tepkiler gelmeye devam ederken Bakanlık hazırladığı müfredat ile 6072 aylık çocukların gelişim özelliklerini belirledi. Vatan gazetesinde yer alan habere göre Bakanlık, ilkokula başlaması gereken 60 aylık çocuklardan “neden sonuç ilişkisi kurup, topu yerde 56 kere sektirebilmesini ve tek ayak üzerinde de 10 saniye durabilmesini” bekliyor. 6072 aylık çocuklardan beklenen özellikler şöyle: Eksik insan resmini tamamlar. 1025 parçalı yapbozu tamamlar. Geometrik şekilleri birleştirerek yeni şekiller oluşturur. 610 nesneyi herhangi bir özelliğine göre gruplandırır. Nesne grafiğini okur. 1’den 10’a kadar olan nesne grupları ile rakamlar arasında ilişki kurar. 20’ye kadar ritmik sayar. Tuvalete kendisi gider. Ev adresini kendisi bilir. İzmir Bayraklı’da mahalle arasında düzenlenen asker eğlencesi karakol ve hastanede bitti Bebek minibüste ölü bulundu ? NEVŞEHİR (AA) Avanos ilçesinde Ayhan köyünde yaşayan Erkan ve Esra G. çifti, tarlada çalışırken 8.5 aylık Seyfi’yi, uyuması için minibüsün koltuğuna bıraktı. Bir süre sonra minibüse giden anne Esra G, bebeği koltuktan düşmüş halde, hareketsiz yatarken buldu. Avanos Sağlık Ocağı’na getirilen bebeğin hayatını kaybettiği belirlendi. Kürtçe şarkı kavgası: 3 yaralı Yargıtay: Molotof silah sayılır Haber Merkezi Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 2 yıl önce 4 adet molotofkokteyli ile yakalanan 2 sanığa “terör örgütüne silah sağlama” suçundan verilen 12 yıl 6’şar aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay’ın emsal gösterilecek bu kararıyla terör örgütü adına yapılacak eylemler için molotofkokteyli hazırlayan ve kullanan kişilere bundan böyle “terör örgütü adına suç işlemek” yerine Türk Ceza Kanunu’nun 315. maddesindeki “terör örgütüne silah sağlamak” suçundan ceza verileceği belirtildi. Haber Merkezi İzmir’in Bayraklı ilçesi Yamanlar semtinde, mahalle arasında düzenlenen asker eğlencesinde çıkan kavgada ikisi ağır üç kişi yaralandı. Olay, önceki gün akşam saatlerinde Postacılar Mahallesi 7373 Sokak’ta meydana geldi. Mahallede askere gidecek gençler sokak arasında eğlence düzenledi. Asker adayları halay çektiği sırada, müzikçalardan, yanlışlıkla Kürtçe parça çalındı. Bu sırada asker adayları arasında bulunan M.K. de zafer işareti yaparak halaya devam etti. Grupta bulunan kişiler aynı zamanda arkadaşları da olan M.K’ye tepki gösterdikten sonra genci tartakladı. Sokaktan ayrılan M.K, bir süre sonra olayı anlattığı yakınlarıyla tekrar aynı yere geldi. Burada yeniden başlayan tartışma sokak kavgasına dönüştü. Olayda 3 kişi çeşitli yerlerinden bıçaklanarak yaralandı. 7 kişi gözaltına alındı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear