14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 2012 SALI 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara K B Y K K K Y K K Y B B K 3 3 2 3 4 3 4 3 4 7 13 11 5 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars K Y K Y Y Y Y Y Y K K K B 1 6 4 14 15 14 6 14 8 8 2 3 2 Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra PB AmsterdamY Brüksel PB Paris PB Bonn PB Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana Y HABERLER 9 1 6 14 10 11 11 10 12 10 6 19 5 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam PB K PB Y B K PB PB PB Y PB Y Y 4 1 14 9 10 3 18 13 12 6 10 18 15 Ülke geneli parçalı çok bulutlu, Trakya, Doğu Karadeniz ile Kars ve Ardahan dışında tüm yurtta yağış bekleniyor. Yağışların; Marmara’nın doğusu, İç ve Güney Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı, Batı Karadeniz ile Çankırı, Gaziantep ve Diyarbakır çevrelerinde yağmur ve sağanak, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Batı Karadeniz ile Çankırı ve Erzincan çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Şubat GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Diyarbakır’da sokakta çalıştırılan çocuklar yurda yerleştirildi. 130 aileden 85’ine de tebligat gönderildi ? Baştarafı 1. Sayfada İktidarın muhalefetten nasıl yararlanacağını saptamak için; çok değil, on, on beş günlük gazeteleri şöyle bir karıştırmak yeter de artar bile. Özetleyelim: Günlerden bir gün CHP içindeki muhalefet, tüzük değişikliğini gerekçe göstererek olağanüstü kurultayı toplamak amacıyla harekete geçti. Genel Başkan girişimi; arkadaşlarımızın tüzükten kaynaklanan demokratik haklarıdır, diye yorumladı. Muhalefet yeterli imzayı buldu. Tüzük gereği olağanüstü kurultayın gündemini saptadı. Tüzükte en az 9 önemli maddenin değiştirilmesini öngören bir gündem açıkladı... Fakat parti içi muhalefet Genel Başkan’a tüzükten kaynaklanan haklarını ve de tüzük değişikliğinin bir an önce yapılmasını anımsattı. Kılıçdaroğlu; genel başkanlara dilediği zaman kurultayı çağırma yetkisini kullandı. Muhalefet tüzük kurultayı mı istiyor, pekâlâ: “Aklınızla bin yaşayın, iyi ki anımsattınız. Ben de zaten öteden beri tüzükte değişiklik yapmayı düşünüyordum, buyurunuz, ben çağırıyorum tüzük değişikliği yapacak kurultayı” dedi muhalefete ve bu, Kılıçdaroğlu’nun... ...İktidara muhalefetin söylediklerini sanki sen önceden düşünmüş, şimdi uygulamaya koyuyormuşsun gibi davranmayı salık veren ilk dersti. ??? Varsın muhalefet söylenedursun. Süratle kurduğu bir komisyon tüzük değişikliklerini saptadı. Genel merkezin hazırladığı yeni tüzükte parti içi muhalefetin mutlak değişmesini öngördüğü şayet kendi gündemleriyle kurultay toplayabilseler delegelere önerecekleri en az temel 9 maddeye benzer maddelere yer verdi. Böylece Kılıçdaroğlu’nun parti içi iktidarı, parti içi muhalefetten yararlanarak demokratik bir tüzük hazırlamış oluyordu. Bu da RTE’ye, muhalefetin kimi eleştirilerin üzerine nasıl yatacağını salık veren “siyasal metot” içerikli ikinci dersti. ??? Son ders ise ana muhalefetin iktidarın uygulamalarından aldığı dersi örnekliyor. Haklı veya haksız gerekçelerle demokratik haklarını kullanan gençleri polisin yaka paça dışarıya atmasını eleştiren Genel Başkan Kılıçdaroğlu… …Kurultayı açacak delege çoğunluğu yok diye itiraz eden partisinden birini… …üstelik bir milletvekilini polislerin yaka paça kurultay salonundan dışarıya sürüklemesini, “Kimsenin kurultay düzenini bozmaya hakkı yok” diyen bir nutuk atarak destekledi. ??? Başaramazsam giderim derdi bir zamanlar Kılıçdaroğlu... Yerel seçimlerde beklenen başarıyı sağlayamazsa, Kılıçdaroğlu; genel başkanlığı bırakabilecek mi? Yoksa genel seçimlerde zaten yüzde 24 olan oyu 26’ya çıkardı diye başarılı bir seçim geçirdik gibi fasa fiso savlara bir yenisi mi eklenecek? Seçimleri kazanabilmek için öncelikli koşul; Kılıçdaroğlu, topluma güven verebilecek mi, inandırıcı olabilecek mi? Anketlerde şu sıralar oyların yüzde 9’u ile beğenilen liderler arasında son sıralarda yer alan Kılıçdaroğlu, listedeki yerini yukarılara tırmandıracak başarıyı gösterebilecek mi? İnşallah, inşallah! 4 çocuk ailesinden alındı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır Valiliği’nin sokakta çalıştırılan veya gösterilere katılan çocuklarla ilgili başlattığı çalışmada dört çocuk ailelerinden alındı. Sokakta çalıştırılan, toplumsal olaylara karışan çocuklara ilişkin Diyarbakır Valiliği’nin Emniyet, belediyeler, Jandarma Komutanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Spor Müdürlüğü ile birlikte başlattığı çalışmada kent genelinde 1500 çocuk tespit edildi. Bu çocuklardan 130’unu çalıştıran 85 aileye, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü eliyle tebligat yapıldı. Uyarıya karşın çocukları sokakta çalıştıran ailelere idari para cezası uygulanırken, dört çocuk ailelerinden alınarak “Sevgi Çocuklar yurtta Evleri”ne yerleştirildi. Diğer çocukların da uyarılara karşın aileleri tarafından istismar edildikleri tespit edilirse, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi gereğince idari para cezası uygulanacak. Ceza ve uyarılara rağmen aile istismar etmeye devam ederse çocuklar ailelerden alınacak. Eğitimini yarıda bırakan çocukların okula dönebilmeleri için de ailelerine Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla gıda ve yakacak yardımı yapılacak. 28 Şubat’ın ardından ilk kez bir Milli Eğitim Bakanı kurul toplantısına girdi Dinçer MGK’ye katıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında toplandı. Toplantıya, MGK üyesi olmayan ancak kesintili eğitim projesi nedeniyle gündeme damga vuran Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de katıldı. 28 Şubat döneminde, 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemi uygulamaya konulurken dönemin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay ve YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile birlikte MGK’de yer almıştı. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, kesintisiz eğitime değinilmeden, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki öğretmen açığı ele alınmış, çocuklarımıza daha kaliteli bir eğitim sağlanması için gereken ihtiyaçlar değerlendirilmiştir” denildi. Çankaya Köşkü’nde yaklaşık 6 saat süren toplantıya katılan Dinçer’in AKP’nin hazırladığı ve 8 yıllık eğitim sistemine son veren 4+4+4 sistemi içeren yasa önerisi konusunda bilgi verdiği öne sürüldü. Başbakan Yardımcı Bülent Arınç ise toplantının ardından yaptığı açıklamada, 4+4+4 yasa teklifinin kesinlikle toplantıda konuşulmadığını söyledi. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı. Suriye’deki durumun da ele alındığı toplantıda, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeler yapıldı: “Suriye’de devam eden şiddet, yıldırma ve toplu kıyım eylemlerine uluslararası toplumun seyirci kalmaması gerektiği vurgulanmış, bu çerçevede Suriye halkının korunmasının ve insani yardım ulaştırılmasının öneminin altı çizilmiştir. Bu kapsamda ayrıca, uluslararası forumlarda meydana gelen gelişmeler gözden geçirilmiş, BM Genel Kurulu’nun 16 Şubat 2012 tarihinde ezici bir çoğunlukla kabul ettiği karardan duyulan memnuniyet dile getirilmiş ve 24 Şubat tarihinde Tunus’ta gerçekleştirilen Suriye’nin Dostları Grubu toplantısının sonuçları değerlendirilmiştir.” ‘Irkçılığa geçit yok’ İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon ile Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De girişimi, Hocalı katliamı anma mitinginde, “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz” yazılı döviz taşındığı ve Hrant Dink’in katilini öven sloganlar atıldığı gerekçesiyle bugün İçişleri Bakanı ve “Hocalı katliamını anma” tertip komitesi hakkında suç duyurusunda bulunacak. İHD tarafından yapılan yazılı açıklamada, Taksim Meydanı’nda önceki gün gerçekleştirilen ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in katıldığı “Hocalı Katliamı”nı anma sırasında kitlelerin suça teşvik edildiği ileri sürüldü. Açıklamada, “Yarın (bugün) İnsan Hakları Derneği ve sivil toplum örgütleri olarak saat 11.00’de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde bir basın açıklaması yapacak, ardından İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve miting tertip komitesi hakkında suç duyurusunda bulunacağız” denildi. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi’nce yapılan yazılı açıklamada, “Irkçılığa geçit yok: Ermeni düşmanlığına izin vermeyeceğiz” denilerek “Irkçılığa ve milliyetçiliğe karşı olan, Hrant Dink için adalet talep eden herkesi faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz” denildi. Dargeçit’te sayı artabilir MAHMUT ORAL DİYARBAKIR İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi, Dargeçit ilçesinde altı köylünün gözaltına alınmasının ardından kaybedilmesiyle ilgili 11 kafatası ve kemiğin bulunduğu kazılarla ilgili raporunu açıkladı. Raporda Bağözü köyünün toplu mezar alanı olduğu belirtilerek şüpheli alan olarak kabul edilmesi ve delillerin karartılmaması için adli makamlar tarafından koruma altına alınması istendi. İRaporda, derneğe yapılan başvurulara göre 1991 ve 2000 yılları arasında Dargeçit ilçesinde 12 kişinin kaybolduğunun kayıtlarına geçtiği, ancak bu sayının daha da fazla olabileceği bildirildi. Üstün’den tepki: Kabul edilemez TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün ise “Türkiye, içinde her türlü rengi barındıracak diyoruz ama hala bu tür ırkçı söylemlerin olması, başkasına hakaret edilmesi kabul edilebilir durum değildir” diye konuştu. Hatay’da kaçırma girişimi AKIN BODUR Öğretmene KPSS kalkıyor Haber Merkezi Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, uzun zamandır tartışılan KPSS ile öğretmen alımına son vereceklerini açıkladı. Dinçer, MHP’li İsmet Büyükataman’ın soru önergesine verdiği yanıtta öğretmenlerin KPSS ile değil alan sınavıyla atanacağı yeni sistemi anlattı. Dinçer, KPSS’nin öğretmen adaylarının alan bilgisini ölçmede yetersizliğine değinerek, “öğretmenlik mesleğine nitelikli adayların kazandırılabilmesi için öğretmen adaylarının alan bilgisi yönünden de ölçülmelerinin gerekli olduğunu” belirtti. Öğretmenlerin alan bilgisini ölçecek yeni düzenleme üzerinde çalışıldığını vurgulayan Dinçer, “Konuyla ilgili olarak gerekli düzenleme yapılıncaya kadar mevcut uygulama sürdürüleceğinden şu anda KPSS puanına göre atama bekleyen adaylar etkilenmeyecek” dedi. İSKENDERUN Hatay’daki çadır kentlerde bulunan Özgür Suriye Ordusu’nun lideri Albay Riyat Asad’ın da aralarında bulunduğu yedi Suriyelinin, Yarbay Hüseyin Mustafa Harmuş ve Mustafa Kassum gibi kamplardan kaçırılmak istendiği belirlendi. Hatay Emniyeti’nin 16 Ekim’de düzenlediği operas yonda M.A. ve “doktor” lakaplı Suriyeli Sbahi Hamdo Cilvegözü Sınır Kapısı’ndaki bir kafede yakalandı. İki zanlının yakalanması sırasında yedi kişinin isminin yazdığı bir kâğıt peçeteye el konuldu. Kâğıt peçetede, Hatay’daki çadır kentlerde bulunan Özgür Suriye Ordusu’nun lideri Albay Riyat Asad, Suriye’ye teslim edildiği ortaya çıkan Yarbay Hüseyin Harmuş’un kardeşi İbrahim Harmuş, Hama Başsavcısı Adnan Bekkur, Cissusşugur’da Suriye yönetimine karşı olayları başlattığı belirtilen Besem Misri, Suriye’de muhalif eylemlerde bulunan Mehmet Misri, Mustafa Misri, Cemil Sahriç, Salih Cenidiye ile Ahmet Cemal Bitar ve “İrve” ismi yazdığı belirlendi. M.A. savcılıkta verdiği ifadede suçlamaları reddetti. Kışlalarda yeni dönem ‘Cinayetler bağlantılı’ JİTEM davası kapsamında İsviçre’de ifade veren Aygan, Albay Rıdvan Özden’in barış istediği için öldürüldüğünü öne sürdü Haber Merkezi PKK itirafçısı ve eski JİTEM elamanı olduğu öne sürülen Abdulkadir Aygan, Mardin Jandarma eski Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden’in öldürülmesiyle ilgili, “Bölgedeki faili meçhul cinayetlerin hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Özden barış yanlısı biriydi, bu nedenle öldürüldü” dedi. Kamuoyunda ‘JİTEM’ davası olarak bilenen ve Diyarbakır’da görülen davada, Aygan’ın İsveç’te alınan ifadeleri dava dosyasına girdi. Diyarbakır’da 1990’lı yıllarda bazı avukatların araçlarına bomba yerleştirilmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Aygan, söz konusunusu saldırıların PKK itirafçıları Ali Ozansoy ve İbrahim Babat tarafından dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu için çalışan eski bir ABD’li askerin Emekli Jandarma Binbaşı Cem Ersever’e verdiği patlayıcılarla gerçekleştirildiğini öne sürdü. Aygan, Rıdvan Özden’in öldürülmesi ile ilgili, “Bölgedeki faili meçhul cinayetlerin hepsi bir biriyle bağlantılıdır. Türkiye’de gizli bir güç vardır. Bu grup, barış isteyenlerin, Kürt sorununda daha yumuşak ve barışçıl yolla çözmeye çalışanların karşısındadır. Özden de barış yanlısı biriydi, bu nedenle öldürüldü. Özden ve onun gibi olan diğer paşalar da bundan dolayı öldürüldü” iddialarını dile getirdi. Aygan, Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan’ın da JİTEM tarafından öldürüldüğünü ve cinayetin Hizbullah’ın üzerine yıkıldığını iddia etti KUZEY IRAK’A HAVA OPERASYONU İDDİASI DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye bağlı Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (IKYB) resmi internet sitesi Pukmedya’da yer alan bir habere göre, Ortasu’da 34 kaçakçının öldüğü bombardımanın ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ilk kez sınır ötesi hava operasyonu gerçekleştirdi. Haberde, önceki gün öğlen saatlerinde Türk savaş uçaklarının Zap Vadisi’nin Nerveh, Rekan ve Nihal bölgelerini bombaladığı iddia edildi. Bombalanan bölgelerin daha önce hava ve karadan yapılan bombardıman nedeniyle boşaltıldığına ve o bölgedeki köylerde kimsenin yaşamadığına da haberde yer verildi. Aynı site, hava operasyonunun ardından dün de TürkiyeİranIrak sınırlarının kesiştiği bölgede yer alan ve PKK’nin büyük kamplarının bulunduğu Hakurk bölgesinin topçu birlikleri tarafından bombalandığını duyurdu. ‘Yaylalar’ tarih oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kadına yönelik şiddet içeren sloganları eğitimlerden kaldıran Genelkurmay, Mehmetçiği kadınerkek eşitliği konusunda bilinçlendirme çalışmalarına başladı. Komutanlar tarafından, yenilenen müfredat üzerinden fırsat eşitliği, kadın, erkek, sağlık, aile planlamasına yönelik hukuk eğitimi verilecek. Askerler töre cinayeti, erken yaşta evlilik gibi konularda eğitim alacak. Bu kapsamda “Yaylalar” gibi marşların söylenmeyeceği bildirildi. Öte yandan hükümet, ‘Sayısal Oyunlar Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle askeri kantinlerin sayısal oyun bayiliği alabilmesine olanak tanıyan düzenlemeyi kaldırdı. Geçen hafta da Jandarma Genel Komutanlığı’na ait kantinlerin “mal alım esaslarında” da önemli bir değişikliğe gidildi. “Satın alınacak malların miktarı ve satın alma yeri konusunda kantin heyetine baskı yapılamaz” şeklindeki hüküm kaldırıldı. Daha önceleri, “Satın alınacak malların miktarı ve satın alma yeri konusunda kantin heyetine baskı yapılamaz” hükmü çerçevesinde yeşil sermaye olarak adlandırılan firmalardan kantinlere alım yapılmayabiliyordu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear