16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2012 CUMA 4 HABERLER (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) TÜSİAD: YASA ÖNERİSİ ENDİŞE VERİCİ Yandaşsan Yaşa Kas hastalıkları, kalıcı hasar bırakan, kişiyi engelli hale sokan hastalıklar arasında. Kas hastalıklarının önemli bir bölümünün nihai tedavisi yok. Ama hastaları belirli aktiviteleri yerine getirebilir hale ulaştırmak, üretici olmalarını sağlamak, yaşam kalitelerini yükseltmek mümkün. Kas hastaları da sonuçta, öbür engelliler gibi, yaşamlarında çeşitli engellerle karşılaşıyorlar. Çeşitli sağlık nedenleri dolayısıyla, yaşamlarını sürdürmekte kimi engellerle karşılaşan engelliler konusunda bilmemiz gereken en önemli şey, bu engellerin her zaman, onların sağlık durumlarından kaynaklanmadığı. Çok basit bazı önlemler, yaşamı engelliler açısından daha az engelli kılabilir. Kimi zaman bir asansör, kimi zaman merdivenin yanına eklenmiş, tekerlekli sandalye veya koltuk değneklilerin kolay ilerleyebilecekleri bir eğik zemin, engellinin, yaşamındaki kimi engellerin tasfiye edilmesine yardımcı olur. Çağdaş toplumun göstergelerinden biri de, engelliler ile yaşlıların yaşam kavgasında önlerine çıkan engellerin kaldırılmasında ortaya koyduğu katkıdır. Bilmem, Türkiye’nin bu yarışta çok geride olduğunu belirtmeye ihtiyaç var mı? Bu konudaki en çarpıcı olay, bir sözde köşe yazarının, üretken, çalışkan, topluma üretimiyle katkıda bulunan engelli bir politikacı hanıma şöyle seslenmesiydi: Hem engelli, hem CHP’li. ??? Olayı duyduğum zaman utancımdan yerin dibine geçtim. Bu vasıflarını saymak için sıfat bulmakta zorlandığım herifi naşerifin adını vermeyeceğim. Yalnız şunu söylemekle yetineceğim: Bir toplumda, bunları yazacak kadar düşebilen bir yazar yazacak sütun bulabiliyorsa, herhalde orada kolektif bir bozukluk söz konusu demektir. Türkiye garip bir ülke, bir yerine bakıp ağlayacak gibi olurken, öte yandan aynı konuda hemen içinizi ışıldatan başka bir olayla karşılaşıyorsunuz. Bu, alanda da öyle. Türkiye’de sayıları yüz bine ulaşan kas hastalarının sorunlarıyla ilgilenen, onlara daha kaliteli bir yaşam sunmaya çalışan, onları üretken kılacak kurslar düzenleyen bir dernek var KASDER (Kas Hastalıkları Derneği). Kamu yararına dernek statüsünü kazanmış olan KASDER, Oxford Üniversitesi’nin yardımlarıyla evde bakım hizmetlerini geliştirecek bir ünite kurmuştur. İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet de KASDER’e destek olmuştur. KASDER engellilerin yaşamları önündeki engelleri kaldırmak için kampanyalar yürütmektedir. Bütün bu faaliyetlerin merkezi Yeşilköy Hatboyu 12 numaradaki Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’nin binasıdır. ??? Mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan söz konusu bina, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’ne yirmi yıl önce, kendisi de hekim olan o zamanki Başkan Nurettin Sözen tarafından tahsis edilmiş, daha sonraki Başkan Ali Talip Özdemir de, binaya bir ikinci kat çıkmıştır. Şimdi kamu yararına bir dernek olan KASDER’in binayı tahliye etmesi istenmektedir, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş tarafından. Bu nitelikte bir derneğin tıbbi aletlerinin sokağa atılması ve kapı dışarı edilmesinde nasıl bir kamu yararı görüyor acaba Sayın Topbaş? Acaba yüz bin kas hastasına hizmet veren bu derneğin kapı dışarı edilmesindeki gerçek neden, daha önce de kimilerinin bazı kulaklara fısıldadıkları gibi, Coşkun Özdemir’in yandaş olmaması mıdır? Bugün saat 11’de Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediye binası önünde bir basın toplantısı yapacaklar, KASDER yöneticileri. Orada olacağım, sırf “Cinayet işlenirken, seyirci kalmadım, bir şeyler yapmaya çalıştım” diyebilmek için. Türkiye’yi geriye götürür İstanbul Haber Servisi TÜSİAD, 12 yıllık kesintili eğitim öngören yasa önerisinin geriye gidişe yol açacağına dikkat çekerek teklifin geri çekilmesini istedi. TÜSİAD’dan yapılan açıklamada “Türkiye’nin ihtiyacı olan eğitim reformu bu değil. Eğitim sistemimizde reformların bilimsel dayanakları sağlam, mevcut kazanımları dikkate alan ve nicelik ile nitelik sorunlarını çözmeye yönelik bir yaklaşımla ve katılımcı bir süreçle gerçekleştirilmesi gereklidir” denildi. TÜSİAD, düzenlemeyi kız çocuklarının eğitime katılımı açısından da endişe verici bulundu. TÜSİAD, teklifin sakıncalar barınTÜSİAD dırdığına dikkat Genel çekti. Başkanı Açıklamada, Ümit düzenlemelerin, Boyner. özellikle kız çocuklarının eğitime katılım ve okula devamları açısından yaratabileceği sakıncalar açısından endişe verici olduğu vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi: “Çocuklarımızın iyi birer dünya vatandaşı olmaları için çevre bilinci, cinsiyet eşitliği, insan hakları, çokkültürlülük gibi konularda da erken yaşlardan itibaren eğitilmeleri önem taşımaktadır. Demokratikleşme süreciyle iyi eğitimli, çoğulcu, özgürlükçü niteliklere sahip bir topluma ulaşmak ana hedef olmalıdır.” TBMM’ye sunulan yasa teklifinin ise bu hedeflere nasıl hizmet edeceği konusunun “şüpheli” olduğu vurgulandı. Çağdaş eğitim çağrısı İstanbul Haber Servisi Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı EğitimSen, AKP’nin zorunlu eğitimde yapmayı planladığı 4+4+4 uygulamasını Taksim Tramvay Durağı’nda protesto etti. EğitimSen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak,“Uygulama ile Başbakan’ın ‘dindar nesil yetiştiriyoruz’ ifadesine uygun eğitim istemi uygulanıyor. Bu sistem ile kız öğrencilerin ilköğretim 4. sınıftan sonra açıköğretime yönlendirilmesinin önü açılıyor” dedi. KESK Genel Başkanı Lami Özgen de “Devlet, çağdaş demokratik eğitim vermek zorundadır” diye konuştu. ? 36 KADIN ÖRGÜTÜ RAPOR HAZIRLADI: STK’ler 4+4+4 önerisinin geri çekilmesini istedi FİGEN ATALAY risk altında Z Aysel Çelikel: Eğitim haklarına büyük darbe Toplantıya katılan ÇYDD Genel Başkanı Aysel Çelikel bu teklifin yasalaşmasının, eğitim haklarına, okullaşma oranlarına, kız çocuklarının okullaşmasına büyük bir darbe vuracağını söyledi. taşlık Enstitüsü Eşbaşkanı Prof. Dr. İpek Gürkaynak, Tohum Otizm Vakfı Kurucu Başkanı Mine Narin katıldı. Toplantıya Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve Tarih Vakfı da destek verdi. Prof. Dr. Ergüder, yasa teklifini çok sakıncalı bulduklarını vurgulayarak “1997’den beri uygulanan bir sistem var. Faydalı oldu mu, olmadı mı? Bunlar göz önüne alınmadan, aceleye getirilmiş teklif bu. Erken çocukluk eğitimi de kaldırılmış gibi. Reform böyle olmaz” dedi. Batuhan Aydagül, tasarının Milli Eğitim Bakanlığı’na değil, AKP grubuna ait olduğunu, bakanlığın Bütün çocuklar hiçbir programında böyle bir tasarıdan söz edilmediğini, Eğitim Şurası’nın hiçbir komitesinde böyle bir karar alınmadığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Şuradan yalnızca 6 ay önce şuranın kompozisyonunu ve karar alma yöntemlerini değiştiren bir yönetmelik Tebliğler Dergisi’nde yayımlandı. Bu değişiklik sonucunda şura üyelerinin sayısı 500’den 750’ye çıktı. Toplantı yeter sayısında değişikliğe gidilerek şuranın üye tamsayısının dörtte birinin oyuyla karar alabilmesi sağlandı. Şuranın bitişine az bir süre kala, kesintili ilköğretime ilişkin bir önerge tartışılmadan oylandı ve şuranın tavsiye kararı olarak kabul edildi.” Çocuk gelin sayısı artar SEVİL ARINAN orunlu eğitimi 12 yıla çıkardığı söylenen yasa teklifi, aslında zorunlu örgün eğitimi 4 yıla indiriyor. Bu teklif yasalaşırsa, birçok kız çocuği ilk 4 yıldan sonra okula gidemeyecek. Çocuklar 10 yaşında mesleklere yönlendirilecek, 8 yaşında dershaneye başlayabilecek, 10 yaşında SBS’ye girecek! Eğitim Reformu Girişimi’nce (ERG), “İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile ilgili olarak dün bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya ERG Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, ERG Koordinatörü Batuhan Aydagül, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, ERG Yürütme Kurulu üyeleri Sabancı Üniversitesi BAGEM Direktörü Neyyir Berktay, AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel, Gürkaynak Yurt ANKARA 36 kadın sivil toplum örgütü, AKP hükümetinin kesintili eğitim önerisinin sakıncalarına dikkat çekmek için rapor hazırladı. Raporda örgütler, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen erken evliliklerde artış olacağına vurgu yapıp hükümetin, “Kız çocuklar ilkokuldan sonraki eğitimini 70 yaşındaki adamın yatağında mı yapacak” sorusunu yanıtlamasını istedi. Aralarında Kadın Erkek Eşitliği Derneği, Kadın Adayları Destekleme Derneği, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği’nin bulunduğu 36 kadın örgütü, AKP’li grup başkanvekilleri tarafından verilen kesinti eğitimle ilgili yasa önerisinin sakıncaları için rapor hazırladı. “4+4+4” formülünün eğitim/öğretim sistemini geriye götüreceğine, özellikle kız çocuklarının eğitim hakkı açısından sakıncalı olduğuna dikkat çeken örgütler, yasa önerisinin “erkek çocuklar gitsin çırak olsun, kızlar da açıköğretimde evde otursun” anlamına geldiğini vurguladı. Örgütler, çocuk gelişiminin önemli bir basamağı olan okulöncesi eğitimin kapsam dışı bırakılmasının ise kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. ‘Reform böyle olmaz’ Çekingenliklerini atmışlar’ Bakan’dan tepki: ‘Kızlar evde otursun’ TÜSİAD’ın eleştirisini yorumlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “TÜSİAD görüş bildirme konusunda bazı çekingenliklerini üzerinden atmış görünüyor. Anayasayla ilgili referandum sürecinde biraz daha farklı bir yaklaşım sergilemişlerdi. ‘Biz tarafsız bir kuruluşuz böyle bir konularda görüş belirtemeyiz’ diye. Demek ki görüş belirtilebiliyormuş, iyi bir şey bu. O görüşleri de parlamentoda dikkate alınacaktır kuşkusuz” dedi. Milletvekillerine uyarı mektubu MAHMUT LICALI ANKARA Eğitim Reformu Girişimi (ERG) milletvekillerine gönderdiği mektupta, kesintili eğitimin kız çocuklarının okuldan alınabilmesinin önünü açacağı, çocuk işçiliğini yaygınlaştıracağı uyarısında bulundu. Mektupta, ilköğretimin kesintili olmasının tüm çocuklar için yaratacağı riskler şöyle sıralandı: Kız çocukları ilk dört yıldan sonra okula gidemeyecek. Kaynaştırma eğitiminin uygulanmasını riske atacak, engelli öğrenciler ilk dört yıldan sonra açıköğretime yönlendirilebilecek. Çocuklar 10 yaşında mesleklere yönlendirilecek, erken yaşta yapılan bilinçsiz seçimlere ömür boyu mahkum edilecek. Çıraklığa başlama yaşı Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olarak 11’e düşürüldüğü için çocuk işçiliği artacak. İlköğretim ikinci kademede farklı okul türleri bulunduğunda merkezi sınav sistemi kaçınılmaz olacak, çocuklar ilköğretim 2. sınıftan itibaren dershaneye gidecek. Sekiz yıllık eğitimle bile 15 yaşındaki çocukların yüzde 60’ı basit bir bölme işlemini bile yapamazken zorunlu örgün eğitim dört yıla indiğinde bu oran artacak. 8 YILLIK EĞİTİMİN RÖVANŞI KILIÇDAROĞLU’NDAN YASA YORUMU: Kız çocukları toplumsal yaşamdan koparılır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kesintili eğitim yasa önerisini “çağdışı bir düzenleme” olarak nitelendirerek “Eğer kız çocuklarını toplumsal yaşamın dışına iterseniz ülkenin geleceğini köreltirsiniz” dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’e AKP’nin zorunlu eğitimin kesintili yapılmasını öngören yasa önerisini değerlendirdi. Getirilen düzenlemenin “çağdışı” olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Çocuk okulda olduğu sürece toplumsal yaşamın önemli öğesi olarak ortaya çıkar. Okulun dışına iterseniz, okulun dışında bırakırsanız toplumdan koparmış olursunuz. Sağlıklı değil, hükümetin daha sağlıklı düşünmesini arzu ederiz. Kız çocukları toplumsal yaşamın dışına itilirse ülkenin geleceğini köreltirsiniz” dedi. AKP’nin düzenlemeyi hükümet tasarısı olarak değil yasa önerisi olarak getirdiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Yasa tasarısından niye korkuyor, yasa tasarısı olarak gelmeli. Bu şekilde Bakanlar Kurulu sorumluluğu da olmuyor” dedi. Kılıçdaroğlu, yasa önerisine direneceklerini belirtti. Dinçer’den İHL itirafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda AKP’nin 8 yıllık kesintisiz eğitim modelini kesintili hale getiren yasa önerisinin görüşmelerinde sert tartışmalar yaşandı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, imam hatip liselerinin önünü kesmek amacıyla 8 yıllık zorunlu eğitimin kesintisiz eğitim uygulamasına geçildiğini ifade etti. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, örgün eğitimi 4 yıla indiren açıköğretim düzenlemesini “ev eğitimi” olarak nitelendirerek, “Bu tek tek özel durumlu öğrencilere verilecek” diye konuştu. CHP’li Rıza Türmen, önerinin MİT düzenlemesinden daha önemli olduğunu belirterek “Dayatmacı zihniyet büyük yanlıştır. İktidar kendi ideolojisine uygun nesil yetiştirmek istiyor” dedi. Yaklaşık 2.5 saat süren tartışmaların ve 5 yasa önerisinin birleştirilerek görüşülmesinin kabul edilmesinin ardından Dinçer, öneri hakkında bilgi verdi. Dinçer, imam hatip liselerinin önünün kesilmesi mantığıyla geçilen 8 yıllık eğitim uygulaması ile meslek liselerinin olumsuz etkilendiğini savundu. Dinçer, önerinin alt komisyona havale edilmesinin ardından, öneriye okulöncesi eğitimin de dahil edilebileceğini, bu yönde bir teklif gelirse bakanlığın destek vereceğini ifade etti. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear