Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 ŞUBAT 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümet orman niteliğini yitirmiş arazilerin satışını öngören tasarıyı Meclis’e sundu 5 üstünü örtmeyi başarıyor. Onun için Hrant’ın Arkadaşları haykırıyor: “Hrant için, adalet için!” Ali Öz Trabzon Jandarma Komutanı... Cinayet ihbarını örtbas ettiği iddia ediliyor... Dönemin Trabzon valisi asayiş toplantılarında kendisine bu konuda bilgi verilmediğini, bu nedenle vicdan azabı çektiğini açıklıyor... İstihbarat elemanı Erhan Tuncel işin içinde... Mahkeme Tuncel’i salıveriyor... ??? Trabzon jandarması, polisi her şeyin farkında... İstanbul valisi, emniyet müdürü bu konuda bilgi sahibi... Cinayeti örtbas etmek isteyenlere, “muhbiri susturun” diyenlere niye hesap sorulmadı? Hrant’ın Arkadaşları bakın ne diyor: “Cinayet ihbarının örtbas edilmesinden haberdar subay ve astsubay sayısı 10’dan fazla. Bazıları olayı soruşturan müfettişlere yalan ifade verip sonradan açıklamada bulundular. Örtbas işinden rahatsız olup ‘sorarlarsa anlatırız’ diyen iki subaya müfettişler hiçbir şey sormadı. Neden? Bunlar ‘ülke yönetiyorum’ diyen insanın merak etmesi gereken şeyler değil mi?” ??? Hrant Dink’in Arkadaşları düzenledikleri basın toplantısında, cinayetin işlenmesinde devletin tüm kademelerinin bulaştığı bir suç olduğunun altını çizerek, önemli savlar öne sürdü: “Cinayet ihbarının hasıraltı edilmesi ve cinayetten sonra evrakta sahtekârlık yapılması olayları cezasız kaldı. Hiçbir görevli soruşturulmadı. İstanbul polisi cinayet sonrası olay yerini en iyi gösteren kamera kayıtlarını daha ilk gün alıp yok etti...” Gazetecilik yaşamımda pek çok faili belli ama meçhul kalan cinayete tanık oldum... Bu cinayetlerde salt tetikçiler bulundu, çoğunda bulunmadı. ??? Prof. Dr. Muammer Aksoy, evinin önünde silahla öldürülmüştü 22 yıl önce 31 Ocak’ta akşam saatlerinde... Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, Musa Anter, Mehmet Sincar, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve yüzlerce insanımız... İster sağcı, ister solcu, ister Türk, Kürt, Ermeni... Kim olursa olsun! Terör bir insanlık suçudur... AKP engel tanımıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti, işbaşına geldiği günden bu yana “Anayasa ve Anayasa Mahkemesi engeli” nedeniyle, çıkaramadığı “2B” olarak nitelendirilen orman niteliğini yitirmiş arazilerin satışını öngören yasa tasarısını TBMM Başkanlığı’na sundu. İdarenin teklifini kabul etmeyen hak sahiplerinin, doğrudan satış hakkını kaybetmesini öngören tasarı, satış bedeline itiraz veya teklifi ret durumunda dava açma ve tazminat talebi yollarını da kapatıyor. AKP’nin anayasanın “orman köylüsünün korunması” başlıklı 170. maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmamasına, CHP’nin “2B muhalefetini yumuşatması” ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısının da değişmesinin ardından tasarıyı Meclis’e göndermesi dikkat çekti. Tasarı ile orman niteliğini kaybettiği için orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin rayiç değeri üzerinden hak sahipleri dışında “üçüncü kişilere” de satışını öngörüyor. Tasarıyla getirilen düzenlemeler özetle şöyle: ? İdarenin teklifini kabul etmeyen hak sahiplerinin, doğrudan satış hakkını kaybetmesini öngören tasarı, satış bedeline itiraz veya teklifi ret durumunda dava açma ve tazminat talebi yollarını kapatıyor. Orman Yasası’nda tarım alanına dönüştürülmesinde yarar görülen 2A alanları, devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köylerdekilerin yerleştirilmesi için halka devri ve yararlandırılması amacıyla Orman Genel Müdürlüğü’nün, 2B alanları ise Maliye Bakanlığı’nın tasarrufuna geçecek. Bakanlar Kurulu, devlet ormanları içinde ve bitişiğinde bulunan, yerinde kalkındırılmaları mümkün olmayan köylülerin başvurusu üzerine veya bulundukları yerlerden orman rejimi bakımından kaldırılmaları zorunlu bulunan köylerin halkının resen Orman Kanunu’nun 2/A maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan alanlara, bunun olmaması halinde diğer yerlere nakline karar verecek. 2B alanlarında bulunan taşınmazlar için, taşınmazların 31 Aralık 2011’den önce kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişiler, bu taşınmazları satın almak için 3 ay içinde idareye başvurabilecek, taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilecek. Bedele itiraz yolu kapalı Hak sahiplerine doğrudan satılacak taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 75’i olacak. Başvuru sahipleri, satış bedellerine mahsup edilmek üzere; belediye ve mücavir alan sınırları içinde olan yerler için 2 bin lira, dışında olan yerler için bin lira başvuru bedeli ödeyecek. Satış işlemleri, başvuru süresinin bittiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde sonuçlandırılacak. Peşin satışlarda, yüzde 20 indirim uygulanacak, bu bedel idarece yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç 2 ay içinde ödenecek. Tebliğ edilen satış bedeline itiraz edilemeyecek, dava açılamayacak. Taksitle satışlarda, satış bedelinin yüzde 20’si, yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç 2 ay içinde, kalanı ise belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla 3 yılda 6 eşit taksitte, belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise en fazla 4 yılda 8 eşit taksitte faizsiz ödenecek. İdarenin teklifini kabul etmeyen hak sahipleri, doğrudan satış hakkından yararlanamayacak, hak ve tazminat talep edemeyecek, dava açamayacak. 2B alanlarından, tasarı kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önce ve sonra kadastro tutanakları kesinleşen veya güncelleme listeleri tescil edilen alanlarda, proje alanı belirlemek isteyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ile belediyelerce bu alanın sınırları tespit edilecek. Proje alanı sınırı onaylanmak üzere belediyeler tarafından valilikler aracılığıyla, TOKİ tarafından doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilecek. ‘Hrant İçin Adalet İçin...’ Gece başlamıştı kar... Sabaha dek sürdü... Gün aydınlandığında önce güneş yüzünü gösterdi... Bir süre sonra yeniden beyaz kelebekler gibi uçuşmaya başladı... Yazı masamın başına geçtiğimde göz gözü görmüyordu... Odamın penceresinden dışarıya baktım her zaman olduğu gibi. Beyaz örtü kuşatmıştı Ermeni mezarlığını... O anda aklıma Hrant Dink’in Arkadaşları’nın yaptığı açıklama geldi. Açıklamayı okudum başından sonuna dek... Heceler, uyaklar kafamın içinde birbirine karıştı... İçimden bir şeyler koptu. Ezgilerin karanlığında yolculuğa çıktım... Bu zalimlik, alçaklık kimin adına yapılıyordu?.. ??? Abdi İpekçi’nin 33. ölüm yıldönümüydü dün... 1 Şubat 1979 akşamı otomobiliyle evine giderken Nişantaşı’nda silahla vurularak öldürülmüştü, trafik ışıklarında beklerken. Abdi İpekçi, Doğan Öz, Cevat Yurdakul ve öteki cinayetler 12 Eylül sürecinin yol haritasıydı aslında. Nasıl bir haber kirliliği vardı, dün gibi anımsıyorum... Sağcı gazeteler, İpekçi cinayetini silah kaçakçılarının, KGB ajanlarının, Bulgar gizli servisinin işlediğini manşetlerine taşırken, CIA’nın Türkiye şefi Paul Henze önemli bir rol üstleniyordu. İpekçi de silahla vurulmuştu, Doğan Öz de, Cevat Yurdakul ve daha birçok kişi de... Hrant Dink de Osmanbey’de güpegündüz öldürülmemiş miydi 17 yaşındaki Ogün Samast adlı tetikçi tarafından? ??? Türkiye’deki faili meçhul cinayetler dün olduğu gibi bugün de aydınlanmıyor... Daha doğrusu, tetikçiler bulunuyor ama “öldür” buyruğunu veren büyük patron ve yardımcıları ortaya çıkarılmıyor... Hrant’ın öldürüleceğini istihbarat birimleri biliyor ancak İÇTÜZÜK GÖRÜŞÜLEMEDİ Meclis’te tansiyon yükseldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün AKP grup başkanvekillerinin “muhalefetin sesini kısan” içtüzük değişikliği önerisiyle ilgili usul tartışmaları sırasında sık sık tansiyon yükselirken, CHP ve MHP milletvekilleri kürsüye yürüdü. TBMM Başkanvekili Meral Akşener bu koşullarda çalışmaların sürdürülemeyeceği gerekçesiyle birleşimi kapattı. Muhalefet, dün 5 AKP grup başkanvekilinin içtüzük değişikliği önerisi görüşmelerinde yoğun engelleme yaptı. Gündemle ilgili grup önerileri vererek içtüzük önerisinin görüşülmesine geçilmesini geciktiren muhalefet temsilcileri, öneriye sıra geldiğinde de usul tartışmalarıyla engellemeyi sürdürdü. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, komisyon raporunun eksik olduğunu, bu nedenle görüşülemeyeceğini söyledi. Kamer Genç “Rapor eksik. Bu kürsüde içtüzük değişikliği sırasında geçmişte adam öldü. Muhalefetin sesini kısmak istiyorsunuz. Dikta rejimi bu” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya laf atınca, Kuzu “Senin kuyruk acın var” diye bağırdı. “Edebinle oturmayı bileceksin” karşılığını veren MHP grup başkanvekilleri Vural ile Mehmet Şandır Kuzu’nun üzerine yürüdü. AKP milletvekilleri de gelirken, TBMM Başkanvekili Meral Akşener birleşime ara verdi. Ateist mi yetiştirecektik: “Kalkıp benim Türkiye’yi dindarlar, dinsizler diye ayırdığımı söylüyor. Benim ifademde dindarlar, dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bizden, muhafazakâr demokrat parti kimliği sahibi AKP’den ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, senin amacın olabilir.” ‘Nefesin bile izleniyor’ Başbakan Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında CHP lideri Kılıçdaroğlu’na tartışma yaratacak sözlerle seslendi: Mercek altındasın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın internete düşen ses kaydını yeniden anımsatarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tartışma yaratacak sözlerle seslendi. Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu, artık mercek altındasın. Adım adım aldığın nefes bile bu ülkede benim milletim tarafından takip ediliyor” dedi. Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında şunları söyledi: Atatürk’ün mücadele ettiği İttihatçılar: Ne CHP ne de MHP, GAZETELERİ KAPATTILAR, KİTAPLARI YASAKLADILAR Elifba kitabını yasaklayan zihniyete ne denirse CHP zihniyeti odur. Hz. Ali’nin cenklerini yasaklamışlar. Sen bu işleri iyi bilmen lazım Sayın Kılıçdaroğlu, cenklerle ilgilenmen lazım. Arapça levhaları yasaklamışlar. Cumhuriyet gazetesi başta olmak üzere birçok gazeteyi kapatmışlar, yayınlarını da durdurmuşlar. Beraber düşünce dünyasını paylaştıkları Aziz Nesin’in, Sabahattin Ali’nin, Rıfat Ilgaz’ların kitaplarını yasaklamışlar. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, altta Bakanlar Kurulu’nun imzası. İLAÇ KRİZİNDE ÇÖZÜM SAĞLANDI Siyah kurdeleli protesto Aradan sonra MHP’li Mehmet Şandır, Kuzu’ya “kınama” cezası verilmesini istedi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi , içtüzük değişiklik önerisinin milletvekili sıfatıyla verilebileceğini, AKP grup başkanvekillerinin bu maddeyi atladıklarını söyledi. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da aynı görüşü yinelerken “Sizi siyah kurdele ile protesto ediyorum. Bu Meclis sizin çiftliğiniz değil” dedi. AKP Grup Başkanvekil Nurettin Canikli, bu eleştirilere “Başkanvekili olmam milletvekili olmadığım anlamına mı geliyor” karşılığını verdi. İktidar ve muhalefet milletvekilleri birbirlerine laf atarken Oktay Vural “Adam gibi konuş” diye AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’a çattı. Söz alarak kürsüye çıkan Elitaş’ın “Sen adam gibi konuş. CHP, MHP’nin kuyruğuna mı takıldı, o onun kuyruğuna mı derken....” ifadeleri ortamı yeniden gerdi. CHP ve MHP’li vekiller kürsüye yürürken CHP sıralarından “ABD’nin kuyruğundan gidin” bağırışları yükseldi. Akşener, yeniden ara vermek zorunda kaldı. Aradan sonra muhalefet sözcüleri Elitaş’a tepki gösterirken kınama cezası verilmesini istedi. AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı muhalefete laf atınca tansiyon yeniden yükseldi. Akşener çalışmaların sürdürülemeyeceği gerekçesiyle birleşimi kapattı. Daha sonra basın toplantısı yapan Oktay Vural, “12 Eylül’e karşı çıktığımız gibi Recep Paşanın zihniyetine karşı çıkacağız. Bugün yapılanlar Evren Paşa zihniyetidir” dedi. bizim millet sevgimizi, vatan sevgimizi, memleket sevdamızı ölçecek kalibrede değildir. Bunlar, ‘İzindeyiz Atam’ deyip, sabah akşam izin yaptılar, yan gelip yattılar... İttihat ve Terakki zihniyeti, Gazi Mustafa Kemal’in de şiddetle karşı çıktığı ve bizzat mücadele ettiği bir zihniyettir. başvuru yapılmasını engellemeye gücün yetmiyor mu? Seni oraya genel başkan olarak çıkaran zihniyet, 1938’de Dersim faciasının mimarı olan zihniyettir. Sen o zihniyetle, seni oraya taşıyan zihniyetle çatışmaya giremezsin, buna gücün yetmez. Sizin hukuk anlayışınızı iyi biliyoruz: Şu anda CHP’nin Grup Neden arkalarında durmuyorsun: Şimdi dün çıkmış, katsayı meselesiyle ilgili olarak, ‘Danıştay’a CHP başvurmadı, arkadaşlarımızın münferit başvurusu’ diyor. Peki sen nesin orada? Bostan korkuluğu musun? Dersim’le ilgili parti içinde sıkıyönetim ilan ediyorsun, buna gücün yetiyor da, Danıştay’a Başkanvekili olan hanımefendi, (Emine Ülker Tarhan) HSYK konusunda aynen şu ifadeleri kullanıyor: ‘YARSAV’ın militanı olacak adam lazım bize.’ Sayın Kılıçdaroğlu, geç bu işleri, geç. Artık mercek altındasın. Adım adım aldığın nefes bile bu ülkede benim milletim tarafından takip ediliyor ve sizin hukuk anlayışınızı bizler geçmişten bugüne çok iyi biliyoruz. Menemen’le Danıştay aynı: yandaş basınlarıyla beraber bize saldırdılar. ‘İrtica var’ dediler, ‘İrtica bu işi yaptı’ dediler. Arkadan ne çıktı; nelerin çıktığı ortada. İttihat Terakki’nin devamı olan zihniyet çıktı. Kendi gazetelerini gidip bombalayanları, kalktılar bize fatura etmek istediler. Kahramanmaraş olaylarının Çorum olaylarından, 1 Mayıs hadisesinin Sivas olaylarından, Menemen hadisesinin Danıştay saldırısından farkı, sadece zaman ve mekân farkıdır. Yoksa senaryo aynıdır. Auster’a; gelmezsen gelme: Eczacılar Birliği ve SGK anlaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) zanelerimize yeni bir uygulama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak reçete başı 25 kuruş ödeme Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Ku yapılacak.” rumu (SGK) ile Türk Eczacıları BirÇelik, eczaneleri rahatlatan bazı diliği (TEB) arasında yapılan protokol ğer hükümlerle ilgili de şunları kaygörüşmelerinin uzlaşmayla sonuç detti: landığını, protokol hükümlerinin 1 “Öncelikli olarak SGK ile yakTemmuz 2015 tarihine kadar uygu laşık 2 bin eczanenin çeşitli nelanacağını bildirdi. denlere gündeme gelen sözleşmeSGK ile TEB arasında ilaç alım lerinin feshi durduruldu. Yeni prosözleşmesi imzalandı. Bakan Çelik, tokole göre fesih işlemleri zorlaşSGK ile TEB arasında yapılan gö tırılmış, fesih süreleri 2 yıldan 1 yırüşmenin ardından yapla indirilmiştir. Fesihtığı açıklamada, valer uygulanmadan tandaşların ilaca eriönce uyarı şartı geşiminde bundan öntirilmiştir. İtiraz ? Çalışma ve Sosyal ce olduğu gibi bunedilen reçetelerin Güvenlik Bakanı Faruk dan sonra da bir soincelenmesinde, ecrun yaşanmayacağızacı odasından da Çelik, vatandaşların ilaca nı söyledi. Yeni proüyenin katılması erişiminde bundan önce tokolün eczanelerin sağlanmıştır. İlk olduğu gibi bundan sonra kez SGK’de İtiraz sıkıntılarını ortadan da bir sorun kaldırmaya dönük İnceleme Üst Kociddi anlamda yeni yaşanmayacağını söyledi. misyonu kuruladüzenlemeler içerrak, mutabakat diğini ifade eden Çesağlanamayan relik, şöyle devam etti: çetelerin bir üst ko“Öncelikli olarak misyonda görüşülmesi yaklaşık 20 bin eczanemizin eko imkânı getirilmiştir. Her 4 ayda bir nomik durumlarını iyileştiren ec SGK ile TEB arasında hizmet suzane iskonto oranlarında iyileş numuyla ilgili değerlendirme toptirmeler yapılmıştır. Buna göre lantıları gerçekleştirilecektir.” yıllık hasılatı 0600 bin TL olan ecEczanelerin stok zararlarının ne zazanelerimizin eczane iskonto ora man ödeneceğine ilişkin soru üzerinı sıfır; 600900 bin TL olan ecza ne de Çelik, protokol çerçevesinde bu nelerimizin eczane iskonto oranları konuların da değerlendirildiğini söyyüzde 1; 9001 milyon 500 bin TL ledi. Çelik, eczanelerle kurum araolan eczanelerimizin eczane is sındaki aksayan ilişkilerin giderilmesi konto oranları yüzde 2,5; 1 milyon konusunda periyodik toplantıların 500 bin TL üzeri olan eczaneleri gerçekleştirilmesi ve yaşanan sıkınmizin, eczane iskonto oranı yüzde tıların giderilmesi konusunda muta3 olarak belirlenmiştir. İlaveten ec bakat olduğunu ifade etti. Danıştay olayı patlak verdiği zaman Amerikalı yazar Paul Auster ‘Hapiste yatan gazeteciler nedeniyle Türkiye’ye gelmeyi reddediyorum’ diyor, ‘Çin’e de aynı nedenle gitmiyorum’ diyor. Biz sana çok muhtaçtık. Aman gel, ne olur gel; gelesin ne olur gelmesen ne olur ya. Türkiye itibar mı kaybeder. Kaptan: Dernekler Yazar Auster’dan yeniden açılmalı Başbakan’a yanıt ANKARA (ANKA) CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, 12 Eylül müdahalesinden sonra kapatılan başta TÖBDER (Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği) olmak üzere tüm dernek ve diğer kuruluşların yeniden açılması ve mal varlıklarının iadesi amacıyla kanun teklifi verdi. Teklifin gerekçesinde, “Bu Meclis çoğunluğunun 12 Eylül hukuksuzluğunun kapattığı başta TÖBDER olmak üzere tüm dernek ve diğer kuruluşların yeniden açılabilmelerini sağlama ve mal varlıklarının iade etme doğrultusunda bir irade kullanacağına inanıyoruz” denildi. Haber Merkezi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın il başkanları toplantısında, “Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gelmeyi reddediyorum” sözleri nedeniyle tepki gösterdiği ABD’li yazar Paul Auster, Erdoğan’a yanıt verdi. Auster yayımladığı mesajda, “Başbakan İsrail’in durumu hakkında ne düşünüyor olursa olsun, gerçek şu ki orada hiçbir gazeteci hapiste değil” ifadesini kullanarak, şunları söyledi: “Tüm ülkeler on binlerce problemden dolayı sorun yaşıyor. Bay Başbakan, benim Amerika Birleşik Devletlerim de buna dahil ve senin Türkiyen ve kesin suçlamam şudur ki, şartları iyileştirebilmemiz için, her ülkede, sansürsüz veya hapis tehdidi olmadan serbest düşünce ve yayın tüm erkek ve kadınlar için kutsal bir haktır.” CHP milletvekili Osman Kaptan. C MY B C MY B