10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 24 CUMHURİYET SARILACİVERTLİLER, FİNAL SERİSİNİN İLK MAÇINDA GALATASARAY’I 8159 YENEREK DURUMU 10’A GETİRDİ SPOR 5 HAZİRAN 2011 PAZAR F.Bahçe farklı başladı Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU F.BAHÇE ÜLKER : 81 G.SARAY CAFE CROWN: 59 SALON: Sinan Erdem HAKEMLER: Rüştü Nuran (6), Aytuğ Ekti (5), Kaan Büyükçil (5) F.BAHÇE ÜLKER: Ukic (7)11, Ömer (7)15, Lavrinovic (6) 11, Jasikevicius (5)4, Kaya (6)5, Oğuz (5)7, Tomas (6)11, May (6)12, Preldzic (8)5, Berkay (4), Kerem (3), G.SARAY CAFE CROWN: Shipp (5)6, Johnson (4)9, Göksenin (4)2, Caner (4), Shumpert (4)6, Tutku (5)7, Andric (6)14, Haluk (4), Evren (5), Ermal (4)4, Melih (3)2, Sertaç (5)9 1. Periyot: 2116, İlkyarı:4433, 3. Periyot: 6749 ELEŞTİRİ MURAT YOSMAOĞLU POTA ALTI ALİCAN SEZER Ömer, Ukic ve Preldzic Ezeli rakiplerin 26 yıl sonraki final mücaledesi dün gece nefesleri kesti Sinan Erdem Spor Salonu’nda. Saha avantajını elinde bulunduran F.Bahçe Ülker maça hızlı başlarken Oğuz Savaş’ın erken faul problemine girmesi, Sarı – Lacivertliler adına ilk çeyreğin tek olumsuzluğuydu. Arka arkaya aldığı 3 faul nedeniyle Oğuz kenarı gelirken pota altından hücumun zayıfladığı anlarda sahneye şutörler çıktı. Önce Ömer üçlüğüyle tribünleri coşturdu, ardından Ukic üst üste dış şutları sokarak farkın açılmasını sağladı. Kaya’nın bloğu ve May’in katkısı da eklenince ilk periyotu 2116 önde kapattı F.Bahçe Ülker. Farkın daha da arttığı ikinci periyotta ise Emir Preldzic öne çıkan isimdi. Genç oyuncu sayı yönünden geri kalsa da asistleriyle ve savunmasıyla takımına serinin ilk maçında büyük katkı sağladı. 21 yıl sonra final heyecanı yaşayan G.Saray Cafe Crown’un birçok hücumdan boş döndüğü bu çeyrekte devreye 4433’lük skorla gidilirken Preldic’in 5 asistte imzası bulunuyordu. Ezeli mücadelede ikinci yarının başlarında da sahnede yine aynı üçlü vardı; Ömer, Ukic ve Preldzic.... Ömer ve Ukic’in şutları birer biren sokmasının sonrasında Sloven yıldızın 34. dakikadaki üçlüğüyle skorun 5235 olması, farkın da 17 sayıya ulaşması Sarı – Kırmızılıların antrenörü Oktay Mahmuti’yi mola almaya zorladı. Ancak mola sonrasında da G.Saray’da değişen bir şey olmadı, Andric ve Tutku’nun yokluğunda hücumlarda sıkıntılı anlar yaşandı, bu dakikalarda tek sayı getirisi ise faul atışlarıydı. Son çeyrek, F.Bahçe Ülker’in taraftarıyla bütünleşerek Sarı – Kırmızılılara karşı mücadele ettiği periyottu. Maç boyunca üstünlüğünü hissettiren Sarı – Lacivertli oyuncular, 4. çeyrekte de ciddi oyunlarını bozmayarak, ezeli rakipleri önünde ‘farklı’ bir galibiyete imza attı. Şimdi seri 10. Yarınki ikinci maçı kimin kazanacağı bilinmez ama galibiyet adına Oktay Hoca’nın öğrencilerinin Sinan Erdem Spor Salonu’nda işi zor olacağı kesin... F.Bahçe Ülkerli Kaya Peker, “Beklemekten sıkıldık. Keşke peş peşe her gün maç oynasak. Şampiyonluğu istiyoruz” dedi. Sarı Lacivertlilerin koçu Neven Spahija da “Oyun planımız muhteşemdi” ifadesini kullandı. Maçta F.Bahçe Ülker, 38 ribaund alırken, G.Saray Cafe Crown 30 ribauntta kaldı. Sarı Lacivertliler, üç sayılık atışlarda 27, Sarı Kırmızılılar ise 9 sayı üretti. F.Bahçe, G.Saray karşısında 38. dakikada da farkı 25 sayı yaparak maç boyunca en çok arayı açtığı anı yaşadı. ‘BEKLEMEKTEN ÇOK SIKILDIK’ Kalite Farkı Beko Basketbol Ligi’nde sezon başı birileri çıkıp, “F.Bahçe Ülker ile G.Saray Cafe Crown final oynar” deseydi herhalde kimse buna inanmazdı. Ama ezeli rekabet en iyimser tahmincileri dahi yanılttı, Türk sporunun asırlık çınarları kupa için parkeye çıktı. Her şeyden önce G.Saray’ın geldiği noktayı takdir etmeliyiz. Geçen sezon Cemal Nalga krizi nedeniyle aldığı cezanın ardından kümede kalmayı son haftalarda başaran bir takımın ertesi yıl ligde finale çıkması alkışlanacak bir durum. Bu başarıda kuşkusuz koç Oktay Mahmuti ve yardımcısı Recep Şen’in katkısı yadsınamaz. Mahmuti, elindeki kısıtlı kadroyu sezon boyu iyi kullandı ve planlı bir ilerlemeyle Sarı Kırmızılıları yıllar sonra finale taşıdı. F.Bahçe Ülker ise oturmuş çekirdek kadrosu, kaliteli kurumsal yapısı ve özellikle bu sene edindiği Euroleague tecrübesiyle zaten finalin en büyük favorisiydi. Salonu dolduran 15 bin Sarı Lacivertli taraftarın desteği, altını çizdiğimiz bu özelliklerin en önemli kanıtıydı. Skora baktığımızda F.Bahçe’nin tüm gücünü sahaya yansıttığını net bir şekilde görüyoruz. Ancak altını çizmeliyiz ki bu noktada G.Saray’ın başarısız olduğunu düşünmüyoruz. Aksine iki takım arasında oyuncu kalitesi bakımından ortaya çıkan farktan bahsediyoruz. F.Bahçe hem sahadaki beşi hem de kenarda bekleyen kaliteli isimleriyle her an skoru çevirebilecek, oyunu istediği gibi yönlendirebilecek bir yapıda. G.Saray da ise Mahmuti’nin elinde bu derece alternatifli bir kadro bulunmuyor, birkaç ismin günlük performansları skora direk yansıyor. İlkyarıda F.Bahçe Ülker kısalarının ki onlar uzun boylu rakibine üstünlük sağlaması maçın anahtarıydı. Ayrıca ikinci bölümde G.Saray’ın yaptığı tüm hamlelere F.Bahçe iyi karşılık verince fark giderek büyüdü. F.Bahçe dün rahat kazandı. Ancak serinin Abdi İpekçi’de oynanacak ayaklarının bu derece kolay olacağını sanmıyoruz. Karşılaşmanın sevindirici yanlarından biri de oyunun centilmenlik havasında geçmesiydi. Hakemlerin dahi konuşulmadığı bir basketbol derbisi izlemek hepimizi mutlu etti. Telefonla ‘Yıldırım’ uyarı FATİH ERDOĞDU F.Bahçe Ülker ile G.Saray Cafe Crown arasındaki final serisinin ilk maçını tribünden izleyen Sarı – Lacivertlilerin başkanı Aziz Yıldırım, mücadelede yaptığı telefon görüşmesiyle dikkatleri üzerine çekti. F.Bahçe Ülker’in atak yaptığı anlarda heyecanlanan, özellikle Ukic ve Ömer Onan’ın attığı üç sayılık basketlere bir hayli sevinen Aziz Yıldırım, tribünde Sarı – Lacivertli taraftarların birbirleri arasında gerginlik yaşamasına telefonla müdahale etti. Daha önce tribünden izlediği bir Maçın ikinci periyodunun son dakikalarındaki bir pozisyonda G.Saray Cafe Crown oyuncusu Tutku Açık, F.Bahçe Ülkerli Ömer Onan’ın müdahalesi sonucu yere düştü. Tutku acı içinde yerde yatarken yanına gelen Ömer, tecrübeli basketbolcudan özür diledi ve rakibini ayağa kaldırdı. karşılaşmada F.Bahçe bayan takımının koçu Ratgeber’e mola alması yönünde ikazda bulunan Yıldırım, dün de yaptığı bu hareketle gerginliğin artmasını engelledi. Beko Basketbol Ligi’nde play–off final serisinin ilk maçına F.Bahçeli taraftarlar büyük ilgi gösterdi. Sarı – Lacivertli yandaşlar karşılaşma boyunca takımlarına destek verirken maçtan önce de uzun süre tezahürat yaptı. Karşılaşmanın biletlerinin önceki günden tükenmesine karşın tribündeki boşluklar dikkat çekti. ÖMER ONAN’DAN ÖRNEK DAVRANIŞ Özellikle pota arkası tribünlerin üst katlarındaki bölümler dolmadı. G.Saray’a küfür Çekişmeli karşılaşmada F.Bahçeli taraftarların gündeminde yine ezeli rakipleri G.Saray vardı. Sarı – Lacivertli seyirciler, G.Saray’ı hedef alan tezahüratlarda bulunurken zaman zaman da küfürlü şekilde tempo tuttu. Güvenlik gerekçesiyle G.Saray taraftarları karşılaşmaya alınmadı. F.Bahçe Ülker koçu Neven Spahija da hakemlere maç içinde tepki gösterdi. Maçı NBA’de forma giyen ulusal basketbolcu Hidayet Türkoğlu da tribünden takip etti. Sarı – Lacivertli taraftarlar, başarılı oyuncu lehine tempo tutarken Hidayet de F.Bahçe yandaşlarının bu hareketine alkışla karşılık verdi. HİDO’YA SEVGİ SELİ Galatasaray, 2002’de önerilen yıldız futbolcuyu reddetmiş Ekselansları Matadora Karşı Kariyerinde 16 grand slam şampiyonluğu kazanarak tüm zamanların en iyi tenisçisi olarak kabul edilen İsviçreli Roger Federer ile İspanyol Rafael Nadal Roland Garros’ta bir kez daha karşı karşıya geliyor. Aslında, tam 237 hafta dünya sıralamasında birincilikte kalıp kırılması zor bir başka rekoru elinde tutan Federer’in 3’üncülüğe düştükten sonra yeni bir dönüş yapabileceği olasılıklar dahilinde görülmüyordu. Ama ‘ekselansları’ lakaplı Federer Fransa Açık’a öylesine iyi bir dönüş yaptı ki, tenis kortlarında her durumda güçlü vuruşlar yapan, olağanüstü yetenekleri ile vuruştan vuruşa son derece kolay geçişler yaparak rakiplerini zor durumda bırakırken kendi güçlü kalan Federer finale kalarak henüz ayakta olduğunu kanıtladı. Yarı finalde tam 43 maç yenilmeyen Sırp tenisçi Novak Djokovic’i olağanüstü bir başarımla 31 yenerken adeta bir tenis şöleni sundu ekselansları. Tek el beckhand vuruş geleneğini sürdüren bu sayede çift el beckhand vuruşçulara karşı kolay pozisyon alabilen, doğal olarak bu sayede enerji birikimi sağlayan Federer’in Novak karşısında en büyük güvencesi soğukkanlılığı ve sıkıştığı zaman attığı olağanüstü servisleriydi. Novak tam 43 maç yenilmemişti. Sırp tenisçi 43 maç öncesinde olduğu gibi 44. maçında da yine Federer’e yenilerek final şansını yitirdi. Nadal ise yarıfinalde, Federer’in çok yakın gelecekte Wimbledon şampiyonu olacağını savunduğu İskoç Andy Murray’i 30 yenerek finale kaldı. Murray’in 4. tur maçında sol ayak bileğinden sakatlanması ve yarıfinal karşılaşmasında zaman zaman acı çektiği yüzüne vurması Nadal’ın işini kolaylaştırmış olmalı. Ancak çocukluğunda tenisçi amcası Toni ile diğer amcası Barcelona ve İspanya Ulusal takımının ünlü savunmacısı Miguel Angel Nadal arasında gidip gelen, futbolla tenisi birlikte yürüten Rafael Nadal olağanüstü savaşçılığıyla gününde bir Murray’i de saf dışı bırakabilirdi. İşte bu iki büyük tenisçi yaklaşık 1.5 yıl aradan sonra tekrar bir büyük turnuvada karşı karşıya geliyorlar. Nadal kaybetse bile 160 hafta kaldığı dünya birinciliğini yine sürdürecek. Federer kazandığında da 3. sıradaki yeri değişmeyecek. İki büyük tenisçinin de ortak özelliği 12 yaşına değin futbol oynamaları. Güçlü bacak kaslarına sahip olmalarının nedeni belki de futbol… Tüm tenisseverlerin heyecanla ve büyük bir istekle bekledikleri bu büyük eşleşme belki de son olacak. Bir sonraki büyük turnuva Wimbledon’da nelerin olacağını kestirmek şimdiden zor… Bu nedenle NadalFederer karşılaşması büyük bir rekabetin son durağı olabilir. Aslan Drogba’yı kaçırmış KORAY GEÇGEL FRANSA AÇIK’IN ÇİNLİ ŞAMPİYONU BEDRİ BAYKAM PARİS Sezonun 2. ‘Grand Slam’ mücadelesi Fransa Açık’ta tek bayanlarda Çinli Li Na, finalde son şampiyon İtalyan Francesca Schiavone’yi yenerek şampiyon oldu. Böylece Çin, büyük turnuvalar tarihinde ‘ilk kez’ şampiyon çıkarmış oldu. Schiavone’nin kendi sınırlarını aşan hırslı kişiliği ve her an değiştirip devreye sokabildiği birbirinden farklı vuruş tekniklerine karşı geriden sonuca giden sert vuruşlarıyla Li Na, ilk seti 64 LI NA kazandı. 2. sette Schiavone’nin maça asılmasıyla zorlanan Li Na, 43 öndeyken servisini kaybetti ve oyun eşitlendi. 54 öne geçen Schiavone seti tamamlayamadı ve ‘tie break’e gidildi. Şaşırtıcı şekilde oyunu 70 kazanan Li Na, ülkesinde milyonları ayağa kaldırdı. 2002’de dünyada 120 numarayken üniversitede gazetecilik okumak üzere tenisi birkaç yıl bırakan ve sonra yeniden başlayan Çinli raket, kendi deyimiyle ‘rüya’larını gerçekleştirdi. Başkanlığa Ünal Aysal’ın gelmesiyle transfer taarruzuna başlayan G.Saray’ın hedefindeki Drogba’nın 2002’de SarıKırmızılıların kapısından döndüğü belirtildi. CimBom’a başkan Özhan Canaydın döneminde menajer Tunç Üner tarafından Drogba ve Adebayor’un önerildiği ortaya çıktı. 30 Mayıs 2002 tarihli mektupta Üner’in, Canaydın ve yönetim kurulu üyelerine iki futbolcunun da G.Saray için faydalı olacağını yazdığı ifade edildi. 2004’ten beri menajerlik yapmadığını söyleyen Tunç Üner, “Bu transferlerin Beşiktaş, Ersan Gülüm’de mutlu sona ulaştı. Siyah Beyazlıların başkanı Yıldırım Demirören’in, Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’le bir seyahat sırasında özel uçağında yaptığı görüşmeden olumlu sonuç çıktı. Beşiktaş’ın, Ersan için Adanaspor’la 4 milyon Avro’ya anlaştığı öğrenildi. Başarlı savunmacıyla da 4 yıllığına anlaşma sağlandı. UÇAKTA ERSAN ANLAŞMASI KANARYA’DAN YOBO ATAĞI gelirken, ulusal maçların ardından başarılı stoperin Fenerbahçe ile sözleşme imzalayabileceği öğrenildi. Fenerbahçe yönetimi, iç transferde ilk olarak Uğur Boral ile 1 yıllık anlaşma sağlamasının ardından bu oyuncu ile resmi sözleşmenin pazartesi veya salı günü yapılacağı kaydedilirken gözler Semih Şentürk’e çevrildi. Ulusal yıldıza önerilen yıllık ücret konusunda önemli bir artış sağlayan Sarı Lacivertliler, önümüzdeki hafta içinde Semih ile karşılıklı görüşüp anlaşma zemini arayacak. gerçekleşmemesi içimde çok büyük bir acı oluşturdu” dedi. Bir sezon sonra Drogba’nın 6 milyon Avro’ya Marsilya’ya, Adebayor’un da 3.2 milyon Avro’ya Monaco’ya transfer olduğunu hatırlatan Üner, “İşin ilginç tarafı Drogba’nın Chelsea’ye astronomik bir fiyata gitmesidir. Keşke yönetim beni dinleseydi de bu 2 oyuncu transfer edilseydi” açıklamasını yaptı. Eski yöneticilerden Özer Saraçoğlu, üzerinden uzun zaman geçtiği için bu olayı hatırlamadığını ancak Tunç Üner’in yalan söylemeyeceğini belirtti. TRABZON (Cumhuriyet) Belçika’nın Westerlo kulübüyle sözleşmesi sona eren Henrique’nin Trabzonspor’un teklifini kabul ettiği ancak futbolcunun bonservisinin Brezilya’da menajerlik şirketinde olduğu ortaya çıktı. Bu şirketin de 4 Milyon Avro istediği ve görüşmelerin bu nedenle tıkanma noktasına geldiği vurgulandı. TRANSFER DÜĞÜMÜ Spor Servisi Fenerbahçe yönetimi, bu sezon Sarı Lacivertli forma altında kiralık forma giyen Yobo’nun bonservisini almak konusunda önemli bir aşama kaydetti. Everton’ın aylardır 5 milyon sterlinlik ısrarını kırmayı başaran yönetim, pazarlıklar sonunda 31 yaşındaki Nijeryalı oyuncunun bonservis bedelini 3 milyon sterline indirdi. Her fırsatta İstanbul’da kalmak istediğini ve Everton’da forma giymeyeceğini vurgulayan Yobo’nun da devreye girmesiyle pazarlıklar bitme aşamasına BURSA (Cumhuriyet) Bursaspor, transfer çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam’ın isteği doğrultusunda Yeşil Beyazlı yönetiminin Beşiktaş’la sözleşmesi sona eren Bobo ile masaya oturduğu öğrenildi. Sağlam’ın eski öğrencisi olan Bobo’nun Bursaspor’un teklifine BOBO İÇİN BURSA DEVREDE olumlu yanıt verdiği, tarafların anlaşması halinde Brezilyalı forvetin kamp öncesi kendisini Yeşil Beyazlı renklere bağlayan imzayı atması bekleniyor. Avrupa’ya çıkarma yapan başkan İbrahim Yazıcı’nın Bundesliga ekiplerinden Wolfsburg’un 27 yaşındaki orta saha oyuncusu Cicero Santos ve 28 yaşındaki Danimarkalı yıldızı Thomas Kahlenberg’le görüştüğü öğrenildi. C MY B C MY B Spor Servisi Avrupa Birliği Büyük Bayanlar Boks Şampiyonası’da (PolonyaKatowice) Türkiye; 2 altın, 1 gümüş, 1 bronz madalyayla Avrupa 2.’si oldu. 48 kiloda Meltem Akar, 54 kiloda Ayşe Taş Avrupa şampiyonluğunu elde ederken 81 kiloda Şennur Demir gümüş, 75 kiloda Elif Güneri, bronz madalyayı boynuna taktı. BOKSTA 2 ALTIN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear