Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
28 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
HAYAL ve GERÇEK
KÜRŞAT BAŞAR
Bu Ne Paketi?
Anayasa paketinin 12 Eylül rejiminin getirdiği
antidemokratik yasaları değiştireceği ve böylece
askeri vesayet döneminin sona ereceği
konusunda farklı kesimlerden hemfikir olanlar var.
Doğrusu, 30 yıl öncesiyle hesaplaşma
konusunun gelip de anayasa paketinin
oylanmasındaki ana eksen olması biraz komik
geliyor bana.
Birincisi askerlerin silahlarını kuşanıp yönetimi
ele geçirmeye kalkışmasını herhangi bir yasa
engelleyemez.
İkincisi eğer Türkiye’de bugüne kadar bir askeri
vesayet varsa bunun hesabını askerlerle birlikte
yönetimdekilere de sormak gerekir.
Bana göre bu paketin gerçekten ciddi bir
anayasa değişikliği olması için daha önce de
yazdım, dokunulmazlıkların kaldırılması
maddesinin konulması gerekirdi.
Eğer söz konusu olan ve en çok tartışılan
Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nin yapısının
değiştirilmesi maddeleriyse orada da beni ikna
edecek tek şey Adalet Bakanı’nın yani hükümetin
etkisinin azaltılması olurdu.
Bunun yanında, bir anayasa değişikliği daha
kapsamlı olmalıydı ve bu ülkede farklı görüşleri
temsil eden en azından Meclis’teki partilerin ortak
oyuyla kabul edilmeliydi.
Kaldı ki ben bu anayasa değişikliğiyle askerlerin
darbe yapmasının önüne nasıl geçildiğini de
anlayabilmiş değilim.
Sonuç olarak bugün iktidarda AKP var. Yarın
diyelim başka hatta çok marjinal bir parti seçimleri
kazandı. O zaman aynı yetkiler o partinin ve
kadrolarının eline geçecek.
Bir sivil iktidarın hukuk üzerinde etkili olduğu
inancı dünyadaki en tehlikeli şeydir.
Eğer böyle bir inanış giderek yaygınlaşır ve
örnekleri çoğalırsa, istediği tüm yasaları kendi
kadrolarıyla Meclis’ten geçiren, istediği tüm
kararları alabilen, yerel yönetimlere kadar tek bir
kişinin sözüyle yönetilen bir ülkede, bu kadroların
yaptıklarını denetleyebilecek bir yargı da olmazsa
herkesin bu kadrolara dahil olmaktan ya da iyi bir
Başbakan gelmesi için dua etmekten başka
yapacak şeyi kalmaz.
Denetim mekanizmalarının olmadığı ve
tamponların ortadan kalktığı bir rejim askeri bir
müdahale olasılığını azaltır mı, çoğaltır mı bence
bunu düşünmek gerekir.
Askeri vesayetin kalkması güzel. Peki, sivillerin
yani bugüne kadar Türkiye’de terörden
yolsuzluklara, hak ihlallerinden geleceğimizi ipotek
altına alan anlaşmalara kadar pek çok konuda
inanılmaz hataları olan politikacıların, yöneticilerin,
sivil bürokratların hiç hesap verme durumu yok
mu? Öyle görünüyor ki yoktu ve bundan sonra da
olmayacak.
kursatbasar63@gmail.com
HSYK Başkanvekili, kurulu kötüleyen söylemlerin yoğunlaştõğõnõ belirterek AKP’nin tavrõna isyan etti
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - HSYK Başkanvekili Kadir
Özbek, son birkaç gündür kurulu
kötülemeye yönelik söylemlerin
yoğunlaştõğõnõ belirterek, “Sayın
bakanların hukukla ilgisi olsun ol-
masın her biri bir yerde HSYK’yi
yıldırmaya çalışıyorlar. Halkı al-
datmaya kalkıyorlar. Bizi ortadan
kaldırmaya çalışıyorlar” dedi.
Özbek, CNNTÜRK’te katõldõğõ
programda, 2010 Yõlõ Hâkim ve
Savcõ Atama Yaz Kararnamesi’nin
görüşüldüğü sõrada kurul toplantõ-
sõnõ terk ederek, kurulun çalõşma-
larõnõ engellediği gerekçesiyle Ada-
let Bakanõ Sadullah Ergin hak-
kõnda, Yargõtay 1. Başkanlar Ku-
rulu’na suç duyurusunda bulunul-
duğunu açõkladõ. “Üzerimizde yo-
ğun bir kampanya var. Bizim
şahsımızda yargıya, HSYK’ye
yönelik kampanya var” diyen
Özbek, kendilerini korumaya çalõ-
şõp, bir şeyler söylemeye çalõştõklarõ
zaman, sürekli olarak “siyaset ya-
pıyorlar ” denildiğini anõmsattõ.
Kendilerinin “statüko koruma
gibi” bir amaçlarõnõn olamayaca-
ğõnõ belirten Özbek, “Belli süre-
lerle HSYK’de görev yapıyo-
ruz. 2 Aralık’ta benim burada-
ki görev sürem doluyor. Yargı-
tay’daki daireme döneceğim.
Halen kitaplığım ve odam beni
bekliyor. Oradaki odamın bü-
yüklüğü İmarlı’daki odadan da-
ha küçük. Bir penceresi var.
Pencerenin 3 metre ilerisinde
gökyüzünü bana göstermeyen
tuğla renginde duvar var. Yar-
gıtay’daki diğer arkadaşların
odalarından çok mu iyi? Yargı-
tay’ın çalışma koşullarını söyle-
mek istiyoruz” diye konuştu.
Anayasa paketi konusunda ha-
zõrladõklarõ kitapçõkla ilgili bir
soru üzerine Özbek, “Doğrudan
doğruya HSYK’ye yönelik bir
anayasa değişikliği söz konusu.
Bununla ilgili bir çalışma yap-
tık. Bu kitabın ana iskeleti, bi-
zim daha önce Ağustos 2009’da
Yargı Reformu Strateji Tasla-
ğı’yla ilgili görüş ve önerileri-
miz. Her ne kadar bakanlık
yargıyı muhatap alıp anayasa
değişikliğiyle ilgili bizimle gö-
rüşmedi. Bizi işin içine katma-
dı. Ama biz üzerimize düşeni
yapmaya çalıştık. Burada çok
önemli sayılabilecek önerileri-
mizi dile getirdik. Bu kitabın is-
keletini de bu öneriler teşkil et-
mektedir” yanõtõnõ verdi.
Kitapçõkta millet iradesine gü-
venilmediği şeklinde ifadelerin yer
aldõğõ iddialarõyla ilgili olarak Öz-
bek, “Ben Türk milletime güve-
niyorum. Yargı da Türk milleti-
ne güveniyor. Çünkü gücünü
oradan alıyor. Buradaki belirti-
len ifade, bakanlığın zaman za-
man işine geldiği zamanlarda ile-
ri sürdüğü, kullanmaya çalıştığı
Venedik Komisyonu’nun rapo-
rundan alındı” dedi.
Bunun HSYK’yi kötülemeye yö-
nelik söylemlerden bir tanesi oldu-
ğunu kaydeden Özbek, şunlarõ söy-
ledi: “Birkaç günden beridir bun-
lar çok fazla yoğunlaştı. Sayın ba-
kanların hukukla ilgisi olsun ol-
masın her biri bir yerde HSYK’yi
yıldırmaya çalışıyorlar. Halkı al-
datmaya kalkıyorlar. Çünkü söy-
lediklerinin yarısına kendileri de
inanmıyor, yanlış beyanlarda bu-
lunuyorlar. Bundan çok incini-
yoruz. Yargı bunu hak etmedi.
Bir hükümet düşünün kendi yar-
gısıyla bu kadar kavga ediyorsa
bunun arkasında çok önemli şey-
ler vardır.”
‘Bu yargı milletin yargısı’
YAŞ sürecinde 102 askeri per-
sonel hakkõnda İstanbul mahke-
melerinin verdiği farklõ kararlarla
ilgili bir soru üzerine, Özbek, “De-
niz dalgası gibi. Oradaki uygu-
lama bizi de rahatsız ediyor.
Normal sayılabilir mi? Bakan
izah etsin, müsteşar izah etsin”
karşõlõğõnõ verdi. Özbek, sözlerini
“Çok iyi niyetli ifade ediyorum.
Bu yargı, milletin yargısı. Bizi or-
tadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Biz mesleğe başladığımızdan be-
ri yargının bağımsızlığı için de-
ğişik mekânlarda çaba sarf et-
meye başladık. Bu da onun bir
devamı. Ama en büyük tehlike şu
an” diyerek tamamladõ.
HUKUKÇULAR, DEĞİŞİKLİKLE ÜYE SAYISI ARTTIRILAN ANAYASA MAHKEMESİ’NİN TEK BİR SİYASAL PARTİNİN İRADESİNE BIRAKILDIĞINI SÖYLEDİ:
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Hukukçular, “Truva
Atı” olarak nitelendirdikleri anayasa
paketiyle, Anayasa Mahkemesi’nin
(AYM) tüm üyelerinin seçiminin,
“bir tek siyasal partinin iradesine”
bõrakõldõğõnõ kaydetti. “Ana muhalefet
mahkemesi oldu” denilen AYM’nin
değişiklikle, fiilen ve hukuken “AKP
Mahkemesi” niteliğine bürüneceği
belirtildi.
12 Eylül’de referanduma sunulacak
olan paketin tartõşõlan önemli mad-
delerinden birisini, Anayasa Mahke-
mesi’nin yapõsõnõn değiştirilmesi oluş-
turuyor. Şu an 11 asõl ve dört yedek
üyeden kurulan AYM’nin üye sayõsõ
17’ye çõkarõlõyor. Bu kapsamda,
TBMM 3, Cumhurbaşkanõ ise 14
üyeyi çeşitli kurumlarõn gösterdiği
adaylar arasõndan seçiyor. Değişiklikle
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel baş-
vuru hakkõ da getiriliyor. Buna karşõn,
başvurular için “olağan kanun yol-
larının tüketilmiş olması” şartõ ge-
tiriliyor. Hukukçular ise değişikliği
şöyle değerlendirdi:
Eski Anayasa Mahkemesi Genel
Sekreteri Bülent Serim: Çağdaş de-
mokratik ülkelerin hiçbirinde,
AYM’nin tüm üyelerinin seçimi, “bir
tek siyasal partinin iradesine” bõ-
rakõlmamõştõr. Yapõlan değişiklikle,
“Ana muhalefet mahkemesi” oldu
denilen AYM, fiilen ve hukuken
“AKP Mahkemesi” niteliğine bürü-
necektir. Avrupa organlarõ, parla-
m e n t o l a r õ n
AYM’ye üye seç-
memesi gerekti-
ğini; yasama ve
yürütmenin yar-
gõya karõşmama-
sõ gerektiğini; ile-
ri demokrasilerde
sistem gereği ya-
sama organõnca
seçim yapõlõrsa,
bunun da uzman-
laşma ile, muhalefetin de katõlmasõ
sağlanarak, nitelikli çoğunlukla ya-
põlmasõ gerektiğini söylemektedir.
Bunun için Avrupa ülkelerinde par-
lamentolar Anayasa Mahkemesi’ne
2/3 çoğunlukla seçim yapmaktadõrlar.
Oysa, yapõlan değişiklikte, AKP’nin
tek başõna seçim yapmasõnõ sağlaya-
cak bir yöntem getirilmektedir. 17 üye-
nin 7’si sivil ve askeri yüksek yargõçtõr.
Geri kalan 10 üye, 4’ü Cumhurbaşkanõ
tarafõndan doğrudan olmak üzere ya-
sama ve yürütme tarafõndan atan-
maktadõr. Yani yasama ve yürütme,
yani AKP, yani Başbakan ve Cum-
hurbaşkanõ AYM’ye egemen olmak-
tadõrlar. Aday seçimlerinin kurumlarca
yapõlacak olmasõ sonuca etkili değil-
dir. Çünkü yandaş duruma getirilmiş
olan bu kurumlarõn yapacaklarõ se-
çimler, siyasal iktidarõn isterleri doğ-
rultusunda sonuçlanacaktõr.
Ayrõca 3 adayõn birinin isteklere uy-
gun olmasõ, o adayõn AYM üyeliğine
atanmasõ için yeterli olacaktõr. Yüksek
yargõnõn AYM’deki temsil sayõsõ
9’dan 7’ye düşürülmektedir. Buna
karşõlõk, Sayõştay, YÖK ve avukatlar
gibi, yüksek yargõyla ilişkisi ikincil de-
recede olan ku-
rumlarõn temsil
sayõsõnõn atanma-
sõ anlamlõdõr.
Anayasa hu-
kukçusu Müm-
taz Soysal: Bir
kere böyle bir de-
ğişiklik ihtiyacõ-
nõn hissedilmiş
olmasõ, Anayasa
Mahkemesi’nin bugünkü üye sayõ-
sõndan pek memnun olunmadõğõnõ
gösteriyor.
Aslõnda mahkemenin son verdiği
paketle ilgili karar bilinseydi böyle bir
değişikliğe gidilmezdi.
Çünkü son kararda belli oldu ki
Cumhurbaşkanõ’nõn atadõğõ üyeler
şimdiye kadar olandan farklõ bir ço-
ğunluk oluşturdu. Anayasa Mahke-
mesi’nin kararlarõnda zaten istenen de-
ğişiklik bir ölçüde sağlanmõş oldu.
Ama bununla da yetinilmeyerek daha
da ileriye gidiliyor. Cumhurbaşka-
nõ’na bu konuda daha fazla olanak ta-
nõnõyor. Meclis’e de üç üye seçme hak-
kõ veriliyor.
Üyelerden ikisi Sayõştay tarafõn-
dan gösterilen adaylar tarafõndan se-
çiliyor. Sayõştay’da da Meclis’in ço-
ğunluğuna hâkim olan bir hava esiyor.
Bu bakõmdan Anayasa Mahkemesi
hem Cumhurbaşkanõ hem de TBMM
eliyle iktidara yakõn kararlar çõkarõla-
cak hale dönüştürülüyor.
Zaten ağõr bir iş yükü altõnda bulu-
nan mahkeme, bireysel başvuruyla
müthiş bir yük altõna giriyor.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi
Hamdi Yaver
Aktan: Anayasa
Mahkemesi ile
HSYK’nin yapõsõ-
nõ değiştiren mad-
deler 12 Eylül’ü
aratacak. 13 Ey-
lül’de olacak yapõ
büyük rahatsõzlõğa
neden olacak. Da-
ha siyasallaşan bir
yapõ getirilecek. Bu, tamamen alala-
de hazõrlattõrõlmõş, hukuk tekniği açõ-
sõndan son derece zayõf, çelişkilerle do-
lu bir düzenleme.
Bu anayasa değişikliği aslõnda bak-
tõğõnõz zaman AKP’nin iktidara geldiği
günden beri yaptõğõ uygulamalarõnõn
Türk halkõ tarafõndan test edilip edil-
mediğinin oylamasõdõr.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Da-
nõştay Başkanõ Mus-
tafa Birden, Danõş-
tay’õn verdiği kararlara,
başta Adalet Bakanõ
Sadullah Ergin olmak
üzere devlet adõna yet-
ki kullanan kişilerin
saygõ göstermesi ge-
rektiğini kaydetti. Yar-
gõ kararlarõnõn yakõn
bir zamanda yapõlacak
olan referandum sonu-
cunu etkilemeye yöne-
lik bir malzeme olarak
kullanõlmasõnõn doğru
olmadõğõnõ belirten Bir-
den, Danõştay’õn siyasi
tartõşma ve çekişmele-
rin içine çekilmeye ça-
lõşõldõğõna dikkat çekti.
Birden, yaptõğõ yazõ-
lõ açõklamada, katõldõğõ bir tel-
evizyon kanalõnda Danõştay ka-
rarlarõnõ eleştiren Adalet Bakanõ
Ergin’e tepki gösterdi. “Yüzyı-
lı aşan onurlu bir geçmişe sa-
hip Danıştay’ın, Cumhuriyet ve
hukuk devletinin temel gü-
vencelerinden birisi olduğu-
nun unutulmaması gerektiğini”
ifade eden Birden, Danõştay’a yö-
nelik eleştiri ve değerlendirme-
lerde, yargõ yerini ve onun men-
suplarõnõ zan altõnda bõrakõcõ
açõklamalardan özenle kaçõnõl-
masõnõ istedi. Birden, “Anayasal
bir kurum ve yüksek bir mah-
keme olan Danıştay, siyasi tar-
tışma ve çekişmelerin içine çe-
kilmeye çalışılmamalıdır. Da-
nıştayın, anayasal gö-
rev ve yetkileri çer-
çevesinde verdiği ka-
rarlarına, başta Sa-
yın Adalet Bakanı ol-
mak üzere devlet adı-
na yetki kullanan ki-
şilerce saygı gösteril-
melidir” dedi.
Danõştay kararlarõ-
nõn basõn ve yayõn or-
ganlarõnda, yüzeysel
bilgilere dayalõ olarak
tartõşõlmasõ, eleştiri sõ-
nõrlarõ aşõlarak suçlama
getirilmesi ve yargõ
kararlarõnõn yakõn bir
zamanda yapõlacak
olan referandum so-
nucunu etkilemeye yö-
nelik bir malzeme ola-
rak kullanõlmasõnõn
doğru olmadõğõnõ vur-
gulayan Birden, son zamanlarda
iyice sõklaşan açõklama ve be-
yanlarõn, Danõştay olarak yargõ
bağõmsõzlõğõnõn korunmasõ, yar-
gõ kararlarõna saygõ gösterilme-
si konusundaki öneri ve beklen-
tilerinin göz ardõ edildiğini, hat-
ta önemsenmediğini bir daha
gösterdiğini belirtti.
Adalet Bakanlõğõ da yaptõğõ yazõlõ açõk-
lamada Danõştay’a yanõt verdi. Açõklama-
da, şunlar kaydedildi: “Nasıl ki, yasama
ve yürütme kendisine yöneltilen tenkit
ve eleştirileri olgunlukla karşılayıp, de-
mokrasinin bir gereği olarak kabul edi-
yor ise yargı da kararlarına karşı yönel-
tilen eleştirileri aynı olgunlukla karşıla-
yıp, bunu özeleştiri için bir fırsat olarak
değerlendirmeli, evrensel ve ideal huku-
ka ulaşmada bir araç olarak kullanma-
lıdır. Aksi düşünce, hâkimleri kutsamak
ve yargı kararlarını da dogma olarak
kabul etmektir. Bunun sonucu da, yar-
gıçlar devletidir (jüristokrasi). Yargıya
duyulan güvenin ve gösterilen saygının,
dolayısıyla yargı erkinin zarar görme-
mesi için herkesten önce yargı kurumla-
rı ile mensuplarının yargılama süreci ve
sonrasında daha dikkatli ve özenli dav-
ranmaları, kamu vicdanındaki adalet
duygusunu zedeleyici, tarafsızlığı gölge-
leyici karar ve uygulamalardan da titiz-
likle kaçınmaları gerekmektedir.”
Özbek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ
Aykut Cengiz Engin’in Ergenekon so-
ruşturmasõnõ yürüten savcõlarla ilgili ola-
rak yaptõğõ suç duyurusunu anõmsatarak
şunlarõ söyledi: “İstanbul Başsavcı-
sı’nın, savcı bir arkadaşla ilgili olarak,
benim talimatlarıma uymuyor diye Ce-
za İşleri Genel Mküdürlüğü suç duyu-
rusunda bulunduysa, yani o işin başın-
daki adam, yani başsavcı, böyle bir ev-
rak gönderdiyse ve bunun gereği Ada-
let Bakanlığı’nın emirlerine uymamak
diye, Hâkimler Kanunu’na göre kına-
ma cezasıyla karşılığı gösterilen bir ey-
lemden bahsediliyorsa, bunun gereği-
nin yapılması gerekmez miydi? Biz ku-
rul olarak karar aldık, Sayın Bakan’a
dedik ki şöyle şöyle şeyler var. Bunla-
rın değerlendirilmesi gerekir, bunları
değerlendirin. Eğer gerek varsa işlem
yapın bize de sonuçlarını bildirin. Bu
arada şunu da söyledik. Soruşturmayı
yapan arkadaşlarımızla ilgili birtakım
dilekçeler var, ciddi boyutta. Bunları
değerlendirin, inceleme yaptırın, ama
bize bir soruşturma getirin. Bu karara
bağlandı. Artık orada bir kurulun ka-
rarı var. Sayın Bakan bunlarla ilgili bi-
ze en ufak bir bilgi vermedi. Bunu de-
falarca gündeme getirdiğimiz halde bu
konuda sessiz kalıyor.”
‘Bakan sessiz
kalıyor’
DANIŞTAY BAŞKANI MUSTAFA BİRDEN: KARARLARA SAYGI DUYULSUN
Danıştay’a
anında yanıt
Adalet
Bakanı
Sadullah
Ergin
BÜLENT SERİM
HSYK Başkanvekili Özbek AKP’nin tutumuna isyan etti. (AA)
İstanbul Haber Servisi - Sol, anayasa değişik-
liklerine “hayır” demek için meydanlara iniyor.
TKP, EMEP, ÖDP ve Halkevleri İstanbul, Ankara
ve İzmir’de kitlesel mitingler düzenleyerek anaya-
sa referandumuna “hayır” diyecek. Mitinglere
Türk-İş ve DİSK de destek verecek. İstanbul’da
yarõn düzenlenecek “Eşit, özgür bir ülke için 12
Eylül Anayasası’na da AKP Anayasası’na da
hayır” mitingi Kadõköy İskele Meydanõ’nda saat
17.00’de başlayacak.
TKP, EMEP, ÖDP ve Halkevleri’nden yapõlan
açõklamada anayasa paketinin Türkiye’nin sorun-
larõna, yurttaşlarõn temel hak ve özgürlük taleple-
rine yanõt vermediği belirtildi. Anayasa değişikliği
ile Türkiye’nin geleceğinin karartõlacağõ belirtilen
açõklamada, geçmiş hükümetler döneminde yapõ-
lan birçok değişikliğin 12 Eylül Anayasasõ’na
halkçõ ve demokratik içerik kazandõramadõğõ vur-
gulandõ. AKP’nin, sendikalar, meslek örgütlerini,
muhalefet güçlerini yok sayarak yaptõğõ değişik-
likleri “12 Eylül ile hesaplaşma” olarak sunmaya
çalõştõğõ kaydedilen açõklamada “Anayasa deği-
şiklik paketi 12 Eylül düzeninin yenilenerek
sürmesini sağlamaktır. Bizler AKP’nin anaya-
sa değişiklik paketine hayır diyoruz” denildi.
Sol, ‘hayır’ demek için
meydanlara iniyor
AKP’nin mahkemesi olacak
MÜMTAZ SOYSAL HAMDİ Y. AKTAN
CHP İstanbul
İl Başkanı Ber-
han Şimşek ve
beraberindeki
heyet DİSK Baş-
kanı Süleyman
Çelebi ve sendika
yönetimini DİSK
Genel Merke-
zi’nde ziyaret et-
ti. Çelebi, 12 Ey-
lül’deki referan-
duma ilişkin ça-
lışmaların adil
bir şekilde yürü-
tülmediğini belir-
terek, “Başba-
kan, ‘Taraf ol-
mayan, bertaraf
olur’ diyerek ku-
rumları tehdit
ediyor. Devletin kaynakları vali ve kaymakamlar
eliyle iktidar partisi lehine kullanılıyor. 13 Ey-
lül’de Türkiye’nin karanlığa gömülmemesi için
duyarlı halk bu oyunu bozacaktır” dedi. Çelebi,
31 Ağustos’ta Taksim Meydanı’nda sendikalar,
demokratik kitle örgütü temsilcileri ve sanatçıla-
rın katılımıyla “Hayır” broşürü dağıtacaklarını
söyledi. CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek
de “26 soru sorup, 1 cevap istenen başka bir ana-
yasa değişikliği yok. Kimsenin düşüncelerini dik-
kate almayacaksın, sonra da çıkıp bunun adına
‘özgürlük’ diyeksin. Bu monarşik sisteme geçişin
hazırlıkları” diye konuştu. (ALİ AÇAR)
CHP’den DİSK’e ziyaret
‘Yõldõrmaya çalõşõyorlar’
‘OKTAY, BAZI HAKİMLER İÇİN ARACI OLDU’
Özbek, Eski Adalet Bakanõ Seyfi Oktay’õn, HSYK’ye müda-
hale ettiği iddialarõnõn sorulmasõ üzerine “Bu tür haberler Ok-
tay ile ilgili yasal işlem yapıldıktan sonra ortaya çıktı. Ok-
tay’ı çalıştığım dönemde Adalet Bakanı olduğu için tanırım,
uzun süreden beri görüşemiyordum. İki hâkim arkadaşımız,
Oktay ve ben yemek yedik. Gelen arkadaşlarımız İstanbul
10 ve 14. ağır ceza mahkemesi başkanları. Birtakım sıkıntılı-
ları olduğunu söylediler. Adeta ‘bizi buradan kurtar, çalõşacak
durum kalmadõ’ dediler. Bu taleplerin gelmesi doğal ancak bu
tür birisinin aracılık etmesi doğal değil” dedi. Özbek, “Sevdi-
ğiniz, saydığınız bir Bakan’ın referansını göz ardı edemezsi-
niz. Ancak o dönem işlem yapmadık. Bu kararnamede bu
arkadaşlarımız alınsın diye önerdim. Köksal Şengün’ün be-
nimle görüşmek istediğini de Seyfi Bey iletti. Köksal Bey de
geldi, Yargıtay üyeliği istedi. Uygun olmayacağını, davaya
müdahale anlamı taşıyacağını söyledim” diye konuştu.