25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 22 AĞUSTOS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Kõlõçdaroğlu, Avcõ’nõn kitabõna yönelik incelemenin hükümetin baskõcõ anlayõşõnõn işareti olduğunu söyledi TÜREY KÖSE ISPARTA - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Es- kişehir Emniyet Müdürü Ha- nefi Avcı’nõn kitabõ üzerine in- celeme başlatõlmasõyla ilgili ola- rak, “Hükümetin baskıcı an- layışından kaynaklanan bir durum. Hükümetin adına in- celeme denilerek yaptığı so- ruşturma hazırlık sürecini baş- lattığını gösteriyor” dedi. Kõ- lõçdaroğlu, Avcõ’yõ tanõdõğõnõ, düzgün, namuslu bir bürokrat ol- duğunu, kitabõnõn dikkatle okun- masõ gerektiğini söyledi. Kõlõçdaroğlu, Avcõ’nõn kitabõ ve arkasõndan başlatõlan incelemeyle ilgili sorular üzerine, “Devlette uzun yıllar hizmet etmiş bir ka- mu görevlisi, olayların perde arkasını iyi bilen ve tahlil eden bir polis, Meclis’te yolsuzluk araştırma komisyonunda da bilgisine başvurulmuştu. Son kitabı Türkiye’yi sarsan bir kitap. Belli gerçeklerin öğre- nilmesi açısından önemli bir belge olarak çıktı” dedi. Kitabõ yazan kişinin “sıradan bir kişi olmadığını” vurgulayan Kõlõç- daroğlu, şunlarõ söyledi: ‘Dürüst bir bürokrat’ “Olayların içinde olan, yaşa- yan, tanık olan bir kişi. Böyle bir kitabı bu süreçte yazmanın önemini bilen, kavrayan bir kişi. Hükümetin hemen bir in- celeme başlatması baskıcı an- layışından kaynaklanan bir durum. Herhalde ilk kez kitap yazdığı için bir kamu görevli- si hakkında inceleme başlatıl- mıştır. Bu kitap medyada yer almasaydı bu inceleme başla- tılacak mıydı, merak ediyo- rum. Hükümetin adına incele- me denilmekle beraber soruş- turma hazırlığı sürecini baş- lattığını gösteriyor. Sayın Av- cı’yı tanıyorum. Birkaç kez karşılaştık. Biri Meclis’teki ko- misyonla ilgiliydi. Düzgün, na- muslu bir bürokrat. Gerçekle- ri her yerde her ortamda söy- lemekten çekinmeyen bir kişi. Yolsuzluklara karşı mücadele etmeyi ilke edinen halktan ya- na bir bürokrat. Yasaların ge- reğini yapmaktan ödün ver- meyen biri. Keşke Sayın Av- cı’nın yaptığı bu çalışmanın benzerini bir dönem değişik kamu kurumlarında görev yap- mış olup da AKP’lilerin hış- mına uğrayıp pasifize edilen di- ğer bürokratlar da yapabilse- ler. O cesareti gösterebilseler.” Kõlõçdaroğlu, Avcõ’nõn devlet içindeki cemaat örgütlenmesi ve Deniz Baykal kasetiyle ilgili görüşlerinin aktarõlmasõ üzerine de, “Çok ciddi iddialar var. Ama Sayın Avcı bu iddiaları kaleme alırken herhalde bil- dikleri vardır. Yazdıkları top- lumun her kesimi tarafından dikkatle izlenmeli ve okunma- lıdır” dedi. Kõlõçdaroğlu, AKP’lilerin He- ronlarla ilgili sözleri üzerine Ge- nelkurmay’dan yapõlan açõklama ile ilgili olarak da, “Bakalım iddia sahipleri ne diyecek? Bel- ki özür dilerler” dedi. Avcõ’nõn kitabõ dikkatle okunmalõ Kılıçdaroğlu, “inceleme hükümetin baskı- cı anlayışından kaynaklanıyor” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet teşkilatõnda teknik-elek- tronik istihbaratõn kurucusu olarak bi- linen Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gündemde bomba et- kisi yaratan ve yok satan “Haliç’te Yaşayan Simonlar” adlõ kitabõnda, Fethullah Gülen cemaatinin başta emniyet olmak üzere yargõ, ordu ve diğer devlet kurumlarõ içindeki ya- põlanmasõnõ açõkladõ. Kitabõnda, 5-6 ay õşõk evlerinde kaldõğõ dönemde Gülen ile tanõştõğõnõ ve 28 Şubat sü- reci sonrasõ kendisiyle görüştüğünü de aktaran Avcõ, cemaatin devleti tes- lim aldõğõnõ, milletvekilleri arasõnda bile cemaati temsil eden sorumlu imamlar olduğunu, cemaatin amacõ- na ulaşmak için şantaj, iftira ve ka- ralama kampanyasõ gibi her türlü yöntemi kullandõğõnõ belirtti. Avcõ, kitabõnda “Hükümete alternatif bir yapı kurularak tüm kurumlar yönetilmektedir” diyor. Avcõ’nõn kitapta, iki belgeyle be- raber dõşarõdan aldõğõ bilgilere daya- narak anlattõğõ cemaat yapõlanmasõ şöyle: Cemaatin insanları dostlarım: Gizli faaliyetlerini açõklayacağõm güçlerin ellerinde ne kadar büyük ola- naklar olduğunu ve hangi yöntemle- ri kullandõklarõnõ az çok bilenlerden birisiyim. Bu insanlarõn hasmõ, düş- manõ değilim; çoğu eski dostlarõm, son dönemde tanõk olduğum ve yasadõşõ olduğunu düşündüğüm davranõşlarõ hariç inançlarõnõ ve dünya görüşleri- ni paylaşõyorum. Işık evlerinde 6 ay kaldım, Fethullah Hoca’yla karşılaş- tım: Polis Enstitüsü’nde okurken ak- şam namazõnõ Maltepe Camii’nde kõlardõm. Bir gün cami çõkõşõnda soh- bet ettiğim mühendislik öğrencisi bir arkadaşõn anlatõmlarõndan etkilen- dim. Zülfikar adlõ arkadaşõmdan bu şahsõn Nurcu olduğunu öğrendim. Daha sonra adõnõn Halit olduğunu öğrendiğim bu yeni arkadaşõm bizi öğrencilerin birlikte kaldõğõ evine gö- türdü. Evde hepsi Nurcu olan 5-6 öğ- renci kalõyordu. Işõk evleri denen o evlerden birinde tahminen 5-6 ay ka- dar kaldõm. Bu evde kalõrken Fet- hullah Gülen Hoca’yla benzeri baş- ka bir evde karşõlaştõm. Fethullah Hoca’ya ‘Doğru bil- diğiniz yolda devam edin’ de- dim: 6 yõl çocuklarõmõ Samanyolu Koleji’nde okuttum ve ikisi de oradan mezun oldu. 28 Şubat sonrasõnda hakkõnda davalar açõldõğõ o baskõ dö- nemlerinde bir arkadaşõm aracõlõğõy- la Fethullah Gülen Hoca’yla onun ta- lebi üzerine kõsa süreli olarak görüş- tüm. Bu görüşmede özetle ona “Siz doğru bildiğiniz yolda okullar aça- rak bu ülkeye ve insanlarımıza hizmet ediyorsunuz. Gerisini önem- semeyin, doğru sonunda galip ge- lecektir” dedim. Belgelere dayalı örgüt yapısı: Ben şu andaki örgütün nasõl yapõlan- dõğõnõ, idare edildiğini bir nebze olsun göstermek istiyorum. Maalesef bu konuda çok fazla belge yok ama yi- ne de bulunan belgeler mevcut duru- mu bir oranda anlamamõzõ sağlõyor. Emniyet’in imamı Ömer: Bu belgeler ve dõşarõdan aldõğõm bilgilere göre (Emniyet teşkilatõnda) her bi- rimdeki temsilciler kanalõ ile herkes Ömer kod adlõ (Osman Hilmi Özdil) kişinin denetiminde çalõşmaktadõr. Amirler mezuniyet dönemlerine gö- re dönem dönem örgütlenmiştir. Her- kes gördüğü, bildiği her konuyu tem- silcilere aktarmakta, onlar da silsile ile Ömer’e ulaştõrmaktadõr. Aynõ şekil- de istenen her husus da Ömer’den ta- limat olarak teşkilatõn en alt birimle- rine kadar ulaştõrõlmaktadõr. Emniyetteki cemaat örgüt- lenmesi: Her kritik birimde cemaa- tin irtibatõ ve sorumlusu yer almõş, özellikle İstihbarat, KOM (Kaçakçõ- lõk ve Organize Suçlarla Mücadale) ve diğer birimlerin bilgi işlem birimleri büyük oranda cemaat taraftarlarõndan oluşmuştur. Emniyete ait tüm arşiv ve bilgiler cemaatin arşivine taşõnmõş, mevcut- lar da istendiği an cemaatin isteklerine uygun olarak kullanõlmaktadõr. Em- niyetin İstihbarat ve KOM birimle- rinde teknik ve amir kadrosu büyük oranda cemaatin elemanõ konumun- da veya bilerek cemaatten gelen tali- matlara uymaktadõr. Cemaat tüm kurumlarda ör- gütlü: Aslõnda bu örgütlülük yalnõzca Emniyet içinde mevcut değildir, ce- maat hemen hemen tüm kurumlarda az veya çok örgütlü haldedir. Öğren- diğim kadarõyla MİT, ordu, yargõ ve milletvekilleri içinde imam konu- munda kişiler bulunmaktadõr. Cemaat soruşturmaları en- gelleniyor: Cemaat hakkõnda her- hangi bir ihbar geldiğinde, daha araş- tõrmaya başlanmadan o birimdeki cemaat mensuplarõnca haber verilip tedbir alõnmaktadõr. Yakõn zamanda birkaç defa MİT ve Emniyet’e ce- maatin faaliyetleri, hatta en üstteki imam Ömer kod adlõ kişi hakkõnda bilgi gitmiş, MİT araştõrmaya başla- dõğõ an haberdar olunmuş ve gerekli tedbirler alõnmõştõr. Kurumlarda istişare komitesi: Her hafta toplanõlarak o kurum/bi- rimdeki genel durumlar değerlendirilir ve yukarõya arz edilecek konular çõ- karõlõr. Alt birim imamlarõ kendi ara- larõnda toplanõrlar. En yukarõda o kurum için istişare heyeti denebilecek üst sorumlulardan oluşan komiteva- ri bir birim olup onun üstünde o ku- rumun imamõ bulunur. Kurum imamlarının işbirli- ği: Daha üstte kurum imamlarõ bir araya gelip ülke genelindeki işleri ve kurumlar arasõ çalõşmalarõ değer- lendirirler. Bir kurumun yapacağõ iş- lere diğerlerinin desteği, oralardaki bilgiler istenir. Her şeyin başı Fethullah Ho- ca: Bununla birlikte her kurum ima- mõ ayrõca doğrudan yurtdõşõnda bu- lunan Fethullah Hoca’ya bilgi verip ondan talimat alõr, yani olup biten her şey hocanõn bilgi ve kontrolünde ger- çekleşir, dolayõsõyla meydana gelen olaylar asla sõradan bir cemaat men- subunun kendi kafasõna göre yaptõğõ şeyler değildir. Hükümet içinde hükümet gibi: Devleti idare eden bakanlõk ve genel müdürlüklere, hatta hükümete alter- natif bir yapõ kurularak tüm kurum- lar yönetilmektedir. Her şey olmasa da hayati konular, önemli tayin ve ata- malar, önemli operasyonlar bu yapõ ta- rafõndan planlanõp uygulanmaktadõr. Cemaatin kurguladığı kom- plolar: Operasyonlara karar verip devletin sistemlerini kendi amaçlarõ doğrultusunda çalõştõrmakta, aynõ an- da kendi taraftarlarõ ve kendilerinin denetiminde olan basõn yayõn organ- larõ ve internet siteleri vasõtasõyla linç kampanyalarõ yapõlmakta, doğru yanlõş her türlü bilgi çarpõtõlarak ser- vis edilmekte, kamuoyu yanlõ ve yan- lõş bilgilerle yanlõş kanaat sahibi ol- maktadõr. Her türlü yöntem uygulanıyor: Hukuka uygun veya farklõ yöntemle elde edilen bilgiler ve her türlü yön- tem kullanõlarak hedef seçilen kişiler linç edilmek istenmektedir. Zaman zaman bu bilgiler tahrif edilerek ek- leme ve çõkarmalar yapõlarak kulla- nõldõğõ gibi çoğunlukla da her yerde bulunan gizli elemanlarõ özellikle ordu içerisindeki faaliyet ve çalõş- malarõ rapor etmektedir. Daha sonra bu haberleri belgele- mek için delil bulmaya çalõşõlmakta, bulunan veya yaratõlan belge, evrak ve materyaller aranan mahallere ko- narak aramada ele geçti işlemi ya- põlmaktadõr. Ülke cehenneme dönüşür: Bu devletin polisi, askeri, medyasõ oluşturulmak istenen bu sistem içe- risinde çalõştõrõlamaz, bugün yapõldõğõ gibi cemaatin hedefleri uğruna hu- kuksuzluklar, komplo, şantaj ve ifti- ra yöntemleri ile çalõştõrõlõrsa da ge- lecekte bu ülke herkes için adeta bir cehenneme dönüşür. Sistem kaosa sürükleniyor: Bu anlayõş ve yöntem her gün arta- rak devam edecek. Kõsa süre sonra ti- cari şirket, ortaklõk, ihale vs. işlere de bu anlayõş ve yöntemlerle yaklaşõl- maya başlandõğõnda ülkede her şey çok daha kötüye gidecektir. Devletin polisinin, istihbaratõnõn ve diğer kurumlarõnõn imkânlarõ ce- maatin talimatõ ile istenmeyen, be- ğenilmeyen, rakip şirket aleyhine kullanõlõrsa (ki çok yakõnda bu ola- caktõr, belki de halihazõrda uygula- maya konmuştur) bunu tespit etmek o kadar kolay da olmayacağõndan tüm sistem bir kaosa doğru sürüklene- cektir. Bu yöne doğru gidildiğini görmek için kâhin olmaya gerek yok. Cemaat devleti teslim aldı: Bu ülke çok badireler atlattõ, bu olay- larõn benzerlerini çok yaşadõk, bir şey olmaz diyenlere yanõtõm, daha önce bu türden tehlikelerin atlatõlmasõnõn mev- cut sorunlarõn da kolayca atlatõlacağõ anlamõna gelmediği olacaktõr. Bir grup koca bir devleti teslim aldõ. Devlet içten içe çatõrdõyor, birileri yö- netimi ele aldõ ve kimse devlet gücünü kullanan bu kişilere dur diyemiyor. Birkaç cemaatin imamõ devlet yetki- lerini gasp etti. Bu nasõl bir devlet ge- leneğidir? Işõk evlerinde kaldõğõnõ, Fethullah Gülen ile görüştüğünü belirten Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcõ, devlet içindeki cemaat yapõlanmasõnõ ayrõntõlarõyla ortaya koydu ‘Her şeyin başı Fethullah Hoca’ Hükümetten arayan olmadı AYKUT KÜÇÜKKAYA “Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabõyla Türki- ye’nin gündemine oturan ve başkent An- kara’yõ sarsan Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, hükümet kanadõndan kim- senin kendisini aramadõğõnõ açõkladõ. Av- cõ, emniyet teşkilatõndaki meslektaşlarõndan ise arayanlar olduğunu belirterek “olum- lu” tepkiler aldõğõnõ söyledi. İl Emniyet Müdürü olarak “Emniyette- ki Gülen cemaatini ihbar eden” Hanefi Avcõ’yla kõsa bir görüşme yaptõk. Maka- mõndan yaptõğõmõz telefon görüşmesine, “gazetecilerle daha sonra görüşmek is- tiyorum” diyerek not düşen Avcõ, “Kitap tartışılsın... Ben ikinci planda kalayım. Bir müddet sonra açıklama yapmak is- tiyorum” dedi. Kitabõyla ilgili başlatõlan in- celemeye dikkat çekmemiz üzerine, “Ben- ce her şeyin doğrusu ortaya çıkar. Biraz zamana da ihtiyacımız var” sözleriyle kõsa bir yanõt verdi. “Basın ve televiz- yonlar kitabınızı pek de gündeme ge- tirmek istemiyor. Önümüzdeki süreç- te yıpratılacağınızı düşünüyor musu- nuz” sorumuz üzerine ise, “Kitap iki üç gün oldu çıkalı. Bu kanaate sahip ol- mamız için benimle ilgili, yıpratılmay- la ilgili daha erken olduğunu düşünü- yorum. İnsanlar kitabımı daha yeni okuyor” değerlendirmesini yaptõ. Hanefi Avcõ, kitabõn yankõlarõyla ilgili “kendisini hükümet kanadından ya da si- yasilerden arayan olup olmadığıyla” il- gili sorumuz üzerine ise hükümet ya da si- yasetçilerden kimsenin kendisini arama- dõğõnõ söyledi. Avcõ, “Emniyetteki mes- lektaşlarımdan arayanlar oldu. Son de- rece olumlu tepkiler aldım” dedi. HANEFİ AVCI Fethullah Gülen’den iddialara yanıt ANKARA (ANKA) - Fethullah Gü- len, avukatõ aracõlõğõyla internet sitesinde bir açõklama yaparak Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nõn kitabõ aracõlõ- ğõyla ortaya koyduğu iddialarõ yanõtladõ. Açõklamada, “Bu iddialara ilişkin olarak açtığımız birçok dava sonucunda, id- diaların gerçekdışılığı kesinleşmiş yar- gı kararlarıyla kanıtlanmış ve iddia sa- hipleri çeşitli ceza ve tazminatlara mahkûm edilmiştir” denildi. Bazõ gazetelerin 20 Ağustos 2010 tarihli nüshalarõnda yapõlan yayõnlarda, Eskişe- hir İl Emniyet Müdürü Hanefi Avcõ’nõn bir kitabõna dayanarak, Fethullah Gülen hak- kõnda tamamen hayali, asõlsõz iddialara yer verildiği belirtilen açõklamada, “Söz ko- nusu yayınlar, bütün devlet kuruluşla- rını ve idarecilerini zan altında bırak- tığı gibi; müvekkilimi de illegal bir ör- güt kurarak devletin tüm kurumlarını ele geçirmek ve yönetmekle suçlayarak, kişilik haklarına hukuka aykırı olarak çok ağır, haksız ve mesnetsiz saldırı teş- kil etmektedir” denildi. İNTERNETTE AÇIKLAMA YAPTI Görüntüler çatışma sonrasına ait GENELKURMAY’DAN AÇIKLAMA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Başkanlõğõ, Hakkâri’nin Çu- kurca ilçesi Hantepe üs bölgesine yapõlan saldõrõyla ilgili açõklamada, “Olayın ce- reyan şeklinden de görüleceği gibi, med- yaya yansıyan görüntüler, çatışmanın başlamasından sonraki sürece aittir ve çatışma süresince de ilgili komutanlık- lar alınması gereken tedbirleri almış ve- ya almaya çalışmışlardır” denildi. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan açõklamada, Hakkâ- ri’nin Çukurca ilçesi Hantepe’deki üs böl- gesine ve yakõn emniyet kuvvetine 19-20 Temmuz 2010 gecesi yapõlan terörist sal- dõrõsõ ile ilgili, medyada çeşitli haber, yo- rum ve görüntüler yer aldõğõ belirtildi. Ölümle neticelenen her iç güvenlik ola- yõnda olduğu gibi bu olayla ilgili olarak da adli soruşturmanõn, ilgili cumhuriyet sav- cõlõğõ tarafõndan hemen başlatõldõğõna dik- kat çekilen açõklamada, ayrõca, olayõn ida- ri yönden de incelenmesi maksadõyla; Jan- darma Asayiş Kolordu Komutanlõğõ’nca oluşturulan idari soruşturma heyetinin de olayõn incelemesine başladõğõ kaydedildi. Açõklamada, 30 Temmuz 2010 günü de Jandarma Asayiş Kolordu Komutanõ’nõn askeri savcõlõktan olayõn soruşturulmasõ- nõ istediği belirtildi. A slõnda herkes biliyor ama kimse dillendire- miyor. Ben bu kitapla birlikte açõkça ifade ediyorum ki tüm bu işleri cemaat yapõyor, bu- nu artõk herkes bilsin. Son zamanlarda gündemi meş- gul eden tüm iddialarõ yayan ce- maattir, onlardan bilgi alan da on- lar adõna konuşan da cemaatin adamlarõdõr. “Tarafsız basın mensubu, devletin polisi, sav- cısı” numarasõnõ artõk kimse yut- masõn, bu işler Emniyet ya da hu- kuk adõna yapõlmõyor, cemaatin planõ ve programõ doğrultusunda cemaatin talimatõ ile gerçekleşti- riliyor. Cemaate hizmet ediyor- lar: Bu işlere karşõ koymasõ ge- rekenler, sõzdõrõlan bilgileri kul- lananlar da bilsinler ki bu yön- temle cemaate hizmet ediyorlar. Bazõ internet siteleri, basõn ve medya hizmeti değil, cemaatin propagandasõnõ yapõyorlar. Ce- maatin plan ve programõna uy- mayõp görevini yapan hâkim, savcõ ve diğer görevlilere yönelik saldõrõlar cemaatin talimatõ ve planõ gereği yürütülüyor. Emniyet’i cemaat sarmış: Büyük illerin emniyet müdürleri ve valileri bilsinler ki emirlerin- deki polisin bir kõsmõ kendilerini değil, cemaat imamõnõ amir ola- rak kabul ediyor, hatta etraflarõ ce- maat mensubu müdür ve amir- lerce sarõlmõş durumdadõr. Ger- çeği göremiyorlar. Bu durumun farkõndalar ve kõs- men biliyorlar ama bilmiyor gibi davranõyorlar. Bazõ operasyonlarõ kendileri değil, cemaat yanlõsõ polislerle cemaat yanlõsõ savcõlar cemaat imamlarõnõn talimatõ ile yürütüyorlar, bunu artõk biliyoruz. Cemaatin propaganda araç- ları: Bugün bilinen gazete, televizyon ve dergiler haricinde Aktifhaber, Derindüşünce, Root- haber, Habertime, Habervaktim, Sonsayfa, recepa.blogspot gibi on- larca internet sitesi cemaat men- suplarõnca kurulmuştur. Sanki bir- birinden ayrõ kaynaklarmõş gibi gözüken şeyler aslõnda tek bir kay- naktan yönlendirilmekte, hatta za- manla resmi bilgiye dönüşmektedir. ‘Tüm işleri cemaat yapõyor’ Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gündemde bomba etkisi yaratan ve yok satan iki belgeyle ve dışardan aldığı bilgilerle yazdığı “Haliç’te Yaşayan Simonlar” adlı kitabında, Fethullah Gülen cemaatinin başta emniyet olmak üzere yargı, ordu ve diğer devlet kurumları içindeki yapılanmasını açıkladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear