23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Hegemonya, ‘Yumuşak Güç’, Takıyye ABD kaynaklı “yumuşak güç” teorisiyle, siyasal İslamın hegemonya projesinin, siyaset kültürünün AKP döneminde buluşması, referanduma doğru il- ginç görüntüler üretmeye başladı. Gramsci’nin kötü kopyası Hegemonya kavramı iki özelliğin diyalektiğine işaret ediyor: Biri rakipsiz bir şiddet uygulama kapasitesine sahip olmak. İkincisi liderliğini kabul ettirerek yönlendirebilmek. Bunlardan ikincisi egemense hegemonya istikrarlı bir biçimde sürdü- rülebiliyor. Gramsci’nin 1930’larda geliştirdiği hegemonya teorisini, Prof. Joseph Nye, “Amerikan gücünün değişen doğası” (1990) başlıklı kitabında, sert ve yumuşak güç kavramlarıyla ABD dış politikasının soğuk savaş sonrası sorunlarına uyarlamayı dene- mişti. Ancak Nye, “sert” ve “yumuşak güç”ü yapı- sal özelliklerden kaynaklanan kapasiteler değil, adeta raftan alınarak kullanılacak araçlar olarak görüyordu. Nye’ye göre, “Yumuşak güç bir ülke kendi iste- diği şeylerin diğer ülkeler tarafından da istenmesini sağladığı zaman başarıyla uygulanmış oluyor”: Ben bunları istiyorum. Sen de aslında aynı şeyleri istiyorsun, beni izleyebilirsin. Nye’nin, neredeyse bir “kamu diplomasisi” girişi- mine indirgediği, “yumuşak güç” kavramına, AKP yandaşı yazarların yorumlarında çok sık rastlıyo- ruz. Ancak bu “yumuşak güç” kavramı, AKP’nin elinde, siyasal İslamın takıyye kavramıyla karşıla- şınca tepetaklak oldu; karşısındakileri, onların is- tedikleri şeylerin, aslında AKP’nin de istediği şeyler olduğu izlenimi vererek yönlendirme ça- basına dönüştü: Sen bunları istiyorsun. Merak etme ben de zaten aynı şeyleri istiyorum... Müslüman Kardeşler ve Humeyni Klasik hegemonya süreciyle, “yumuşak güç”lü takıyye durumu arasındaki farkı, siyasal İslamın di- namikleri bağlamında sanırım şöyle örneklendire- biliriz. Mısır’da Müslüman Kardeşler, rejim karşısında bir siyasi blok oluşturmaya çalışırken, siyasal İsla- mın projesini açıkça savunuyor, sivil toplum için- deki etkinlikleriyle halka, bu projeyi sorunların tek çözümü olarak öneriyor. Humeyni ise Avrupa’da sürgündeyken, ülkedeki Şah karşıtı muhalefetin her kanadına, onların duy- mak istedikleri şeyleri söyledi; eşitlikten, özgürlük- ten, kadın erkek eşitliğinden, çoğulculuktan, hatta emperyalizm, kapitalizm karşıtı olmaktan söz açtı; onların taleplerinin, aslında kendisinin de talep- leri olduğunu anlattı. Ancak, Humeyni iktidara geldikten sonra tam aksi yönde fetvalara, uygula- malara imza attı. Humeyni, ‘Şah karşıtı blok’u ken- di yanına çekmek için, halkı, solun siyasi liderlerini kandırdı. Bugün, Mısır’da, Müslüman Kardeşler güçlenmeye devam ediyor. İran’da ise, giderek daha çok şiddete başvurmak zorunda kalan molla rejiminin günleri sayılı... Ve AKP... AKP, başından beri, halka ve entelektüellere dö- nüp siz demokrasinin sınırlarının genişlemesini, Kürt sorununun çözülmesini, 12 Eylül kalıntılarının temizlenmesini, darbe korkusunun sona ermesini, AB üyelik sürecinin başarıyla sonuçlandırılmasını istiyorsunuz, ben de istiyorum dedi. Yerli ve ya- bancı iş çevrelerine de serbest piyasa, Avrupa Bir- liği reformları vaat etti. ABD’ye dönüp bölgede de- mokratik görünüşlü bir Müslüman devlet istiyorsu- nuz, Araplara, İsrail’e kafa tutacak güçlü bir ülke istiyorsunuz, biz de aynen bunları istiyoruz dedi. Bir süre işler gibi görünen bu yaklaşım, AKP’yi desteklemeyi kabul edenler, beklentilerine uyma- yan gelişmeler görmeye başlayınca, Arap dünyası lider aramadığını vurgulayınca, “açılımlar” kapan- maya başlayınca dağılmaya başladı. AKP döneminde, Yahudi düşmanlığı açıkça dile getirildi (“Dedeleriniz, ecdadınız kovulduğu zaman sizi kalkıp da bu topraklarda ağırlayan, mi- safir eden Osmanlı’nın torunları olarak konuşuyo- ruz”, “Öldürmeye gelince siz çok iyi bilirsiniz”, “Yahudiler parayı, bilgiyi çok iyi yönetirler...), ka- dın erkek eşitliğine inanılmadığı vurgulandı. Kürt sorunu, “açılımla” başladı, kitlesel tutukla- malarla devam ederek, “özel ordu” projesine, Manisa, İnegöl, Hatay “durumlarına” ulaştı. Dar- beyi önleme söylemiyle, yüzlerce insan içeri alın- dı, ama temel hukuksal, insani hakları da ayaklar altına... Telefon dinleme, kişinin mahremiyet hak- ları ihlal edildi, muhalefete yönelik bir korku orta- mı yaratıldı. Tüm bunlar “demokratik dönüşümler” adı altında yaşandı! Son olarak, Başbakan, referandum “zaferi” tehli- keye girince, “yumuşak güç” uygulamasını takıyye ile karıştıran, ABD’de zora düşen siyasilerin halk önünde ağlama taktiğinden esinlenen danışmanla- rının katkısıyla olacak, 12 Eylül idamlarının arkasın- dan, 30 yıl sonra, gözyaşı akıtarak, sosyalistlerin aklını karıştırmayı denedi. Ama hem öfkeli bir tep- kiyle karşılaştı, hem de alay konusu oldu. Tarih, liderliğini kabul ettirme kapasitesinin za- yıflamasına bağlı olarak, hegemonya sarsılmaya başlayınca siyasi süreçlerde şiddet ve baskı unsu- runun artarak devreye girdiğini gösteriyor. Bu ara- da, kimi entelektüeller, “sosyalistler”, siyasal İsla- mın dümen suyunda kalarak, şiddete, baskıya ma- zeret üretmeye hâlâ devam ediyorlar... erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com TMMOB Başkanõ Mehmet Soğancõ, AKP’nin anayasa değişikliğine ilişkin örgütüne çağrõ yaptõ ‘Şimdi‘hayõr’demezamanõ’MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği (TMMOB) Başkanõ Mehmet Soğancı, refe- randumla ilgili TMMOB örgütleri- ne gönderdiği mesajda, “Şimdi 12 Eylül düzeni ile gerçekten hesap- laşmayan hiçbir anayasa değişik- liği ile uzlaşmayacağız deme za- manıdır. Şimdi AKP’nin anayasa değişikliğine hayır deme zamanı- dır” çağrõsõ yaptõ. Soğancõ, mesajõnda, Türkiye’de yõllardõr bir değişimden söz edildiği- ni, ancak “normalleşiyoruz” deni- lirken her gün yeni bir “olağanüstü- lülük ve şok” içerisinde yaşamak zo- runda bõrakõldõklarõna dikkat çekti. So- ğancõ, “AKP’nin bugün değişim dediği yeniden yapılanmanın miladı 12 Eylül darbesidir. O zaman da huzur ve mutluluk adına toplumu zor yoluyla değiştirmeye giriştiler. Özünde 24 Ocak kararlarında ifa- de edilen piyasacılıkla, gerici akım- ların güçlendirilmesi olan bu deği- şimin, gelinen noktada AKP iktidarı ile temsil edilen bir piyasacı ve ge- rici diktatörlüğe doğru geliştiğini görüyoruz” dedi. Yaşananlarõn Tür- kiye’nin emperyalizmin gereksinim- lerine uygun olarak yukarõdan aşağõ- ya yeniden yapõlandõrõlmasõndan baş- ka bir şey olmadõğõnõ dile getiren So- ğancõ, soğuk savaş politikalarõna uy- gun olarak düzenlenmiş olan “eski devletin” yerini ABD’nin Ortadoğu politikalarõna ve sermayenin küresel ihtiyaçlarõna uygun olarak yeniden ya- põlandõrõlan “yeni devletin” aldõğõna işaret etti. Soğancõ, şöyle devam etti: “AKP iktidarında ‘milli irade’ adı altında demokratik bütün kanal- lar kapatılarak tekelci bir iktidar yapılanması kuruluyor. İktidarın anayasa değişikliği de bunun bir parçası olarak gündeme getirildi. Güya demokratikleşme adına ya- pılan bu değişikliklerde ne halk, ne emek ve meslek örgütleri hazır- lanma sürecine dahil edilmedi. ‘Kendin pişir kendin ye’ anlayışın- dan demokrasi ve özgürlük adına bir şeyin çıkması zaten mümkün değildir. Değişiklikler de halkın, emekçilerin yani bizim değil, AKP ihtiyaçlarının ürünüdür.” 12 Eylül Anayasasõ’na da, onun bir devamõ olan AKP anayasasõna da “hayır” dediklerini belirten Soğan- cõ, eşitlikçi, özgürlükçü bir anaya- sanõn ancak demokratik katõlõmõn bütün kanallarõ açõlarak yapõlabile- ceğini vurguladõ. “Referandum günü olan 12 Ey- lül’ü faşist darbeyle ve onun izinde gelişen bugünkü sömürüye ve ge- riciliğe karşı bir hesaplaşma gününe çevirmek TMMOB için çok an- lamlı olacaktır” diyen Soğancõ, şöy- le devam etti: “Ülkemiz, yukarıdan aşağıya bü- rokratik dönüşümler, aşağıdan yu- karıya cemaat-tarikat ağlarıyla ku- şatılmaktadır. Siyasi iktidar, her ge- çen gün antidemokratik öğeleri bi- raz daha kökleştirmektedir. Bu kapsamda son yıllarda siyasal gün- demlerin önemli bir başlığı, yapıl- mak istenen anayasa değişiklikleri olmuştur. Süreç içerisinde anaya- sada birçok değişiklik yapılmıştır. Ancak bu değişiklikler de 12 Eylül hukukunun ve karanlığının ülkemiz üzerinden kalkmasına olanak sağ- lamamıştır. Yapılacak değişiklikler de 12 Eylül anayasasının gerici fa- şist niteliğini değiştirmeyecektir.” Soğancõ, anayasa değişikliklerinin AKP iktidarõnõn “mutlaklaştırılma- sı”, kamu varlõklarõ ile ülke kaynak- larõnõn pazarlanmasõ ve satõşõnõn önündeki hukuki engellerin kaldõrõl- masõnõ amaçladõğõna işaret etti. So- ğancõ, “Öncelikli olarak biz, ‘12 Ey- lül Anayasasõ’na hayõr’ derken, tu- zağa düşmeksizin ‘Siyasal iktidarõn çõkar ve hedefleri doğrultusunda ha- zõrlanan anayasa değişikliklerine de hayõr’ diyoruz” açõklamasõnõ yaptõ. Son dönemde yaşananlarõn Türkiye’nin emperyalizmin gereksinimlerine uygun olarak yukarõdan aşağõya yeniden yapõlandõrõlmasõndan başka bir şey olmadõğõnõ dile getiren TMMOB Başkanõ Mehmet Soğancõ, 12 Eylül Anayasasõ’na da, onun bir devamõ olan AKP anayasasõna da “hayõr” dediklerini belirtti. Yapõlmasõ planlanan değişikliğin 12 Eylül Anayasasõ’nõn gerici faşist niteliğini değiştirmeyeceğini belirten Soğancõ, “Değişiklikler halkõn, emekçilerin değil, AKP ihtiyaçlarõnõn ürünüdür” dedi. 2. RAUND ERBAKAN’IN Saadet kongreye gidiyor Olağan kongrede tasfiye edilen Necmettin Erbakan ekibi 650 delegeden imza alarak ola- ğanüstü kongre istemini içeren dilekçelerini Saadet Partisi genel merkezine sundu. ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - Necmettin Erbakan ekibi, 650 de- legenin olağanüstü kon- gre istemini içeren di- lekçeyi dün Saadet Parti- si genel merkezine sundu. SP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Şeref Malkoç, Genel İdare Kurulu’nun kongre tarihini belirle- yeceğini ifade ederken eski Adalet Bakanõ Şev- ket Kazan’õn olağanüstü kongre süreci için CHP Genel Sekreteri Önder Sav’la görüşmesini eleş- tirerek “Milli Görüş’ün geleceğine ilişkin ka- rarları Sayın Önder Sav’ın görüş veya fet- valarıyla idareye kalk- maları bizi üzmüştür” açõklamasõnõ yaptõ. ‘Parti bölünmez’ SP kurucularõndan Mustafa Kamalak ve Temel Karamollaoğlu olağanüstü kongre tale- bini içeren dilekçeleri dün Saadet Parti genel merkezine ulaştõrdõ. Ka- malak, “650 dilekçe var. Genel merkeze de sanı- yorum 150 civarında dilekçe gelmişti. Bu du- rumda aşağı yukarı 700-800 civarında dele- ge olağanüstü kongre talep ediyor. Bugünden itibaren süreç başla- mıştır” açõklamasõnõ yap- tõ. Kamalak, “Tek genel başkan adayı ile ola- ğanüstü kongreye gidi- lebilir mi” sorusuna “Şüphesiz, tabii” yanõtõ- nõ verdi. “Numan Kur- tulmuş yeniden genel başkan adayı olarak gösterilir mi” sorusu üzerine de Kamalak, “Partimizin yetkili or- ganları var. Biliyorsu- nuz delegelerin genel başkanı önermesi la- zım” dedi. Kamalak bir başka soru üzerine “Par- tide bölünme olmaz. Hatta Türkiye’deki bö- lünmeyi biz önleriz. Bö- lünmeyiz biz” dedi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardõmcõsõ Şeref Malkoç, eski Adalet Ba- kanõ Şevket Kazan’õn olağanüstü kongre süreci için CHP Genel Sekrete- ri Önder Sav’la görüş- mesini eleştirdi. Malkoç, “Milli Görüş’ün gele- ceğine ilişkin kararları Sayın Önder Sav’ın gö- rüş veya fetvalarıyla idareye kalkmaları bizi üzmüştür. Sayın Sav iyi bir hukukçu olabilir, zaten bu marifetini CHP’de göstermiştir. Ama Milli Görüş siyaset geleneğinin, Önder Sav’la ne geçmişte ne bugün ne de yarın uzaktan yakından bir ilişkisi olmamıştır. Mil- li Görüş’ün geleceğine yön verilmesine bizim gönlümüz razı değildir” açõklamasõnõ yaptõ. KCK davasõnõ izlemek için geldiği Erzurum’da protesto saldõrõya dönüşünce polis müdahale etti Demirtaş’a adliye önünde saldõrõ RECEP KAPUCU ERZURUM - Erzurum’da tutuklu yargõla- nan Iğdõr Belediye Başkanõ Mehmet Nuri Gü- neş’in duruşmasõnõ izleyen BDP Genel Baş- kanõ Selehattin Demirtaş ve bir grup millet- vekili protesto edildi. İnegöl ve Dörtyol’da meydana gelen olaylarõ değerlendiren ve şe- hit edilen 4 polis için başsağlõğõ dileğinde bu- lunan Demirtaş’a bir yurttaş “Utan biraz, utan. Daha yeni 4 şehit var” diye bağõrdõ. KCK davasõnõn Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşmasõnõ izleyen BDP Genel Başkanõ Selehattin Demirtaş, Iğ- dõr Milletvekili Pervin Buldan, Hakkâri Mil- letvekili Hamit Geylani ile birlikte KCK da- vasõnõn görüldüğü Erzurum’a gitti. Adliye önünde açõklama yapan Demirtaş, “Hatay’ın Dörtyol ilçesinde ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Acılarını paylaşıyorum. İnegöl ve Dörtyol’da yaşanan olaylara ilişkin kış- kırtmaya yönelik açıklama yapan siyaset- çilerin durumlarını bir kez daha gözden ge- çirmeleri gerekir. Bütün halkımıza sağdu- yulu olmalarını öneriyorum. Partimizin hedef haline getirilmesi özellikle bazı siya- setçilerin açıklamalarının sonucudur. Par- timiz bu ülkede barışı, huzuru, kardeşliği savunabilir” dedi. Bu sõrada bir yurttaş “Utan biraz, utan. Daha yeni 4 şehit var” di- ye bağõrõrken bir kişi de Demirtaş’a küfrede- rek üzerine yürüdü. Güvenlik güçleri bu kişi- leri gözaltõna aldõ. Erzurum Emniyet Müdür- lüğü’nden yapõlan açõklamada ise önceki ge- ce Demirtaş’õn Erzurum İl Başkanlõğõ’nõ zi- yareti sõrasõnda BDP konyovuna taş atan 2 ki- şinin gözaltõna alõndõğõ, bu kişilerin savcõlõk ta- limatõyla serbest bõrakõldõğõ bildirildi. Silahlõ terör örgütüne üye olmak suçundan 5 yõldan 10 yõla kadar hapis istemiyle Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yargõlanan BDP’li Iğdõr Belediye Başkanõ Mehmet Nu- ri Güneş’in de aralarõnda bulunduğu 11’i tu- tuklu 30 sanõklõ davayõ izlemek için Iğdõr’dan 100’den fazla BDP’li Erzurum’a gitti. Yanaklarından öperek dağıttı Bu arada davayõ izlemek için Erzurum’a ge- len Kars’õn Digor ilçesine bağlõ Dağpõnar Bel- de Belediye Başkanõ BDP’li Ayhan Erkmen, otomobilindeki afiş ve pankartlar yüzünden zor anlar yaşadõ. Sanayi sitesinde otomobiline ser- viste baktõran Erkmen’in bagajõnda terör ör- gütüne ait renklerden oluşan afiş ve pankart- lar bulunduğunu belirten gençler, aracõn önü- nü kesti. Erkmen oto servisine sõğõnõrken toplanan grup otomobilin camlarõnõ kõrarak ha- sar verdi. Sanayi esnafõnõn otomobillere binerek gösteri yapmasõ ve toplananlarõn sayõsõnõn art- masõ üzerine Emniyet Müdürü İbrahim Çe- lik olay yerine geldi. Bu sõrada bir takside bu- lunan gencin camdan salladõğõ bayrağõ trafik polisinin almasõ sinirleri gerdi. “O Türk bay- rağı. Türk bayrağına müdahale etme. Di- ğer bayrağa müdahale et” diye bağõrmasõ üzerine Çelik, polis memuruna “Sana mı düştü o bayrağı almak?” diye tepki göster- di. Gençleri yanaklarõndan öpen Emniyet Müdürü Çelik, “Sizleri seviyorum” diyerek toplananlarõn dağõlmalarõnõ sağladõ. Polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklanan çocuklarla ilgili yasanın yürürlüğe girmesiyle çocuklar tahliye edilmeye başlandı. Batman’da geçen yıl tutuklanan ve taş atan ço- cukların simgesi haline gelen Berivan S. de tahliye edildi. Babası Selim S. ile birlikte İHD Diyarbakır Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen Berivan, “Tüm çocukların öz- gür kalmasını ve ailelerine kavuşmalarını istiyorum” dedi. Bir yandan tahliyeler yaşanırken Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde ise sivil polislerin yaşları 18’den küçük 3 çocuğu taş attıkları gerekçesiyle gözaltına alması gerginliğe yol açtı. Toplanan bir grup, polis aracına taşlarla saldırdı. Bir polis memuru, gözüne cam kırığı isabet etmesi sonucu ya- ralandı. Havaya uyarı ateşi açan polis, olay yerinden uzaklaştı. İlçede gerginlik gece boyunca sürdü. Berivan evine döndü Fotoğraf:AA Referandumikinci planaatılıyor YARSAV Başkanı Emine Ül- ker Tarhan ve bazı yönetim ku- rulu üyeleri, DSP Genel Başkanı Masum Türker’i parti genel merkezinde ziyaret etti. Gazete- cilere açıklama yapan Türker, görüşmede referanduma sunula- cak anayasa değişikliğindeki yar- gı bağımsızlığına ilişkin konula- rın gündeme geldiğini belirtti. Türker, CHP’yi eleştirerek TSK İç Hizmet Yasası’nın 35. madde- sini gündeme getirip referan- dumla ilgili tartışmaları ikinci plana attığını öne sürdü. (AA) 35. maddede ‘koruma kollama’ çõkõyor, ‘parlamenter sistemin işlerliği’ geliyor CHP’nin önerisi hazırANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin TSK İç Hizmet Yasasõ’nõn 35. maddesiyle ilgili değişiklik önerisi netleşti. CHP’nin önerisinde, TSK’nin görevi arasõn- da sayõlan “koruma ve kollama” ifadesi çõ- karõlõrken “Silahlı Kuvvetler’in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni, parlamenter de- mokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve anayasaya bağlı olarak korumaktır” dü- zenlemesi öngörüldü. CHP, MYK dün TSK İç Hizmet Yasasõ’nõn 35. maddesiyle ilgili değişiklik önerisini de- ğerlendirdi. Toplantõda, “Silahlı Kuvvet- ler’in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamaktır” hükmünü dü- zenleyen maddenin “Silahlı Kuvvetler’in va- zifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni, parla- menter demokratik sistemin işlerliği çer- çevesinde ve anayasaya bağlı olarak ko- rumaktır” biçiminde değiştirilmesi yönün- de yasa önerisi hazõrlandõ. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Sü- ha Okay, toplantõ sonrasõnda yaptõğõ açõkla- mada, “Gerek 1960 darbesinde gerek 1971 muhtırasında gerek 12 Eylül darbesinde ve gerekse 27 Nisan 2007 Büyükanıt e-muh- tırasında 35. maddeye atıf bulunmaktadır. Muhtıra ve darbelerin gerekçesinde 35. madde anılmıştır. Değişiklik önerisini ya- rın (bugün) ya da perşembe günü TBMM Başkanlığı’na sunacağız” açõklamasõnõ yap- tõ. Okay, 3 maddelik önerilerinin TBMM’nin olağanüstü toplanarak en kõsa zamanda ya- salaştõrõlabileceğini vurguladõ. ‘Evet’çi başkan disipline sevkedildi Okay, Bingöl’ün CHP’li Yenisu Belediye Başkanõ Şerif Memioğlu’yu önlemli olarak Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk ettiklerini bil- dirdi. Memioğlu, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn Bingöl’de yaptõğõ referandum mitin- ginde, “evet” şapkasõ takmõştõ. Torbayasaylavillaaffı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TMMOB Şehir Plancõlarõ Odasõ (ŞPO) Genel Sekreteri Ümit Özcan, TBMM’de kabul edi- len torba yasayla kamu mallarõnõn talanõ ve vil- lalara gecekondu affõnõn onaylandõğõnõ belirtti. Özcan, yaptõğõ açõklamada TBMM tarafõndan onaylanan “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararname- lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Ka- nun”un içinde gizli bir gecekondu affõnõn yer aldõğõnõ belirtti. Özcan, yasayla Hazine adõna tescil edilen taşõnmazlarõn büyük şehirlerde öncelikle Büyükşehir belediyelerine, talebin olmamasõ halinde ilgili belediyelere bedelsiz olarak devrinin düzenlendiğini belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear