23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Hayır’da Hayır Vardır’ Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlerken, yarım yüzyıl önceye gidiverdim. Türkiye’nin ilk anayasa referandumu gündemdeydi. Oylanacak olan, tarihimizin en özgürlükçü anayasasıydı; ama şu gerçeği de kabul etmek zorundaydık ki, bu anayasa yapılırken, DP eğilimli çevrelerin mutabakatı sağlanmış değildi. Bu yüzden de onlar referandum sırasında “hayır” oyu verilmesini öneriyorlardı. Sloganları şuydu: - “Hayır”da hayır vardır. Karşı çıkışlarını şöyle özetleyebilirdik: - Bunda bizim katkımız, rızamız yok, evet demeyiz. O zamanlar, böylesine özgürlükçü bir anayasaya karşı çıktıkları için çok kızıyorduk. Bilmiyorduk ki, içeriği ne kadar özgürlükçü olursa olsun, bir anayasa mutabakat ürünü değilse yine demokrasi malulüdür. Doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu’nun “hayır’ın hayırı” benzetmesini bu çağırışımı uyandırdığı için sevmedim. Ayrıca, 1961 yılında, referandumda “hayır”ı savunanlar, itirazlarını içeriğe yöneltmiyorlar, kendi mutabakatlarının aranmamış olmasına karşı çıkıyorlardı. Yarım yüzyıl sonra, “sivil 12 Eylül Anayasası”na karşı çıkanlar, taslağın hazırlanmasında katkılarının olmamasından çok, içeriğe karşı çıkıyor. CHP açıklıkla, yargıyı siyasetin güdümüne sokacak maddelerin dışındaki maddelere, AKP inisiyatifinin ürünü olmalarına rağmen, destek verebileceğini belirtti. Ne var ki, o maddeler zaten makyaj malzemesi olarak, kafaları karıştırıp, asıl amacı gizlemek için oraya konmuştu. “Hayır’da hayır vardır” sloganı, yarım yüzyıl önceki hayırcılar ile bugünkü hayırcıların amaçlarının farklılığı konusunda kafa karıştırabileceği için de sakıncalıdır kanımca. Ayrıca, CHP’nin Deniz Baykal dönemindeki yanlış tutumları yüzünden “hayır” derken, çok dikkatli olmasında sayısız yarar var. Çünkü, CHP’nin bir dönem uyguladığı politika, onun kamuoyu nezdinde “istemezük”çü bir görünüşe bürünmesine yol açmıştır. Kuşkusuz, CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı demokrasinin temelini dinamitleyecek girişimlere karşı çıktığı için eleştirmek insafsızlıktır. Ancak, Sayın Baykal’ın bunu yaparken kamuoyunda yarattığı algı, yapmaya meyletmekten çok yaptırmamaya yönelik bir lider olduğudur. Belki bu algı gerçeği yansıtmıyor, ne var ki politika algı da gerçeğin kendisi kadar, hatta kimi hallerde ondan da daha önemli olabiliyor. Geçmişin bu yanıltıcı algısı yüzünden CHP “hayır” derken dikkatli olmalı, onunla birlikte hangi “evet”leri nasıl gerçekleştireceğini de aynı anda anlatmalıdır. 12 Eylül referandumu büyük önem taşıyor. Bunun sonucunda, ya yargının siyasetin güdümüne girmesi gerçekleşecek ve Türkiye, sivil 12 Eylül rejimiyle, askeri 12 Eylül rejiminden daha beter boyunduruğun altına sokulacak ya da bir süredir devam eden rejimi yıkma çabalarının önüne ciddi bir set çekilerek, gelecek seçimlere yol alınacaktır. Bu sonuncu olasılığın gerçekleşmesi, sivil 12 Eylül’e hayır denmesiyle mümkün olacaktır. Kimse hayale kapılmasın! CHP’nin Kılıçdaroğlu ile kazandığı ivme ile gelen yükselişi ile AKP’nin, ekonomik güçlüklerle keskinleşen düşüşü, otomatik olarak “hayır”ın öne geçmesini sağlayacak yeterli bir etken değil. Hatta kimi araştırmalar, “evet”çilerin henüz çoğunlukta olduğunu gösteriyor. Bu sonucu değiştirmek için özellikle ana muhalefet partisinin çok çalışması, neye neden hayır dediğini iyi anlatırken kendisinin daha demokratik bir anayasayı nasıl yaşama geçireceğini netlikle izah etmesi gerekiyor. Doğruyu söylemek yetmez, doğruların doğru biçimde algılanmasını sağlamak da zorunlu. asirmen@cumhuriyet.com.tr BDP’Lİ KAPLAN AİHM’YE BAŞVURUYA HAZIRLANIYOR AYŞE SAYIN ANKARA - BDP, anayasa değişikli- ği paketiyle ilgili “esasa” girdiği gerek- çesiyle Anayasa Mahkemesi’ni Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne şikâyet et- meye hazõrlanõyor. Gerekçeli kararõ bek- lediklerini açõklayan BDP’nin hukukçu kurmayõ Hasip Kaplan, “Burada bir ironi de olacak. Mahkemeyi eleştiren AKP, bakalım AİHM’de Anayasa Mahkemesi’ni nasıl savunacak?” de- di. Referanduma karşõ “boykot kam- panyası” yürüteceklerini açõklayan Kap- lan, paketin içeriğinde değişiklik yapõlõp “bütünlüğü bozulduğu” için “refe- randumun sakatlandığı” yorumunu yapan DP Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk’un görüşüne destek verdi. Anayasa değişikliği paketini “boy- kot” ederek “sandığa gitmeme” kararõ alan BDP, Anayasa Mahkemesi’nin pa- ketle ilgili “esasa” girmesi nedeniyle AİHM’ye başvurma kararõ aldõ. Cum- huriyet’in sorularõnõ yanõtlayan BDP’nin hukukçu kurmaylarõndan Şõrnak Mil- letvekili Hasip Kaplan, gerekçeli karar açõklandõktan hemen sonra başvuruyu yapacaklarõnõ ifade etti. Anayasa Mah- kemesi’nin esasa girerek anayasanõn 148. maddesinde “şekil” yönünden de- netim yapabileceği yönündeki yetkisi- ni ihlal ettiğini söyleyen Kaplan, Ana- yasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kı- lıç’õn da paketle ilgili yaptõğõ açõkla- mayla, anayasanõn 153. maddesinin 1. fõrkasõndaki, “iptal kararları, gerekçesi yazılmadan açıklanamaz” hükmünü ihlal ettiğine dikkat çekti. AİHM’ye başvuru yapacaklarõnõ ancak tazminat istemeyeceklerini belirten Kap- lan, “Tabii burada ironik bir durum olacak. AKP, bu başvuru karşısında Türkiye Cumhuriyeti adına, Anayasa Mahkemesi’ni savunmak durumunda kalacak. Şimdi çok merak ediyorum, Anayasa Mahkemesi’ni nasıl savuna- cak” diye konuştu. Kaplan, bazõ hukuk- çularõn ve DP Genel Başkanõ Hüsa- mettin Cindoruk’un, Anayasa Mahke- mesi’nin bazõ “cümleleri”ni iptal ettiği anayasa değişikliği paketinin, referan- duma sunulamayacağõ yönündeki görü- şüne de destek verdi. Kaplan, YSK’nin, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarõ- nõn gerekçesini görmeden, referandum takvimini işletmesini de “sakat” buldu- ğunu belirtti. Kaplan, referandum için ül- ke çapõnda “boykot kampanyası” yü- rüteceklerini söyledi. Kaplan, “Kam- panyayı batıdan başlatıyoruz. Halkın yüzde 50’si sandığa gitmediği zaman, evetçilerle, hayırcılar düşünsün. Biz BDP olarak ne ulusalcı-ırkçı, ne de din- ci gerici statükonun yanında yer al- mayacağız” diye konuştu. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt, 9.5 saat süren toplantõya ilişkin sorularõ yanõtladõ ‘Dinlenme kaygõsõ yaşadõk’İLHAN TAŞCI ANKARA - Anayasa Mahke- mesi heyetinin, anayasa deği- şikliklerine ilişkin incelemeyi müzakerenin yapõldõğõ toplantõ sa- lonunun dinlenebileceği “kay- gısının” gölgesinde yaptõğõ ortaya çõktõ. Anayasa Mahkemesi Baş- kanvekili Osman Paksüt, yaşa- nan kaygõyõ “Mahkemedeki her üyenin ve tabii toplantı salo- nunun da dinlenebileceği yö- nünde bir kaygı var” sözleriy- le ortaya koydu. Toplantõnõn ka- muoyundan gizlenmesine “ke- sinlikle” katõlmadõğõnõ vurgula- yan Paksüt, “Mahkeme gizli toplantı yapmaz. Duruşma ve karar günleri bellidir. Bunların saklanması olağan bir yöntem değildir. Var olan teammülle- rin dışına çıkıldı” dedi. Anayasa Mahkemesi Başkan- vekili Osman Paksüt, heyetin yasadõşõ dinlemelere karşõ kay- gõlarõ ve mahkemenin “orta yol bulduğu” eleştirilerine ilişkin sorularõmõzõ yanõtladõ. Anayasa değişiklik paketiyle ilgili mah- kemenin karar vermesiyle birlikte “yükten” kurtulduğu değerlen- dirmesine ilişkin Paksüt, “Yük şimdi milletin üzerinde” de- ğerlendirmesini yaptõ. Yasadõşõ dinlenme korkusuyla toplantõ gününün üyelere kurye aracõlõ- ğõyla bildirildiği savlarõna ilişkin Paksüt, şunlarõ söyledi: “Gündem yayımlanmadı. Telekulak kaygısından mı on- ları bilmiyorum. Zaten genel olarak öyle bir kaygı her za- man var. Anayasa Mahkeme- si’ndeki her üyenin, tabii top- lantı salonunun da dinlenebi- leceği yönünde bir kaygı var. Ama üyelere telefonla bildi- rilmiş... O toplantının yapılması zaten o kadar hayati bir bilgi değil ki. O gün basının mah- keme önünde toplanıp sabah- tan itibaren birtakım spekü- lasyonları gün boyunca yay- maması düşüncesiyle. Yoksa mahkeme, yargı gizli toplantı yapmaz. Gizlilikle, yargı kararı bağdaşmaz. Hangi gün karar verileceği, duruşma günü bel- lidir. Bunların saklanması ola- ğan bir yöntem değildir. Bası- nın gereksiz bir ilgi gösterme- sinin o günkü çalışmalara da psikolojik baskı yaratması ar- zu edilmediği için öyle yapıl- mıştır belki.” Toplantõnõn kamuoyundan giz- li yapõlmasõna kişisel olarak ke- sinlikle karşõ olduğunu bildiren Osman Paksüt, “Herhalde üye- lerin arzusuna göre başkan böyle bir karar verdi. Normal şartlarda Anayasa Mahkeme- si’nin gündemi önceden sade- ce üyelere değil kamuoyuna da ilan edilir. İçtüzüğe göre de ilan edilmek durumunda. Bu sefer var olan teamülün dışına çıkıldı” dedi. Anayasa Mahke- mesi’nin “orta yol” çabasõyla kõsmi iptal kararõ verdiği eleşti- rilerinin anõmsatõlmasõ üzerine Paksüt, yargõnõn orta yol bulma kaygõsõyla hareket etmesi gibi bir yolun söz konusu olamayacağõ- nõ vurguladõ. Paksüt, konuya iliş- kin şu irdelemeyi yaptõ: “Hukukun gereği ne ise o yapılmalıdır. Orta yol bul- maya çalışıldığı gibi bir izle- nim yaratılması hiç hoş değil- dir. Mahkemede böyle düşü- nen bir üye olacağına inan- mak istemiyorum. Öyle ya- pılması hukukla bağdaşmaz. Davacı ‘10 bin TL alacağõm var’ diyor, davalı ‘Borcum yok’ di- yor; ne olacak, 5 bin lira öde- mesine mi hükmedilecek? Ya da savcı 10 yıl hapis cezası is- tiyor, ortası mı bulunacak? Orta yol fikri adalet fikri ile ta- ban tabana ters düşer. Hoş ol- mayan bir yaklaşımdır.” Yapõlan anayasa değişikliği- nin de “yetmediğinin” anlaşõl- dõğõna dikkat çeken Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Os- man Paksüt, “Şimdiden bu şekliyle de olmayacağı yeniden bir anayasa yapılarak baştan düzenlenmesi gerektiği söy- lenmeye başlandı. Sayın Mec- lis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Anayasa Mahkemesi üyele- rinin cezalandırılması ama- cıyla yeni bir değişiklik ya- pılmasını öneriyor. Demek ki aslında bu anayasanın da ka- lıcı olmayacağı şimdiden gö- züküyor. Tabii bunu refe- randumdan geçmesi koşu- luyla kalıcı olmayacak diyo- rum. Geçmezse zaten yine arayışlar sürecektir” değer- lendirmesini yaptõ. Anayasa Mahkemesi üyelerinin, anayasa değişiklik paketine ilişkin incelemeyi toplantõ salonunun dinleneceği kaygõsõnõn gölgesinde yaptõklarõ ortaya çõktõ. Başkanvekili Osman Paksüt, tüm üyelerin kendilerinin ve salonun dinlenme kaygõsõ içinde olduğunu söyledi. Yüksek mahkemenin gizli toplantõ yapmasõnõn teamüllere aykõrõ olduğunu belirten Paksüt, yargõnõn orta yol bulmak kaygõsõyla hareket etmesinin ise mümkün olmadõğõnõ söyledi. ÜNLÜ SİYASET BİLİMCİ PROF. ARATO ‘Yüksek mahkeme kendini yok etti’ Haber Merkezi - Dünyaca ünlü siyaset bilimci Prof. Dr. Andrew Arato, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişiklik paketiyle ilgili kararõnõ, “Yargıya yönelik iki maddenin iptal edilmemiş olması kötü bir durum... Anayasa Mahkemesi’ne müdahaleyi önlemek için artık çok geç. Mahkeme kendi kendini yok etti” şek- linde değerlendirdi. Yüksek mahkemenin kararõnõ Gazeteport’a değerlen- diren Prof. Arato, “Anayasa Mahkemesi’nin esasa girmesine karşın hemen hemen hiçbir şeyi değiştir- memesinin komik bir durum olduğunu” söyledi. Kararõn tek olumlu tarafõnõn Anayasa Mahkemesi’nin referanduma gidecek anayasa değişikliklerini de denet- leyeceği konusundaki içtihatõ genişletmiş olmasõ oldu- ğunu kaydeden Prof. Arato, “Ama tabii aslolan şu ki Anayasa Mahkemesi kendi kendini yok etti. Aslında kendi kendini kurtarmak istemeyen bir anayasa mahkemesi için başkalarının üzülmesi de anlamsız. Ama Türkiye bu kararla çok şey kaybetti. Ve gele- cekte bunun telafisi için yapılabilecek çok şey yok” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin yeni üyeleriyle AKP’nin etkisi altõna girdiğini savunan Prof. Arato raferendum- dan “evet” sonucu çõkacağõnõ savundu. Nijerya’da protokol gerilimi Nijerya’da bulunan Abdullah Gül, te- maları kapsamıda dün Nijerya Cumhur- başkanı Goodluck Jonathan ile bir araya geldi. Resmi törenin ardından iki lider devlet evinin kapısında gazetecilere poz verdi. Gül ve Jonathan’ın içeriye geçme- sinin ardından, Nijeryalı koruma görev- lileri tarafından binanın kapıları hemen kapatıldı. Bu sırada, Cumhurbaşkanı Gül’e eşlik eden Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Ba- kanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin Abuja Büyükelçisi Aykut Sezgin ile protokol üyeleri dışarıda kaldı. Protokol üyeleri- nin içeri alınmasının engellenmesi üzeri- ne, Cumhurbaşkanı Gül ve Jonathan’ın korumaları arasında arbede yaşandı. Yaşanan tartışmanın ardından yetkilile- rin araya girmesiyle protokol üyeleri devlet evine girdi. (Fotoğraf: AA) Osman Paksüt DEMİRTAŞ: BOYKOT EDECEĞİZ BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP - BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, “BDP olarak bütün gücümüzle bu referandumu boykot edeceğiz. ‘Sandõğa gitmeyen insan sayõsõ ka- dar bu ülkede yeni anayasa isteyen kitleler vardõr’ mesajını biz 12 Eylül’de ortaya çıkaracağız” de- di. Anayasa Mahkemesi’nin pake- te ilişkin kararlarõnõ da eleştiren De- mirtaş, “Herhangi bir anayasa de- ğişikliğinin esastan incelenerek karar verilmesi, Meclis iradesinin yok sayılmasıdır” diye konuştu. ‘Referandum sakatlanmıştır’ ANKARA (AA) - DSP Genel Başkanõ Ma- sum Türker, “Yüksek mahkeme tarafından yapılan iptalleri olumlu ancak yetersiz bul- duklarını” kaydetti. Anayasa Mahkemesi’ne ip- tal için yapõlan başvuruda, iptali istenen madde- lerin, yargõ bağõmsõzlõğõnõ ve tarafsõzlõğõnõ koru- mak ve yargõnõn siyasallaştõrõlmasõnõ engellemek amacõnõ taşõdõğõnõ belirten Türker, “Yüce mah- kemenin kararı yargı bağımsızlığının ve ta- rafsızlığının ihlal edileceği yönündeki kaygı- larımızı gidermemiştir. Anayasa maddeleri- nin referandumda toplu olarak oylanmaması yönündeki uyarımız da dikkate alınmamış- tır” dedi. Türker, “AKP’nin 12 Eylülü’ne Ha- yır” kampanyasõ başlattõklarõnõ açõkladõ. DSP’nin oyu da ‘hayır’ İstanbul Haber servisi - DİSK üyeleri, konfe- derasyonun kurucu Genel Başkanõ Kemal Türk- ler’in öldürülmesine ilişkin davada verilen kara- rõn Yargõtay tarafõndan bozulmasõnõn ardõndan yeniden yargõlamanõn geciktirilmemesi istemiyle başlattõklarõ “nöbet tutma” eylemini, dosyanõn Bakõrköy Adliyesi’ne ulaşmasõ üzerine sona er- dirdi. Türkler’in kõzõ Nilgün Soydan “Umarım dava istediğimiz gibi sonlandığında, tuhaf bir kutlama yaparız. Tuhaf bir kutlama diyorum, çünkü bizler babası öldürüldükten sonra da- vanın görülmesi için 30 sene mücadele vermiş, sonuçlandığında ancak bundan mutluluk du- yabilecek aileleriz” ifadelerini kullandõ. Dosya geldi, nöbet bitti Prof. Arato, “Anayasa Mahkemesi’nin esasa girmesine karşõn hemen hemen hiçbir şeyi değiş- tirmemesinin komik bir durum olduğunu” söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear