23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada İlki yaklaşık 2400, ikincisi 1500, sonuncusu da 500 yıl önce yazılmış... Geçmişi ne kadar derinlemesine görebilirsen, o ka- dar ilerisini öngörebilirsin.. Bu söze selam verip İş Bankası’nın yayımladığı üç kitaptan altını çizdiklerimizi, sayfa kıyısına not düş- tüklerimizi paylaşalım... Sabahattin Eyüboğlu ve M. Ali Cimcoz’un Türk- çemize kazandırdığı Devlet, Sokrates’in öğrencile- riyle sohbetlerinden oluşuyor. “Tek bildiğim, bir şey bilmediğimi bilmektir” diyen Sokrates, devleti ve toplumu ilgilendiren her konu- ya eğilmiş. Ona göre gerçek bir toplum olabilmek için ilk ya- pılması gereken, eğitimi düzeltmek. Bunun için bir baş- langıç önerisi var: “Önce eğitimi eğitmek gerekir.” Eğitim nereden başlamalı? Çocuklardan... Çocukların eğitimine nereden başlamalı? Masal- lardan... Altını çizdiğim demokrasi tanımlarından biri şu: “Demokrasi bir düzen panayırıdır!” Öğrencilerinden birisi sürekli “devlet adamları” deyince Sokrates araya giriyor: “Devlet kadınlarından da söz et...” Kanunların çok özenli yapılmasını istiyor. Tarifi şöy- le: “Yanlış bir kanun, yanlışlıkla adam öldürmekten çok daha tehlikelidir.” Sokrates’e göre insan ve devlet iki “anda” bula- nıklaşır: Karanlıktan aydınlığa geçerken ve aydınlıktan ka- ranlığa geçerken. Selçuklu sultanları, Alpaslan ve Melikşah’ın ve- zirliğini yapan Nizamü’l-Mülk yaşamının sonuna doğru 1092’de tüm birikimini “Siyasetname” başlığı altında yazılı hale getiriyor. Mehmet Taha Ayar’ın Farsçadan Türkçeye çe- virdiği Siyasetname’de Nizamü’l-Mülk, kimi yaşan- mış olayları hikâyeleştirerek dönemin gerçeklerini bir belgesel havasında gözler önüne seriyor. Nizamü’l-Mülk’ün kurduğu devlet düzeni, ölü- münden sonra da pek çok sultan tarafından saygı gör- dü. Ona göre devlette ve devleti yönetenlerde bulun- ması gereken özelliklerden bazıları şöyle: - Sarayın ve sultanın en yakın dostu ilim adamla- rı olmalıdır. (Onun döneminde yeni bir rasathane in- şa edilmişti.) - En cengâver yönetici, öfke anında sabırlı olandır. - Devlette çürüme, bir işi iki kişiye verdiğin an baş- lar. - Güçlü devlet güçlü adaletle olur. Adaletin duva- rı, devleti tüm kale duvarlarından daha iyi korur. - Devlet yönetiminde adalet, mertebe olarak dinin de üstündedir. - Ordunun sağlam ve güvenilir olması için her şey yapılmalıdır. Ordudan kısmak, ülke toprağından kıs- maktır. - Herkes yerli yerinde değerlendirilmelidir. İki kılıç tek kına sığmaz. Nizamü’l-Mülk, eğitimin öneminden söz ederken köle iken özel çabayla kendini yetiştirip yönetici olan Alptigin’in yaşamını hikâyeleştiriyor. Adaleti anlatırken şu hikâyeye yer veriyor: “Sultan, sarayın dışına bir zincir asıyor. Kim adalet istiyorsa bu zincire dokunsun, diyor. Bir gün bir eşek sertçe vuruyor. Görevliler kovalıyor. Sultan, ‘o eşeği bulun’ diyor. Öğreniyorlar ki, sahibinin kocadı diye kov- duğu bir eşek. Sahibini bulup eşeğe şimdi de bakman gerekir, diyorlar. Sultan, adalet kapısını çalan eşek bi- le olsa ciddiye almalıdır.” Hükümdar’ı İtalyanca aslından Türkçeye çeviren Prof. Necdet Adabağ, Makyavel’in yanlış algılandı- ğını; “Makyavelizm” tanımını hak etmediğini, onun sa- dece olanı ve olması gerekeni anlattığını söylüyor. Yerinde bir çekince... Makyavel, devletler ve insanlar için “yazgı”yı ham- maddeye benzetiyor. “Hammaddeyi değiştiremeyiz, ama onu istediğimiz gibi biçimlendirebiliriz.” Makyavel’in saptamalarından birkaç satırbaşı ak- taralım: - Özgür yaşamaya alışkın bir devleti ele geçirdiğinde, yönetimi kendi insanlarına ver. O yöneticileri elinde tutarsan devleti de elinde tutarsın. Başka türlü ya- pamazsın. - Roma İmparatorluğu’nun çöküşünü araştırdığı- nızda birinci nedenin dışarıdan paralı asker almaya başlaması olduğunu görürsünüz. - Kendi toprakların içinde bir halk silaha sarıldı mı ona yardım edecek yabancı eksik olmaz. - Hiçbir zafer, kazanan tarafın adaleti ayaklar altı- na almasına izin verecek kadar kesin değildir. - Kalabalıklar görünüşe aldanır, başarıya bakar. - Halkı tarafından sevilen bir hükümdara hiçbir ya- bancı saldırmaya cesaret edemez. Üç kitabı, 2400 yıllık birikimi bir yazıya sığdırmak olanaksız. Tümünün üzerinde birleştiği kavram şu: Devleti yöneten adil olmalıdır. Devlet adalet üstü- ne oturur. Noktayı Nizamü’l-Mülk’le koyalım: “Devleti belki küfürle bile yönetebilirsiniz ama, zu- lümle asla...” GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada temelinin atılmasına benzeyen bir oluşum kuruldu” diyor. “Bölgede AB’ye karşı yeni bir alternatif mi oluşturuldu” sorusunu yanıtlarken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Ortadoğu Birliği’nin “Kesinlikle AB’ye bir alternatif olmadığını” söylemesine bakmayınız: Kuşkusuz o da patronu gibi Batı ile ilişkilere devam, ama Arap ülkeleriyle içli dışlı olmaya özen gösteriyor. RTE’nin Araplara adeta bağımlılığını sergilediğini görmek isteyenler son demecindeki söylemleri okuyabilirler. Batı’dan Doğu’ya eksen kaymasını yalanlarken bir yandan da Ortadoğu Birliği’nin temellerini atıyor. Kafkaslar’da lider olmaya soyundu, başaramadı. Balkanlar’da söz sahibi tek ülke konumuna gelmeye girişti. AB ve Yunanistan bu hevesine de engel oldu. Onur Öymen, gelişmeleri izledikten sonra “Eksen kaymasını boşuna söylemiyoruz. AKP hükümeti ‘değerler sistemini’ değiştiriyor” diyor. İktidar “çağdaş değerler sisteminden Ortadoğu değerler sistemine kayıyor.” Değerler sistemini değiştiriyor RTE, çünkü: “Türkiye’nin benimsediği çağdaşlık, laiklik, kadın-erkek eşitliği, basın özgürlüğü, demokrasi” gibi temel ilkelerin hiçbiri AKP’nin ortaklık kurduğu Arap ülkelerinde yok! Otoriter yönetimler işbaşında. Türkiye’yi Araplaştırıyor. RTE’nin sözleri bir Türk’ün (bir başbakanın) Arap yaleli diye değerlendirilip geçilecek sözler mi? Bugün yarın bellekler harekete geçer mi? RTE’nin Ortadoğu Birliği’nin geçmişi araştırılır mı acaba? Şöyle geçmişe gidelim; TBMM kürsüsünde Necmettin Erbakan’ın söylediklerini anımsayalım. Türkiye’de din ekseninde politikanın temellerini atan Erbakan ne diyordu: O zamanlardaki adıyla AET, bugünkü AB’nin karşısına “alternatif” olarak Arap ülkelerinin işbirliğini sağlayacak bir birlik, bir örgüt kurulmasını öneriyordu. AKP yöneticileri Erbakan’ın çizdiği yolda gidiyorlar. Erbakan 1969-70’lerde AET’ye bir Arap Birliği’ni alternatif olarak öneriyordu. Erbakan’ın öğrencisi RTE; -ne kadar inkâr ederse etsin- Araplarla AB’ye alternatif bir birlik kuruyor. Mehmet Akif’in tozlu dosyalarda kalan birkaç dizesini okuyarak neredeyse Araplara aşk ilan edecek: Türk Arapsız yaşayamazmış! Kim ki yaşar derse, deliymiş. Türk Arap’ın sağ gözü, sağ eliymiş! Arap kökenli eşi Emine Hanım’a bu dizelerle seslense, hadi bir derece. Eşine olan sevgisini açığa vuruyor deyip geçeceğiz. Ama “Türk-Arap dostluğu geçmişe dayanır” dedin mi, işte o zaman bu tanımın geçmişte yaşanan gerçeklere ne denli aykırı olduğu tarihsel kitaplardan çıkar ve: Araplık sevdasını abartan RTE’nin karşısına dikiliverir. Tarih; her fırsatta Osmanlı geçmişi ile övünen RTE’ye; Arapların (özellikle dünün aşiret reisleri, bugün kral diye anılan Suudilerin) 1. Dünya Savaşı’nda İngilizlerle birlik olarak Osmanlı’yı ve Türk askerini arkadan vurduklarını, her fırsatta Türkleri katlettiklerini anımsatıverir. Bu da yetmez. Hindistan’daki Müslümanlar topladıkları paralarla ulusal savaşımıza katkıda bulunurken… … Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizlerin çizdiği Ortadoğu haritasında devlete dönüşen Arap aşiretleri (başta bugünkü Suudilerin dedeleri)… maddi yardımdan geçtik… ulusal savaşa desteklerini açıklamadılar bile. Laikliğin yayılarak şeriat ile yönettikleri devleti sarsacağı korkusu ile RTE’nin Türkiye’de din ekseninde yönetim kurduğu tarihe kadar, başta Suudi Arabistan, diğer Arap devletleri laik Türkiye Cumhuriyeti’ne soğuk davranmadılar mı? Türk, Arapsız yaşayamazmış. AKP ve bu hükümet belki ama… … Türkiye Arapsız yaşar. RTE’siz de! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 12 HAZİRAN 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Haziran Oslo Y 14 Helsinki Y 18 Stockholm Y 19 Londra PB 21 AmsterdamY 18 Brüksel Y 19 Paris Y 23 Bonn Y 22 Münih Y 28 Berlin Y 24 BudapeştePB 33 Madrid Y 20 Viyana Y 31 Belgrad A 35 Sofya A 32 Roma PB 24 Atina A 31 Zürih Y 24 Moskova Y 30 Aşkabat A 38 Taşkent PB 37 Bakû A 31 Bişkek PB 33 Tiflis A 32 Kahire B 31 Şam A 37 İstanbul PB 28 Edirne PB 32 Kocaeli PB 28 Çanakkale PB 31 İzmir PB 34 Manisa PB 34 Denizli Y 28 Zonguldak PB 26 Sinop PB 26 Samsun B 29 Trabzon B 26 Giresun B 26 Ankara Y 26 Eskişehir Y 25 Konya Y 25 Sıvas B 29 Antalya Y 30 Adana PB 36 Mersin PB 33 Diyarbakır A 36 Şanlıurfa A 36 Mardin A 33 Siirt A 35 Hakkâri PB 28 Van PB 25 Kars Y 24 Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı bulutlu, Gü- ney Ege, Göller Yö- resi, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Ana- dolu’nun kuzeydo- ğusu ile Antalya’nın batı ilçeleri, Gümüş- hane, Bayburt ve Art- vin çevreleri aralıklı sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı ülke gene- linde 4 ila 6 derece artacak. ‘Omurga kaymasõ var’ AYŞE SAYIN ANKARA - Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nde İran’dan yana tavõr koymasõ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Arap dünyasõna dönük mesajlarõ “ek- sen kayması” tartõşmalarõnõ da beraberinde getirdi. CHP’li Onur Öymen, “Türkiye radikal İs- lamcı ülkelerin liderliğine so- yunuyor” derken MHP’li Deniz Bölükbaşı, “AKP iktidarında Türkiye eksen değil, omurga kayması yaşıyor. Erdoğan’ın fotoğraf karesinde Ahmedinejad, Hizbullah lideri Nasrallah ve Hamas lideri Haniye var” dedi. CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, Cumhuriyet’in konuy- la ilgili sorularõ üzerine, geliş- melerin “yaptırımlar yerine, de- mokratik siyasi çözüm buluna- cağı” umuduyla İran’la nükleer takas anlaşmasõnõ imzaladõğõnõ gösterdiğini belirterek, gelinen noktada Türkiye’nin bir kaza- nõm elde edemediği gibi, dünya- da ve BM Güvenlik Konseyi’nde yalnõzlaştõrõlmasõ sonucunu do- ğuracağõnõ ifade etti. Türkiye’nin Kõbrõs, patrikhane sorunu, Erme- nistan, Kuzey Irak, Kürt sorunu konularõnda çok kolaylõkla “ödün” verebildiğine işaret eden Öymen, İran, Hamas, Sudan gibi ülkelerle ilişkilerde ise tamamen tersi tutum takõndõğõnõ belirtti. Öymen, şu görüşleri dile getirdi: “İşte biz buna eksen kayma- sı diyoruz. Türkiye, hem Orta- doğu’ya kayıyor hem de dış politikada, dünya çizgisinden uzaklaştırılarak, radikal ülke- ler çizgisine yaklaştırılıyor. (...) Burada AKP’nin hedefi İran’la tam bir dayanışma sergilemek. Yaptırımın nedeni, bir tek Ame- rika olsa daha farklı bakılabi- lir. Ama bu kararın arkasında Çin, Rusya, bütün Batı ülkele- ri var. Türkiye bir anlamda dünyanın ortak tavrına karşı çı- kıyor, kendini yalnızlaştırıyor, giderek dünya gözünde itibar kaybediyor.” ‘İlkesiz politika’ MHP’de uluslararasõ ilişkiler- den sorumlu Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Deniz Bölükbaşõ AKP hü- kümeti döneminde Türk dõş poli- tikasõnõn ilkesiz ve “sürükle- nen” bir görüntü sergilediğine dikkat çekerek, BM’nin yaptõ- rõm kararõyla ilgili tutumunun da bunlardan birisi olduğunu ifade et- ti. AKP hükümetinin Türkiye’yi sürüklendiği noktadaki fotoğraf karesinde İran Cumhurbaşkanõ Ahmedinejad, Hamas lideri Ha- niye, Hizbullah lideri Nasrallah ve Tayyip Erdoğan’õn olduğuna dik- kat çekerek, “Türkiye, AKP hü- kümeti döneminde, eksen kay- masından ziyade, omurga kay- ması yaşıyor. Yeni eksende, Erivan, Erbil ve Gazze olduğu anlaşılıyor. Bu resmi biraz da- ha genişletmek isterse, Barzani, Talabani gibi unsurları da ko- yabilir” diye konuştu. CHP’li Öymen ve MHP’li Bölükbaşõ AKP’nin dõş politikasõ ağõr dille eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’nin İran’a yaptõrõmlarla ilgili ‘hayır’ oyu ve beraberindeki “eksen kayması” tartõşmasõna Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arınç ve TBMM Baş- kanõ Mehmet Ali Şahin de katõldõ. Arõnç, “1 Mart tezkeresinin redde- dilmesinin ardından da aynı şekilde değerlendirmeler olduğunu ancak ABD ile ilişkilerin çok daha yerinde bir temele oturduğunu” belirtirken, Şahin ise “Türkiye’nin kayması fa- lan söz konusu değil. Türkiye yerli yerinde duruyor” dedi. Arõnç, KKTC Meclis Başkanõ Ha- san Bozer ile görüşmesinde gazeteci- lerin konuyla ilgili sorularõ üzerine, Türkiye’nin oylamadaki tavrõnõn ilke- li, kararlõ ve dürüst duruşunun bir so- nucu olduğunu söyledi. Arõnç, 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedilmesi sonrasõnda yaşananlarõ anõmsatarak, “ABD’nin Türkiye’yi reddedeceği, telefonlarına çıkmayacağı, doların artacağı, Türkiye’nin yalnız kala- cağı” tezlerinin ortaya atõldõğõnõ söy- ledi. Arõnç, “Oysa bu tezkereden sonra yaşanan krizi takiben aklıse- lim hâkim oldu ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler çok daha dü- rüst, çok daha iyi, çok daha yerin- de bir temele oturdu. Ben inanıyo- rum ki böyle bir mesele karşısında da Türkiye ile ilişkilerin bozulma- sını ne ABD ne diğer ülkeler ister” diye konuştu. TBMM Başkanõ Şahin de gazeteci- lerin sorularõ üzerine, “Türkiye’nin kayması falan söz konusu olamaz, yerli yerinde duruyor. Türkiye ar- tık gündemi belirlenen bir ülke de- ğildir, gündem belirleyen bir ülke- dir. Bunu herkesin görmesi lazım. Türkiye artık vagon değil, lokomo- tif bir ülkedir. O bakımdan bu tür iddiaları ben gerçekçi bulmuyorum, samimi de bulmuyorum” dedi. Şa- hin, İsrail’in misilleme olarak KKTC karasularõna gemi göndermeyi planla- masõnõn sorulmasõ üzerine de, “Bu- yursunlar, gelsinler. Kuzey Kıbrıs Türk halkı kendilerini gerçekten in- sanca karşılayacaktır. Karşılama nasıl olurmuş Kuzey Kıbrıs Türk halkı gösterecektir” dedi. CUMHURBAŞKANI GÜL: EKSEN KAYMASI YOK İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanõ Gül, dün Kalen- derüstü Camisi’nde cuma namazõ kõldõktan sonra cami çõkõ- şõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Türk dõş politika- sõnda “eksen kayması” tartõşmalarõyla ilgili, “Eksen kay- ması yok. Baksana burası Avrupa, orası Asya, burası da köprü” yorumunu yapan Gül, YouTube ve Google’a yönelik yasaklarla ilgili soru üzerine “Bu yasakların Tür- kiye’de olmaması lazım. Ama biraz bilgi istedim, acaba bazı mali konulardan dolayı mı onlar da kurallara tam uyuyorlar mı uymuyorlar mı? Bir tereddüt var diyor- lar. Ama her halükârda bu işlerin halledilmesi lazım. Yasa gerekiyorsa yasa, o şirketlerin Türkiye’de şirket açmaları gerekiyor. (...) Türkiye bunları yasaklayan bir ülke olarak görülmek istemez” diye konuştu ARINÇ VE ŞAHİN: 1 Mart’ta da aynõsõ olmuştu Şehitler uğurlandı Tokat’ta askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Pilot Yarbay Levent Tabak, Jandarma Pilot Üsteğmen Murat Saraç ve Teknisyen Jandarma Kıdemli Üstçavuş Kamil Tuna için Ankara Güvercinlik’teki Eşref Bitlis Kışlası’nda askeri tören düzenlendi. Törene, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile çok sayıda üst düzey askeri yetkili katıldı. Törenin ardından şehit Yarbay Tabak’ın cenazesinin Muğla, şehit Üsteğmen Saraç ile Kıdemli Üstçavuş Tuna’nın cenazeleri ise Afyonkarahisar’a gönderildi. Şehitler burada düzenlenen törenlerin ardından toprağa verildi. Şehit Saraç’ın cenaze namazı sırasında başlayan sağanak cemaate zor anlar yaşattı. Fenalık geçiren şehidin babası ve eşine sağlık ekipleri müdahale etti. Mardin’in Dargeçit ilçesinde askeri minibüsün devrilmesi sonucu şehit olan piyade er Emrah Karama için de Çorum’un Sungurlu ilçesinde tören düzenlendi. Ayakta güçlükle duran şehidin annesi Dursune Karama, “Ağlamayacağım, Allah geride kalanları korusun. Vatan sağ olsun” dedi. Törenin ardından şehidin cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. (AA) İnciraltõkatliamõiçinsuçduyurusu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’in Balçova il- çesine bağlõ İnciraltõ bölge- sindeki öğrenci yurdunda 30 yõl önce meydana gelen ve 5 öğrencinin yaşamõnõ yitirme- sine, çok sayõda kişinin de ya- ralanmasõna neden olan kat- liamõn sorumlularõnõn yargõ önünde hesap vermesini iste- yen İzmir 78’liler Dayanõşma ve Araştõrma Derneği üyeleri dün savcõlõğa suç duyurusun- da bulundu. Suç duyurusu içeren dilek- çeyi, İzmir Adliyesi’ndeki gö- revli birimlere teslim eden 78’liler, katliam sorumlularõ- nõn zamanaşõmõnõ gerekçe gös- tererek hukuk önünde hesap vermekten kurtulamayacakla- rõnõ bildirdi. 78’liler buna ge- rekçe olarak İnciraltõ’nda mey- dana gelen katliamõn insanlõk suçu olduğunu vurguladõ. 78’liler, adliye önünde yap- tõklarõ açõklamada, “Katliam- ların, suikastların ortak pay- dası, korku ikliminin yay- gınlaştırılmasıydı. Bu olay- ların tümü 1970’li yılların sonlarına sığdırılmıştır. Öy- le ki, jandarmaların şenlik- teki gençlerin üstüne ateş açtıkları ortadayken döne- min İçişleri Bakanı, öğren- cilerin ateş açtığını öne sü- rebilmiş, İnciraltı katliamı- nın başarılı bir operasyon ol- duğunu savunabilmiştir. Böylelikle İzmir’de sıkıyö- netimin uzatılmasını sağla- yabilmiştir” görüşlerine yer verdi. Saldõrõda öğrenciler İs- mail Baytak, Mehmet Ali Arun, Mustafa Uslu, İhsan Tan ve Hüseyin Tan’õn ya- şamõnõ yitirdiğine, onlarca öğ- rencinin de yaralandõğõna dik- kat çeken 78’liler, İnciral- tõ’nda yaşananlarõn sorumlu- larõnõn, adalet önünde hesap vermesinin kaçõnõlmaz oldu- ğunu vurguladõlar. Fotoğraf: OZAN YAYMAN Türkiye’yi düşman görüyorlar TEL AVİV (AA) - İsrail’in Gazze’ye yardõm götüren gemilere düzenlediği saldõrõnõn ardõndan yapõlan bir kamuoyu yoklamasõnda, İsraillilerin yüzde 78’inin Türkiye’ye “düşman” gözüyle bak- tõğõ ortaya çõktõ. İsrail Hayom gazetesinin, Gal Hahadaş kamuoyu şirketine yaptõrdõğõ araştõrma- nõn sonuçlarõna göre, katõlõmcõlarõn yüzde 78’i “Türkiye’nin düşman ülke haline geldiğine” ina- nõyor. Kamuoyu yoklamasõna cevap verenlerin yüzde 92’si, “Gazze yardõm filosunun durdurul- masõ gerektiği” yönünde görüş belirtti. Filonun durdurulmamasõ gerektiği cevabõnõ verenlerin oranõ yüzde 5, kararsõz kalanlarõn oranõ ise yüzde 3 oldu. Araştõrmaya göre, katõlõmcõlarõn yüzde 91’i İsrail’in bundan sonra gelecek filolarõ da dur- durmasõ gerektiğini söyledi. Araştõrmaya göre, İs- raillilerin dörtte üçüne yakõnõ, Gazze’ye yapõlan ablukanõn kaldõrõlmasõna da karşõ çõkõyor. Belediyeden garip savunma İstanbul Haber Servisi - AKP’li Tuzla Beledi- yesi’nce yapõmõ süren sosyal tesis inşaatõnõn istinat duvarõ İstanbul’da hafta başõ etkili olan yağõşta yõ- kõldõ. Konu Belediye Meclisi’nde sert tartõşmalara neden oldu. Bir üyenin eleştirileri üzerine Beledi- ye Başkan Yardõmcõsõ Serhan Kural’õn, “Duvar iyiki yıkıldı. Bizim alanımız genişledi” dedi. Ku- ral, duvarõn yõkõlmasõnõn ardõndan planladõklarõ ni- kâh sarayõnõn alanõnõn genişleyeceğini söyledi. Te- sis, ilk olarak öğretmen evi olarak tasarlanmõştõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear