25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B Avrupa Futbol Şampiyonası’nı Fransa’ya kaptırınca 3.5 milyar Avro buhar oldu uçtu İşte 2016’nõn gerçek zararõERSİN ÖZTEKİN 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasõ’nõ ‘siyasi’ nedenlerle kazanamayan Türkiye’nin uğrayacağõ ekonomik zararõn korkutucu boyutlarda olduğu ortaya çõktõ. UEFA’nõn bu dev organizasyonu Fransa’ya vermesiyle birlikte Türkiye’nin yaşayacağõ maddi kaybõn 3.5 milyar Avro’yu bulacağõ belirtiliyor. Özellikle; inşaat, turizm, iletişim, tekstil ve ulaşõm sektörleri Euro 2016’nõn kaybedilmesi sonrasõ olubsuz şekilde etkilenecek. Böylesine önemli bir turnuva için yeni yatõrõmlara hazõrlanan ‘lokomotif’ iş alanlarõnõn uğradõğõ hayal kõrõklõğõ, önümüzdeki yõllarda da sõkõntõ yaratabilir. Stat yapõmlarõ için inşaat sektöründe oluşacak yeni hareketlilik ve maddi gelir kaybõ, Türk firmalarõnõ vurdu. Binlerce mühendis ve çalõşanõn olasõ iş imkânõ sonuçsuz kaldõ. Türkiye’nin tanõtõmõna en büyük katkõyõ sağlayacak turizm sektörü de ağõr yara aldõ. İstanbul, İzmir ve Antalya’daki oteller tam kapasite çalõşma şansõnõ kaçõrdõ. Ayrõca tekstil firmalarõ şampiyona için Türkiye’ye gelecek ülkelerin taraftarlarõna üretecekleri milyonlarca giyim ürününden önemli ölçüde kâr elde edecekti. Organizasyonun tanõtõmõ adõna reklam ve iletişim sektörleri büyük planlarõnõ ertelemek zorunda kaldõ. ABD’deki kampõnõ tamamlayarak bugün Türkiye’ye dönecek olan A Ulusal Futbol Takõmõ’nõn teknik direktörü Guus Hiddink, Avrupa seviyesinde mücadele edebilmek için yapõlmasõ gereken çok şey olduğunu söyledi. Hollandalõ çalõştõrõcõ, iyi bir kamp dönemi geçirdiklerini belirterek “Takımla 10-12 gün geçirdik. Oynadığımız maçlardan memnun kaldım. Üzerinde dikkat etmemiz gereken şeyleri gördük. Zor antrenmanlar yaptık. Oyuncuların çalışma temposundan memnunum. Ben geleceğe umutla, ama gerçekçi bakıyorum. Birçok şeyi geliştirmeliyiz. ABD maçında teknik ve fiziksel anlamda yeterli değildik” dedi. ABD maçõ ile sona eren kampõ değerlendiren Ulusal Takõmlardan sorumlu TFF Yönetim Kurulu üyesi Levent Kızıl ise, “Sezon sonu olmasına rağmen çok verimli bir kamp dönemi geçirildi. Tüm oyuncuların arzusu takdir edilecek düzeydeydi. Takımımızın, Guus Hiddink ile tanışıp kaynaşması için de çok önemli bir fırsat oldu. Bu kampın meyvelerini eylülde başlayacak 2012 Avrupa Şampiyonası grup eleme maçlarında alacağımıza inanıyorum” ifadesini kullandõ. KONUK YAZAR ERDENER YURTCAN 2016 ve Erzik Geçen hafta, 2016 yılında UEFA tarafından düzenlenecek olan Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapma hakkını alamadık. UEFA Yönetim Kurulu’nda yapılan oylamayı tek oy farkla yitirdik; üzüldük. TFF ve ilgililer, hazırlık döneminde ellerinden geleni yapmışlardı. Toplantıya Cumhurbaşkanımız da katıldı; bir konuşma yaptı. Fakat başaramadık. Sonra neler oldu? Bazı basın ve medya organlarında, ‘günah keçisi’ bulundu. Tek suçlu vardı; o da Şenes Erzik’ti. Şenes Erzik; bilmeyen kalmamıştır ama ben bir kere daha yazayım, UEFA’nın yönetim kurulunda üyedir ve ikinci başkandır. Bu, uzun yıllardır süren bir görevdir. Aşağıdaki satırları okuyup değerlendirirken bilmenizi istediğim bir nokta var: Bu yazı, Şenes Erzik’in dostu, arkadaşı, 8 yıl boyunca TFF çatısı altında omuz omuza çalıştığı, Türkiye’ye kendisiyle birlikte özerk futbolu kazandıran kişi tarafından yazılmıştır. Ancak bu olgular, yazıya konu olan olayı ve bu olay nedeniyle suçlanan Şenes Erzik’i objektif olarak değerlendirmeme engel değildir. Herkesin bilmesi gerekir ki, Şenes Erzik UEFA’nın ‘sahibi’ değildir. Bu çatı altında her şeyini futbola vermiş bir gönül adamıdır. UEFA bünyesinde yaratılan olumlu her konuda onun eli taşın altındadır. Ama ne yazık ki, ülkemiz insanları onu UEFA’nın tek yetkilisi sandıkları için, her karşılaşılan güçlükte ya da sorunda, Erzik can simidine sarılmaktadırlar. Bu aslında güzel bir yaklaşımdır fakat istenen sonuç/sonuçlar alınamadığı durumlarda, bu kez ‘top ve tüfekle’ ona acımasızca saldırmak ve mahkûm etmek kabul edilemez. Basında çıkan eleştirilerin çoğunu okudum. Neler söyleniyor? Erzik parmağını dahi oynatmadı; oynatsaydı, sonuç çok farklı olurdu. Bu düşüncenin hiçbir doğru temeli yoktur. 2016 ile ilgili değerlendirmeler ve oylama UEFA’nın yönetim kurulunda yapılıyor. Tabii ki Türkiye aday olunca, Erzik konunun dışında kalmak zorunda. Bilmek gerekir ki, yönetim kurulu, UEFA bünyesinde sabahtan akşama değişen bir kurul değildir. Bu kurulda görev yapanların büyük çoğunluğu yıllardır Erzik’le birlikte çalışmaktadırlar. Bu nedenle onun bu kişilere ‘özel’ propaganda yapmasına gerek olabilir mi? Elbette olmaz. Türkçede ne güzel sözler var: ‘Görünen köy kılavuz istemez.’ Alınan sonucu değerlendirirken kendimizi eleştirmemiz de gerekmez mi? Elbette gerekir. Sevgili Arif Kızılyalın önceki gün ne yazdı? Tanıtım ve sunumumuzda çok şey vardı fakat futbol o kadar azdı ki. Bu sonucun alınmasında çok kısa süre önce futbol sahalarımızda, seyircilerin müdahalesi sonucu bazı maçların yarıda kalmış olmasının, tribün olaylarının ‘baş köşede oturmasının’ hiç mi etkisi yoktur? Bazı şeyleri unutmamak gerekir: Bu tür önemli uluslararası organizasyonlarda olumlu sonuç almak kolay bir iş değildir. Kişilerin beyinlerinde yer bulan ‘imajların’ da büyük etkisini unutmamak şarttır. Son söz: Futboldan söz ederken Şenes Erzik’in bu işin içinde olmasının, Türkiye için bir şans olduğunu unutmanın ve kendisini ‘karalama’nın hiç kimseye en küçük bir faydası yoktur. Gerçekleri görelim ve yolumuza devam edelim. *Eski TFF Başdanışmanı * SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2010 PAZARTESİ 18 SPOR FENERBAHÇE’DE KRASIC SESLERİ Spor Servisi - F.Bahçe, transfer çalõşmalarõna devam ediyor. Geçen sezon özellikle ofansif anlamda bekleneni veremeyen Sarõ - Lacivertliler’de yönetim, hücum bölgesini güçlendirmek için girişimlere başladõ. Rusya’nõn CSKA Moskova takõmõnda oynayan Sõrp Milos Krasic için önceki gün yurtdõşõna çõkan ve takõmõyla prensipte anlaştõğõ öğrenilen Sportif Direktör Aykut Kocaman’õn genç oyuncuyu ikna etmeye çalõştõğõ kaydedildi. Q U A R E S M A T E D İ R G İ N ! Spor Servisi - Beşiktaş Quaresma’nõn transferinde sona yaklaşõrken Portekizli yõldõzõn Türkiye hakkõndaki bazõ çekinceleri, görüşmeleri çõkmaza soktu. İki aydõr Siyah - Beyazlõ kulübün gündemini meşgul eden Quaresma için İtalya’ya giden Beşiktaşlõ yöneticiler Serdal Adalı ve Cengiz Zülfikaroğlu görüşmelere İspanya’da devam ediyor. Portekizli oyuncunun menajerleri ile temasta bulunan Adalõ ve Zülfikaroğlu’nun maddi konularda yaşanan pürüzleri ortadan kaldõrmak için çaba harcadõğõ öğrenildi. KAYIP YAŞANAN SEKTÖRLER 7 stadın inşaatı ve Olimpiyat Stadı ile Türk Telekom Arena’nın, final havasına hazır hale getirilmesi için 920 milyon Avro’luk yatırım, çoğunluğu Türk inşaat firmaları tarafından kullanılacak, inşaat sektörü hareketlenecek, mühendisten taşımayıca, işçiden kalfaya binlerce kişi ekmek parası kazanacaktı. Finaller için Türkiye’ye gelecek olan 650- 700 bin futbolsever, en az adam başı 1500 Avro harcayacak ve Türkiye kasasına 1 milyar Avro koyacaktı. Forma, bayrak ve benzeri ürünlerde satış patlaması yaşanacak, 75 milyon kişiye bayrak, forma gibi projelerle 500 bin Avroluk pazar payı yaratılacaktı. Beyaz eşya, televizyon vb. piyasanın Avrupa Şampiyonası beklentisi 300 milyon Avro’ydu. Turizm sektörü canlanacak, futbol için gelen turistlerin bir bölümü tatillerini uzatacak, ek rezervasyonlarla 500 milyon Avro’luk ciro yapılacaktı. İletişim, tanıtım ve reklam sektörünün Euro 2016’dan beklentisi 1 milyar Avro’ydu. HIDDINK İTİRAF ETTİ: AVRUPA’NIN GERİSİNDEYİZ GÖRÜŞ / BARBAROS TALI Üzgün ve Pişmanmış! Böyle diyor antrenör İlhan Şimşek; rakibesine yenilen 14 yaşındaki sporcusunu dövdükten sonra. Olay Edirne’de yapılan ve yedi ülkeden 500 sporcunun katıldığı Uluslararası Ters Lale Tekvando Şampiyonası’nda yaşanıyor. Yıldızlar kategorisinde mücadele eden sporcusu Yunan rakibesi karşısında kaybetmek üzereyken havlu atıp karşılaşmayı sonlandırıyor antrenör Şimşek. Ardından yanına gidip önce iki kere eliyle sırtına, sonra bir kere pet şişeyle başına vuruyor sporcusunun. Korku ve utançtan tribüne kaçan kızın arkasından elindeki şişeyi fırlatıyor sinirle. Gazeteciler sorunca: Emek harcadığını, karşılığını alamayınca da gerildiğini söylüyor. “Bu sporcusunu dövme olayı değildir. Öğrencimin kapasitesini biliyorum. Yapamadığı için sinirlendim” diyor. Kulüp başkanı ve antrenörün kendilerini kanıtlama dürtüsü spor yerine skora endeksli bir anlayışı hâkim kılıyor. Yönetici antrenörden başarı bekliyor, antrenör sporcusunu kazanmaya zorluyor. Beklentilere bir de hırs eklenince başarının karşılığı sadece ve her ne yolla olursa olsun kazanmak oluyor. Aslında sportif amaca uygun oyunlarla geçirilmesi gereken yaşlar antrenmanlarla dolduruluyor. Hemen her antrenmanda gereksizce yükleniliyor. Daha da kötüsü ilaca başlama yaşının yıldızlar kategorisine kadar indiği dillendiriliyor. Bu kısırdöngüye ebeveynler de katkı yapıyor. Elinde kronometreyle antrenman izleyen, teknik eleştiri yapan, çocuğunu hep önde olmaya, daima kazanmaya zorlayan velilerin sayısı az değil. Sonuçta uluslararası yarışmalarda yaş gruplarının birincisi olabilen çocuklarımız, büyüdükçe gerilere düşüyor ve büyük organizasyonların final yarışmalarında yer alamıyorlar. Sporu bilmeyen, sporcuyu tanımayan idarecilerle 15 gün kurs verip birinci kademe antrenörü yapılanların zorlamaları, anne/baba ve çevre baskısı zaman içinde onlarca çocuğun spordan soğumasına, spor alanlarından uzaklaşmasına sebep oluyor. Anlaşılıyor ki çocuklarımıza spor eğitimi vermeden önce yapılması gerekenler var. Öncelik spor sahalarında ilk karşılaştıkları kişilerde, yani antrenörlerde olmalı. Doğru kriterlerle seçmeli, temel bilgilerin yanı sıra değişen ve gelişen yöntemlerin aktarıldığı düzende sürekli eğitmeliyiz onları. En önemlisi öğretmenlik yapabilmek için şart olan ancak nedense antrenörler için zorunlu olmayan ‘Pedagojik Formasyon’ sertifikasına sahip olmaları için zorlamalıyız her birini. Bütün antrenörlerimiz öğretim metotlarını doğru bir şekilde kullanabilmeli. Çocuklarımıza antrenman yaptırmanın ve onları yarışmalara hazırlamanın yanı sıra doğru davranmayı ve anlayışlı olmayı becerebilmeli. Çocuklarımızın kendilerine güvenen, rakiplerine saygı duyan, doğruyu her daim dürüstçe yapan; performansları kadar kişilik sahibi sporcular olmalarını da sağlayabilmeliler. Daha çok adım var atmamız gereken. Ancak önce ilkini başarmalıyız. COŞKUN GÜLBAHAR Galatasaray’da önceki gün yapõlan Olağanüstü Genel Kurul Toplantõsõ’nõn tartõşmalar nedeniyle ertelenmesi, yönetimi zora soktu. Henüz iki ay önce yeniden başkanlõğa seçilen Adnan Polat ve ekibi, muhalefetten büyük tepki görünce gelecekleri şimdiden tartõşõlmaya başlandõ. Polat, yakõn çevresine çok yõprandõklarõnõ ve kendisine yapõlan hakaretleri hak etmediğini söyledi. Sarõ - Kõrmõzõlõ camianõn önde gelenleri, bu şartlarda toplantõnõn 26 Haziran’da da yapõlmasõnõn zor olduğunu, çünkü taraflar arasõnda uzlaşma sağlanamadõğõnõ belirtiyor. G.Saray’da liseli-lisesiz tartõşmalarõnõn önceki gün kavga boyutuna varmasõ, kulüp içindeki sorunlarõ su yüzüne çõkarttõ. Tüzük tasarõsõndaki 163 maddeden sadece 5’inin tartõşmasõ 4 saat sürünce yetkililer, 26 Haziran’daki toplantõ öncesi yönetim yanlõlarõ ve muhalefet arasõnda uzlaşma sağlanmasõ gerektiğini ifade etti. Tüzük Taslağõ’nõn bazõ kesimler tarafõndan bilinçli olarak gereksiz engellemelere tabi tutulduğunu dile getiren Hayri Kozak, “Salonu terk ederek ertelemeye neden olan kişilerin, ‘Hayri Ağabey çõktõ, biz de çõktõk’ ifadeleri palavradır. Ben o tüzük için yoğun mesai harcayan kişilerden biriyim. Genel kurula kadar 121 maddenin hiçbirine itiraz etmeyenler, gelip her madde için ayrı önerge yazdılar. Amaç tüzüğü çıkartmamaktı” dedi. Gözler yabancı transferinde Yeni sezon öncesi 5 yerli oyuncuyu kadrosuna katan G.Saray, gözünü yabancõ transferine çevirdi. Sarõ - Kõrmõzõlõlar, sözleşmeleri biten Jo, Giovani dos Santos ve Kewell’õn yerine sadece iki yabancõ oyuncu almayõ planlõyor. Efes Pilsen ‘varım’ dedi Fenerbahçe Ülker’i yenip durumu 3-2’ye getirdi ve seriyi 6. maça taşõdõ G.SARAY’DA GÜVEN BUNALIMI TARAFTARDAN PROTESTO - Efes Pilsenli taraftarlar, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından hazırlanan yönetmelik taslağı çerçevesinde kulüplerinin kapanma ihtimalinin olmasını protesto etti. ATAMAN’DAN SERT TEPKİ Efes Pilsen koçu Ergin Ataman, “İlk kez bu kadar kamera görüyorum. Herhalde hepiniz F.Bahçe Ülker’in kupa töreni için geldiniz. Ama biz o kupayı o kadar kolay vermeyeceğiz. ‘Dopingçi’ demek, benim gibi bir antrenör için en büyük hakaret” dedi. EFES PİLSEN: 83 - F.BAHÇE ÜLKER: 79 SALON: Ayhan Şahenk HAKEMLER: Rüştü Nuran (6), Uğur Özen (6), A.Şakacı (6) EFES PİLSEN: Ender (6)11, Sinan (5)3, Smith (7)11, Shumpert (4), Kasun (6)12, Nachbar (7)13, Rakocevic (8)23, Kaya (5)2, Ermal (6)8 F.BAHÇE ÜLKER: Ukic (5)8, Ömer (6)18, Kinsey (4)2, Vidmar (4)6, Semih (4)3, Mirsad (6)12, Oğuz (6)11, Greer (6)12, Preldzic (3)7 1. Periyot: 24-17, İlkyarı: 46-41, 3. Periyot: 61-58 NUTİYE AKAR Beko Basketbol Ligi Play - Off final serisi 5. maçõnda Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker’i 83-79 yenerek seride durumu 3-2’ye getirdi. Serinin 6. karşõlaşmasõ, 2 Haziran’da Abdi İpekçi Spor Salonu’nda yapõlacak. F.Bahçe Ülker, bu karşõlaşmadan galip ayrõlmasõ halinde şampiyonluğunu ilan edecek. Maçta Efesli Rakocevic ile F.Bahçe Ülkerli Ömer Onan kavganõn eşiğine geldi. İkilinin gerginliğinde Onan, Rakocevic’i sert bir şekilde itti, Rakocevic de hemen karşõlõk vererek yumruk atmaya çalõştõ. F.Bahçeli taraftarlarõn, “Ergin Ataman doping yapsana” şeklindeki tezahüratlarõna sinirlenen Efes Pilsen koçu Ergin Ataman, masa hakemlerine uzun süre itiraz etti. Efes tribünlerinden de “Aziz Yõldõrõm şike yapsana” sesleri yükseldi. Maç için salonda geniş güvenlik önlemleri alõnmasõ dikkat çekti. Ender Arslan, Efes Pilsen’in çalışkan isimlerindendi. (FATİH ERDOĞDU)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear