22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2010 SALI 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Doğru İsim İşi sürüncemede bırakmanın anlamı yok. Ko- nu ilk gündeme düştüğünde, “Bu melanetten hayırlı bir sonuç çıkmalı..” diye yazmıştım. Baykal’a karşı siyasi çirkefliğin ve utanmazlı- ğın hem de alabildiğine süreceği çok açık ve kesin. Bu demektir ki, iktidar yanlıları, önümüz- deki bir yıl içinde, gündemdeki acil konulardaki başarısızlıklarını Baykal’la örtbas ve uçkur üze- rinden siyasi kazanç elde edecek... CHP, CHP’ye oy verecek seçmen kitlelerinin beklentisi ve bu iktidarın ilk seçimlerde iktidar olamaması konuları, Baykal’dan önemli. CHP’nin salt üst yönetim kadrosu olarak de- ğil, seçmen karşısında savunulacak program olarak gençleşmesi gerek. Baykal’lı merkez, Sav’lar, Öymen’ler, Özyürek’ler, savunma ve- ya saldırı cephesini ağırlıklı olarak Cumhuriyet ve ilkeleri gibi “üst yapı” kurumları üzerinde yo- ğunlaştırmış durumda. Türkiye nüfusunun ortalama eğitim yılı 5.5 yıldır! İktidarı, daha çok bu “5.5 yıllık ortala- ma”nın belirlediğini düşünmeliyiz! Seçimlerde ve siyasi tarafgirlikte, öncelikle Cumhuriyetin kurucu ilkelerine duyarlı kesimin (eğitim ortala- masını dikkate almadan), seçmenin yüzde ka- çını oluşturduğu hesabını, CHP ve diğer muha- lif partilerin oylarına bakarak yaklaşık kestirmek mümkün. Bunun üzerine, “Evet, bu Cumhuriyet ve ku- rucu ilkeler önemli, ama ekonomik durum ile din ve diğer kültürel durumlar da önemli..” di- yen, arada gidip gelen önemli bir kesimi koy- malıyız... Ve sadece içinde bulunduğu yaşam koşullarını dikkate alarak davranan önemli bir seçmen kitlesini de düşünmeliyiz.. Seçimlerde, iktidarın politikalarından ekono- mik bakımdan son derece yıpranan tabanda- ki insanla Kılıçdaroğlu iyi diyalog kurabilir. Herkesin duyumsadığı ve dile getirdiği bu olgu- yu CHP merkezi, il başkanları vb. görmüyor mu? Önder Sav, partinin derin tarihisel bilinci ile konuştu; ülkenin acil meselesi olarak Baykal’ın yeniden başkanlığa getirilmesini değil, iktidarın değişmesini gördü. 60 milletvekili de cesur bir çıkışla, Kılıçda- roğlu’nun arkasında durdu! Bence kaderini Baykal’a bağlamış Özyü- rek’ler artık geri çekilmelidir! Koltuk ikbali değil, ülke ikbalidir söz konusu olan! Ve CHP’nin yolunu açmayanlar yarın hiç de onurla ve saygıyla anılmayacaklardır! Baykal, umut vermemeli, istifam kesin deme- li, CHP’nin karışıklığa sürüklenmesini ve iç kav- galara düşmesini engellemeli! Şüphesiz, genel başkanlarına derin saygıları var ancak Baykal partideki bu derin değişiklik isteğine gözünü kapatamaz, duyarsız kalamaz... Baykal’dan beklenen böyle bir tarihi görevdir! CHP’de yeni liderlik, politikalarda da önemli değişiklik yapmalı. Fethullah cemaatinden gelen “Baykal’ın ya- kınlığı” açıklaması doğru mudur? CHP daha önceki seçimlerde de sağdan adaylarla merkez sağı partide toplayacağını ve iktidar olabilece- ğini sanmıştı. Cemaat yakınlığı ise CHP’ye sadece oy kaybettirir. Cemaat ağının ise daha çok örülmesine hizmet eder. Cemaat, kazançlı çıkmayacağı bir ilişkiye girmez. CHP, cesurca sol politikalara yönelmeli. TE- KEL işçilerinin yarattığı ve ortaya çıkardığı atmosferi soluyacak bir liderlik gerekir CHP’ye! Milyonlarca genç işsizin hepsini örgütleye- cek bir cesur program ortaya koyabilecek ve çağın teknolojilerini de kullanarak gençleri ikti- dar için seferber edebilecek bir liderlik aranıyor! İktidarın ezdiği bütün kesimleri, iktidarın ya- rattığı bütün kaygıları CHP’ye kanalize edecek bir liderlik... Kılıçdaroğlu buna önderlik edebilir! Bu tek kişilik, tek liderlik işi değildir, bir orkestra şefi altında, ortak bir liderlik ve or- tak bir beyin işidir!.. CHP, Türkiye ile birlikte, tarhi bir dönemece girdi.. obursali@cumhuriyet.com.tr Baykal’la da yarõşõrõm TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Farkında mısınız, PKK yurtiçinde ve özellikle İran kırsalında sıkıştıkça hem Abdullah Öcalan’ın hem de BDP’lilerin tavrı sertleşiyor. Kürt hareketine giderek şahin politikalar hâkim oluyor. BDP’lilerin kimi açıklamaları ise PKK’nin tepkilerini bile geride bırakıyor. Cumartesi günü Diyarbakır’da, operasyonların durdurulması istemiyle düzenlenen mitingde BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş konuştu. Karabaş, “Eğer bu politikayı sürdürürseniz, Kürt halkı yaşamı cehenneme çevirecek”diyebildi!. BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijad Yaruk de, “Kürtler artık eski Kürtler değil. Diz çöktürmeye çalıştığınız bu halkın önünde diz çökeceğiniz günler çok yakındır” şeklinde çok kışkırtıcı bir cümle kullandı! BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ise pazar günü Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki “canlı kalkan” eylemine giderken dehşet verici bir açıklama yaptı. Kışanak, “86 yılda 29 isyanın çıkışına neden oldunuz. Gelin 30. isyanı çıkaralım” demişti!.. Bu sert açıklamaların kökeninde yurtiçi ve yurtdışında PKK’ye yönelik yoğunlaştırılan abluka var. Türk Silahlı Kuvvetleri PKK’yi etkisizleştirmek için son on yılın en büyük yığınağını yapıyor. İran ise on gündür PKK’nin bu ülkedeki uzantısı PJAK’a karşı büyük operasyonlar yürütüyor. İran geçen hafta 4 örgüt üyesini astı. 2007’den bu yana idam edilen PJAK’lıların sayısı 7’ye ulaştı. 8 PJAK’lı ise idam edilmeyi bekliyor. Ülkenin çeşitli bölgelerindeki operasyonlarda ise çok sayıda PJAK üyesi öldürüldü. İşte bu iki yönlü kıskaç PKK ve uzantılarını ciddi biçimde rahatsız ediyor. Aslında BDP’lilerin şahinleşmesi salt bu operasyonlardan kaynaklanmadı. Öcalan’ın geçen çarşamba günü avukatlarına söylediği şu sözler de onların tepkisini tetiklemişti: “Ben 31 Mayıs’a kadar bekleyeceğim. Bu zamana kadar olumlu bir gelişme olmazsa artık hiçbir şeye karışmayacağım. Kim, ne yapacaksa, kendi kararıdır. Orta yoğunluktaki bir savaştan söz ediliyor. Böyle bir savaş gelişirse bu sadece öyle dağla da olmaz, şehirlerde de bunun etkisi çok büyük olur.” BDP’liler iç siyasetteki tepkilerini Öcalan’ın İmralı’daki açıklamalarıyla şekillendiriyor. Dağda mevzi kaybeden PKK ise kent merkezlerinde siper kazmak istiyor!.. Aylardır dile getirdiğim tehlike ne yazık ki gerçeğe dönüşüyor; önce Öcalan sonra BDP’lilerin açıklamaları şehirdeki PKK’nin yarattığı tehdidin dağdakini ona katladığını gösteriyor!.. 31 Mayıs’ta Ne Olacak?.. PKK’nin 1984 - 1990 arasındaki köy katliamları toplumun büyük tepkisini çekmişti. Abdullah Öcalan’a “bebek katili” damgası kundaktaki bebeklerin öldürüldüğü bu ürkütücü sürecin hemen ardından verilmişti... PKK ise bunu hep reddetti... Hatta katliamlar “kontrgerilla” iddiasıyla devletin üzerine yıkıldı!.. Oysa Öcalan 1999 yılında yakalandıktan sonra kendisini sorgulayan lara, sivillere yönelik eylemlerin büyük bölümünün örgüt tarafından yapıldığını itiraf etmişti... Öcalan geçen çarşamba günü sivillere yönelik katliamları yeniden gündeme getirdi. Üstelik bunu PKK’nin “başkaldırı”ya hazırlandığını açıkladıktan hemen sonra yaptı!.. Öcalan, PKK’nin Eruh ve Şemdinli baskınlarını gerçekleştirdiği 15 Ağustos 1984’teki ilk eylemine de militanları kendisinin hazırladığını itiraf etti! Bakın PKK lideri geçen çarşamba günü avukatlarına neler söyledi: “Bazen bir korucu için on tane çocuk öldürdüler. Ben başta böyle olayları gerçekleştirdiklerine inanmıyordum. Ancak sonra anladım ki, militanların bir kısmı farklı ilişkiler gerçekleştirmişler, çete anlayışını geliştirmişler, devletin bazı unsurlarıyla ortak şeyler yapmışlar. Ben kesinlikle bunlara bu konuda talimat vermedim, bunların yaptıklarını tasvip de etmedim.” Öcalan yıllar sonra sivil katliamını niçin gündeme getirdi?.. Bunun iki yanıtı var... Öcalan bu açıklamalarla hem “bundan sonrasına karışmam” dedi hem de örgüt içindeki “kontrolsüz” gruplara vurgu yaptı!.. Fazla söze gerek var mı?.. İtirafın Ardında Ne Var?.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı CHP’lileri şok etti. Yaşanan hızlı gelişmelerin hemen ardından konuştuğum bir milletvekili bu durumu “deprem yaşıyoruz” diye nitelendirdi... Bu depremin artçı sarsıntıları da kendini hissettirmek için çok beklemedi!.. Son bir hafta içinde iki kez “aday olmayacağım” diye açıklama yapan Kılıçdaroğlu’nun yalnız olmadığı da çok kısa sürede anlaşıldı. Yıllardır Deniz Baykal’ın en yakınında durmuş olan Önder Sav, Hakkı Süha Okay ve Kemal Anadol ile çok sayıda milletvekilinin Kılıçdaroğlu’na destek verdiklerini açıklaması ise parti yönetiminde sarsıntıya yol açtı!. Kimi çevreler bu kadar ani gelişen bir dönüşümün Baykal’a rağmen olamayacağında ısrar etti. Dün televizyonlarda konuşan CHP milletvekilleri ise, “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı Baykal’a rağmen mi” sorusuna yanıt vermekten kaçındı!.. Peki, Deniz Baykal dün yaşanan tabloyu istedi mi acaba?.. Daha açıkça sormak gerekirse, Baykal’ın Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından “partiyi ikna et” şeklindeki önerisi olumlu biçimde yaşam mı buldu?.. Dünkü ani gelişmeler bu soruya hayır yanıtını veriyor! CHP MYK’nin dün Baykal’ı yeniden adaylığa davet etmesi ve Önder Sav’ı istifaya çağırması, CHP kurultayının hiç de sorunsuz geçmeyeceğini gösteriyor. Üstelik Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in MYK toplantısı sonrası, “iç komplo boşa çıkarılacaktır” şeklindeki sözleri de CHP’yi zor bir kurultayın beklediğini ortaya koyuyor. CHP’de iki aday mı yarışacak yoksa son sözü Baykal mı söyleyecek?.. Tüm bu soruların yanıtı, hem bugün Ankara’da toplanacak 81 il başkanında hem de sessizliğini koruyan Baykal’da!.. Siyasette 24 saatin çok uzun bir süre olduğunu bilenler, dün yaşananlar karşısında sevinmek için de, üzülmek için de çok erken olduğuna dikkat çekiyorlar!.. CHP’de Kritik Gün!.. Gazetemizin Ankara Bürosu’nu ziyaret eden CHP genel başkan adayõ Kemal Kõlõçdaroğlu: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP genel baş- kan adayõ ve İstanbul mil- letvekili Kemal Kılıçda- roğlu, bu aşamadan sonra genel başkan adaylõğõndan hiçbir şekilde vazgeçmesi- nin söz konusu olmadõğõnõ, Deniz Baykal’õn aday ol- masõ durumunda da çekil- meyeceğini ve yarõşacağõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu, ken- disiyle ilgili “emanetçi mi olacak” kuşkularõyla ilgili de “Emanetçilik doğamda yok. Böyle bir şey kurul- taya haksızlık olur” dedi. Tek hedefinin yüzde 40 oy- la partiyi iktidara taşõmak ol- duğunu belirten Kõlõçda- roğlu, “Ve kurultaydan sonra Ankara’da kalış sü- resi çok az olacak. Ana- dolu’da gezeceğiz” dedi. Kemal Kõlõçdaroğlu, dün adaylõk açõklamasõnõn ar- dõndan gazetemizi ziyaret et- ti. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Utku Çakırö- zer, yazarõmõz Işık Kansu ve muhabirlerle sohbet eden Kõlõçdaroğlu, önemli açõk- lamalarda bulundu. Kõlõç- daroğlu’nun sorularõmõza verdiği yanõtlar şöyle: Deniz Baykal’la görüş- meden bu yana ne değişti? ? KILIÇDAROĞLU: Aslõnda o kadar çok şey değişti ki! Ben Deniz Bey’le görüşme sürecinde herkesin üzerinde uzlaşabileceği or- tak bir aday aranõyordu. Bu- günkü gelişmeler ortak ada- yõn ortaya çõktõğõnõ gösteri- yor. Bugün il başkanlarõ toplantõsõ var, oradan da önemli destek bekliyorum. En azõndan büyük kentler- den, İstanbul da dahil... Siz seçilirseniz Baykal’ın onursal genel başkan ol- masına ne dersiniz? ? O sõfatõ verecek organ bunu seve seve verir. Yeter ki Deniz Bey kabul etsin. Zaten gönlümüzdeki genel başkan Deniz Bey’dir. Çok uzun süre hizmetleri var. O hizmetleri, birikimi göz ar- dõ etmemiz doğru da değil. Pazarlık yapılmadı Anahtar liste noktasına geldiniz mi? Yönetim na- sıl şekillenecek? ? Yok yok ortada ne bir pazarlõk var ne bir liste var. Şu anda bizim öncelikli he- defimiz, CHP kurultayõnõ sağlõklõ bir şekilde gerçek- leştirmek ve iktidara yürü- yen yolu açmaktõr. Adaylık teklifi Genel Sekreter Sav’dan mı geldi? ? Doğrusunu isterseniz adaylõk teklifi büyük ölçüde halktan, partililerden geldi. Daha sonra Önder Beyle yaptõğõmõz görüşmelerde bu kendiliğinden ortaya çõkan, özellikle gelip sen aday ol dediği bir şey değil. Kendi- liğinden ortaya çõkan bir süreç. Bütün o haberler an- ketler üzerimde de ciddi bir baskõ oluşturdu. Gelen ma- iller var. Senin sorumlulu- ğun var diye, bütün bunlar ister istemez bir yük oluyor. ‘Emanetçilik doğamda yok’ Emanetçi olur musu- nuz? ? Emanetçilik benim do- ğamda yok. Kurultay se- çerse sizi, siz kurultay de- legelerinin beklentileri çer- çevesinde bir politika oluş- turmak zorundasõnõz. İktidar politikasõ oluşturacaksõnõz. Eğer siz emanetçi kimliği- nizle ortaya çõkarsanõz, böy- le bir kimlik varsa o zaman siz kurultaya haksõzlõk yap- mõş olursunuz. “Deniz Baykal aday ola- rak yarışa girse de ada- yım” dediniz değil mi? ? Elbette CHP çok büyük bir parti, çok aday çõkabilir. Bütün adaylara da saygõ göstereceğiz. Demokratik bir yarõş olacak, o yarõş çer- çevesinde gidecektir. Yani gerekirse Bay- kal’la yarışırsınız? ? Niye olmasõn. Sonuçta adayõz. Adaylõk süreci içe- risinde delegelerin verdiği oylara saygõ duyacağõz. Bu bir yarõştõr. Bir galibi bir kaybedeni oluyor. Saygõ gös- termek zo- rundayõz. Halkla iç içe olacağımİlk eleştirilerde ‘selden kütük kapmaya çalıştığı- nız’ söyleniyor. ? Ben hem delegelerin hem halkõn beklentilerine uygun bir politikayõ dik- katle uygulamaya çalõştõm. Görüşmem gereken hemen herkesle görüştüm. Bek- lentiler vardõ, eğer siz za- manõnda sorumluluğunu- zun gereğini yerine getirmez- seniz, o zaman kamuoyunda daha sert eleştiriler alõyorsunuz ve eleştiriler, sizi haksõz konuma sokuyor. Bu eleştiriler yarõn öbür gün farklõ bir çerçeveye oturabi- lir. “Niçin beklemedi, niçin erken aday oldu” diye bir eleştiri gele- bilir. Bu eleştiriler normal. Her eleş- tiriye biz saygõ göstereceğiz, ama bi- zim yol haritamõza da birilerinin saygõ göstermesi lazõm. Milletvekilleriyle ne kadar gö- rüşebildiniz? ? Milletvekillerinin bana daha ön- ceden gelip niye adaylõğõnõ açõkla- mõyorsun diye serzenişleri vardõ. Adaylõğõmõ açõklayana kadar hiçbir yerde açõklamadõm. İlk kez basõn toplantõsõnda açõkladõm adaylõğõmõ. Anadoluyu gezeceğiz Seçilirseniz önceliğiniz ne ola- cak AKP hükümetine karşı nasıl bir mücadele yürüteceksiniz? ? Partinin tek başõna iktidar ol- masõ için ne gerekiyorsa o yapõla- cak. Temel hedef partinin tek başõna iktidar olmasõdõr. Ve kurultaydan sonra Ankara’da kalõş süresi çok az olacak. Anadolu’da gezeceğiz. Halkla daha fazla iç içe olacağõz. İş- sizliği ve yoksulluğu çözmek için elimizden gelen mücadeleyi, yok- sulluğun sömürü alanõ haline gel- diğini, çözümlerimizi de ortaya koyarak halka anlatacağõz. Ben ilk seçimde yüzde 40’õ hedefliyorum. Yani halkõn içinde yaşadõğõ sorun- larõ ve çözümlerle beraber halka an- latõrsanõz destek alõrsõnõz. Toplumun her kesiminin destek vermeye ha- zõr. Yeter ki sizin çözümlerinizle halkõ ikna etme becerinizi gösterin. Nasıl bir teşkilat yapılanması düşünüyorsunuz? ? Parti içiyle çok fazla uğraşma- yõ şimdilik hiç düşünmüyorum. Tek ve öncelikli hedef partiyi ikti- dara taşõmak. Bunu yaparsanõz di- ğerleri kendiliğinden gelir. Siz eğer sağlõklõ politikalar oluşturur ve bu- nu halka anlatõr ve halkõ ikna eder- seniz halk size mutlaka gerekli desteği verir. Gandi’ye benzetilmek güzel Size “Gandi Kemal” denmesi- ni nasıl değerlendiriyorsunuz? ? Tabii Gandi önemli siyasal bir lider. Şiddete başvurmaksõzõn ken- di ülkesinin bağõmsõzlõğõnõ sağlayan dünyadaki tek lider. Buna benze- tilmek olağanüstü güzel bir şey. Partiden kopan çok isim vardı. Bir çağrınız olacak mı? ? Hiç kimsenin CHP’den kopma lüksü yoktur. Hatta sadece partili de- ğil, her yurtseverin CHP çatõsõ al- tõnda ve CHP ile beraber halkõ ku- caklamanõn yolunu aramasõ lazõm. Küslük şöyle oldu böyle oldu değil. Hepimizin ortak çalõşmasõ lazõm. CHP’nin Silivri soruşturması konusunda belli bir çizgisi vardı, genel başkan seçilirseniz bu de- vam edecek mi? ? Hukuk, kamu vicdanõnõ rahat- sõz eden ölçüde uygulanõyorsa hu- kuk değildir. İnsanlar yõllarca içe- ride yatõyor ve hangi gerekçeden yattõğõnõ bile bilmiyorsa, orada hu- kuk devleti varlõğõndan söz edile- mez. Hukukun baskõ aracõ olarak kullanõldõğõ süreci görmeye başla- dõk. Yargõ üzerinde baskõ kurul- maya başlandõ. Anayasa değişik- likleri bu baskõlara güvence getir- mek için getirilen değişkilikler. Fotoğraflar:NECATİSAVAŞ CHP genel başkanlığına aday olduğunu açıklayan Kemal Kılıç- daroğlu, düzenlediği basın toplantısının ardından Cumhuriyet’i ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Ankara temsilcimiz Utku Çakırözer, yazarımız Işık Kansu ve muhabirlerimizin sorularını yanıtladı. HALK SİVİL DARBEYE ‘HAYIR’ DİYECEK Referandum sürecinde Baykal’ın katkısı olur mu? ? Tabi referandum sürecinde ortak bütün partililerin bü- tün CHP’lilerin halka AKP’nin dayattõğõ sivil darbe proje- sini çok iyi anlatmalarõ lazõm. Bizim halka şunu söyleme- miz lazõm: CHP iktidarõnda insan hak ve özgürlüklerinin genişletildiği, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu güçler ayrõlõğõ ilkesinin AB standartlarõna çõkarõldõğõ, medyanõn özgürleştirildiği ve baskõdan arõndõrõldõğõ bir anayasa de- ğişikliği göreceksiniz. Hiçbir eleştiriden korkmadan, medyanõn özgürce görüşlerini ifade edebildiği.. Tabi Ata- türk’ün vasiyetine uygun olarak Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun eski konumuna getirilmesi, 12 Eylül’ün izlerini sileceğiz diyorlar ama Atatürk’ün vasi- yeti hala daha çözülmedi, konulan ambargo hala ayakta. Referandumda nasıl bir sonuç öngörüyorsunuz? ? Halkõn bu dayatma anayasa değişikliklerine karşõ çõka- cağõnõ sanõyorum. İyi anlatlõrsa... 12 Eylül bir retti, askeri darbeydi, şimdi halk sivil darbeye de “hayır” diyecek. YOLSUZLUĞUN HESABINI SORACAĞIZ İktidara gelirseniz, yolsuzluklar için ne yapacaksınız? ? Tüm yolsuzluk yapanlardan hesabõnõ soracağõz. Biz sormazsak halk bize sorar bu hesabõ. Halkõn yoksullaştõğõ AKP’nin varsõllaştõğõ süreci yaşadõk. O konuda devletin bütün kurumlarõ objektif olarak harakete geçecek. Bir si- yasi kin ya da husumet duygusuyla değil, hukuk kuralla- rõna uygun olarak olayõn sorgulamasõ yapõlõr. Sonra gere- kirse Yüce Divan’a giderler. Hükümetin Kürt açılımına siz nasıl bakıyorsunuz? ? Yaptõğõ açõlõmõ bilmiyoruz ki... Kürt açõlõmõndan neyi kastettiğini ben şu ana kadar öğrenmiş değilim. Ama biz olayõn sosyo ekonomik ve kültürel temellerinin beraber ele alõnmasõndan yanayõz. Zaten feodalite büyük ölçüde kõrõlmõş ama, o kõrõlganlõk sürecinin artmasõ sanayileşme devrimiyle olacaktõr. Bu yapõldõğõ zaman kültürel haklarõ veriyorsunuz zaten, ama bölgeyi kalkõndõrmadan bölgede herkesin bir şekilde bir yerde çalõşõp evine ekmek götüre- ceği bir tabloyu yakalamadan siz sorunu çözemezsiniz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear