22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 18 MAYIS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19kultur@cumhuriyet.com.tr Burhan Doğançay sergisi Kültür Servisi - Burhan Doğançay’õn özel koleksiyonlarõndan derlenen sergisi 4 Haziran tarihine kadar Akmerkez’de. “Sanat Akmerkez’de” etkinlikleri kapsamõndaYahşi Baraz küratörlüğünde ve GaleriArtist İstanbul işbirliğiyle düzenlenen sergi, ‘ustaya saygõ’ niteliği taşõyor. Sezonun son Beyaz müzayedesi Kültür Servisi - Beyaz Müzayede, sezonun son müzayedesini 29 Mayõs Cumartesi günü Sofa Otel’de düzenliyor. Türk Çağdaş Sanatõ’nõn tüm kuşaklarõna ait başyapõtlardan oluşan 12. Beyaz Müzayede’de dikkat çeken yapõtlar arasõnda 4 adet Fahrelnisa Zeid, 5 adet Erol Akyavaş, 5 adet Burhan Doğançay, 10 adet Ömer Uluç ve 3 adet Adnan Çoker bulunuyor. Dünyaca ünlü Fernando Botero’nun da bir deseni satõşa sunulacak yapõtlar arasõnda yer alõyor. 2010’da seyirci sayısı düşüyor Kültür Servisi - Türkiye’de 2010 yõlõnõn ilk on üç haftasõnda çok hõzlõ bir ivmeyle 17 milyon bilet satõşõ gerçekleşirken, bilet satõşlarõnda son haftalarda hõzla kan kaybetti. Çevirimiçi sinema dergisi antraktsinema.com’un haberine göre, yõlõn on beşinci haftasõndan itibaren haftalõk bilet satõşõ ortalamasõ yüzde 60’lara kadar düştü ve son beş haftada 2.5 milyon bilet satõşõ gerçekleşebildi. Haftalõk ortalama bilet satõşõ ise 520 binlerde kaldõ. Şu ana dek 29 Türk filminin vizyona girdiği 2010’da, on dokuz hafta sonunda 14 milyon bilet satõşõ ile 123 milyon TL hasõlat elde edildi. Oysaki, 2009 yõlõnõn ilk on dokuz haftasõnda vizyona giren 30 adet Türk filmine toplam 9.5 milyon bilet satõlmõş ve bu satõştan 71 milyon TL hasõlat elde edilmişti. Luz Casal konseri iptal Kültür Servisi - “Avea ile Dünya Müziğinin Sõra Dõşõ Sesi” konserleri kapsamõnda yarõn düzenlenmesi beklenen Luz Casal konseri, sanatçõnõn sağlõk sorunlarõ nedeniyle iptal edildi. 17 Mayõs’ta ameliyat olacak olan Casal, dinleyenlerine yolladõğõ mesajda “Aylardõr İstanbul hayatõmdaydõ, bir an önce bu şehri ziyaret edebileceğim anõn gelmesini ve her şeyden önemlisi konser vermeyi bekliyordum” dedi. ÖDÜL TÖRENİ 2 HAZİRAN’DA Orhan Kemal ödülü HidayetKarakuş’un Desenin özerk bölgesi Mehmet Güleryüz’ün desenleri 31 Temmuz’a kadar Arte İstanbul Sanat Merkezi’nde Kültür Servisi - Mehmet Güleryüz’ün tüm dönemlerini kapsayan desenleri ve bazõlarõ ilk kez gün õşõğõna çõkacak olan desen deftterleri, Arte İstanbul Sanat Merkezi’nde sergileniyor. Güleryüz’ün sõnõr tanõmayan, çok küçük ve çok büyük boyutlardaki, değişik teknik ve tatlardaki desenleri 31 Temmuz gününe kadar izlenebilecek. Sergideki desenler, 1960’lõ yõllardan günümüze, New York, Paris, Atlanta, Brüksel, Varşova ve İstanbul sanatçõ yaşanmõşlõklarõnõ yansõtõyor. Ferit Edgü, serginin kataloğu için kaleme aldõğõ yazõda şunlarõ vurguladõ: “Mehmet Güleryüz’ün desen tutkusunun bambaşka bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Güleryüz, daha öğrencilik yıllarından itibaren büyük bir aşkla sarıldığı desene, Goya, Van Gogh, Picasso gibi eğildi. Deseni, resmin yan, hatta temel öğesi olarak görmedi. Ona özerkliğini verdi. Bu nedenledir ki onun tüm desenleri resimleriyle aynı değerde yer alır yapıtının toplamında.” Kültür Servisi - 2010 Orhan Kemal Roman Ar- mağanõ’na, “Şeytan Mi- nareleri” adlõ yapõtõyla Hidayet Karakuş değer görüldü. 39. Orhan Kemal Ro- man Armağanõ’nõn Tah- sin Yücel, Osman Şa- hin, İnci Aral, Özdemir İnce, Erol Ş. Erdinç, Turhan Günay ve A. Ke- mali Öğütçü’den oluşan seçici kurulu, Karakuş’un, Cumhuriyet Kitaplarõ’nca yayõmlanan romanõnõ, “Gerek dilde ulaştığı dü- zey, gerek ele aldığı top- lumsal kesimlerin ro- mana uyarlanmasında gösterdiği başarı” nede- niyle ödüle değer buldu. Ödüle 27 yapõtõn katõl- dõğõ belirtildi. Hidayet Karakuş’a ödü- lü, 2 Haziran Çarşamba günü İstanbul, Beya- zõt’taki Orhan Kemal Kü- tüphanesi Konferans Sa- lonu’nda düzenlenecek bir törenle verilecek. Karakuş, “Şeytan Mi- nareleri”nde, 2 Temmuz 1993 Sivas kõyõmõnõn top- lumdaki etkileri kadar, bi- reylerin yaşamõndaki derin dramõ da anlatõyor; aşkla kurulmuş bir yuvanõn yan- gõnõn ateşiyle nasõl yanõp küle dönüştüğü dile geti- riliyor. Türk anlatõ gele- neğinden beslenerek yeni bir anlatõm biçimi deneyen Karakuş’un romanõ, biçe- miyle de bir ilk olma özel- liği taşõyor. Norveçli Nora ile Kürt NurêCEREN ÇIPLAK Onuncu yõlõnõ kutlayan “femi- nist” topluluk Tiyatro Boyalõ Kuş, Norveçli yazar Henrik Ibsen’in 1879’da yazdõğõ kadõn özgürleşme hareketiyle özdeşleşmiş “Nora: Bir Bebek Evi” adlõ oyununu “No- ra/Nurê” olarak Kürtçe sahneliyor. Aslõnda oyunun adõ “Nora: Bir Bebek Evi”; “Ama bu isim bizle- re bu coğrafyada çok da bir şey ifade edemiyor” diyor yönetmen. O yüzden oyunun adõnõ dengbejle- rin seslendirdiği “Saliho ve Nu- rê’nin hikâyesi”nden esinlenmiş- ler: Oyunun adõnõ “Nora/Nurê” yaparak hikâyenin benzerliğini isim- lerden doğru kurmaya çalõşmõşlar. Tiyatro Boyalõ Kuş’un bu ilk Kürtçe oyunu, aynõ zamanda 17. Uluslararasõ İstanbul Tiyatro Festi- vali’nde sahnelenecek ilk Kürtçe oyun olma özelliğini de taşõyor. Aydın Orak’õn Kürtçeye çevirdiği ve yönetmenliğini Jale Karabe- kir’in yaptõğõ oyun Türkçe üstyazõ ile oynanacak. Şengül Özdemir, Aydın Orak, Berivan Ayaz, Remzi Pa- mukçu ve İsmail Yıldız’ın rol aldõğõ oyun ayrõca eylül ayõnda Norveç’in Skien şehrinde “İbsen’i Okumak ve Sahnelemek” adlõ konferansta, 2010 İbsen Ödülleri kapsamõnda seyirciyle buluşacak. - Nasıl bir yorum kazandırdınız oyuna? Oyunun tanıtım broşü- ründe ‘çağdaş feminist bir yorum’ diyorsunuz. JALE KARABEKİR - Ibsen bu oyunu yazdõktan sonra, tabii ki ka- dõn hareketi değişti, gelişti. Nora bu- günde yaşayan bir karakter değil, as- lõnda binlerce yõldõr yaşayan ve ya- şamakta olan bir karakter. O yüzden günümüze taşõmak istemedik. Ama sadece kostümlerde tarihselliğimiz var. Dekorumuz tamamen deneysel: Somut değil, soyut bir düzlemi gös- teriyor. Burada en önemli tiyatral malzememizse, maskeler. Toplum- sal cinsiyet rollerini vurgulamak için, Nora maskelerle oynuyor oyu- nunu. - İbsen bu oyununda diğer ka- dınlara da ışık tutması için ışık anlamına gelen Nora’yı tercih ediyor. Ülkemizde bu Kürtçe oyun kadınlara nasıl bir ‘ışık’ tu- tacak? J.K - Nora, Latince Elonara’dan, Nurê ise Arapça El Nur’dan geliyor. Yani anlamõ õşõk. Bu ne kadar te- sadüf olabilir! Bu oyunla bizler de õşõk tutmaya çalõşõyoruz, Nora’ya, Nurê’ye ya da Ayşe’ye, Fatma’ya, Laura’ya… Görünmeyen mücadelelere de õşõk tutmuş oluyoruz. Şu an tiyatro yapabiliyorsak, Nora’yõ sahnele- yebiliyorsak, bu tanõmadõğõmõz bin- lerce, yüz binlerce kadõnõn bizler için daha önceden yaptõğõ mücadeleler sonucu. Bunun için de õşõklarõmõz bu karakterler olacak. - Her bölgede farklı bir şiveyle Kürtçe konuşuluyor. Peki, her Kürt bu oyunu anlayabilecek mi? AYDIN ORAK: Bundan 20 yõl öncesine kadar Mardin’de yaşayan bir insan Van’da yaşayan bir insa- nõn Kürtçesini anlamakta zorluk çekiyordu. Ama bugün geldiğimiz noktada bu durum büyük bir oran- da aşõlmõş. Çünkü son 20 yõldõr Kürtler Türkiye’de sanatta, basõnda ve edebiyatta standartlaşmaya doğ- ru giden bir Kürtçe kullanõyorlar. - Bir dengbej hikâyesi olan Nu- rê ile Norveçli Nora’nın hikâye- sindeki benzerliklerin Ibsen’in oyununa kattıkları nelerdir? J.K: Ibsen’in oyunu, oldukça ev- rensel bir hikâye aslõnda. Norveç’e has bir hikâye değil. Her ülkede de- ğişse de temelde erkek egemen sis- temin kadõnlarõ nasõl ezdiği, nasõl nesneleştirdiği, nasõl bir anne ve eş olarak gördüğü üzerine bir oyun. Oyunun önermesi de kadõnlarõn da erkekler gibi birer birey olduğu as- lõnda. Benzer bir şekilde Nure deng- bej hikâyesi de aynõ evrensel hikâ- yeyi anlatõyor. Bir oyun hikâyesine karşõlõk, bir dengbej hikâyesi. Bi- çimleri farklõ, biri oyun, biri şarkõ; ama içerik aynõ, önermesi aynõ. (Oyun, bugün 20.30’da ve yarõn 15.30’da Kadõköy Haldun Taner Sahnesi’nde oynanacak) Oya Baydar. A. Behramoğlu. Mehmed Uzun. Zeynep Oral. Bu yıl ilki düzenlenen Diyarbakır Kitap Fuarı bugün başlıyor Kitabõn Diyarbakõr günleri Kültür Servisi - Yaklaşõk 110 yayõnevi ve sivil toplum kuru- luşunun katõlõmõyla bu sene ilk kez düzenlenen TÜYAP Diyar- bakõr Kitap Fuarõ bugün başlõyor. TÜYAP Tüm Fuarcõlõk Yapõm AŞ ve Türkiye Yayõncõlar Birli- ği işbirliği ile düzenlenen fuar, TÜYAP Diyarbakõr Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleş- tirilecek. Altõ gün boyunca konferans, söyleşi, panel, şiir dinletisi gibi 40 kültür etkinliğinin gerçekleşe- ceği fuarda 300 yazar okurlarõy- la buluşacak. Cumhuriyet Ki- taplarõ Standõ’nda okurlarõyla buluşacak yazarlarõmõz ise Zey- nep Oral, Ataol Behramoğlu, Muhsine Hellimoğlu Yavuz ve İlhan Taşcı. Romancõ Mehmed Uzun, cu- ma günü 15.45’te Muhsin Kızıl- kaya’nõn konuşmacõ olarak katõ- lacağõ bir etkinliğin yanõ sõra bu- gün saat 13.00’te Sibel Yiğitte- kin’in yönetmenliğini yaptõğõ bir “17. Fotoğraf” adlõ bir belgesel- le anõlõyor. Ayrõca, fuarõn açõlõş tö- renine romancõ Mehmed Uzun’un eşi Zozan Uzun’un da katõlõyor. Fuarõn yurtdõşõndan yazar, ga- zeteci ve akademisyen konuklarõ var. Viyana Üniversitesi Kürdo- loji Bölümü Başkanõ Celile Celil, cumartesi günü “Cehergun’un Yaşamı, Şiiri ve Kürt edebiya- tındaki yeri” başlõklõ bir panele katõlmak üzere Diyarbakõr’da ola- cak. Venezüellalõ gazeteci-yazar Carol Prunhuber ise bugün Qa- simlo ve Yılmaz Güney’i anla- tacağõ bir panele konuşmacõ ola- rak katõlacak. Diyarbakõr Kitap Fuarõ’nda bu- gün 14.15’te Diyarbakõr Kürt Enstitüsü’nün düzenlediği “Di- yarbakır - İstanbul Arasında Nasıl Bir İlişki” başlõklõ panel var. Samî Tan, Arjen Arî ve Ka- wa Nemir’in konuşmacõ olacağõ etkinliğin ardõndan, programda Venezüellalõ gazeteci-yazar Ca- rol Prunhuber’in paneli yer alõ- yor. Günün son etkinliği ise Ulus- lararasõ PEN Yazarlar Örgütü Türkiye Merkezi ve Diyarbakõr Temsilciliği’nin düzenlediği şiir dinletisi. Ayten Mutlu’nun yö- neteceği etkinliğe Halil İbrahim Özcan, Lal Laleş, Arjen Arî, Roni Var, Hicri İzgören ve Ha- lide Yıldırım katõlacak. 1 7 . U L U S L A R A R A S I İ S T A N B U L T İ Y A T R O F E S T İ V A L İ Henrik Ibsen’in ‘Nora: Bir Bebek Evi’ adlõ oyununu Tiyatro Boyalõ Kuş, Kürtçe sahneliyor. Dengbejlerin seslendirdiği ‘Saliho ve Nurê’nin Hikâyesi’nden esinlenen topluluk, oyuna çağdaş bir feminist yorum getiriyor. Karakuş‘un, Sivas kõyõmõnõ yenilikçi bir biçemle anlatan ‘Şeytan Minareleri’ adlõ romanõ 2010 Orhan Kemal Roman Armağanõ’na değer görüldü. ‘29. Müzeler Haftasõ’ Anatema:Osman HamdiBey Kültür Servisi - Ülkemizde 1982 yõlõndan beri kutlanan “Müzeler Haftası”nda bu yõl İstan- bul’un çeşitli müzeleri özel programlar sunuyor. 2010 yõlõnõn, Osman Hamdi Bey’in ölümünün 100. yõlõ olmasõ nedeniyle Osman Hamdi Bey’in müzecilik, arkeoloji ve eski eserlerin korunmasõ konularõndaki çalõşmalarõ, 18-24 Mayõs tarihleri arasõnda kutlanacak 29. Müzeler Haftasõ’nõn ana temalarõ olarak belirlendi. Sabancõ Üniversitesi Sakõp Sabancõ Müzesi 19 Mayõs’ta ücretsiz ziya- ret edilebilecek. Ziyaretçiler, “Fırça ve Kalemin İzinde Sınırları Aşmak - Doğu ve Batı Yazı Sa- natından Seçmeler” sergisinde Osmanlõ, Uzak- doğu ve Latin yazõ sanatõnõn seçkin örneklerini iz- leyebilecek. İstanbul Modern’de ise Türkiye’de çağdaş sanatõn son 30 yõlõna damgasõnõ vurmuş sanatçõlarõn önemli bir kõsmõnõ kapsayan “Yeni Yapıtlar Yeni Ufuklar” sergisi ile Batõlõlaşma- dan bugüne modern ve çağdaş sanatõmõzõn gele- neksel sanatlarõmõz ile olan ilişkisini konu edinen ve sanatõn geleneksel olanla ilişkisine odaklanan “Gelenekten Çağdaşa” ve “Akla Dönüş” baş- lõklõ video gösterimi saat 22.00’ye kadar açõk. Ölümünün 100. yõlõ nedeniyle Osman Hamdi Bey’in müzecilik, arkeoloji ve eski eserlerin korunmasõ konularõndaki çalõşmalarõ 29. Müzeler Haftasõ’nõn ana temalarõ olarak belirlendi. JaleKarabekir. Soldan sağa; Aydın Orak, Şengül Özdemir ve İsmail Yıldız. Oyunun yönetmeni Jale Karabekir, Nora’nõn binlerce yõldõr yaşamakta olan bir karakter olduğunu söylüyor. Karabekir’e göre İbsen’in oyunu evrensel bir nitelik taşõyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear