25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 10 MART 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Acılı Tarihin Kadınları... Bazen dağlardan ve bulutlardan arınmış bakışı yakalarım kadınların gözlerinde. Bazen acıyı, hüznü, umutsuzluğu... Tıpkı depremin vurduğu Karakoçan’ın köylerinde, bir çadırın içinde 11 çocuğuyla birlikte ilk geceyi geçiren kadının bakışları gibi. Yoksulluğun ve ihmalin pençesindeki kız çocuklarını, oğlanları. Acıyla kıvranan buz kesmiş ellerde, kıpırtısız bir bedende, yol kavşağında ağıtlarda, kumruların cansız dualarında. Yüreğimin soyduğu anılar gibi, karanlık bir göğün önünde son kasımpatları gibi. 1917’de “ekmek ve barış” için grev yapan Rus kadınları gelir aklıma, Ankara’da TEKEL işçilerinin direnişinde öncülük yapan emekçi kadınları gördüğümde... 1857’de New York’ta şanlı direnişin simgesi tekstil işçisi kadınlar tarihin derinliğinden çıkıp gelirler karşıma. 60’lı yılların sonunda astsubay eşleri soluk bir albümün sayfalarında siyah beyaz fotoğraflarda el sallarlar Ankara Kızılay’da, İzmir Konak’ta. Kurtuluş Savaşımızda mermi taşıyan kadınlar görürürüm Dumlupınar’da, Sakarya’da, İnönü’de... Vietnam’da, Bosna’da, Irak’ta... Daha dün gibi! Dağların bulutlardan arınmış bakışında... Yıl 1910... Alman sosyalistlerinden Clara Zetkin adında bir kadın, Sosyalist Enternasyonal’de bir öneri getirdi: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olsun!” Yıl 1977... BM 8 Mart’ı Dünya Kadın Hakları ve Barış Günü olarak onayladı... Yüz yılı aşkın bir savaşımda emekçi kadınlar seslerini duyurmak için çabaladı... Savaşımda can verdi kadınlar, işsiz kaldı! Aslında biraz gecikmiş bir yazıdır bu! Onların öyküsü yaşamın denizleri gibiydi... Eşsiz bir savaşın içinde gece boyu çarpışıyorlardı... Belki Attila Jozsef’in “Kalabalık” şiiri onlar için yazılmıştı: “İş ve ekmek, İş ve ekmek... Dalgalar gibi art arda Yürüyor kalabalık, haykırarak Yumruklarından taşlar fışkırıyor Kaya parçaları ve kafanıza Yediğiniz bir darbeden sonra Kendinize gelirken Gördüğünüz kıvılcımlar. Kalabalık” Düşünce ve sözcük arasında anlayabileceğimiz çok şey vardır. Yaşamdır o! Kavgadır, mücadeledir! Emeğin örgütlü gücüdür! Sözcük bulunmaz düşünceye. Bir bakış yeterlidir. Anlamlıdır anlayana... Güneş toprağa girer mi, ay taşların içine süzülür mü böyle günlerde? Umut bir ışık olur mu kadının yüreğini aydınlatan günlerde? Kansız kapılar aralanır mı şafak söktüğünde ya da ayın kaybolduğu akşamlarda? İran, Suriye, Mısır, Sudan gibi ülkelerde Dünya Kadınlar Günü kutlandı mı? Hiç sanmıyorum! Ortadoğu’da kadın hüzünlüdür, acılıdır... Peki, Türkiye’de kadının durumu nedir? Anadolu’da kadının sokakta olduğunu göremezsiniz. Çocuk yaştaki kadınlar feodalizmin kıskacındadır... Çocukluğunu yaşamadan evlendirilirler... Adına “töre” denilen o vahşet, Şanlıurfa’dan başlar Batman’a değin uzanır. Aile içi şiddet ve ayrımcılık... Asya’nın kayıp kadınları... Birleşmiş Milletler Raporu’na göre Asya’da 97 milyon kadın cinsiyete dayalı kürtaj yüzünden, yetersiz beslenmeden ötürü sağlık kuruluşlarına ulaşamadıkları için yaşamını yitirdi. Sağlık hizmetleri erkek çocuklara veriliyor, kız çocuklarına ise verilmiyor. Asya’da kadınların yarısı okuma yazma bilmiyor. Benim ülkemde de kız çocukları okula gönderilmiyor. Düşlerin en ağırlaşmış evreninde kadının acı tarihi yazılıyor... Dağlardan bulutlardan arınmış bir bakış... Acı, hüzün ve gözyaşı... Yaşamın o bilinen öyküsü... Kadınlar, kadınlarımız! Kuru bir yerin karanlığından aydınlığa çıkmak zor onlar için... Yaşam zor! Kavrulmuş bir toprak, yürüyen bir ay ışığı gibidir onlar... Baskı altındadır... Evrenin insanı yüreğinden vuran acılı tarihinin sayfalarındadırlar... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Öğretmenlere kadro müjdesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, 70 bin civarõndaki sözleşmeli öğretmenin kadroya geçirilmesi konusundaki hazõrlõklarõn belli bir aşamaya geldiğini belirterek “Bu konuda yapõlacak düzenlemeye ilişkin taslağõ Maliye Bakanlõğõ’na gönderdik” dedi. Bakan Çubukçu, “Bundan sonraki aşamada Maliye Bakanlõğõ gerekli çalõşmalarõ yapacak, görüşlerini bildirecek. Nihayete erdikten sonra iş artõk Başbakanlõk’a bir kanun tasarõsõ olarak sevk edilecek ve Meclis’te görüşülecek” dedi. Medya raporu tamamlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meclis İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu bünyesinde “Medyada yer alan bazõ haberlerin, masumiyet karinesini ihlal ettiği iddialarõ”nõ araştõrmak üzere kurulan alt komisyon inceleme raporunu tamamladõ. Raporda, medyanõn dördüncü güç olmaktan çõkõp güçlerin medyasõ haline dönüşmesi ya da birinci güç haline gelme gayretinin herkes tarafõndan açõkça dile getirilen bir konu olduğu vurgulandõ. Raporda, medyanõn sahip olduğu özgürlüğün sõnõrsõz olmadõğõ, haberde ya da işlenen konularda kişisel onur ve saygõnlõklarõn zarar görmemesi gerektiğine dikkat çekildi. Maden kazasında bir kayıp daha BALIKESİR (Cumhuriyet) - Balõkesir’in Dursunbey ilçesine bağlõ Odaköy’de Şentaş Madencilik şirketine ait ocakta 23 Şubat’ta meydana gelen grizu patlamasõnda ağõr yaralanan işçilerden Mehmet Davran (32), İstanbul’da tedavi gördüğü Dr. Lütfi Kõrdar Kartal Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde yaşamõnõ yitirdi. Davran’õn evli ve biri 12 diğeri 9 yaşõnda iki erkek çocuk sahibi olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanı Gül dede oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ilk kez dede oldu. Gül’ün kõzõ Kübra Sarõmermer ile Mehmet Sarõmermer çiftinin önceki akşam saatlerinde, İstanbul’daki özel bir hastanede bir kõz çocuklarõ dünyaya geldi. Ekvator Büyükelçisi Augusto Alejandro Saa Corriere’yi kabulü sõrasõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Gül, “İlk defa olunca heyecanlõ bir duygu. Herkese nasip olmasõnõ temenni ederim. Vatanõmõz, milletimiz, ailemiz için de hayõrlõ bir evlat olmasõnõ isterim” dedi. Bebeğin isminin ne olacağõnõn sorulmasõ üzerine Gül, buna anne ve babasõnõn karar vereceğini söyledi. Gül, “Bõrakõp buraya gelmek zorunda kaldõnõz” sözleri üzerine, “Devlet işi her şeyin önünde gelir muhakkak” diye konuştu. Baykal, ABD’deki Ermeni tasarõsõyla, Atatürk döneminin de hedef haline getirildiğini belirtti ‘Protokoller çekilsin’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, “üçlü zirve” sonrasõnda “mutlu bir rast- lantıyla gözaltına alınan ko- mutanların serbest bırakıldığı ve önemli açıklamalar yapıl- dığına” dikkat çekerken “Eğer orada gerçekten bu belge ha- zırlanmışsa sadece Dursun Çiçek değil, o ortamı hazır- lama fırsatını verenler de, iş- birliği yapanlar da, göz yu- manlar da hesabını verir” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal, grup toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada öncelikle deprem öncesinde milli afet planlamasõ yapma gereği üze- rinde dururken Dünya Emekçi Kadõnlar Günü’nü kutladõ. Bay- kal, Ermeni tasarõsõnõn ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesiyle ilgili değerlendir- meler yaparken ABD’nin bu konuya 1915 olaylarõ yaşan- madan önce, 1890 yõlõndan bu yana ilgi gösterdiğini anlattõ. Baykal, “Son tasarı 1915 olay- ları için karar alınmasını is- temiyor. 1915-1923 arası ya- şanan olaylarla ilgili. Hedef sadece Osmanlı değil, Türki- ye Cumhuriyeti dönemi, Ata- türk dönemi de Ermeni it- hamlarının hedefi haline ge- tirilmek isteniyor” dedi. Bay- kal, imzalanan protokollerin derhal Meclis gündeminden çekilmesini istedi. Anayasa değişikliği Baykal, anayasa değişikliği konusunda şu görüşleri dile getirdi: “Anayasa değişikliği herhangi bir partinin işi de- ğildir, Türkiye’nin işidir. Gümrükten mal kaçırır gibi, selin önünden kütük kapar gi- bi anayasa değişikliği dayatı- lamaz. Birilerine hazırlatalım, sonra ABD’ye götürelim... Bu ülkenin anayasası Türki- ye’de hazırlanır. Bir partinin genel merkezinde hazırlan- maz.” Baykal, adalete olan güvenin ciddi şekilde sarsõldõğõnõ söy- lerken, Anayasa Mahkemesi ve Yargõtay başkanlarõnõn son açõklamalarõna dikkat çekti. Üçlü zirve ve sonrasõnda, “mut- lu bir rastlantıyla gözaltına alınan komutanların serbest bırakıldığı ve önemli açıkla- malar yapıldığına” dikkat çe- ken Baykal, “Eğer orada ger- çekten bu belge hazırlanmış- sa sadece Dursun Çiçek değil, o ortamı hazırlama fırsatını verenler de, işbirliği yapanlar da, işbirliği yapılmasına göz yumanlar da hesabını verir. İstanbul’daki tatbikat se- naryosu uygulamasıyla ilgili gene Genelkurmay’ın atadı- ğı bir bilirkişinin raporunda ‘Kara Kuvvetleri Komutanlõ- ğõ’nõn emrine rağmen alterna- tif harekât planlarõna ağõrlõk verilmiş. Plandaki olasõlõğõ en yüksek senaryo bölümü Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’ndan gizlenmiş’ gibi ifadeler var. Yani 2003’te yapılan tatbi- katın emirlere uymayan bir şekilde yapıldığı 7 yıl sonra bu davadan sonra tespit edil- miş. Yapılan usulsüzlükler- den 7 yıl boyunca komutan- lıklar haberdar olmamış, bu yanlışlıkların hesabı kimse- den sorulmamış, kimseye so- ruşturma açılmamış. Günün birinde Türk Silahlı Kuvvet- leri’ne karşı bir psikolojik harekât ortaya çıktıktan son- ra -bir zamanlar var olduğu ifade edilen psikolojik hare- kât- fark edilmiş ki İstan- bul’da yapılan işler yanlış, bunlar komutanların onayı dışında yapılmış...” dedi. Baykal, Erzincan iddiana- mesini kürsüden gösterirken, “Şüpheli Saldõray Berk, Er- zincan’daki Alevi köylerle özel olarak ilgilenmekte, or- dunun imkânlarını kullan- makta, bu da Ergenekon te- rör örgütünün lideri duru- mundaki şüpheli Saldıray Berk’in amacını ortaya koy- maktadır deniyor... Yazıklar olsun” dedi. Baykal, sözlerini, “Bu zihniyet Türkiye’yi yö- netiyor, bu zihniyetin borusu ötüyor. Bu zihniyetin bir an önce iktidardan uzaklaştırıl- ması tek çaredir” diye nokta- ladõ. Kılıçdaroğlu’na: Bu sözler yanlış Baykal, dün grup toplantõ- sõndan sonra gazetecilerin, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kı- lıçdaroğlu’nun, “Toplumsal barışın bir parçası olacaksa genel affa ‘evet’ deriz” sözle- rini anõmsatmalarõ üzerine, “Türkiye’de terörle müca- deleye artık bir son verildi- ğini, bu mücadeleyi açanların ilan ettiği, ellerindeki silah- ların tümünü teslim ettiği, artık teröre tekrar başvu- rulmayacağı konusunda her- kesin haklı bir güven duya- bildiği bir noktada bir top- lumsal barış projesi olarak af konusunun düşünülebilece- ğini söyledik, ben söyledim. İnşallah o gün geldiğinde Türkiye’de ihtiyaç olur, im- kân olur, bu imkânı, bu ihti- yacı o zaman değerlendiririz. Ama şu sırada, bakın ikinci şehidi verdik son iki gün için- de, böyle bir şeyin hiçbir or- tamı yok. Bu sözler yanlış söz- ler. Bunu gündeme getirmek, taşımak ve buradan bir ara- yışa girmek kesinlikle doğru değildir” diye konuştu. İÇERİK NETLEŞMEDİ Anayasa paketine Arabistan ertelemesi AKP, Başbakan Erdoğan’õn Suudi Arabistan gezisi nedeniyle anayasa değişikliği paketine son şeklini veremedi. Paketin ayrõntõlarõ gezi sonrasõnda değerlendirilecek ve son kararõ Erdoğan verecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP yönetimi, anayasa paketini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Suudi Arabistan gezisi son- rasõna bõraktõ. Başbakan Er- doğan, MYK toplantõsõnda paketin ayrõntõlarõnõ gezilerin ardõndan değerlendireceğini söyledi. AKP yönetimi, pa- kette yer alacak bazõ düzen- lemelerin içeriği konusunda karar veremezken sorunlu hükümleri Erdoğan’õn kara- rõna bõrakacak. AKP’nin anayasa paketine önceki gün yapõlan MYK toplantõsõnda son şeklini ve- receği beklentisi gerçekleş- medi. Başbakan Tayyip Er- doğan, “Bazı gezilerim var, paketin ayrıntılarını gezi- lerden döndükten sonra de- ğerlendirelim” dedi. Suudi Arabistan gezisi sonrasõnda AKP’nin hazõrladõğõ anayasa paketinin Erdoğan’a sunul- masõ bekleniyor. Bir parti yöneticisi, “Bu hafta sonu- na kadar bir girişimimiz olacak. Bu resmi bir açık- lama olarak da olabilir” dedi. Pakette, HSYK’nin yapõ- sõnõn üye sayõsõnõn 21’e çõ- karõlmasõ, üyelerin TBMM, Cumhurbaşkanõ, Yargõtay, Danõştay, hâkim ve savcõlar, Barolar Birliği tarafõndan se- çilmesi; askerlerin sivil mah- kemelerde yargõlanmasõ, si- yasi partilerin kapatõlmasõnõn zorlaştõrõlmasõ, Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ’nõn kapatma davasõ açabilmesi için TBMM Genel Kuru- lu’ndan izin almasõ, HSYK ve YAŞ kararlarõna yargõ yo- lunun açõlmasõ, memurlara uyarõ ve kõnama cezalarõnda da yargõ yoluna gidilmesi, kadõna pozitif ayrõmcõlõk, ka- mu denetçiliği, vergi suçla- rõnda yurtdõşõ yasağõnõn ancak mahkeme kararõyla verile- bilmesi yönündeki düzenle- melerin yer almasõ kesinleş- ti. Paketin, 10-12 maddeden oluşmasõ bekleniyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısına katıldı. Grup toplantısına ka- tılan bir kadın CHP lideri Baykal’ın yanına gelerek tokalaştı. (Fotoğraf:AA) ‘Bazõlarõ rahatsõz oldu’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Batman’da “genel afla” ilgili sözlerinin, “Yanlış anlaşılmanın dışında, yanlış yere bilinçli olarak çe- kildiğini, çünkü o bölgeye gidişlerinin bazı çevreleri ra- hatsız ettiğini” söyledi. NTV’ye konuşan Kõlõçdaroğlu, kendisinin “genel af olsun” diye bir söz etmediğini, bunun nereden çõktõğõnõ da anlayamadõğõnõ be- lirtti. “Benim orada söylemek is- tediklerim şunlardı” diyen Kõ- lõçdaroğlu, sözlerine şöyle açõk- lõk getirdi: “Batman’a gittim. Batman’da işsizlik, yoksulluk, gerçek anlamda yatağa aç giren çocuklar var. Bunun çözülme- si lazım. Aynı zamanda Bat- man’da terör var. Biz dedik ki ‘Batman’da işsizliği çözeceğiz.’ Çünkü devlet doğrudan gelecek yatırım yapacak, fabrika ku- racak. Binlerce dönüm kamu arazisi var. Buralarda devlet üretme çiftliği kuracağız. Yok- sulluğu ticari meta, siyasi mal- zeme konusu yapmayacağız. Aile sigortası yapacağız. Bütün bunları yaptıktan sonra gençler iş bulacak, alın teriyle evlerine ekmek götürecekler. Dolayı- sıyla terör bitecek. Terör bit- tikten sonra da biz toplumsal uzlaşmanın bir gereği olarak bir talep gelirse biz affa da sı- cak bakarız. Söylemek istedi- ğim buydu. Biz hâlâ o söylemi- mizin arkasındayız. Bu söyle- mimizi daha önce sayın genel başkanımız da dile getirdi.” MHP lideri Devlet Bahçeli’ye de yanõt veren Kõlõçdaroğlu, “Şimdi Ankara’dayım. Nabza göre şerbet de vermiyorum. İnsanları ötekileştirmek değil... Onlar bizimle beraber” dedi. ‘Ankara’da düzeltti’ Öte yandan AKP Grup Baş- kanvekili Bekir Bozdağ, Mec- lis’te Kõlõçdaroğlu’nun, “genel af- fa” yönelik sözlerini değerlendi- rirken daha önce CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öy- men’in, Dersim ile ilgili yaptõğõ konuşmayõ anõmsatarak, “Bat- man’da coşup Ankara’da şaş- masın. Hangi CHP’liye inanıp değerlendirme yapacağız biz de şaşırdık” diye konuştu. CHP lideri Deniz Baykal, ABD’nin, Ermenilerin soykõrõm iddialarõna 1915 olaylarõ yaşanmadan önce, 1890 yõlõndan bu yana ilgi gösterdiğini söyledi. Son tasarõnõn sadece 1915 yõlõnda yaşanan olaylarõ kapsamadõğõnõn altõnõ çizen Baykal, “1915-1923 arasõ yaşanan olaylarla ilgili. Hedef sadece Osmanlõ değil, Türkiye cumhuriyeti dönemi, Atatürk dönemi de Ermeni ithamlarõnõn hedefi haline getirilmek isteniyor” dedi. Baykal, ABD’nin girişimine karşõ Ermenistan ile imzalanan protokollerin derhal Meclis gündeminden çekilmesini istedi. Fransa’da bir grup yargıç ve avukat, gardiyanlar ve diğer Adalet Bakanlığı çalışanlarının da desteğiyle yar- gı bağımsızlığının ihlal edildiği ve sistemdeki sorun- ların giderilemediği gerekçesiyle hükümeti protesto etmek için dün Paris’te greve gitti. Gösteri yürüyü- şü de yapan hukukçuların eylemine muhalefet par- tisi temsilcileri de destek verdi. (Fotoğraf: AP) Paris’te hukukçular yürüdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’õn bir süre önce Suudi Ara- bistan’a giderek iki ülke arasõnda yükseköğretim alanõn- da işbirliği yapõlmasõ konusunda başlattõğõ çalõşmalar dün Suudi Arabistan Yükseköğretim Bakanõ Khaled Al-An- qari’nin YÖK’ü ziyaret etmesiyle devam etti. Türkiye’nin yükseköğretim yapõsõnõ “Araplaştıracak” çalõşmalar kapsamõnda hazõrlanan protokole göre, iki ülke arasõnda öğrenci ve öğretim üyesi değişimi, ortak program açõlmasõ ve üniversite denkliği gibi konular yer alõyor. Özcan, protokol kapsamõnda Türkiye’deki ilahiyat fa- kültelerinde çalõşacak Arapça öğretmenlerinin Suudi Ara- bistan’tan da temin edileceğini ya da Suudi Arabistan’a gönderilecek öğrencilerin Arapça eğitimi vereceğini kay- detti. Suudi Yükseköğretim Bakanõ Al-Anqari de iliş- kileri geliştirmek için Suudi Arabistan Kralõ’nõn tali- matõyla çaba gösterdiklerini belirtti. Öte yandan basõna kapalõ yapõlan görüşme sõrasõnda, Özcan ile konuk Ba- kan’õn birbirlerine hediyeler sunduklarõ öğrenildi. Eğitim ‘Araplaşıyor’ Kõlõçdaroğlu, ‘genel affa’ ilişkin sözlerine açõklõk getirdi. Kõlõçdaroğlu, sözlerinin başka amaçlarla bilinçli olarak başka yere çekildiğini söyledi ARABİSTANLA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ Kemal Kılıçdaroğlu. CHP’li Akdemirci toprağa verildi KÜTAHYA (AA) - Kütahya’da önceki gün ormanlõk alanda otomobilinin arka koltuğunda ölü bulunan CHP İl Genel Sekreteri Nurhan Ak- demirci’nin (57) cenazesi belediye mezarlõğõnda toprağa verildi. Ölümü şüpheli bulunduğu için otopsi yapõlan ve kalp krizinden yaşamõnõ yitirdi- ği bildirilen Nurhan Akdemirci’nin cenaze töreni- ne belediye başkanlarõ ve CHP’liler katõldõ. ‘Özel gün’ izni Danıştay’a taşınıyor İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Baş- kanõ Süleyman Çelebi, yaptõğõ yazõlõ açõklamada kadõn çalõşanlarõn “özel gün” izinlerini kaldõran düzenlemenin iptali için Danõştay’a başvuracakla- rõnõ bildirdi. Çelebi düzenleme ile birlikte kadõn- larõn çalõşmasõnõn yasak olduğu birçok işte çalõşa- bilmelerinin ve 16 yaşõndan küçük çocuklarõn da bu sektörlerde çalõştõrõlmasõnõn önünün açõldõğõnõ belirtti. Çelebi, düzenlemenin İş Kanunu’nun 114. maddesine de aykõrõ olduğunu ifade etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear